> Forum > ๑۩۞۩๑ İlim Dünyası Online Dergi Dünyası ๑۩۞۩๑ > Semerkand Aylık Tasavvuf Dergileri > Diğer Yazılar > Uykusuzluk
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Uykusuzluk  (Okunma Sayısı 649 defa)
26 Ağustos 2011, 15:59:45
Zehibe

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 31.681



Site
« : 26 Ağustos 2011, 15:59:45 »



Uykusuzluk





Dr. Ramiz KAYRAK kaleme aldı, DİĞER YAZILAR bölümünde yayınlandı.

Neredeyse hepimizin en az bir kez başına gelen uykusuzluk, sık aralıklarla tekrarlamaya başladığında ciddi sorunlar baş gösterir. Tüm hayat enerjisi ellerinden çekilip alınmış, aşırı derecede yorgun, konsantrasyon bozukluğu olan, insan ilişkilerinde daha öfkeli ve hırçın bir kişi ortaya çıkıverir. Gündelik iş performansında da gözle görülür bir düşme olur.

Bazen hayat üzerimize üzerimize gelir, sırtımızda taşıyamayacağımız ağırlıkta bir yük hissederiz. Öyle zaman olur ki parmağımızı kıpırdatmak dünyayı yerinden oynatmak kadar zorlaşır. Etrafımızda konuşulanlar birer uğultuya dönüşür. Verdiğimiz karmakarışık yanıtlar karşı tarafı da şaşkına çevirir. Halden anlayanlar “dostum, şöyle deliksiz bir uyku seni kendine getirir” diyerek tavsiyede bulunduğunda, yüzlerine tebessümle bakar ve mırıldanırsınız: “Ah o uykuyu bir bulabilsem!”

Kaç Saatlik Bir Uyku Beni Kendime Getirir?


Erişkinlerde çoğunlukla 7–8 saatlik bir ortalama normal uyku süresi vardır. Ancak kişisel farklılıkların da olabileceği unutulmamalı. 5 saat gibi kısa ya da 10 saat gibi uzun uyku süreleri de zaman zaman normal sayılabilir. Yaşlılar gece uykularının bir bölümünü gündüz şekerlemelerine dönüştürerek gece sürelerini azaltabilirler. Burada kilit nokta, kişinin alışkın olduğu sürenin altında uyumaya başlamasıdır. Tek ve en önemli sorun süre de değildir kuşkusuz. Uykuya dalmada güçlük, uykudan sık aralıklarla uyanma, uykunun bölünmesi ve yeniden uykuya dalamama ya da sabahın çok erken saatlerinde uykudan uyanma asıl önemli kısımları oluşturur.

Yorgun Bedenime Niye Cevap Vermez Bu Uyku?


Stres, endişe ve kaygı gibi duygular başımızı yastığa koyduğumuzda bile zihnimizin gün içindeki tempoda işlemeye devam etmesine yol açar. Bu hararetli faaliyet uykuya dalmayı geciktirir. Beynimiz sorunları çözmeden uykuya teslim olmak istemez. Depresyon da, benzer biçimde, uykunun aradığı bedensel gevşemenin önünde bir kale gibi durur. Ağır iş yükü, yorucu ve uzun seyahatler, geceyi gündüze karıştıran mesai saatleri ise vücudumuzun biyoritmini bozarak uykusuzluğa neden olur. Böyle bir durumda, bedenin uyku ile uyanıklık için belirlemiş olduğu biyolojik saatinin şirazesi kayıverir.

Uygunsuz yeme alışkanlıkları uykusuzluğun temel sebepleri arasındadır. Uykuya çok yakın yenen ağır yiyecekler, yatay pozisyonda rahatsızlığa, midede yanma ve ekşimeye neden olarak, uyku için elverişsiz bir ortam meydana getirir.

Vücutta ağrıya yol açan durumlar da rahatsızlık hissi uyandırarak uykusuzluğa sebep olabilir. Ağrı, kişinin tüm dikkatini kendisine odaklar ve gerekli olan bedensel rahatlama sürekli ertelenir.

Kafein içeren yiyecek ve içeceklerin aşırı tüketimi yine diğer bir uyku bozukluğu etkeni olarak karşımıza çıkar. Kahve, çay, soda, çikolata gibi kafeinden zengin besinler beyin üzerindeki uyarıcı etkileri sayesinde uykuları kaçırır.

Bazı antidepresanlar, yüksek tansiyon ilaçları ve steroidlerin kullanımı da uyku bozukluğuna yol açabilir. Rahat uyuyabilmek için alınan uyku ilaçlarının uzun dönem kullanımları, amacının aksine bir sonuç doğurabilir.

Bu gece de uyuyamayacak mıyım endişesi ise başlı başına bir uykusuzluk nedenidir. Bu durumun yol açtığı endişe ve gerilim, uykuya yoğunlaşmayı engeller.

Uykusuzlukla Baş Edebilmek İçin Ne Yapabilirim?


Bedeni belirli bir uyku saatine alıştırmak için her gün aynı vakitte yatağa gitmekle başlayabilirsiniz. Sabah uyanış saatinizi de benzer biçimde sabitlemeniz, biyoritminizi rayına oturtacaktır.
Akşamları aşırı miktarda çay, kahve ve sigara alınmasına bir son vermek gerekir. Benzer biçimde uykuya yakın ağır yiyeceklerin tüketilmemesine özen göstermelidir. Bunun yerine içilecek bir bardak ılık süt, hem varsa açlığı bastıracak, hem de rahatlatıcı etkisi ile uykuya destek olacaktır.

Uyku bozukluğuna yol açtığını belirttiğimiz ilaçların kullanımı söz konusu ise, bu ilaçlarla ilgili olarak hekiminizle görüşmek ve alternatif oluşturmakta yarar vardır.
İnat eden uykuyu yatakta beklemek iyi bir fikir değildir. Bunun yerine okumak, televizyon izlemek gibi farklı uğraşlarla gözlerimiz iyice ağırlaşıncaya kadar beklemek daha mantıklı bir yaklaşım olur.

Sinir bozucu tik taklarıyla kafamızın içinde nahoş bir tempo tutturan ve sık sık bize sabaha ne kadar az zaman kaldığını hatırlatan saatleri yatak odasından dışarıya çıkarmak da bir çözümdür. Yatak odasının sessiz ve sükûnetli bir ortam olmasına her zaman özen göstermek gerekir.

Günü ölçülü bir hareketlilik ve egzersizle geçirmek, uykuyu uzak tutan gereksiz enerjinin atılmasına yardımcı olacaktır. Yalnız bu aktivitelerin bedeni ağrılara mahkûm edecek düzeyde olmamasına dikkat etmelidir. Sıcak bir duş, böylesi bir yorgunluğu ve vücuttaki gerginliği gidermekte en etkili yöntemlerden birisidir.

Doktorumun Kapısını Ne Zaman Çalayım?


Bir aydan daha uzun süren ve yukarıdaki önerilerle düzelme sağlanamayan, günlük yaşam aktivitelerini etkilemeye başlayan durumlarda hekim desteğine başvurmak zorunlu hale gelir. Basit ve kolayca giderilebilir uyku bozukluğu nedenleri dışında bir fizyolojik sorun düşündüğünde, hekiminiz sizi bir “uyku bozukluğu merkezine” yönlendirebilir. Burada yapılacak testlerle altta yatan olası rahatsızlıklar tespit edilerek, tedavi yoluna gidilebilir.

Yok mu Şöyle İşi Bitirecek Bir Hap?


Uyku düzenlemesi sağlayan ilaçların kullanımı konusunda, hekimler arasında genellikle birkaç günle sınırlı tutma eğilimi vardır. Çünkü bu tür ilaçların uzun süreli kullanımında yeniden ve daha dirençli uykusuzluk dönemleri, nadir de olsa ilaca bağımlılık ve alerjik reaksiyonlar gibi yan etkilere rastlanabilir. Uyku ilaçlarının birkaç günlük kullanımı, yukarıdaki uyku davranış değişikliği önerilerimize destek oluşturacak nitelikle sınırlı kalmasında yarar vardır.

Yastığa başınızı koyar koymaz uyuyup, yataklarınızdan dinlenmiş ve mutlu bir yüz ifadesiyle uyanacağınız sağlıklı günler temennisiyle...

[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Uykusuzluk
« Posted on: 19 Nisan 2024, 13:12:55 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Uykusuzluk rüya tabiri,Uykusuzluk mekke canlı, Uykusuzluk kabe canlı yayın, Uykusuzluk Üç boyutlu kuran oku Uykusuzluk kuran ı kerim, Uykusuzluk peygamber kıssaları,Uykusuzluk ilitam ders soruları, Uykusuzluk önlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes