> Forum > ๑۩۞۩๑ İlim Dünyası Online Dergi Dünyası ๑۩۞۩๑ > Semerkand Aylık Tasavvuf Dergileri > Diğer Yazılar > Engin Ol Ey Gökyüzü
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Engin Ol Ey Gökyüzü  (Okunma Sayısı 871 defa)
05 Kasım 2011, 20:52:45
Zehibe

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 31.681



Site
« : 05 Kasım 2011, 20:52:45 »



Engin Ol Ey Gökyüzü


Temmuz 2005 - 79.sayı

Faruk GÜRBÜZ
kaleme aldı, DİĞER YAZILAR bölümünde yayınlandı.


Ey gönül!..


Farz et ki sen, uçsuz bucaksız mavi denizlerden kopup gelmiş bir yağmur damlası, yapayalnız bir katreciksin. Gâh bir akşam serinliğinde, gâh bir seher vakti, daha gün doğmadan, bir gül yaprağında bir gözyaşı hüznüyle parlayan bir çiğ damlacığı, bir şebnemsin. Çimenler üzerinde tek başına, o mahzun duruşunla kederli gözlerden süzülen giryeleri hatırlatırsın.

Böyle bir gözyaşı hüznüyle parlarken, bir kuşluk vakti, gün doğar üzerine, ısıtır seni. Nihayet buhara dönüşürsün. Genleşir, bir tüy kadar hafifler ve yükselmeye başlarsın. Yükseldikçe de kibirle dolar yüreğin. Senin de o bir katrecik gönlünde bu sevda, bu ihtiras barınır elbet; büyük olmak, yükselmek sevdası... Bu sevda senin de gönlünü yükseklere bağlar. Artık alçak dallarda, yapraklarda mekân tutmak istemezsin. Havaya karışır, havaî olursun.

Derken, göklerde senin gibi buharlaşmış sayısız su damlacıklarıyla buluşur, birleşir, içinde gök gürültüleri, yıldırım ve şimşekleri saklayan küme küme bulutlara dönüşür, gökyüzünü örter, vadileri ovaları serinletir; sis olur yollara, vadilere iner; duman olur yüce dağ başlarını bürürsün.

Yükselip bulutlara katıldın ya artık, toprağa, yaprağa, çiçeğe, böceğe tepeden, yücelerden bakarsın. Kim bilir, bu hâl içinde belki de küçümsersin toprağı. İstersin ki hep yükseklerde kalayım, yücelerde dolaşmanın hazzını yudumlayayım. Bir daha tenezzül etmek istemezsin toprağa. Bir kerecik ağdın ya göklere, aslî vatanın olan denizlere de dönmek istemez, geldiğin diyarları unutur, hatta küçümseyebilirisin de...

Ey gönül!..


Damla denize karışınca, kimse ona damla demez. Orada kimse damlayı görmez ki… O deniz olmuştur, denizde fani olmuş, onunla bir olmuştur artık. Şimdi sen de canını bulutlara kattın ya, artık göklerde adın buluttur. Ne bir şebnem, ne bir su damlacığısın. Gök kubbeyi o kurşunî renginle bürüdüğün zaman susamışların yanık gönüllerinde bir umut olursun. Hem toprağın, hem de toprağa ümit bağlayanların yüzünde mesut bir tebessüm parlatırsın. Sımsıcak esen kızgın rüzgârları bile serinletir, su diye inleyen her canlının yüreğinde tatlı bir inşirah oluverirsin.

Fakat, ne var ki ey gönül, küme küme belirip de yağmasan, inmezsen toprağa, benliğini serseri ve hırçın rüzgârlara kaptırıp da dağılır, daha yücelere savrulursan, gürler de yağmazsan, yeryüzüne hep yıldırımlar yollar, hayatı tehdit edersen, senden hayat bekleyenlerin yüreğinde bir hüsran, bir hayâl kırıklığı olursun.

Yükselmenin de bir hikmeti vardır elbet ey gönül! Yükselmek her zaman yasak değildir. Sen Allah'ın sevgili Peygamberi'nin yükselişine bak. Onun miracını anlamaya çalış. O toprağa hayat vermek için denizlerden nem almış yağmur yüklü bulutlar gibi yükseldi ve sonra toprağa yağmur olarak döndü. Yani eşsiz bir hayat olarak, can olarak döndü ve alemlere rahmet oldu.

Ey gönül!..

Allah dostlarının da ruhanî yükselişleri vardır. Onlar tertemiz yağmur damlaları, can damlaları olarak yere dönmek için yükseldiler. Onların yükselişi suyun devri daimi gibi oldu. Bu yüzden seni de bir su damlacığına benzettim ey gönül. Öyleyse suyun yükselişini iyi anlamaya çalış. Suyun yükselişi toprağa tepeden bakmak için değildir. Onun yükselişi daha temiz olmak, sonra da toprağa hayat olarak dönmek içindir.

Sen de öyle ol ey gönül! Denizlerden yükselen temiz yağmur yüklü rüzgârlar gibi yüksel, sonra da yağmur ol yere yağ; toprağa, çiçeğe, böceğe tenezzül et.

Bil ki ey gönül, eğer kibirli kibirli hep yücelerde dolaşır da oralarda kalmak istersen, hiçbir şey olamaz, hiçbir işe yaramazsın. Ama tevazu gösterir de toprağa tenezzül edersen eğer, hayat olursun.

O halde ey gönül toprağa in, bir çiçeğin köküne düş. İşte o zaman güllerde koku ve renk, çiçeklerde benek, süs ve nakış olursun. Gözlere, gönüllere ferahlık veren bir bahar yeşili olursun. Mevsimlerin en güzeli bir ilkbahar olursun. Hayat olursun, can olursun...

Şairin pınar suları kadar saf ve temiz gönlünden dökülen şu mısralardaki nasihate kulak ver. Bak ne diyor:

Gel ha gönül havalanma,

Engin ol gönül, engin ol.

Artık sen de engin ol ey gönül, yere in. Allah'ın veli kullarının feyzi gibi hep aşağılara doğru çağla, toprağa hayat ver.

Yükseklerde adın buluttur, dağların zirvesinde sistir, dumandır; ama yağmur olur da yere inersen, adın rahmet olur.

[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Engin Ol Ey Gökyüzü
« Posted on: 27 Nisan 2024, 20:48:54 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Engin Ol Ey Gökyüzü rüya tabiri,Engin Ol Ey Gökyüzü mekke canlı, Engin Ol Ey Gökyüzü kabe canlı yayın, Engin Ol Ey Gökyüzü Üç boyutlu kuran oku Engin Ol Ey Gökyüzü kuran ı kerim, Engin Ol Ey Gökyüzü peygamber kıssaları,Engin Ol Ey Gökyüzü ilitam ders soruları, Engin Ol Ey Gökyüzüönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes