> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > Çeşitli Konularda Eserler > Din Psikolojisi > Dua güdüleri
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Dua güdüleri  (Okunma Sayısı 2663 defa)
10 Kasım 2010, 12:47:49
Safiye Gül

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 15.436


« : 10 Kasım 2010, 12:47:49 »



4- Dua Güdüleri
 

Dua insan ile Allah arasında bir haberleşme, bir iletişimdir.   Bu   iletişimin  yönü   insandan  Allah'a doğru işlemektedir. Normal olarak insan, doğrudan doğruya Allah'la ilişki kurma, O'na hitap etme va­sıtasına sahip değildir. Normal kelime alışverişi ola­bilmesi için, iki taraf arasında varlıksal eşitlik bu­lunmalıdır. Bu, dilin temel ilkesidir. İşte bu ilkeyi bozacak bir durum ortaya çıktığında insan Allah'a hitap edebilir, O'nunla konuşma yeteneğine sahip olur. Bu öyle bir hâldir ki, bu hâlde insan, kendi zihnini günlük durumun üstünde bulur. Böyle bir hâl meydana gelince insanın zihni gerilir, gerilir ve kopma   derecesine   gelir.   İşte  bu   noktada   insan Allah'a doğrudan doğruya söz söyleme durumuna gelir.  Böyle bir durumda insan,  normal mânâda insan değildir; kendi benliğinden üstün bir varlığa değişmiştir. İşte bu olağanüstü durum içinde, yani ruhun ve zihnin Allah'a yükselmesiyle sonuçlanan durum içinde geçen böyle bir konuşma olayına dua denir. İnsanı bu duruma getiren, dili bu şekilde kul­lanmağa elverişli kılan sebepler çok değişik olabilir. Bu, Allah'a karşı duyulan derin sevgi, minnettarlık, hürmet ve zühd olabilir; veya türlü tehlikeler kar­şısında duyulan sıkıntı, gerginlik, acz ve çaresizlik olabilir; türlü istek, ihtiyaç ve taleplerin ağır baskısı olabilir. İşte gerçek anlamda dua, insanı her za­manki şuurun dışına çıkaran bu olağanüstü du­rumlarda kendisini göstermektedir. Duanın mey­dana gelmesi, insanın kendisini, normal şuuru aşan üstün bir durum içinde bulmasına bağlı ol­maktadır. Çünkü insan kalbi yalnız bu üstün durumda (limite situation) bayağı düşüncelerden, dünyevî gailelerden arınır ve buna bağlı olarak ko­nuştuğu dil ruhi bakımdan yüksek bir nitelik ka­zanır. Dua, kalbin Allah'la konuşmasıdır; ancak insan kalbi yüksek bir şuur durumuna geldiği zaman dua olabilir [378].

Gençlerin duaya yönelişinde gelecek endişesi, günahlarını affettirme ümidi, sınavlarda başarılı olma arzusu, sevilen birinin ölümünden duyulan üzüntü, hastalık ve tehlikeli durumlarda yardım ve güvenlik isteği., gibi sebeplerin büyük rol oynadığı anlaşılmaktadır [379]. İnsanların büyük ço­ğunluğunun, genellikle çaresizlik ve mahrumiyet anlarında Allah'a yalvarıp yakardıklan müşahede edilmektedir. Dua yapmaya sürükleyen bu ça­resizlik ve mahrumiyetler, mahiyetçe çeşitli ola­bilmektedir. Bununla birlikte, duanın niyetinin, belli bir boşluğu doldurma niyeti olması gerekmez. Müşahedeler   göstermektedir   ki,    şuurlu   olarak

Allah'a inanmayan birçok insanın, büyük çaresizlik anlarında, varlığını inkâr ettikleri Allah'a dua et­mektedirler. Böylece, dua ile sıkıntı arasında belli bir bağ ortaya çıkmaktadır. Bu sıkıntı şuurlu veya şuurdışı suçluluk duyguları veya bir dış tehlike ta­rafından uyandırılmış olabilir [380]. Umutsuzluk ve çö­küntüden dolayı keskinleşmiş şuurlarında sürekli Allah'a yalvarmaya sürükleyen iç baskının olduğu kimselerde de durum aynıdır. Onlar bundan dolayı hayrete düşerler. Zira kendilerini ikiye bölünmüş hissederler.   Bir yanda  resmî olarak inançsız bir şahıs, diğer yanda da sessiz varlığını kendi yalvaran şuuru ile ortaya koyan ikinci bir şahıs. Bunlar ser­bestçe   dua  etmezler.  Dua  onlarda  kendiliğinden meydana gelir. Aynı şekilde bu tip insanlar, onlarda kendiliğinden uyanan yalvarıcı niyete şuurlu olarak katılmazlar; bunu sadece kendi ihtiyaç sahibi ba­ğımlılıklarının alçakgönüllü bir itirafı olarak tecrübe ederler. Böylece, yalnızca çaresizlik anlanyla sınırlı kalan dua inanç bunalımı da doğurur. Çeşitli felaketler ve musibetlerin yol açtığı sıkıntılı durum içerisinde çoğu insanda kendiliğinden uyanan ilâhî yardım talebi, bazı kişileri isyan uyandıran hayal kırıklıklarına maruz bırakabilir. Bu isyan, özellikle ilâhî   kanunlara   bağlanılarak,   kendisinden   kurtulunan  suçluluk duygusunun  ürünü  olabileceği gibi, tersine isyan suçluluk duygusuna da yol aça­bilir.    Aynı    zamanda   isyan    dinî    inancın    reddedilmesiyle   de   çözülebilir.   Buradaki   psikolojik mantık şöyle bir sıra izler: Talep, hayal kırıklığı, isyan, hınç ve inançsızlık. Kişinin kafasındaki Allah düşüncesi, Allah'ın “yardım ediciliği ve acıması” noktasında     yoğunlaşmış     ise,     çaresizlik     du­rumundaki yardım talebinin çeşitli sebeplerle sonuçsuz kalmasının meydana getirebileceği hayal kı­rıklığı isyanı, kanun tanımazlığı ve suçluluk duygusunun bastırılmasını tahrik eder. [381]


[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Dua güdüleri
« Posted on: 19 Mart 2024, 14:50:26 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Dua güdüleri rüya tabiri,Dua güdüleri mekke canlı, Dua güdüleri kabe canlı yayın, Dua güdüleri Üç boyutlu kuran oku Dua güdüleri kuran ı kerim, Dua güdüleri peygamber kıssaları,Dua güdüleri ilitam ders soruları, Dua güdüleriönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes