๑۩۞۩๑ İlim Dünyası Online Dergi Dünyası ๑۩۞۩๑ => Diğer Yazılar => Konuyu başlatan: Zehibe üzerinde 21 Eylül 2011, 18:44:16



Konu Başlığı: Yaz Tatili ve Kuran Eğitimi
Gönderen: Zehibe üzerinde 21 Eylül 2011, 18:44:16
Yaz Tatili ve Kur'an Eğitimi



Temmuz 2007 - 103.sayı



Kemal SÜLEYMANOĞLU kaleme aldı, DİĞER YAZILAR bölümünde yayınlandı.

İmam-Hatip liselerinde ve Kur’an kurslarında din eğitimi alan öğrenci sayısı, orta dereceli okullara devam eden bütün öğrencilerin yüzde biri bile değil. Gençliğimizin yüzde doksan dokuzunun din eğitimi, özellikle Kur’an eğitimi alabileceği tek imkan camilerdeki yaz kurslarıdır. Yani yaz kursları bizim için çok önemli.

Yaz tatili başladı.

Sekiz aylık eğitim-öğretimden sonra dinlenme eğlenme imkânına kavuştu çocuklarımız, gençlerimiz. Stresli okul günlerinden sonra bir süre için de olsa nefes almak onların en tabii hakkı.

Bu arada hemen hemen her mahallede, her camide Kur’an eğitimi için bir canlılık başladı. Çocuklar ellerinde elifbalar ve Kur’an-ı Kerimlerle camilere girip çıkıyorlar.

Tatilin tadını çıkarmak ve Kur’an eğitimi yapmak aynı zamana denk geliyor. Müslüman bir ülkede niye böyle tuhaf bir durumla karşı karşıya olduğumuz üzerinde düşünmek lazım. Ne yapacaksınız, çocukların tatil hakkından mı vaz geçeceksiniz, mukaddes dinimizi öğretmekten mi?

Neyse ki böyle garip durumlar karşısında çözümler üretebilen bir toplumuz. Burada da çözüm, Kur’an eğitimini bir kenara bırakmadan tatilin tadını çıkarmak. Çocuklarımız gençlerimiz hem tatilin tadını çıkartabilir hem de Kur’an eğitimi alabilir. Buna yönelik çalışmalar var, görevliler ve biz veliler daha başka formüller de üretebiliriz.

Vakit namazlarında gidip geldiğim mahalle mescidindeki cemaatle sohbet ediyorduk. Söz döne dolaşa namazlarda okuduğumuz Fatiha’ya, zamm-i surelere geldi. Bu sureleri acaba ne zaman öğrenmiştik? Cemaatte elli civarında her yaştan insan vardı. Yüzde doksanı “çocukluğumuzda yaz kurslarında öğrendik” diye cevap verdi. Halkımızın yüzde doksanı böyledir. Hayatımız boyunca yaptığımız ibadetlerde, dualarda, zikirlerde okuduklarımızı ve temel dinî bilgilerimizi hep o yaz kurslarında öğrendik. İmam-Hatip liselerinde ve Kur’an kurslarında din eğitimi alan öğrenci sayısı, orta dereceli okullara devam eden bütün öğrencilerin yüzde biri bile değil. Gençliğimizin yüzde doksan dokuzunun din eğitimi, özellikle Kur’an eğitimi alabileceği tek imkan camilerdeki yaz kurslarıdır. Yani yaz kursları bizim için çok önemli.

Çocuklarımız büyüklerini dinliyor ve genellikle yaz kurslarına gidiyor. Veliler de görevlerini yerine getirdiklerini sanıyor. Fakat bu yeterli değil, daha ilgili olmaları gerekir. Her veli çocuğunun Kur’an eğitimi alabileceği ortamı araştırmalı, hocalarıyla görüşmeli. Çocukların oyun ve eğlence ihtiyaçları dikkate alınarak eğitim yapılmalı. Günde üç, en fazla dört saatlik ders programları olmalı. Onun dışında oynamaya, gezmeye, dinlenmeye zaman ayrılmalı. Hikâyeler, masallar anlattırılmalı hatta küçük de olsa tiyatrolar, eğlenceler hazırlanmalı. Piknik ve geziler tertip edilmeli.

Bunlar için mutlaka masraf gerekir; veliler bu masraflara güçleri nispetinde katlanmalıdır. Ayrıca bu piknik ve gezilere katılıp onlarla gezip eğlenmek, onların coşkusunu paylaşmak ne güzel olur.

Veliler hocalarımızla sık sık görüşmeli, destek vermelidir. Yaz kursunu ne kadar önemsediklerini ve bunun için hocadan beklentilerini anlatmalı, arada bir çikolata, şeker, bisküvi gibi hediyeler alıp yakınımızdaki camilere, Kur’an kurslarına uğramalı; hocanın ve çocukların gönülleri hoş edilmelidir.

Hocalarımız da çocuklarla ve gençlerle ilgilenmeyi büyük bir ibadet olarak kabul etmelidir. Gerçekten de böyledir. Sevgi ve şefkatle öğrencilere yaklaşmalıdırlar. Kur’an’ı ve dini öğretmenin Peygamber vazifesi olduğunu dikkate alarak, sevgi ve şefkatle davranmamanın Efendimiz s.a.v’in vazifesine ihanet olduğunu düşünmelidirler.

Şunu kesinlikle kabul etmeliyiz: Bir yetişkin için işe gitmek ne kadar önemli ise bir çocuk için oyun oynamak ve eğlenmek o kadar önemlidir. Fakat Mukaddes Kitabımızı öğrenmek de çok önemlidir.

O zaman gelin bu iki önemli hizmeti birlikte düşünelim.

O zaman gelin bu yaz dönemini çocuklarımız için güzel bir şekilde değerlendirelim.

MÜBAREK ÜÇ AYLAR’A GİRİYORUZ!


Sıcağa inat bir ikindi serinliğini, sıkıntıya karşı mahzun bir tebessümü, tekdüze gündelik dertlerin aksine ebedî yeniyi müjdeleyen Üç Aylar’a...

Ne mutlu bize ki, bir kez daha bu mübarek mevsimin feyz ve bereketini idrak edeceğiz. Bir kez daha Rabbimize yönelmenin huzuruyla buluşacak, kendimizi hesaba çekerek yenilenme fırsatı bulacağız.

İnşallah, bu dönemde ibadetlerimize daha bir ihlâsla sarılacak, Allah’a giden yolda önümüze, ardımıza, her tarafımıza döşenen günah engellerini yıkmak için daha hazırlıklı olacağız. Yüce Allah, bu mübarek Üç Aylar mevsimini bizler için bereket, mağfiret ve ihsan dönemi kılsın.

Tüm İslâm âlemi için hayırlı ve mübarek olsun inşallah!