๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Din Psikolojisi => Konuyu başlatan: Safiye Gül üzerinde 12 Kasım 2010, 13:37:26



Konu Başlığı: Psikoloji ve din psikolojisi
Gönderen: Safiye Gül üzerinde 12 Kasım 2010, 13:37:26
PSİKOLOJİ VE DİN PSİKOLOJİSİ


Batı bilim geleneği içerisinde 19. yüzyılın sonla­rından itibaren bağımsız birer varlık kazanmaya başlayan sosyoloji, psikoloji, antropoloji gibi “İnsan İlimleri”, günümüzde çok hızlı gelişmeler göster­mektedir. Felsefî ve nazari spekülasyonlardan uzak, bilimsel metodlarla insanı inceleyen bu bilim dalla­rının konulan gittikçe genişlemekte, araştırma usûl ve yöntemleri zenginleşmekte, alt dalları da çoğal­maktadır. Bununla birlikte, bu alanlarda elde edi­len bilgiler henüz yeterli bir seviyeye ve kesinliğe ulaşmış değildir. Bu durum, hem bu bilimlerin henüz çok genç olmasından hem de konu edindikle­ri insan tabiatının son derece karmaşık özelliğinden ileri gelmektedir.

İnsan davranışını konu edinen psikoloji ve onun bir alt dalı olan Din Psikolojisi için de aynı durum sözkonusudur. Çalışmalar ilerledikçe insanı daha iyi tanıyabilme imkânlarının artacağı da bir gerçek­tir.[2]

 
A- Psikoloji Bilimi
 
1- Psikolojinin Tanımı
 

Psikoloji terimi, Yunanca aslı bakımından iki ke­limeden oluşmuştur; bunlar, ruh anlamına gelen “Psyche” ve bilgi, bilim anlamına gelen “Logos” dur. Buna göre psikoloji, ruh bilgisi, ya da ruhbilim an­lamını ifâde etmektedir. Fakat bundan, psikolojinin doğrudan doğruya ruh üzerine araştırmalar yaptığı anlaşılmamalıdır.   Esasen  ruh  kavramı  soyut bîr gerçekliği dile getirir ve bu anlamda konuyla ilgili felsefî ve dinî açıklamaların tarihi, psikoloji bilimin­den çok eskilere uzanır. Psikoloji'nin asıl konusu, insanın ruhî yaşayışı ve davranışıdır. Psikoloji, ruh ve beden bütünü içerisinde, tarihî ve sosyo-kültürel gerçeklik  düzeyinde  bir varoluşa  sahip  bulunan somut insanı ele alır. Zâten Psikolojinin bağımsız duruma  gelmesi ve  hızlı  bir  gelişim  göstermesi, onun gerçeklik alanındaki çalışma imkânlarının or­taya çıkmasıyla aynı zamana rastlar.

Bu bilgiler ışığında günümüzde Psikoloji, davra­nışı ve davranışın altında yatan süreçleri bilimsel olarak inceleyen çalışma alanı olarak tanımlanır. [3]

 
a) Şuur ve Davranış :
 

Bu tanımda yer alan “Dav­ranış” kavramının ne anlama geldiğini açıklamak gerekmektedir. Modern Psikoloji insan davranışını açıklamada “Bütüncü” bir görüş geliştirmiştir. Dav­ranışın bir doğrudan doğruya gözlemlenen, bir de gözlemlenemeyen,   sadece  iç  dünyamızda yaşanıp farkına varılan yüzü vardır. Bu içsel ruhî hayatımızı meydana getiren duygu ve düşünceler bütününe “Şuur halleri”,  “Şuur olayları”,  “Zihinsel süreçler” gibi adlar verilir. Davranışı şuurdan ayrı düşün­mek, insanı ruhsuz bir makine kabul etmek olur. Bu   anlayış  çerçevesinde   “Davranış”   kavramı,  bir yandan duygular, düşünceler, idrâkler, inanç ve tutumlar.. gibi doğrudan gözlenemeyen içsel ruhî olayları, diğer yandan ise sözler, tepkiler, hareket­ler., gibi görülüp-işitilebilen her tür ruhi belirtiyi kapsayan bir anlam ifade eder. [4]

 
b) Davranışların Karmaşıklığı :
 

İnsan davranı­şının en önemli özelliği “Karmaşık” olmasıdır. İnsan belli bir zamanda sadece tek bir uyarıcıya maruz kalmadığı gibi, bir an içinde sadece tek bir tepkide bulunmak durumunda da değildir. Bu bakımdan, ferdin belli bir durumda müşahede edilen herhangi bir davranışının gerçek sebebini ve mânasını anla­mak için, onun hakkında çok yönlü bilgilere ihtiyaç duyulur. Davranışın dinamiğinde kişinin biyolojik özellikleri, geçmiş yaşantıları, o andaki içsel duru­mu ve içinde bulunduğu fizik ve sosyo-kültürel çevre etkilerinin hep birlikte oluşturdukları bir “Gü­düsel örüntü” yer alır. [5]

 
2- Psikolojinin Alanları
 

İnsan hayatının çok çeşitli yönleri vardır; bu, psikolojinin değişik alanlar geliştirmesine yol aç­mıştır. Bunların her biri ayrı bir uzmanlık alanı ola­rak gelişmesini sürdürmektedir. Başlıca psikoloji dalları şunlardır:

Deneysel Psikoloji, davranışın temel ilkelerini bulma ve anlama gibi konularla ilgilenir. Bu alan­daki çalışmalar çoğunlukla duyum ve algı. Öğrenme ve hafıza, güdü ve duygu ile davranışın fizyolojik te­melleri gibi konularda yürütülmektedir.

Gelişim Psikolojisi, döllenmeden ölüme kadar, yaşa bağlı olarak görülen davranış değişikliklerini, ferdin gelişmesinde çevrenin rolünü inceler.

Kişilik Psikolojisi, bir bütün olarak fertlerdeki ki­şilik yapısını ve tiplerini inceler; kişiye özgü duygu, düşünce ve davranış biçimlerinin temelinde yatan genel yapılan bulmayı amaçlar.

Sosyal Psikoloji, ferdin grup içerisindeki davranı­şını ve çeşitli gruplardaki kişiler arası sosyal etkile­şimleri inceler.

Klinik ve Rehberlik Psikolojisi, kişilerin günlük duygusal ve kişisel sorunlarını çözmek, meslekî ve akademik konularda yardımcı olmak, çevresiyle daha uyumlu ilişkiler kurmalarını sağlamak ama­cıyla yapılan çalışmalar bütününü kapsar.

Okul ve Eğitim Psikolojisi, öğrenci sorunları ve öğrenme konularıyla uğraşır.

İş veya Endüstri Psikolojisi, meslekler için insan yetiştirme, işte verimliliği artırma, kişiler ve kurum­lar arası iletişimi geliştirme gibi alanlarda çalışma­lar yapar.

Din Psikolojisi, kişilerin dinî davranışlarını konu edinir.

Bunların dışında, henüz gelişmeye başlayan yeni psikoloji alanları vardır. Adlî tıp psikolojisi, çevre psikolojisi, sağlık psikolojisi., bunlardan bazılarıdır. [6]