> Forum > ๑۩۞۩๑ İlim Dünyası Online Dergi Dünyası ๑۩۞۩๑ > Semerkand Aylık Tasavvuf Dergileri > Diğer Yazılar > Moğol İstilası ve Bir Saltanatın Yıkılışı
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Moğol İstilası ve Bir Saltanatın Yıkılışı  (Okunma Sayısı 983 defa)
13 Ekim 2011, 17:46:30
Zehibe

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 31.681



Site
« : 13 Ekim 2011, 17:46:30 »



Moğol İstilası ve Bir Saltanatın Yıkılışı



Ağustos 2006 - 92.sayı

Murat AYDOĞDU
kaleme aldı, DİĞER YAZILAR bölümünde yayınlandı.


Yaptığı zulmü göremeyecek kadar gözünü hırs bürüyenlerin akıbeti acı olmuştur. Ne dünya yanlarına kâr kalmış, ne rahmetle anılan bir son nasip olmuştur. Moğol istilası ve Cengiz Han’ın Harezmşahlar Devleti’ni yıkması işte bu hakikatin derslerle dolu acı bir tecellisidir.

Cengiz’in liderliğinde dünyanın çehresini değiştiren bir istila hareketine girişen Moğolların, İslâm dünyasında meydana getirdiği tahribatın boyutları korkunçtur. Ama harabeye dönüşen şehirlerin manzarası, müslümanların bu kâfir kavim karşısında gösterdiği acziyet manzarası yanında çok fazla şey ifade etmez. Tarifsiz bir korku ve çaresizlik hissi dalga dalga kalpleri sarmış, Allah’ın kendilerini bu zilletten muhafaza ettiği kimseler müstesna olmak üzere, müslümanlar karşı koymanın faydasızlığına dair bir saplantının esiri olmuşlardır.

Dışarıdan bakıldığında çok güçlü bir görüntü veren Müslüman Harezmşahlar Devleti de ilk Moğol dalgasında kumdan bir kale misali yerle bir olmuştur. Moğol felaketine sebebiyet veren olayların sorumlusu olan Harezmşah Alaaddin Muhammed’in adım adım sürüklendiği perişanlık ise, meselenin başka bir ibret boyutudur. Onun uzlaşmaz tutumu bu mücadelede Abbasi Halifeliği başta olmak üzere diğer müslüman teşekküllerden destek alamaması sonucunu doğurmuş, ne var ki katliamlara seyirci kalanlar ileride Moğol zulmünün yeni hedefleri haline gelmişlerdir.

İstilaya davetiye çıkartan “Otrar Faciası” ve “Elçilerin Katli” hadiseleri, bir mücadele esnasında en büyük dayanaklardan biri olan haklılık duygusunu Cengiz’e verirken, Harezmşah Muhammed’e de düşman karşısında ayakta durmayı bile güçleştiren bir suçluluk duygusu vermiştir.

Harezmşah’ın büyük hayali


Moğol felaketine giden yolda kilometre taşı olan olaylar zincirine bir göz atalım:

Büyük Selçuklu Devleti’nin yıkılması, bu devletin egemenlik sahasında pek çok yeni siyasi oluşumun ortaya çıkması sonucunu doğurmuştu. Bunların en güçlülerinden biri de Harezmşahlar Devleti’ydi. Devletin başındaki Alaaddin Muhammed’in hayali, otoritesini İslâm dünyasına kabul ettirdikten sonra Çin dahil bütün Asya’yı içine alan bir cihan imparatorluğu kurmaktı.

İslâm dünyası ile ilgili düşüncesini gerçekleştirebilmek için öncelikle Abbasi halifesini himayesi altına alması gerekiyordu. Uzunca bir süre Selçuklu himayesinde kalan Abbasi Halifeliği ise artık hiçbir devlet ile böyle bir ilişkiye girmek niyetinde değildi ve kendi askeri gücünü artırmak için çalışıyordu. Harezmşah Muhammed, Halife Nasır’a ilettiği himaye teklifine red cevabı alınca Bağdat’a yürümek üzere büyük bir ordu topladı. Nasır’ı hilafetten indirecek, Abbasi Halifeliği dönemini kapatacak ve kendi sözünü dinleyen yeni bir halife tayin edecekti. Nasır da Harezmşah’a olan düşmanlığını her fırsatta ortaya koyuyor, onun düşmanlarıyla işbirliği yapmaktan çekinmiyordu.

Harezmşah Muhammed sonuçtan o kadar emindi ki daha sefere çıkmadan Bağdat ve çevresini komutanları arasında paylaştırmıştı. İhtişamlı ordu Hamedan’dan yola çıkıp Esedebad geçidine ulaştığında hiç hesaplamadıkları bir şeyle karşılaştılar. Müthiş bir kar fırtınası ve görülmemiş bir soğuk orduyu darmadağın etti. Hayvanların hemen tamamı telef olmuş, kalan askerlerin büyük kısmı da civardaki kabilelerin saldırılarıyla erimişti. Ordusu Bağdat yolunda yok olan Sultan, Horasan’a döndü. Hiçbir şey olmamış gibi davranmaya çalışıyordu. Hutbelerde halifenin isminin zikredilmesini yasakladı. Daha önce Şeyh Necmeddin-i Kübra‘nın bağlılarından Mecdüddin-i Bağdadî’yi keyfi bir şekilde katlettirmesi yetmiyormuş gibi, halk arasında uyandırdığı hoşnutsuzluğu artıracak haksızlıklara devam ediyordu.

Doğuda yükselen ateş

Bu sıralarda Asya’nın en doğusundan inanılması güç bir haber geldi; Moğollar Çin’i istila ediyordu!.. Bu haber Çin’i fethetmek gibi hayalleri olan Harezmşah Muhammed’i hem çok rahatsız etmiş hem de şüpheye sevketmişti. İşin aslını öğrenmek maksadıyla gönderdiği elçiler Pekin’e vardıklarında şehir henüz düşmüştü. İnsan yağıyla kaplanmış zemini adımlayan kafile, ceset yığınlarının arasından geçerek Cengiz’in huzuruna çıktı. İyi karşılandılar. Şöyle demişti Cengiz: “Ben doğunun hakimiyim, Harezmşah ise batının hakimidir. Bize düşen, aramızda iyi bir ilişki kurmak ve ticareti canlandırmaktır. Sultanınızı kendi oğullarımdan ayırmıyorum.” Ayrıca, mukabelede bulunmak üzere, tümü müslüman olan kendi elçilerini Harezm’e yolladı.

Harezmşah Muhammed, elçilerin ifadelerinden bir türlü tatmin olmuyor, bu istila işinin boyut ve mahiyeti ile Cengiz’in gerçek gücünün ne olduğuna dair tereddütler kafasını kurcalamaya devam ediyordu. Bir gece Cengiz’in elçilerinden Mahmud Yalvaç’ı gizlice yanına çağırttırdı ve birtakım vaadlerde bulunarak kendisine Moğolların durumunu açıklıkla anlatmasını istedi. Mahmud Yalvaç, Çin işgalinin saklanması mümkün olmayan bir gerçek olduğunu ve yakında bu olayın bilgisinin her tarafa ulaşacağını söyleyince Harezmşah sinirlenmeye başladı. Sahip olduğu toprakların büyüklüğünden ve ordusunun gücünden dem vurarak Cengiz’in kendisine nasıl olup da “oğlum” diye hitap etmeye cüret gösterebildiğini sordu. Sultanın iyiden iyiye öfkelenmesinden korkan Mahmud Yalvaç, Harezm orduları karşısında Cengiz’in ordularının lafının bile edilemeyeceğini söyleyerek kendisini bu öfkeden sakındırmak istedi. Harezmşah oldukça rahatlamıştı. Cengiz’in ticari ilişkilerin geliştirilmesi yönündeki önerisini kabul etti.

Sonun başlangıcı


Yapılan anlaşmaya bağlı olarak Moğollar büyük bir ticaret kervanı hazırladılar. Kervan, yolu üzerindeki ilk Harezm şehri olan Otrar’a vardığında şehrin valisi akıl almaz bir iş yaptı. Tamamına yakını müslüman olan 450 tüccarı katlettirdi. Bu katliamı kendi kararıyla mı, yoksa Harezmşah’ın talimatı ile mi yaptırdığı tartışmalıdır. El koyduğu malları sattırıp parayı da Harezmşah’a gönderdi. Harezmşah Muhammed, nefs bineğinin dizginlerini tamamen elden bıraktı. Hayallerini çalan bir hırsız olarak gördüğü Cengiz’i bir an önce aradan çıkarmak fikrine kapılarak, kendisini Moğollarla karşı karşıya getirecek bu cinayeti onayladı. Hazinesini Otrar valisinin gönderdiği parayla takviye etti.

Diğer taraftan, katliam haberi ulaştığında Cengiz itidalini muhafaza etmeye çalıştı. Yeni bir elçilik heyetini “Otrar valisinin kendisine teslimi ve zararının tazmin edilmesi” taleplerini iletmeleri için Harezmşah’a gönderdi. Artık iyice şaşırdığı anlaşılan Harezmşah’ın cevabı, bu elçileri de katlettirmek şeklinde oldu.

Rivayete göre, Cengiz bu haberi aldığında hırsından ağlamış ve sonrasında bir tepede inzivaya çekilip, başı açık ve yüzü de toprağa yapışık olduğu halde, kendisine intikam için izin ve güç verilmesine dair yakarışlarını üç gün boyunca tekrarlamıştır. Sonucu büyük bir sabırsızlıkla bekleyen Moğollar, liderlerinin “istediklerinin kendisine verildiği”ne dair haberi ile intikam çığlıkları atmaya başladılar.

Cengiz sefer için uzun bir hazırlık yaptı. Ordusunu güçlendirmiş, istihbarat toplamış, haritalar çizdirmişti. Çin’in işgali meselesini bir komutanına havale ettikten sonra, bütün oğullarını da yanına alarak Harezmşah Muhammed’i ve devletini yok etmek için seferine başladı. Bütün bu hazırlıkların sebebi onun Harezmşahlar Devleti’nin gerçekten de güçlü bir devlet olduğu yolundaki inancıydı. Ama biliyordu ki sadece Harezmşahlarla savaşacaktı. Zira topladığı istihbarat, Abbasi Halifesi’nin Harezmşah’ın yanında yer alarak tüm müslümanları birliğe ve direnişe teşvik etmek şöyle dursun, böyle bir savaşla Harezmşahlar Devleti’nin belinin kırılmasından büyük memnunluk duyacağı yönündeydi. Cengiz, Harezmşahların ardında alabildiğine uzanan muazzam İslâm dünyasının olup biteni sessizce takip edeceğinden emindi.

Yapayalnız şehirler


Harezmşah Muhammed ise, artık ölene kadar kurtulamayacağı bir karamsarlığın içine düştü. İhtişamlı günlerin zeval bulmaya çok yaklaştığına dair bir hisse kapılmıştı. Kapıya dayanmak üzere olan Moğollara karşı hiçbir tedbirin kâfi gelmeyeceği düşüncesi onda bir saplantıya dönüşmüştü. Pek az kaldığını düşündüğü vaktini eğlenerek geçirmeyi tercih ediyordu.

Bu psikoloji içerisinde anlamsız kararlar vermeye devam etti. Tüm yetkinin kendisine verilmesini talep eden ve uzun bir yoldan gelen Moğollara karşı çok daha büyük bir ordu çıkartıp meydan savaşının kabul edilmesi fikrini savunan oğlu Celaleddin’i önemsemedi. Askeri gücünü küçük birimlere ayırdı ve şehirlere dağıttı. Sonra da tüm şehirleri tek tek dolaşıp Moğolların ne kadar güçlü olduklarını anlatmaya başladı. Halkın direncini kırma görevini Moğollar adına sanki kendisi üstlenmişti.

Harezmlilerin kalelere çekildiğini öğrenen Cengiz, ordusunu kısımlara ayırdı ve şehirlerin arasındaki bağlantı yollarını kontrol altına aldı. Kimse kimseye yardıma gidemiyor, tüm şehirler kendi başının çaresine bakmak durumunda kalıyordu. Hepsi birer birer düşmeye başladı.

Cengiz, Harezmşah Muhammed’i yakalamaları için bir birlik sevketti. Bunlar başka hiçbir şeyle meşgul olmayacak ve Harezmşah’ı canlı olarak ele geçireceklerdi. Alaaddin Muhammed iç bölgelere doğru kaçıyor, gittiği hiçbir yerde sükûnet bulamıyor ve hep daha güvenli bir yer arıyordu. İran’ın tüm kasabalarında, vadilerinde, en ücra kuytularında Harezmşah’ı arayan Moğollar bazen çok yaklaşmış olmalarına rağmen sultanı ele geçiremediler.

Harezmşah, aile efradını güvenli olduğunu düşündüğü bir kaleye göndermişti. Hepsinin Moğolların eline düştüğü...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Moğol İstilası ve Bir Saltanatın Yıkılışı
« Posted on: 23 Nisan 2024, 22:47:06 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Moğol İstilası ve Bir Saltanatın Yıkılışı rüya tabiri,Moğol İstilası ve Bir Saltanatın Yıkılışı mekke canlı, Moğol İstilası ve Bir Saltanatın Yıkılışı kabe canlı yayın, Moğol İstilası ve Bir Saltanatın Yıkılışı Üç boyutlu kuran oku Moğol İstilası ve Bir Saltanatın Yıkılışı kuran ı kerim, Moğol İstilası ve Bir Saltanatın Yıkılışı peygamber kıssaları,Moğol İstilası ve Bir Saltanatın Yıkılışı ilitam ders soruları, Moğol İstilası ve Bir Saltanatın Yıkılışıönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes