> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > Çeşitli Konularda Eserler > Din Psikolojisi > İnsan nefsinin güçleri
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: İnsan nefsinin güçleri  (Okunma Sayısı 3801 defa)
11 Kasım 2010, 12:45:02
Safiye Gül

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 15.436


« : 11 Kasım 2010, 12:45:02 »



a) İnsan Nefsinin Güçleri
 

İnsan nefsi düşünme (el-kuvvetü'n-nâtıka), arzu etme (el-kuvvetü'n-nüzûiyye), hayâl (el-kuvvetü'l-mütehayyile) ve duyum (el-kuvvetü'l-hassâse) güç­lerinden oluşur.

Düşünme gücü ilim, sanat ve ahlâkın kaynağı­dır. Ayrıca bununla kişi neyi yapması ve neyi yap­maması gerektiğini anlar; faydalı ve zararlıyı, lezzet ya da acı veren şeyleri ayırdeder. Arzu etme gücü ile insan bir şeyi ister yada ondan kaçar; onu özler ya da ondan tiksinir. Kin ve sevgi, dostluk ve düşman­lık, katılık ve acıma vb. nefse ilişkin duygular bu güçle oluşur. Hayâl gücü, duyumun bitiminden sonra -ister uykuda ister uyanıkken- duyulur nes­nelerin görüntülerini korur; onları birbirleriyle bir­leştirir ya da biribirlerinden ayırır. Bu birleştirme ve ayırmaların bazıları doğru bazıları değildir. Bunun­la birlikte, hayal gücü iyi ve kötü dışında, eylemler­den ve ahlâkî davranışlardan yararlı ve zararlı, zevk ve acı verici olan şeyleri algılar. Duyum gücü, beş duyu  organıyla nesneleri  algılar. O, zevk ve  acı veren şeyleri de algılar; ancak zararlı ile yararlıyı, iyi ile kötüyü ayırt edemez. [66]

İnsan nefsindeki bütün bu güçlerin faaliyeti te­melde arzu etme gücüne bağlıdır. Arzu etme gücü duyum, tahayyül ve düşünme güçlerinin herbirine hizmet eder. Bu güçlerin hepsi de fonksiyonlarını ancak arzu gücü vasıtasıyla yerine getirirler [67].

 
b) İdrâk (Algılama)
 

İnsandaki düşünme gücünün organı olan akıl başlangıçta kuvve halinde bir kabiliyettir ve safha safha bir gelişme ile somut nesnelerden başlayarak soyut gerçekleri kavrama noktasına ulaşır. Ancak bu tedricî yükselme kendiliğinden olmayıp, insan üstü metafizik bir gerçeklik olan Faal Akıl (veya Ruhu'l-Emin; Ruhu'1-Kuds) vasıtasıyla olur. İnsanda Faal Aklın yeri, göz karşısında güneşin durumu gibidir. Faal Akü düşünme gücü üzerine etkide bulununca, duyumlarımız -hayâl gücünde saklanmış olan şekil­leriyle- kavranılır şeyler haline gelir [68]. Böylece Farâbî'ye göre aklî idrak bir tür sezgi ve ilham, doğru­dan doğruya bir kavrayıştır. İnsan kavrayış kabiliye­tini ancak göklerden gelen aydınlanmayla elde eder. [69]

 
c) Rüya ve Vahy
 

Farâbî'ye göre rüya ve vahy olayı aynı psikolojik mekanizma ya da süreç içerisinde oluşur. Peygam­berin yaşadığı vahy tecrübesini anlamak için rüya olayı bir anahtar görevi yapar. Nitekim her iki olay da hayal gücü vasıtasıyla gerçekleşir.

Hayal gücü, duyum ve düşünme gücünün ara yerinde bulunan ve normal uyanık şuur durumunda her ikisinin faaliyetinden de etkilenen arzu etme gü­cünü harekete geçiren bir orta güçtür. Uyku anında olduğu gibi, şuurlu faaliyet geçici olarak durduğu zaman hayal gücü tam serbestliğe kavuşur ve diğer güçlerle olan ilişkisini koparır. Bu durumda bağım­sız olarak faaliyete geçer ve kendi hafızasında kayıtlı bulunan izlerle meşgul olur. Daha önce şuuru işgal etmiş bütün duyumlar, kavramlar, istek ve heye­canlar onun çalışma alanını meydana getirir. Hayal gücü, duyulur nesnelerin resimlerini saklama, bun­ları birleştirme ve ayırma, benzetme ve taklit etme suretiyle yeni hayaller geliştirir veya zihinde saklan­mış olan tasavvurlardan yeni şekiller oluşturur. Bunu yaparken, etkilendiği şeyi ya olduğu gibi, ken­disine arzedildiği şekilde kabul ederek yapar ya da onu kendi türünden olan başka duyulur nesnelerin kalıbı içerisinde ifade eder. Böylece rüyalar, saklan­mış hatıraların, tatmin arayan ya da tatminsiz kal­mış arzuların, insandaki mizaç ve eğilimlerin, çeşitli bedenî-ruhî hâllerin bir ifadesi olarak gerçekleşir. Bundan dolayı, ruh halimizin sakin olduğu zaman­lar rüyada su görür ya da yüzeriz. Rüyalar bazen birtakım arzuların gerçekleşmesini yahut bir korku­dan sakınmayı temsil ederler. Uyuyan bir kişi belli heyecanlara tepki göstererek, yatakta sağa-sola döner, yatağını terkeder veya bilmediği bir kimseyle dövüşür veya onu kovar.

Hayal gücü, düşünceye konu olan ruhanî, duyu­lar dışı soyut gerçekleri de, kendi türünden duyulur şeylerin en üstün ve en mükemmeli olan güzel şey­lerle ifade eder. Bu arada hayal gücü, Faal Akılla da irtibat kurabilir ve onun kendi üzerine taşan gücü sayesinde, şuurun aracılığına ihtiyaç duymadan bazı tasavvurlar oluşturabilir. Faal Aklın hayal gücüne sunduğu cüz'iyât türünden bilgiler, adi veya , sadık rüyalarla kendisini ifade eder. Bunların bir kısmı bugüne, bir kısmı ise geleceğe aittir. Hayal gücü. Faal Aklın ilham ettiği şeyleri rüyalarla taklit edebildiği gibi, ilâhi şeylerle ilgili kehânetler şeklin­de de ifade eder. Böylece, hayal gücünün bu şekil­deki çalışması uykuda gerçekleştiği gibi, uyanıkken de gerçekleşir. Ancak uyanık hâlde bu durum çok az kişi için sözkonusudur.

Buna göre, hayal gücünün uykuda ya da uyanık­ken Faal Akılla birleşebilecek bir güç ve kuvvet sevi­yesine ulaşması durumunda sadık rüya ve vahy olayı gerçekleşmektedir. Bir insanda hayal gücü çok kes­kin ve tam olursa, dış ve iç duyumların etkisinden bütünüyle kurtulursa. Faal Aklın ilham ettiği şeyleri duyu verilerinin kalıplan içerisinde ifade gücünü de elde etmiş olur. Dolayısıyla, hayal gücü mükemmelli­ğin son sınırına varmış olan bir insan. Faal Akıldan uyanıkken de ilhamlar alır ve bunları da duyulur ka­lıplarla ifade edebilir,  manevî ve kutsal varlıkları görüp onların etkisi altına girerse, peygamberler gibi ilâhî gerçeklerden haber verebilir. Bu, hayal gücü­nün ulaşabileceği en yüksek seviyedir. Bu duruma göre vahy, Faal Akıl (Ruh'ul-Emin) yoluyla Allah'tan gelen bir fezeyan ve sudûrdan başka birşey değildir; bunun insandaki alıcı organı da hayal gücüdür [70].

 

İbn Sina (370/980-428/1037)
 

İslâm düşünce tarihinde psikoloji alanında en geniş inceleme ve eserlere sahip olan kişilerin başın­da İbn Sina gelir. Kendisinin aynı zamanda çok ehli­yetli bir hekim olması, insan bedeni ve davranışları konusunda tecrûbî müşahedeye dayalı bilgiler edin­mesine imkân sağlamıştır. Günümüzde psikolojinin değişik alanlarında ele alınan pek çok konuda onun görüşler ortaya koyduğu bilinmektedir. [71]

 

a) Ruhî Hâllerin, Duygu ve Heyecanların Dav­ranışlara Etkisi
 


Çeşitli ruh hâllerinin, tavırların, duygu ve heye­canların davranışlar üzerinde etkili olduğu bugün çok iyi bilinmektedir. îbn Sina kendi döneminde bunu tesbit ederek, açıklamasını yapmıştır. O, tıbbî tecrübelerine dayanarak, bedenen gerçekten hasta olan insanların sırf irade gücü yardımıyla iyileşebi­leceği ve aynı şekilde sağlam bir insanın da hastalık kuruntusunun etkisiyle gerçekten hasta olabileceği­ni ortaya koymuştur. Aynı şekilde, korku gibi güçlü heyecanların organizmanın dengesini fiilen bozdu­ğunu   ve   ölüme   yol   açabildiğim   tesbit   etmiştir. Duygu ve heyecanların bu kuvvetli etkisi ona göre, ruhta bir inanç ve hüküm oluştuğu ve bunu da bir sevinç veya elem takip ettiği zaman görülür [72]. İbn Sina, hipnoz ve telkin (=el-vehm el-âmil), mucize, nazar ve büyü gibi olayları da aynı şekilde ruhun diğer ruhlar ve bedenler üzerindeki etkisi, yani on­ları etkileyen ruhî hâl ve özellikler olarak ele alıp açıklar. [73]



[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: İnsan nefsinin güçleri
« Posted on: 19 Mart 2024, 13:27:26 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: İnsan nefsinin güçleri rüya tabiri,İnsan nefsinin güçleri mekke canlı, İnsan nefsinin güçleri kabe canlı yayın, İnsan nefsinin güçleri Üç boyutlu kuran oku İnsan nefsinin güçleri kuran ı kerim, İnsan nefsinin güçleri peygamber kıssaları,İnsan nefsinin güçleri ilitam ders soruları, İnsan nefsinin güçleriönlisans arapça,
Logged
11 Kasım 2010, 13:27:06
Ekvan
Varlıklar, alemler, dünyalar. (Evren).
Tecrübeli Üyeler
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 19.233


« Yanıtla #1 : 11 Kasım 2010, 13:27:06 »

Allah razı olsun abla güzel paylaşım

"Nefse ve ona 'bir düzen içinde biçim verene'. Sonra ona fücurunu (sınır tanımaz günah ve kötülüğünü) ve ondan sakınmayı ilham edene (andolsun). Onu arındırıp-temizleyen gerçekten felah bulmuştur. Ve onu (isyanla, günahla, bozulmalarla) örtüp-saran da elbette yıkıma uğramıştır." (Şems Suresi, 7-10
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes