Konu Başlığı: Sosyo-kültürel faktörler Gönderen: Safiye Gül üzerinde 10 Kasım 2010, 12:28:30 3.3 Sosyo-Kültürel ve Dinî Faktörler
a) Telkin ve Sosyal Etkileşim : Uygun psikolojik şartlarda insanın başkalarının söz ve davranışlarından etkilenmesi nadir görülen bir durum değildir. Ancak bu etkilenmeler, sadece belli özel durumlarda kişide köklü dinî değişmelerin yaşanması sonucunu doğururlar. Dinlerin doğuş devrinde ya da herhangibir zamanda gelişmeye başlayan yeni bir dinî hareket, özellikle çoğu genç olan birçok taraftarın oluşmasına zemin hazırlar. Dinî-siyâsî birlikler vasıtasıyla kişiler kendilerine yeni ve uygun kimlikler temin etme arzusu içerisinde hareket ederler. Bir bunalım ya da arayış içinde bocalayan kimse için, dinî bir örnek şahsın varlığı, dinî değerleri anlatan sözler, davranışlar, yazılar, etkileyici ve ufuk açıcı olabilir. Farklı dine mensup bir dindarın tavır ve davranışlarının uyandırdığı hayranlık ve özenme, din değiştirmeyle sonuçlanacak bir arayışın ilk kıvılcımlarını tutuşturabilir. Bir mürşidin telkin ve öğütleri, bir günahkârın yolunu aydınlatabilir. [506] b) Eski Bağlı Olduğu Dine Karşı Tepkiler : Yahudi-hıristiyan geleneği içerisinde yetişen birçok insan, kendi dininin bazı dogmaları ve Kilisenin bazı uygulamalanna karşı erken yaşlardan itibaren içlerinde kendiliğinden bir tepkinin uyandığını farketmektedirler. Akıl ve mantık ölçüleri içerisinde açıklanması ve anlaşılması (kolay) olmayan, ilâhî bir “sır” olarak nitelenen dinî esaslarla, sembolik merasimler, tatminsizlik ve şüpheler doğuran kaynağı oluşturmaktadır. Tepkiye konu olan şeyler daha çok teslis ve Hz. İsa'nın ulûhiyeti, aslî günah, kutsal ekmek ve şarap âyini (=communion; kudas âyini), günah çıkartma, Papanın kutsallığı, (yahudilikteki) “seçilmiş halk” inanışı., gibi dinî esas ve kavramlardır. Öte yandan, son zamanlarda ortaya çıkan kilisenin bazı modernist ve reformist düzenlemeleri, rahiplerin ahlâk dışı davranışları, bir başka tepki kaynağını oluşturmaktadır. Bu gibi dinî konuların uyandırdığı şüphe, tatminsizlik, aldatılmışlık duyguları kişiyi kendi dininden uzaklaştırmakta ve daha tatmin edici yeni bir din arayışına sevkedebilmektedir. İslâm'ı seçen Batılıların, önemli bir kısmı bu tepkiler içerisinde bir yol bulabildiklerini açıklamaktadırlar [507]. c) Evlenme : Din değiştirmelerde, yabancı din mensubu kimselerle evlenmenin en yüksek oranda etkili bir faktör olduğu bilinmektedir [508]. İslâm'ı seçen Avrupalı erkeklerin pekçoğu müslümân kadınlarda manevî ve fizikî cazibe bulduklarını, onların ruh ve vücut temizliğine hayran kaldıklarını, aradaki farkı gördükten sonra Avrupalı kadınlardan uzaklaşmaya başladıklarını ifade etmektedirler. Ancak, evlenme yoluyla yapılan din değiştirmelerin çoğu bir formaliteyi yerine getirmekten öteye pek geçmemekte ve kişilerde köklü değişmelere yol açmamaktadır. Bununla birlikte, evlenmeye dayanan gerçek hidayet olayları da az değildir. [509] |