> Forum > ๑۩۞۩๑ İlim Dünyası Online Dergi Dünyası ๑۩۞۩๑ > Semerkand Aylık Tasavvuf Dergileri > Diğer Yazılar > Aşk Ölür İddia Olur
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Aşk Ölür İddia Olur  (Okunma Sayısı 1095 defa)
21 Temmuz 2011, 10:38:59
Zehibe

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 31.681



Site
« : 21 Temmuz 2011, 10:38:59 »



Aşk Ölür İddia Olur


Nisan 2010 - 136.sayı

T. Ziya ERGUNEL kaleme aldı, DİĞER YAZILAR bölümünde yayınlandı.

“Gel vücûdun âteş-i aşk-ı Habîbullâh’a yak
Çeşm-i kalbi ol ziyâdan feth idüb Mevlâ’ya bak.

(Şeyh Mustafa Zekai Efendi)


[Vücudunu, (bütün maddi varlığını), Allah’ın Sevgilisi Rasul-i Zîşan Efendimiz s.a.v.’e (duyduğun) aşkın ateşiyle yak ki kalp gözünü açıp (bu aşk ateşinin) aydınlığında Mevlâ’yı görebilesin.]


İhsan, “rütbetü’l-ulyâ”dır. Yani bir müminin imanda ulaşabileceği en yüksek mertebe... İnsan bu mertebede “Allah’ı görüyormuş gibi” kulluk edebilme mazhariyetine erişiyor. Ümmî Sinan Tekkesi meşayıhından Üsküdarlı Mustafa Zekai Efendi, işte bu mazhariyete nailiyetin, ihsan mertebesinin yolunu gösteriyor bize: Rasulullah s.a.v.’i aşk derecesinde sevmek!

Mevlâ’yı görmek, O’nun varlığına, birliğine, kudretine, her yerde hâzır ve nâzır olduğuna kalp ile şahadet eylemektir. Bu müşahede baş gözüyle değil çeşm-i kalple (kalp gözüyle) olur. Fakat fani varlığından sıyrılamamış, kalbine dünyayı yığmışsa eğer; insanın kalp gözü kapanmış, basireti bağlanmış demektir. Beşeriyetimizin galip gelmesi kalp gözümüze perde indirir. Dünya vârından ibaret bu perde, kalbe göz açtırmaz. İki cihan serveri Habibullah s.a.v.’e aşk ile ittiba gayretidir ki, bir arınma vesilesi olarak, önündeki bütün perdeleri kaldırıp kalp gözümüzün açılmasına imkan verir.

Rasulullah s.a.v.’e duyulan aşk, ateşiyle engelleri yakıp kalp gözümüzü açmakla kalmaz, ışığıyla görmemizi de sağlar. Malum, görmek için göz yeterli değildir; ışık da olmalıdır ki görme fiili gerçekleşebilsin. Hülasa, Mevlâ’yı görmek, kelime-i şahadetin kalp ile tasdikidir. Kalp gözüyle müşahedeyi gerektirir. Böyle bir müşahede ise hem kalp gözünün açık olmasına, hem de görmeye imkan veren bir aydınlığın varlığına bağlıdır. Bu sebeple ancak Rasulullah s.a.v.’in muhabbetiyle tutuşanlar, masivayı yakıp karanlıkları aydınlatan bir hoşça yangının ateşiyle ihsan mertebesinde safa sürebilirler.

Mustafa Zekai Efendi’nin bu beyti aslında, “Sizden herhangi biriniz, ben ona nefsinden (kendi canından), evladından, ehlinden ve bütün insanlardan daha sevimli olmadıkça (kâmil manada) iman etmiş olmaz.” hadis-i şerifinin başka kelimelerle tekrarından ibaret. İmanın kemâl derecesi için şart koşulan, “Hz. Peygamber s.a.v.’i bu dünyadaki herkesten ve her şeyden daha çok sevme” keyfiyeti bir aşk halidir. Madem ki haldir, kuru iddia ile olmaz.

Aşk, sevgiliye kayıtsız şartsız bağlanmanın yakıcı iştiyakıdır. Hesapsız, pazarlıksız vefadır. Şeksiz şüphesiz sadakattir. Neye mal olursa olsun, sevgilinin bir dediğini iki ettirmemektir aşk. Hakiki aşkta sadece mâşuk vardır.

Âşık, aşk denilen ateşte pervaneler gibi yanarak vücudunu yok etmiştir çünkü. Âşığın vücudunun yok olması, iradesinin, beşerî taleplerinin, şahsî görüşlerinin, “ben” dediği müstakil bir varlığının yok olması; daha doğrusu bütün bunların sevilenin iradesi yanında hiçbir kıymet taşımamasıdır.

Sevgilinin izinde, O’nun aşkıyla yanarak yürüyenlerin, hallerini dil ile anlatmaya, âşıklık iddiasında bulunmaya ihtiyaçları da yoktur, mecalleri de... Hasret, dilde kalmaz, pervasız bir yürüyüşle aramaya sevk ederse samimi bir muhabbetin, ateşli bir aşkın tezahürü olur. Yâd edilen aşk, artık hal olarak yaşanan bir aşk değildir. Hele de belli bir haftaya sıkıştırılan anmalar, muhabbet eseri olsa dahi, senenin geri kalan haftaları kadar bir nisyanın, dolayısıyla ateşsiz bir aşk iddiasının itirafıdır. Ateşsiz bir aşk ne masivayı yakıp kalp gözümüzün açılmasına, ne de yürüyeceğimiz yolun aydınlatılmasına yetebilir.

Bizim irfanımızda aşk, yavan bir romantizm edebiyatının değil, pişerek olgunlaşmanın, kemalâta yürümenin vesilesidir. Aşkın varlığının yegane delili, istikamet üzere olmaktır. Zaten ayet ve hadislerde Hz. Peygamber s.a.v.’i kendimizden, diğer bütün insanlardan ve dünyalıklardan daha çok sevmemiz, istikamet bulabilmemiz için telkin edilmiştir. Bizi ihsan mertebesine çıkaracak dosdoğru yol ancak O’nun izleri sürülerek yürünebilir. 

Kutlu Doğum Haftalarını, kandilleri, sohbetleri, konferansları.. belki muhabbetimizi sorgulamanın fırsatı olarak değerlendirmek gerekiyor. Yavaş da olsa yürüyüp mesafe alıyor muyuz, yoksa “iki günümüz birbirine denk” midir?  “Peygamber bize ne verdi ise alıyor, bize neyi yasakladı ise ondan kaçınıyor” muyuz? O’nun verdiğini alır, yasakladığından kaçınırken “yüreklerimizde hiçbir sıkıntı duymadan tam bir teslimiyet” halini yaşıyor muyuz? Tevbe suresinin 24. ayetinde sorulduğu gibi, “Babalarımız, oğullarımız, kardeşlerimiz, kadınlarımız, kabilemiz, kazandığımız mallar, kesada uğramasından korktuğumuz ticaretimiz, hoşlandığımız meskenler, bize Allah ve Rasulünden, Allah yolunda cihattan daha sevimli” midir, değil midir?  Daha sevimliyse eğer, müminlere hitaben gelen bu ayet, hem bırakın ihsan mertebesini, “böylesi bir fâsıklar topluluğuna Allah’ın hidayet nasip etmeyeceği”ni  haber veriyor, hem de şu ilahî tehdide muhatap kılıyor bizi: “Öyleyse Allah’ın emri (azabı) gelinceye kadar bekleyin!”   

Beklenen gelmemişse, aşk ateşinin aydınlığında istikamet üzere yol alınıyorsa, müslümanların yaşadığı zillet,  sekînet yoksunluğu, çatışma, savrulma ve sapmalar, başımızdaki bunca bela neyin nesidir?

[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Aşk Ölür İddia Olur
« Posted on: 25 Nisan 2024, 02:10:21 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Aşk Ölür İddia Olur rüya tabiri,Aşk Ölür İddia Olur mekke canlı, Aşk Ölür İddia Olur kabe canlı yayın, Aşk Ölür İddia Olur Üç boyutlu kuran oku Aşk Ölür İddia Olur kuran ı kerim, Aşk Ölür İddia Olur peygamber kıssaları,Aşk Ölür İddia Olur ilitam ders soruları, Aşk Ölür İddia Olur önlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes