> Forum > ๑۩۞۩๑ İlim Dünyası Online Dergi Dünyası ๑۩۞۩๑ > Semerkand Aylık Tasavvuf Dergileri > Diğer Yazılar > Yönelişimiz Nereye?
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Yönelişimiz Nereye?  (Okunma Sayısı 953 defa)
04 Temmuz 2011, 19:23:43
Zehibe

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 31.681



Site
« : 04 Temmuz 2011, 19:23:43 »



Yönelişimiz Nereye?

Mayıs 2011 149.SAYI




Mehmet ILDIRAR kaleme aldı, DİĞER YAZILAR bölümünde yayınlandı.

Allah Tealâ hazretleri bir kula hayır murad ederse, ona günahlarından pişmanlık duygusu verir, ilâhi idrak kapısını açıp derin bir anlayış nasip eder. Yalnız, bu meselede kulun nefsini bilip onu ıslah için mücahede ve riyazete başlaması lazımdır. Nefsinin haram işlerine karşı koyan kişi eden mücahede makamında, o karşı koyuşla kendisini ibadet ve taate veren kimse ise riyazet makamındadır. “Ey iman edenler! Allah’tan korkun. O’na yaklaşmaya yol arayın ve yolunda mücahede edin ki kurtuluşa eresiniz.” (Maide, 35) ayet-i kerimesinde bildirildiği gibi, nefsin haram işlerden kurtulup ibadet ve taate dönmesi için Allah yolunda cihad etmek lazım gelir ki. Cihad önce dış sonra iç düşmanlarla olur. İçteki düşmanların en büyüğü hiçbir zaman bizi bırakmayan nefsimiz, sonra şeytan ve kötü akrandır. Kötü akran, akraba bile olsa, mücahede etmek, onlardan kaçmak lazım geldiğini müfessirler beyan buyurmuşlardır. Bir kul kötülerden uzak durup, nefsinin düşmanlığını bilerek onu ıslah etmek için kâmil bir insan eli tuttuğunda, Allah Tealâ ona nuranî bir anlayış verir.

Şah-ı Nakşibend k.s. hazretleri, “Yol üstündeki taşı kaldırmak mümin için müstehap bir ameldir.” sözündeki “yol üstündeki taş”ı “nefs” olarak izah etmiştir. Bu yol üstündeki taş ise insanın hiç ayrılmayan bir arkadaşıdır. Hepimiz ondan müştekiyiz, şikayet ediyoruz. Her birimiz o nefsi doyuramadık ve ona hakkı duyuramadık. Ne derece duyurur, ne derece ilâhi aşka doyurursak ahiretteki makamımız o kadar iyi olur. Rabbine ibadet ve taat hususunda günah işleyen kimse günahını bilir, Allah’ın rahmet ve mağfiretine sığınırsa günahının önemi kalmaz. Günahının çokluğunun da kıymeti yoktur. Yetmiş dağ kadar günah işleyenle yedi nohut tanesi kadar işleyenin Allah’ın mağfiretinin büyüklüğü karşısında farkı yoktur. Bir kimse yetmiş dağ büyüklüğündeki günahlarından pişmanlık duyar, tevbe istiğfar eder, o günahları bir daha işlemezse hiç günah işlememiş gibi olur. Ama yedi nohut tanesi kadar günahı olsa da tevbe etmese, cennete girdiği zaman makamı küçük olacağından pişmanlık duyar. Vücudumuzdaki bir hastalığın tedavisi için nasıl doktora başvurur ve ondan medet umarsak, nefsin sıkıntısından da Allah’a sığınıp medet ummamız vazifemizdir. Allah Tealâ kendisine sığınana ilâhi bir anlayış verir. O ilâhi anlayış kalpte tecelli edip, Allah müminin kalbini kudret parmağıyla hidayete çevirince, o mümine günahtan nefret etmek ve hayırlı ameller işlemek kolay gelir.

İmamın biri sabah namazından çıktı, evine gidiyordu. Yolda sızıp kalmış bir sarhoş gördü. Sarhoş şöyle söyleniyordu:

– İç iç!.. Kadehler, küpler dolusu iç. Zira Ramazan geliyor. Nasıl olsa Ramazan’da içemezsin!

İmam bu sözleri duyunca şöyle düşündü:

– Şu sarhoş Ramazan’dan hayâ ediyor, kendi kendine Şaban günlerinde daha çok içmesini söylüyor. Ey hoca, şu sarhoş kadar da mı değilsin? O Şaban’ın bitmemesini bekliyor. Sen de ömür geçmeden marifet şarabını iç. Hakk’a dön. Yemin ederim, nefsimi ıslah etmeden evime dönmeyeceğim!

İmam doğruca Mekke-i Mükerreme’ye gitti ve yedi sene orada kaldı. Kâmil insanlarla oturdu, evliya bir zat olarak geri döndü. Bu kemalâtı kimden örnek aldığını soranlara, “Bir sarhoştan aldım!” dedi.

Ömrümüz tezkere bekleyen asker gibi. Önünde sonunda vatana kavuşacağız. Ama bir farkla: Ya cennete ya da cehenneme... Her birimizin sayısız noksanları var. Mümin olarak, İslâm cemaatince “emin” bilinmedikçe iman-ı kâmil sahibi olamayız. Bizler mümin olarak Allah’ın emanetini yüklendik, Allah’ı bilmek üzere gönderildik. Allah’ı bilen kimsenin harama meyli olmamalıdır.

[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Yönelişimiz Nereye?
« Posted on: 30 Nisan 2024, 02:34:38 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Yönelişimiz Nereye? rüya tabiri,Yönelişimiz Nereye? mekke canlı, Yönelişimiz Nereye? kabe canlı yayın, Yönelişimiz Nereye? Üç boyutlu kuran oku Yönelişimiz Nereye? kuran ı kerim, Yönelişimiz Nereye? peygamber kıssaları,Yönelişimiz Nereye? ilitam ders soruları, Yönelişimiz Nereye?önlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes