> Forum > ๑۩۞۩๑ İlim Dünyası Online Dergi Dünyası ๑۩۞۩๑ > Semerkand Aylık Tasavvuf Dergileri > Diğer Yazılar > Yüzü Suyu Hürmetine
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Yüzü Suyu Hürmetine  (Okunma Sayısı 903 defa)
05 Kasım 2011, 20:58:03
Zehibe

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 31.681



Site
« : 05 Kasım 2011, 20:58:03 »



Yüzü Suyu Hürmetine


Temmuz 2005 - 79.sayı



Elvida ÜNLÜ
kaleme aldı, DİĞER YAZILAR bölümünde yayınlandı.

Aşıklar yüzü suyu hürmetine ..

Dertliler yüzü suyu hürmetine ..

Veren sensin Rabbim, biliyoruz.

“ Ol” dersin, olur.

Gözümüzde yaş kalmadığında, gözü yaşlılar yüzü suyu hürmetine senden rahmet istiyoruz.

Toprak bizden dertli. Bir daha üzerinde o tüyden yumuşak ayaklar yürümeyecek. Efendimiz s.a.v.'in ayak bastığı toprak yüzü suyu hürmetine, senden bereket istiyoruz.

Daha vahiy inmeden “Efendim!” diyen, ona selam duran taşlar yüzü suyu hürmetine, taşlaşmış yüreklerimize merhamet istiyoruz.

Bize seni sevenleri sevdirdin. Bize sevdiklerini sevdirdin.

Hamdediyor ; seni sevenler, sevdiklerin aşkına sevdiklerimizle beraber olalım istiyoruz.



Rasulullah s.a.v. vardı. Hayattaydı.

O'nun amcası vardı.

Sahabe vardı.

Yıldızlar gökte değil, yerdeydi. Güneş toprakta gezinirdi.

Seni candan öte severlerdi.

Rasulünü emanet bilirlerdi.

Ve rahmet düşecek yer bulamaz, bereket fışkırırdı.

Gök ehli yer ehlini âdeta kıskanırdı.

Şimdi onlar yoklar, onları candan öte sevenler var.

Zayıf ve mazlum müslümanlar var.

Ağaçlar var, kuşlar var.

Ve dualarımız var.

O'nun duasıyla bulutlar gelirdi

Efendimiz s.a.v. zamanında, Medine büyük bir kıtlığa maruz kalmıştı. Bir Cuma günü Allah'ın Rasulü s.a.v. hutbe okurken, sahabeden biri ayağa kalkarak şöyle nidada bulundu:

- Ey Allah'ın Rasulü ! Atlarımız ve koyunlarımız helâk oldu, yollarımız kesildi. Allah'a dua et de bize yağmur ihsan eylesin.

Rasulullah s.a.v. o anda ellerini kaldırdı ve dua etti: “Ey Allahım bize yağmur ver!”

Gökyüzü hareketsiz, cam gibi parlak ve bulutsuzdu. O an bir rüzgar çıktı. Hava bulutlandı. Bulutlar bir araya geldi. Ardından bardaktan boşanırcasına yağmur yağmaya başladı. Cemaat sulara dalıp çıktılar ve evlerine su içinde geldiler. Yağmur bir dahaki Cuma'ya kadar devam etti. Bunun üzerine yine sahabeden biri Efendimiz s.a.v.'e gelerek şöyle dedi:

- Ey Allah'ın Rasulü , evlerimiz selden yıkıldı, yollarımız bozulup tıkandı, sürülerimiz helâk oldu. Dua et de yağmur dinsin.

Bir gülüşü ömre bedel Efendimiz s.a.v. gülümsedi. Ellerini açtı: “Ey Allahım ; üzerimize değil, dağ başlarına, yüksek tepelere, vadilerin içlerine, ağaçlık yerlere…” Derken bulutlar Medine'nin semalarından kalktı ve şehre bir damlası düşmeden etrafa yağdı, yağdı… Bulutlar bir taç gibi Medine'yi çevrelemişti.

Daha elleri inmeden


Hz. Ömer r.a. zamanında bir vakit yağmursuz kalındı, kıtlık başladı. Toplanıp yağmur duasına çıktılar. Yakardılar:

- “Ey Allahım , Peygamberimiz dua ederdi, bize yağmur verirdin. Peygamberimiz'i vesile ederek sana niyaz ederdik, bize yine yağmur ihsan ederdin. Şimdi de Peygamberimiz'in amcası Abbas'a tevessül ediyoruz. Sen onun yüzü suyu hürmetine bize yağmur ver.”

Hz. Ömer r.a. duasını bitirdikten sonra Hz. Abbas r.a. elini kaldırarak duaya başladı:

- “ Allahım semadan gelen her bela, günah sebebiyle gelir ve bu belayı tövbe kaldırır. Ben, sevgili Habibi'nin amcası olduğum için halk benim vasıtamla sana müracaat ediyorlar. İşte günahkâr ellerimizi sana kaldırdık, boyunlarımızı tövbe ile karşında eğdik. Sen kaybolanı terk etmeyen, boynu bükükleri ihmal etmeyen bir koruyucusun. İşte küçükler perişan, büyükler sefil oldu. Bu yüzden şikayet sesleri sana yükseldi. Sen aşikârı da bilirsin, gizliyi de. Allahım , kullarının ümidi kesilip helâk olmadan onların imdadına yetiş. Zira senin rahmetinden ancak kâfirler ümit keser. Rahmetini yetiştir.”

Duasını tamamlayamadan dağlar gibi bulutlar gökyüzünü kapladı ve rahmet yağmaya başladı.

Ne vakit böyle niyaz ederler, duadaki eller inmeden yağmur başlardı.



Ashaptan bir kişinin gözleri görmüyordu. Rasulullah Efendimiz s.a.v.'e gelerek dua istedi:

- Ey Allah'ın Rasulü , gözlerimin açılması için Allah'a dua et.

Efendimiz s.a.v. :

- İstersen dua edeyim. Fakat istersen sabret. Çünkü sabretmek senin için daha hayırlıdır.

- Dua et ey Allah'ın Rasulü .

Bu ısrar üzerine Efendimiz s.a.v. buyurdu ki:

- Güzelce abdest al ve şu duayı oku: “Ey Allahım ! Senden diliyor ve rahmet peygamberi olan senin peygamberin Muhammed'e tevessül ederek sana teveccüh ediyor, sana yöneliyorum. Gerçekten ben hacetim için onu vesile ederek sana yöneldim. Ya Rabbi, Peygamberimiz'i benim hakkımda şefaatçi kıl.”

Her şey bir vesileyle

Damlalar bir vesiledir, bulutlar vesile…

Rahmet sendendir bereket sendendir.

Bir gün Efendimiz s.a.v. ashabıyla yağmura tutuldular. Peygamberimiz s.a.v. elbisesinin kollarını sıvadı, başını ve ayaklarını açtı. Ashap sordular:

- Ey Allah'ın Rasulü , bunu niye yaptın?

Buyurdu ki:

- Çünkü o Allah'ın nimeti ve bereketidir. Faydalanmak gerekir.



İmanımıza şahitsin. Secde görmüş alınlarımıza şahitsin...

Hacer-i Esved'e bir bûse


Efendimiz s.a.v. buyurdular:

“Allah'a yemin ederim ki Cenab -ı Hak, Hacer -i Esved'i kıyamet gününde gören gözleri ve konuşan dili olduğu halde diriltecektir. O, kendisine ihlâs ile el sürüp kendisini öpen kimsenin cennetlik olduğuna şahitlik edecektir.”

Hz. Ömer r.a. bir gün Hacer -i Esved'in yanına geldi, onu öptü ve şöyle dedi:

- “Biliyorum bir taşsın sen. Ne zarar verirsin, ne fayda. Allah Rasulü'nün seni öptüğünü görmeseydim, ben de seni öpmezdim.”

Birkaç saç teli


Yermük günü zor günlerden biridir. Savaş meydanı kum gibi Bizans askerleriyle doludur. Bizanslılara kıyasla müslümanlar yalnızca bir avuçtur.

“Arapların hakimiyetine girmektense ölmeyi tercih ederiz” diyen tepeden tırnağa donanımlı Bizans askerleri ve, “Sizler müslümanlığın temelisiniz. Düşmanlarımız Rumların tortusu, putperestliğin koruyucularıdır. Ya Rabbi! Bugün ne büyük bir gündür. İlâhi, zaferlerini kullarına nasip et!” diye yakaran; inancını, dualarını kuşanmış sahabiler …

Meydan mahşer meydanıdır, meydan kaynamaktadır. Sahabiler sanki Bedir'de ilk zaferleri için meydana çıkmışlardır. Ya da Rasulullah s.a.v. ile Mekke'ye girmektedirler.

Dualar, niyetler, yönler aynıdır.

İşte tam bu keşmekeş esnasında, İslâm ordusunun komutanı Halid bin Velid r.a. takkesini kaybetmişti. Etrafındakilerden takkesini bulmalarını istedi. Sahabiler aradılar aradılar lâkin bulamadılar. Halid bin Velid ısrarla tekrar aramalarını ve mutlaka bulmalarını istedi.

Nihayet takke bulundu. Fakat bu oldukça eski bir takkeydi. Yani bu keşmekeşin ortasında eski bir takke… Takkeyi bulanlar bir mana veremediler.

Halid bin Velid r.a. yitirdiği bir hazineyi bulmuş gibiydi, takkeyi hürmetle aldı. Merakla kendisini izleyenlere şöyle dedi:

- Rasulullah bir umresinde başını tıraş edince, insanlar O'nun saçlarını almak için koşuştular. Ben hepsinden öne geçerek alın saçını aldım ve bu takkenin içine yerleştirdim. Sonra bu takkeyle hangi muhabereye katılmışsam, o mübarek saçın bereketiyle yardım görmekle rızıklandım , zafer nasip oldu.

Kum gibi Bizans ordusu ve birkaç saç teli…

İnancını kuşanmış birkaç saf gönül…

Bize kalan emanetler


Rasulullah s.a.v. Mina'da saçını tıraş edince başının sağ tarafındaki saçları eline aldı. Tıraş bitince o saçları Enes r.a.'a uzatarak şöyle dedi:

- Ey Enes bunları al, annen Ümmü Süleym'e götür.

İnsanlar Rasulullah s.a.v.'in Ümmü Süleym'e verdiği bu önemi görünce, saçının kalan kısmını almak için yarışa girerek birkaç tel almaya çalıştılar.

Bu hadiseyi Enes r.a.' dan dinleyen Muhammed ibn Şirin oldukça etkilendi ve bir gün Abiydetü's Selmanî'ye anlattı. Abiyedetü's Selmanî'nin gözleri doldu, gözleri uzaklara daldı ve özlemi dile geldi:

- Elimde o saç tellerinden bir tanesinin bulunması, bana yerin üstünde ve içinde bulunan tüm altın ve madenlere sahip olmaktan daha sevgilidir.



Efendimiz s.a.v.'in ipekten yaması bulunan, kenarları diba ile geçilmiş bir cübbesi vardı.

Bu cübbe Hz. Aişe r.a.'da idi. Vefatından sonra cübbeyi Hz. Esma r.a. aldı ve cübbe için şöyle dedi:

- Onu Rasulullah giyerdi. Biz de hastalar için yıkıyoruz ve suyunu şifa için hastalara içiriyoruz.

Mescid-i Nebevî'de, minberin olduğu yerde Efendimiz s.a.v.'in mübarek sağ elleriyle tuttuğu, nara benzeyen bir topuz vardı. Bu topuza Rummane denilmiştir.

Allah Rasulü'nün vefatından sonra, sahabiler Mescid -i Nebevî'nin tenhalaştığı vakitlerde Kabr -i Şerif tarafına düşen bu topuza sağ elleriyle dokunarak teberrükte bulunur, bu vesileyle Allah Tealâ'ya yalvarırlardı.



Seleme b. Ekve r.a. mushafın yanındaki direğe doğru namaz kılardı. Sahabilerden biri ona sordu:

- Görüyorum hep bu direğin yanında namaz kılmaya çalışıyorsun. Bunun bir nedeni var mı?

- Rasulullah s.a.v.'in bu direğin yanında namaz kılmayı tercih ettiğini gördüm de onun için burada namaz kılıyorum.



Ve, sahabe yeni doğan çocuklarını Rasulullah s.a.v.'e götürürler, bebeğin midesine anne sütü inmeden bereket vesilesi olması için Rasul-i Ekrem s.a.v.'in hurma çiğnemini emdirirlerdi.

Enes b. Malik r.a. da Rasul -i Ekrem s.a.v.'in deve ahırında zekâ...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Yüzü Suyu Hürmetine
« Posted on: 19 Nisan 2024, 19:50:50 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Yüzü Suyu Hürmetine rüya tabiri,Yüzü Suyu Hürmetine mekke canlı, Yüzü Suyu Hürmetine kabe canlı yayın, Yüzü Suyu Hürmetine Üç boyutlu kuran oku Yüzü Suyu Hürmetine kuran ı kerim, Yüzü Suyu Hürmetine peygamber kıssaları,Yüzü Suyu Hürmetine ilitam ders soruları, Yüzü Suyu Hürmetineönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes