> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > Çeşitli Konularda Eserler > Din Psikolojisi > Mistik hayat
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Mistik hayat  (Okunma Sayısı 4759 defa)
10 Kasım 2010, 12:22:30
Safiye Gül

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 15.436


« : 10 Kasım 2010, 12:22:30 »



A- Mistik Hayat
 
1- Mistisizm Ve Tasavvuf
 

Çok değişik şekilleri olan mistisizm, duyu ve akıl dışı bir yolla ulaşılan idrak biçimini, batınî tec­rübe ve şuur hâllerini, bilgilenmenin vasıtasız şek­lini ifade eden genel bir kavramdır. Mistiklik sırf dine has olmayıp, hemen hemen her kültürde, din dışı inanç sistemlerinde de kendisini gösteren ev­rensel bir insanî olaydır. Bu bakımdan, dindar kim­seler kadar, dinsiz ve inançsız, putperest ya da ag­nostik kimseler de “mistik” olabilirler. Onun için, bu karmaşık olayı ancak şekil aldığı dinî ve kültürel çevre tarafından sınırlandırılmış olan somut şe­killeri içerisinde tanımlamak mümkündür. Genel olarak bütün mistisizmlerde ortak olan şey, nihaî hakikatin mahiyetine nüfuz etmek ve şuuruna var­mak için derin iç tecrübelere dalmaya kişiyi yö­nelten “Mutlak aşkı”dır.

Mistisizmin iki türünü birbirinden açıkça ayırdetmek mümkündür. Birincisi, “dinî mistisizm"dir ki, bunun hedefi, her çeşit ferdî öznelliğin üstüne çı­karak  ilâhî   sıfatlar  modeline  göre  bir   ruhî  ger­çekleşmeyi sağlamak için, dünya ile olan bağlan en alt  seviyeye   indirme,   ölümsüz  ruhu   huzura  ka­vuşturma ve sonuçta Allah'la tam bir uyuma ka­vuşmadır.   İkincisi ise  “dindışı”  veya “tabiî”  mis­tisizmdir. Tabiî mistisizmde kişi, kendi kurtuluş ve ruhî gerçekleşmesini, kendi üstünde ulaşmak istediği ve kendisine yardım eden bir Tanrı kabul etmemesi yüzünden,  sırf kendi ruhî güçleri ile özdeşleşerek mümkün kılmaya çalışır.  Dinî mistisizmde hedef, insan beninin  ötesinde  ve  üstünde yer  alan ve “başka” bir mahiyette olan Allah'a ulaşmadır ve bu da ancak yine O'nun yardımı sayesinde olur. Bunda kişi nefsini, birey-üstü bir duruma göre biçimlendirir [527]. İkincisinde ise, beşeri güç ve kabiliyetlerin kendi için­de ve sırf kendi imkanlarıyla elde ettiği bir ruhî ger­çekleşme sözkonusudur.

Bu açıklamalardan sonra Tasavvufun dinî bir mistisizm, İslâm kültüründe vücut bulmuş olan “İslâm mistisizmi” olduğunu ifade etmek müm­kündür [528]. Elbetteki tasavvufu hem diğer dinî hem de tabiî mistisizmlerden ayıran kendine has özel­likleri vardır. Konuyla ilgili müstakil araştırmalar bu hususu açıkça dile getirmektedir. [529]

 
2- Mistisizmin Tabiatı
 

Mistik ya da sûfîyi, ortalama insanlardan farklı bir idrak dünyası içerisinde yaşamaya elverişli kılan psikolojik yapı nereden ileri gelmekte ve nasıl oluş­maktadır?  İbn Haldun'a göre temelde insan fıtratı duyular ve akıl üstü bir alanda bilgi ve tecrübe elde etmeye, yücelip tamamen ruhanîleşmeye kabiliyetli bir özelliktedir. Kimi insanlar daha doğuştan hiçbir zorlamaya gerek kalmaksızın tabiî bir şekilde, ki­mileri de çeşitli riyazetler, temrin ve bilgiler sa­yesinde bu ruhanî gerçekleşmeyi sağlama imkânına sahiptirler [530]. Dinî bir kayda bağlı olmaksızın bu yollardan herhangi birisiyle “ruhanî” bir tecrübeye sahip   olmanın   imkânını   sûfîler   de   açıkça   belirtmişlerdir [531]. Hiçbir “ilâhi”lik vasfı taşımayan bu tür bilgi ve idrakler ile sûfîlerin tecrübeleri arasında önemli benzerlikler görülmektedir.

Şuur psikolojisi üzerine yapılan gözlem ve in­celemeler, insanın alışılmışın dışında farklı şuur bi­çimleri   geliştirebileceği   gerçeğini   iyice   teyit   etmektedir [532],  James'in  ifade  ettiği  gibi,   aklî  şuur olarak isimlendirdiğimiz normal uyanık şuurumuz, şuurun sadece özel bir şeklidir; birbirinden bü­tünüyle farklı potansiyel şuur biçimleri vardır [533]. Genel olarak insanda iki temel şuur biçiminin var­lığı kabul edilmektedir. Bunlardan birincisi analitik, diğeri de bütüncüldür. Bu, insanın aklî (rasyonel) ve sezgisel olmak üzere iki farklı yönünü ortaya koymaktadır. Buna bağlı olarak ta “vasıtalı” ve “va­sıtasız”, yani duyular ve akla dayanan ve benlik bü­tünlüğü ile doğrudan doğruya kavranan ve yaşanan iki farklı idrak biçimi sözkonusudur. [534] Mistikte ya­pılanan şuur vasıtasız idrak ve bütüncü kavrayış yönünde özelleşmiş bir görünüm arzeder.

Bu bakımdan bütün tasavvufî ve mistik ekoller, kendini vasıtasız bir sezgi içinde gösteren bir Tanrı veya ulûhiyet (ya da Hakikat) tecrübesini elde et­meye yönelme konusunda ortak özellik gösterirler. Bu tecrübelerde, Allah'la aynı anlama gelsin veya gelmesin, bir çeşit “Hakikat”la birleşmenin vasıtasız algısı, duygusal iç tecrübesi yaşanmaktadır. Mistik şuur, sezgisel idrak ve içsel aydınlanma tec­rübeleriyle yapı kazanır. İbn Haldun, bu tür tec­rübelerin insanı ulaştırdığı sonucu ruhun esas ve zât itibariyle kendisine ait olan varlığı ta­mamlaması, yani “zâtının hakikatına kavuşması” [535] olarak değerlendirirken, bunların özü itibariyle dinî olmayan bir “ruhanî gerçekleşme” olduğunu ifade etmiş olmaktadır. Fakat tabii mistisizmlerle dinî mistisizmler arasında hem amaç ve hem sonuçlar bakımından birtakım farklı özellikleri tesbit etmek de elbette mümkündür [536].

Dinî mistisizmlerin en karakteristik özelliği “Allah'a ulaşma arzusu”dur. Arberry'nin belirttiği gibi, mistisizm, Allah'la birleşmeye doğru insan ru­hunun evrensel arzusunun değişmez bir ifadesidir[537]. Bir başka ifadeyle dinî mistisizm, kendi huzur ve olgunlaşma ilkesini Allah'ta gören insan ru­hunun, kendi geçici benliğini terkederek Allah'ın yol göstericiliğinde yeni bir varlık ve benlik kazanma arzusunun az ya da çok açık ve sürükleyici ifa­desidir. Allah'tan ayrı düşmüş olma, bir mistiğin temel üzüntüsü ve onu harekete geçiren arzunun asıl itici gücüdür. Sûfîler sık sık bu “ayrılık acısı”nı dile getirirler. Gerçekten de mistik, kendi gelişimini, ayrılığın acı tecrübesi içinde gösterir; insan ve dünya ya da insan ve Allah'ı ayıran uçurumu aşmak ister. Eşyanın aldatıcı görüntüsünden vaz­geçerek, ruhunun derinliğinde gömülü ilâhî kı­vılcımı ortaya çıkarmak için, kendi iç derinliğinde yolculuğa çıkar. Mistik için insanî tutkuların çeşitli şekilleri, tek gerçek arzunun aldatıcı kılık de­ğiştirmeleridir; bu, “Allah veya ulûhiyet ar­zusudur.” [538] Çünkü mistiğin gözünde “insan, özü itibariyle Allah'tan kopan bir parçadır;” [539]; bütüne, asıl ve hakiki varlığa ulaşmak, onunla bütünleşmek varoluşun en son gayesini oluşturur. Bu aynı za­manda bütün ızdırapların ve acıların son bulduğu devamlı huzurun da temel şartı olarak gözükür. İşte mistisizm, böyle bir anlayış içerisinde arzu duyulan amaca ulaşmak için şuur ve kişiliğin yeniden bir yapılanışıdır. [540]

 
3- Mistik Tecrübe ve Dinî Tecrübe
 

Batılı din psikologlarının birçoğu dinin sezgisel ve duygusal yönüne özel bir önem atfetme eğilimi taşımaktadırlar. Nitekim, dinî tecrübenin ayırdedici vasfının, mistik bir unsur ihtiva etmesiyle değer ka­zandığını ifade ederek, mistik tecrübe ile dini tec­rübeyi aynılaştıranlar vardır. Bir yazısında Clark [541], dinî tecrübeyi diğer insanî tecrübelerden ayırdeden ve   onu   nevi   şahsına   münhasır   biricik   tecrübe hâline koyan şeyin bir mistik unsur olduğunu ileri sürer. Ona göre, tecrübeyi dinî kılan biricik herhangi birşeyin, bizzat tecrübenin kendi kalitesi içe­risinde mevcut olması gerekir. Bu kalite de mistik unsurdur.  Mistik tecrübe içerisinde, diğer bütün insanî tecrübelerden kalite bakımından farklı bi­ricik bir tecrübe vardır. Bu incelemesinde şu genel sonuçlara ulaşır:

a- Mistisizm, psikolojik bakımdan dinî tecrübe olarak tanımlanabilen, elde edilebilir ve farklı en iyi ruh hâlidir.

b- Mistisizm, tek başına hiçbir dinî geleneğe has birşey olmayıp, fakat dinlerin çoğunda merkezî bir fikirdir.

c- Mistisizm, çok köklü kişilik değişmelerine yol açabilmesi bakımından, oldukça derin bir kişilik se­viyesi ihtiva etmektedir.

d- Mistisizm  için  gerekli  olan  potansiyel  doğuştandır. [542]

Tecrübeye dinî nitelik kazandıran şeyin, ya­şanan bu tecrübenin sadece kalitesi ile ilgili olduğu görüşü pek isabetli görünmemektedir. Çünkü belli ruh hâli, ancak dinî bir niyet ve yöneliş içerisinde oluşmuş ise “dinî” olarak değer kazanır; en derin mistik bir ruh hâli hiçbir dinî atıf kaynağına baş­vurmadan da oluşturulabilir. Bu bakımdan mistik tecrübe ile dinî tecrübe arasındaki farkı iyi be­lirlemek gerekir. Dinî tecrübe kendi içerisinde mis­tik bir boyut ihtiva etmekle birlikte bu, mistik tec­rübeyle aynı şey değildir. Dinde tecrübeye dayalı iman hayatı yoğunlaştığı ölçüde mistik karakter de belirginlik kazanır. Fakat inanan her kişide böyle bir yoğunlaşmaya rastlanmaz; hatta hiçbir mistik tecrübe geçirmeksizin dinlerini farklı boyutlarda ya­şayan pekçok insan vardır. Şüphesiz, mistik tec­rübe ile dinî tecrübe arasında yakın bir ilişki ve bağ vardır; bir sûfînin yaşadığı tecrübeler onun dinî duygu ve heyecanlarını, özlemlerini yansıtırlar. Bu­nunla birlikte, dinin dışında bağımsız bir vakıa ola­rak mistik tecrübenin varlığı da bir gerçektir. Onun içindir ki, mistisizmi doğrudan doğruya dine bağlamak yerine onu, insan ruhunun tabiî bir eğilimi, özlemi ve özelliği olarak değerlendirmek daha doğru olur. Din Psikolojisi açısından mistisizmin belli bir önemi vardır; çünkü mistik tecrübe dinî hayata derinlik canlılık ve şevk katmaktadır. Tarih boyunca ve günümüzde dinî alanda temayüz etmiş kişilerin pekçoğunda bâtınî ya da tasavvufi bir boyutun ge­lişmiş olduğu görülmektedir. [543]

 
4- Mistik Tecrübenin Özellikleri
 

Mistisizm, ruhî-bedenî bir disipline dayanır. Bunun sonucunda kişi kâinatı ve olayları bir başka idrak cephesinden görmeye başlar. Bu, şuur ve ki­şiliğin köklü bir değişimine bağlı olarak gerçekleşen bir psikolojik süreçtir. Mistisizmin anlaşılmasında önemli hususlardan birisi, mistik tecrübenin özel­likleridir. Genel olarak psikologlar böyle bir tec­rübede şu özellikleri tesbi...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Mistik hayat
« Posted on: 20 Nisan 2024, 04:29:59 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Mistik hayat rüya tabiri,Mistik hayat mekke canlı, Mistik hayat kabe canlı yayın, Mistik hayat Üç boyutlu kuran oku Mistik hayat kuran ı kerim, Mistik hayat peygamber kıssaları,Mistik hayat ilitam ders soruları, Mistik hayatönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes