> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > Ahlaki Eserler > Din Nasihattır > Bediuzzaman'dan tavsiyeler
Sayfa: [1] 2   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Bediuzzaman'dan tavsiyeler  (Okunma Sayısı 2341 defa)
31 Ekim 2010, 09:00:11
Safiye Gül

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 15.436


« : 31 Ekim 2010, 09:00:11 »



BEDİÜZZAMAN SAİD NURSİ'[58]DEN TAVSİYELER


 

 

Bil ki, Ey Aziz!

 

Dünyanın lezzetleri, zevkleri ve zinetleri Halıkımızı, Mâlikimizi ve Mevlamızı bilmediğimiz takdirde Cennet de olsa Cehennemdir. Evet, öyle gördüm ve öyle zevk ettim. Bilhassa şefkatin ateşini söndürecek marifetullahtan başka bir şey var mıdır? Evet, marifetullah olduktan sonra dünya lezzetlerine iştah olmadığı gibi cennet isteği bile geri kalır.

 

Bil ki Ey Aziz!

 

İnsan yaşayış itibariyle bir dağdan kopup sel içine düşen veya yüksek bir apartmandan düşüp yuvarlanan bir şahıs gibidir. Evet, hayat apartmanı yıkılıyor. Ömür uçağı şimşek gibi geçiyor. Zaman da sel dolaplarını süratle çalıştırıyor. Arz sefinesi (dünya gemisi) de süratle giderken temerrü merre's-sehâb (bulutun geçmesi gibi geçiyor.) Yer gemisi süratle yüzerken dünyanın gayr-ı meşru (helal olmayan) lezzetlerine uzatılan ellere zehirli dikenlerin batacağı düşünülsün. Binaenaleyh o zehirli dünya oklarına bakıp el uzatma.

 

Bil ki, Ey Aziz!

 

Allah'a kul ve hizmetkâr olana her şey hizmetkâr olur. Bu da her şey Allah'ın mülk ve malı olduğunu iman ve azimle olur.

 

Bil ki, Ey Aziz!

 

Bu küre-i arz (dünya) misafirhanesi, insanların mülk ve malı değildir. Ancak insanlar amele gibi o misafirhanenin çeşit çeşit işlerinde ve mesleklerinden çalışırlar.

 

Bil ki, Ey Aziz!

 

Dünyada sana ait çok emirler var. Ama ne içeriğinden ve ne sonuçlarından haberin olmuyor.

Biri cesettir. Evet, cesedin genç iken lâtif, nazik ve güzel gül çiçeğine benzerse de ihtiyarlığında kuru ve uyuşmuş kış çiçeğine benzer.

Biri de hayat ve hayvanattır. Bunun da sonu ölüm ve bitiştir.

Biri de insaniyettir. Bu ise bitiş ve bakilik arasında şüphelidir. Dâima bakinin ancak zikir ile muhafazası lâzımdır.

Biri de ömür ve yaşayıştır. Bunun da sınırı tayin edilmiştir. Ne ileri ve ne de geri bir adım atılamaz. Bunun için acı çekme, mahzun olma. Tahammülünden âciz, takatinden hariç olduğun uzun emel yükünü yüklenme.

Biri de vücuttur. Vücut zaten senin mülkün değildir. Onun maliki ancak Mâlikü'l-Mülktür. Ve senden daha çok senin vücuduna şefkatlidir. Binaenaleyh Mâlik-i Hakikinin idari emrinden hariç o vücuda karıştığın zaman zarar vermiş olursun. Ümitsizliği aşılayan eden hırs gibi...

Biri de belâ ve musibetlerdir. Bunlar geçicidir, devamları yoktur. Geçiciliği düşünülürse zıtları akla gelir, buda lezzet verir.

Biri de sen burada misafirsin. Ve buradan da diğer bir yere gideceksin. Misafir olan kimse beraberce getiremediği bir şeye kalbini bağlamaz. Bu yoldan ayrıldığın gibi, bu şehirden de çıkacaksın. Ve sonra bu fani dünyadan da çıkacaksın. Öyle ise aziz olarak çıkmaya çalış, Vücudunu Mucidine (yaradanına) feda et, karşılığında büyük bir fiyat alacaksın. Çünkü feda etmediğin takdirde ya geçici heva olur, gider, veya Onun malı olduğundan yine O'na döner.

Biri de dünyanın lezzetleridir. Bu ise kısmete bağlıdır. Talebinde yorgun düşer. Ve geçici olması itibariyle aklı başında olan onları kalbine alıp kıymet vermez.

Dünyanın akibeti ne olursa olsun lezzetleri terk etmek evladır. Çünkü sonucun ya kurtuluştur; kurtuluş ise şu geçici lezzetlerin terkiyle olur. Veya bedbahtlıktır; ölüm ve idam beklentisinde bulunan bir adam sehpanın güzelliği ve süslendirilmesinden zevk ve lezzet alabilir mi?

 

Bil ki,  Ey Aziz!

 

Dört şey için dünyayı fiilen değil, kalben terk etmek lâzımdır.

 

1. Dünyanın ömrü kısa olup süratle bitişe ve batışa gider. Bitişin acısıyla kavuşmanın lezzeti yok olur.

 

2. Dünyanın lezzetleri zehirli bala benzer. Lezzeti nispetinde acısı da vardır.

 

3. Seni beklemekte ve senin de süratle ona doğru gitmekte olduğun kabir dünyanın süslü, lezzetli şeylerini hediye olarak kabul etmez. Çünkü dünya ehlince güzel sayılan şey orada çirkindir.

 

4. Düşmanlar ve zararlı haşaratlar arasında bir saat durmakla dost ve büyükler meclisinde senelerce durmak arasındaki fark, kabir ile dünya arasındaki aynı farktır. Dolayısıyla, Cenab-ı Hak da bir saatlik lezzeti terk etmeye davet ediyor ki, senelerce dostlarınla beraber rahat edesin. Öyle ise kayıtlı ve kelepçeli olarak götürülmeden evvel Allah'ın dâvetine icabet et.

 

 Bil ki, Ey Aziz!


 

Kabir, âlem-i âhirete açılmış bir kapıdır. Arka tarafı rahmettir, ön tarafı ise azaptır. Bütün dost ve sevgililer o kapının arka tarafında duruyorlar. Senin de onlara karışma zamanın gelmedi mi? Ve onlara gidip onları ziyaret etmeye isteğini yok mudur? Evet, vakit yaklaştı, dünya kirlerinden temizlenmek üzere bir gusül lazımdır…

Eğer, İmam-ı Rabbani Ahmed-i Farukî bugün Hindistan'da hayattadır diye ziyaretine bir davetiye gelse, bütün zahmetlere ve tehlikelere katlanarak ziyaretine gideceğim. Binaenaleyh, İncil'de Ahmed, Tevrat'ta Ahyed, Kur'ân'da Muhammed ismiyle müsemma iki cihanın güneşi kabrin arka tarafında milyonlarca Farukî Ahmedler ile ebedi istirahatadırlar. Onların ziyaretlerine gitmek için niye acele etmiyoruz? Geri kalmak hatadır.

 

Bil ki,  Ey Aziz!

 

Şu gerçeklere dikkat etmek lazımdır:

 

1. Allah'a kul olana her şey amadedir. Allah'a kul olmayana her şey düşmandır.

 

2. Her şey kader ile takdir edilmiştir. Kısmetine razı ol ki, rahat edesin.

 

3. Mülk Allah'ındır. Sende emaneten duruyor. O emaneti alıp senin için muhafaza edecek. Sende kalırsa gücü biter ve heba olup gider.

 

4. Devamı olmayan bir şeyde lezzet yoktur. Sen fanisin. Dünya da fanidir. Halkın dünyası da fanidir. Kâinatın şu görünüşü de fanidir. Bunlar, saniye, dakika ve saat ve gün gibi birbirini takiben bitişe gidiyorlar.

 

5. Âhirette seni kurtaracak bir eserin olmadığı takdirde fani dünyada bıraktığın eserlere de kıymet verme.

 

Bil ki, Ey Aziz!

 

Aklı başında olan insan, ne dünya ömründen kazandığına sevinir ve ne de kaybettiği şeye üzülmez.. Zira dünya durmuyor, gidiyor. İnsan da beraber gidiyor. Sen de yolcusun. Bak, ihtiyarlık şafağı, kulakların üstünde yuva kurmuştur. Başının yarısından fazlası beyaz kefene sarılmış. Vücudunda iz bırakmaya niyet eden hastalıklar, ölümün keşif kollarıdır. Dolayısıyla, ebedî ömrün önündedir. O ömrü bakide göreceğin rahat ve lezzet ancak bu fani ömürde çaba ve çalışmalarına bağlıdır. Senin o ömrü bakiden hiç haberin yok. Ölüm meleği uyandırmadan evvel uyan.

 

 Bil ki, Ey Aziz!


 

Kur'ân-ı Kerim okunurken anlamak istediğin zaman değişik şekillerde dinleyebilirsin.

 

1. Resul-i Ekrem (a.s) nübüvvet kürsüsüne çıkıp beşere hitaben Kur'an'ın âyetlerini tebliğ ederken, kıraatini kalben ve hayalen dinlemek için kulağını o zamana gönder. O mübarek dudaklardan çıkar gibi dinlemiş olursun.

 

2. Veya Cebrail (a.s) Hz. Muhammed'e (a.s) tebliğ ederken her iki Hazretin arasında yapılan tebliğ konuşmalarının vaziyetini dinler gibi ol.

 

3. Veya Arş-ı Ala makamında yetmiş bin perde arasında Kelam'ı Ezelî'nin Resul-i Ekrem (a.s)’a olan konuşmasını dinler gibi hayalî bir vaziyete gir.

 

Bil ki, Ey Aziz!

 

Senin iktidarın kısa, bekan az, hayatın sınırlı, ömrünün günleri sınırlı ve her şeyin fanidir. Öyle ise şu kısa, fani ömrünü fani şeylere sarf etme ki, fani olmasın. Baki şeylere sarf et ki, baki kalsın.

 

Bil ki, Ey Aziz!

 

Ey nefis! Eğer takva ve amel-i salih ile Halık'ını razı etti isen, halkın rızasını aramana lüzum yoktur. O kâfidir. Eğer halk da Allah'ın hesabına rıza ve sevgi gösterirlerse iyidir. Şayet onlarınki dünya hesabına olursa kıymeti yoktur. Çünkü onlar da senin gibi âciz kullardır. Dolayısıyla ikinci şıkkı takip etmekte gizli şirktir. Evet, bir ihtiyaç için sultana müracaat eden adam sultanı razı etmişse o iş görülür…

 

Bil ki,  Ey Aziz!

 

Gözler sanatı görüp de sanatçıyı gözler görmezse çok garip ve pek çirkin düşer. Çünkü o halde Sanatçının manen, kalben görünmemesi ya basiretin körlüğündendir veya kalp gözünün kör olmasındandır. Veya pek dar görüşlü olduğundan meseleyi büyüklüğüyle kavramadığındandır.

 

Bil ki,  Ey Aziz!

 

Senin önünde çok korkunç büyük meseleler vardır ki, insanı tedbire ve hassasiyete mecbur eder.

 

Birisi: Ölümdür ki, insanı dünyadan ve bütün sevgililerinden ayıran bir ayrılmaktır.

 

2. Dehşetli, korkulu ahiret memleketine yolculuktur.

 

3. Ömür az, sefer uzun, yol tedariki yok, kuvvet ve kudret yok, aczi mutlak gibi acıklı acılara maruz kalmaktır. Öyle ise bu gaflet ve unutkanlık isyan nedir? Devekuşu gibi başını unutkanlık kumuna sokar, gözüne gaflet gözlüğünü takarsın ki, Allah seni görmesin. Veya sen Onu görmeyesin. Ne vakte kadar fani şeylere ihtimam ve ebedi şeylerle meşgul olacaksın?

 

 Bil ki,  Ey Aziz!


 

Bizler uzun bir seferdeyiz. Buradan kabre, kabirden haşre, haşirden ahiret memleketine gitmek üzereyiz. O yollarda karanlıkları aydınlatacak bir n...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Bediuzzaman'dan tavsiyeler
« Posted on: 18 Nisan 2024, 05:27:36 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Bediuzzaman'dan tavsiyeler rüya tabiri,Bediuzzaman'dan tavsiyeler mekke canlı, Bediuzzaman'dan tavsiyeler kabe canlı yayın, Bediuzzaman'dan tavsiyeler Üç boyutlu kuran oku Bediuzzaman'dan tavsiyeler kuran ı kerim, Bediuzzaman'dan tavsiyeler peygamber kıssaları,Bediuzzaman'dan tavsiyeler ilitam ders soruları, Bediuzzaman'dan tavsiyelerönlisans arapça,
Logged
07 Temmuz 2015, 17:25:11
Ceren

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 26.620


« Yanıtla #1 : 07 Temmuz 2015, 17:25:11 »

Esselamu aleykum.Rabbim razı olsun paylaşımdan kardeşim.Üstadın tavsiyelerine uyan ve uygulayan kullardan olalım inşallah....
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

07 Şubat 2018, 15:03:56
Ceren

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 26.620


« Yanıtla #2 : 07 Şubat 2018, 15:03:56 »

Aleykumselam.rabbim bizleri üstad said nursinin yolunda giden onun ogutlerine uyan kullardan eylesin inşallah. ..
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

08 Şubat 2018, 02:32:51
Sevgi.
Bölüm Görevlisi
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 17.956


« Yanıtla #3 : 08 Şubat 2018, 02:32:51 »

Bilgiler için Allah Razı olsun. Mevlam bizleri öğütlere uyanlardan eylesin
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

22 Mart 2018, 16:01:03
Ceren

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 26.620


« Yanıtla #4 : 22 Mart 2018, 16:01:03 »

Aleykümselam.Rabbim bizleri Üstad Said Nursinin öğütlerine uyan onun gibi islam yolunda çalışan ve kurtuluşa erişen kullardan olalım inşallah...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Sayfa: [1] 2   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes