๑۩۞۩๑ İlim Dünyası Online Dergi Dünyası ๑۩۞۩๑ => Diğer Yazılar => Konuyu başlatan: Zehibe üzerinde 03 Kasım 2011, 21:07:22



Konu Başlığı: Mevsime Bağlı Alerjiler
Gönderen: Zehibe üzerinde 03 Kasım 2011, 21:07:22
Mevsime Bağlı Alerjiler


Haziran 2005 - 78.sayı

Dr. Ramiz KAYRAK kaleme aldı, DİĞER YAZILAR bölümünde yayınlandı.


Özellikle ilkbahar ve sonbaharda etrafımızda yaşlı gözlerle, sürekli akan ve kaşınan burunlarla dolaşan ve habire aksıran insanların sayısında belirgin artışlar olur. Görünüş leri komik sayılabilecek bu insanların hali, aslında oldukça ızdıraplıdır.

Toplum içerisinde ciddi bir konuşma yaparken birden bire kuvvetli bir aksırığa yenik düştüğünüzü, yana yakıla peçete aradığınızı bir düşünün... Yaşadığınız ülkedeki insanların % 20-25'inin sizinle benzer durumda olması bile içinizin rahatlamasına yetmeyecektir.

Bu ayki konumuz “mevsime bağlı alerjiler”. Alerjinin ne olduğunu, nasıl ortaya çıktığını, ne gibi belirtilerle seyrettiğini ve tedavideki çözüm önerilerini paylaşacağız.

Alerji nedir?

Alerji, vücudumuzun çevredeki bazı maddelere karşı vermiş olduğu aşırı hassasiyet cevabıdır. Tene temas eden, solunum veya sindirim yoluyla vücut içerisine alınan alerjen (alerji yapıcı) madde, vücut tarafından zararlı bir yabancı madde muamelesi görür. Bu durumda kanda dolaşan bazı hücreler savunma amaçlı olarak bir takım maddeler salgılar.

Bunlar içerisinde yer alan “ histamin ” isimli madde alerjide baş rolü oynamaktadır. Histamin'in aktörlüğünde ortaya çıkan olaylar zinciri, kişide hafif kaşıntı , aksırık ve ciltte kabarık kaşıntılı döküntülerden tutun da, hırıltılı solunum ve nefes darlığına kadar değişen boyutlar kazanabilmektedir.

Hadisenin en dramatik ve fakat en nadir görülen biçimi, hayatı tehdit eden nitelikteki “ anaflaktik şok”tur. Bu durumda kişinin nefes borusunda şişlik ve nefes alamama ile ani tansiyon düşüklüğü ortaya çıkmaktadır.

Hangi maddeler alerjiye yol açar?

Bitki ve ağaç kökenli polenler, çimen, gözle görülemeyecek büyüklükteki mikro canlılar olan ve tozlarla taşınan maytlar en fazla bilinen alerjenler olmakla beraber, yüzlerce farklı alerjen saymak mümkündür.

Hangi belirtilere rastlanır?

En sık karşılaşılan belirtiler, halk arasında “saman nezlesi” olarak bilinen “allerjik rinit”e aittir. Çoğu şikayetler bildiğimiz basit nezle ile aynıdır. Fakat elbette birini ötekinden ayıracak bazı farklılıklar da bulunmaktadır. Örneğin saman nezlesinde ateş yükselmez. Nezlenin genelde görülen seyrinde, olay bir hafta ile on gün içerisinde neticelenirken, saman nezlesinde olay haftalar ve hatta bazen aylar boyunca sürebilir. Burun akıntısının vasfı da önemli bir ayıraçtır. Saman nezlesinde daha ince ve berrak karakterdeki akıntı, nezlede daha koyu ve sarı renklidir. Aynı zamanda alerjilerde bu akıntıya göz, deri ya da ağız kenarında oluşan kaşıntılar da eşlik eder.

Ne yapmalı?

Alerjide en etkili ve ne yazık ki aynı zamanda da en zor yol, alerjen maddeden uzak durmaktır. Bunun için alerjiye neden olan maddenin tespit edilmesi ve temasın önüne geçebilecek etkin önlemlerin alınması gerekmektedir. Başvurduğunuz hekiminizin yönelteceği sorular, vücuttaki belirtilerin nitelikleri, alerjen madde hakkında bir yere kadar fikir vereceğinden, en sağlıklı yöntem “alerji cilt testi”dir. Bu testte kişinin sırt bölgesine minik iğneciklerle cilt üzerine alerjen madde tatbik edilmektedir. Ortaya çıkan reaksiyon değerlendirilerek hangi maddelere karşı alerji geliştiği tespit edilmektedir. Cilt üzerine yapılan testlerin negatif çıkmasına rağmen eğer güçlü biçimde alerjik bir yapıdan şüpheleniliyorsa, bu durumda deri içerisine enjeksiyon yöntemiyle test yenilenebilir.

Alerjen madde tespit edildikten sonra uygulanan tıbbi yaklaşımlardan birisi, kişiyi duyarsız hale getirmektir. Çok uzun zamana yayılan ve maddenin çok küçük miktarlarda kişiye uygulanması esasına dayanan bu yöntemle hastaların yaklaşık üçte biri tamamen şifa bulurken, yine üçte birinde belirtilerde belirgin azalma söz konusu olmaktadır. Genellikle bu süreç 3 ilâ 5 yıl arasında bir zaman alır.

Temasın önlenmesi noktasında alınacak tedbirler için bazı örnekler vermek gerekirse; mevsim dönümlerinde kapı ve pencerelerin kapalı tutulması, havalandırmanın alerjen madde ve maytlar için özel tasarlanmış klimalarla sağlanması, yerlerin mümkünse halı yerine ağaç ya da vinil yapıda kaplama maddeleri ile kaplanması, eğer halı kullanmak zorunlu ise temizliğinin maytları da yok eden özel halı yıkama makinaları ile yapılması, uzun süre kalınan odalarda kütüphane bulundurulmaması, ellerin sık sık ve bol su ile yıkanması, bolca sıvı tüketilmesi önerilebilir.

Alerjen maddenin belirlenemediği veya uzak durulamadığı durumlarda, belirtileri hafifletecek ilaç uygulamaları gündeme gelebilir. Bu ilaçlar ya alerjinin tipik belirtilerinin ortaya çıkmasına neden olan “ histamin ” maddesini bloke eder ya da burun akıntısı, nefes alıp vermede güçlük gibi sıkıntılı şikayetleri ortadan kaldırırlar.

Bu tür ilaçların (antihistaminiklerin) en önemli yan etkisi uyuşukluk ve dikkat dağınıklığına neden olmalarıdır. İlaçları kullanmak durumunda olan kişilerin dikkat gerektiren mesleklerde çalışıyor olması büyük sakıncalar doğurabilir. Aynı zamanda, kalp hastalıklarının tedavisinde kullanılan bazı ilaçlarla etkileşime girerek, bu ilaçların etkileri üzerinde olumsuz sonuçlar doğurabilme ihtimali nedeniyle, ilaçların mutlaka hekim tavsiyesi ile alınmasında yarar vardır.

Hepinize sağlıklı günler dilerim.