> Forum > ๑۩۞۩๑ İlim Dünyası Online Dergi Dünyası ๑۩۞۩๑ > Semerkand Aylık Tasavvuf Dergileri > Diğer Yazılar > Ayrılığın Resmi
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Ayrılığın Resmi  (Okunma Sayısı 809 defa)
14 Temmuz 2011, 05:59:04
Zehibe

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 31.681



Site
« : 14 Temmuz 2011, 05:59:04 »



Ayrılığın Resmi


Ağustos 2010 - 140.sayı

Hüseyin KAYA kaleme aldı, DİĞER YAZILAR bölümünde yayınlandı.

Baştanbaşa koca bir ayrılıktır dünya. Yalnızca biz değiliz aslında ayrılıklarla sınanan. Ayrılıklar üzerine kurulu bir dünyadır üzerinde yaşadığımız. Baktığımız her yerde bir ayrılık masalı yaşanır yenibaştan ve aralıksız.

Adına hayat dediğimiz şey, iki ayrılık arasına sıkıştırılmış bir dünyada, misafir olduğunu unutmadan, unutamadan dolaşmaktır. Ayrılıkla başladığımız hayata ayrılıklarla veda ederiz. Bu yüzden ayrılığa yakılmış her türkü, ayrılık hüznüyle söylenmiş her şarkı ve yazılmış her şiir, kaç yaşımızda ve nerde dinlersek dinleyelim, titretir ruhumuzu.
Uzun bir ayrılıktır insan, kalbi kendi yalnızlığına gömülü.

. . .

Beşiğin ardı gurbet

Kalbine tutunarak yaşayan herkes için, beşiğin ardıyla başlar gurbet ve ayrılık. Bu ilk ayrılıktan sonra gelen her yeni ayrılık yalnızca ilkinin acısının yani insanlığımızın, sürgünlüğümüzün tekrar yaşanmasıdır ve her ayrılığa tahammül gücü veren bir de umut vardır, kalbin kenarına sessizce çekilmiş.

Kısa olsun uzun olsun, tüm ayrılıklar bir hasretin önsözüdür ve bekleyişlere atılan ilk adımdır çoğu zaman. Akrep ve yelkovan insanın derisinin içinde kıymık gibi dönse de, hayat, içinde yüzenlere sabrı ve beklemeyi öğreten bir ırmak gibidir.

Ayrılıkları öğrene ezberleye geçer çocukluğumuz, gençliğimiz. Öğrenemediğimiz ayrılıklardan ikmale kalır yeniden imtihan ediliriz vakti geldiğinde.

. . .

İlk sevgiye benzeyen ilk acı ilk ayrılık (Faruk Nafiz)

İlk küçük ayrılığı muhtemelen ilklerin mekânı ilkokulda yaşamışsınızdır. Anneden, babadan, evden, kardeşlerden ve oyuncaklardan ayrı kalmanın hüznü çoğu zaman gözyaşına döner, dökülür bir sınıfın arka sıralarına. Ya da herkesin sizi uyuyor sandığı bir gece vakti, üzeri işlemeli küçük yastığınızın üzerine.

Yıllar sonra anlarsınız o gün o gece yalnız sizin değil, anne babanızın da gözlerinin çiçeklendiğini.

Rengi, adı değişse de ayrılığın, genzinizde bıraktığı ince sızı değişmez. Ablanız evlenir, kardeşiniz yatılı okul kazanır, siz şehir dışına gidersiniz üniversite okumak için. Biri biter diğeri başlar ayrılığın, zira ortası yoktur, gitmek de ayrılıktır, gidilen yerden dönmek de.

Ayrılıklar böyle böyle büyür kendiliğinden ve çiçeklenir her baharda yol kenarlarına dikilmiş akasyalar gibi.

Birden farkına varırsınız çocukluğunuzun sessiz beyaz bir kelebek gibi uçup gittiğini kalbiniz üzerinden. Su yerine gözyaşı serpseniz de ardından, ayrılmıştır; dönmez çocukluğunuz, gençliğiniz geriye.

Bir yaranın açılır üzeri ve hasret serin bir rüzgâr gibi değer geçer her şeye.

. . .

Ayrılık sen ki / aşkın ve sanatın / durmadan doğumlar getiren anası (Cahit Zarifoğlu)

Yalnızlığa ve özlemeye açılan bir kapıdır önünde durduğunuz her ayrılık. Ayrıldığınız her yerde bir parçanız kalır, ayrıldığınız her kişiyle gider bir tarafınız.

Dünlerde, önceki günlerde dolaşırsınız kim bilir kaç vakit. Eksik yanlarınızı daha çok hisseder, dünyaya geldiğiniz ilk günkü yalnızlığa bürünürsünüz.

Lambalar söner, güneş tutulur, ay buluta, ayrılıklar sıraya girer. Anne babanın, eşin, çocukların, memleketin hatta bazen vatanın dahi uzağına savrulduğunuzda, küçücük vuslat anlarının, ümitlerin ışığıyla kocaman bir bahçe yeşertirsiniz içinizde. Zahirde aynı gibi görünse de kimsenin ayrılığı kimseninkine benzemez. Onlarca köşesi kıyısı, onlarca yüzü vardır ayrılığın da. Leyla’nın ayrılığı başkadır, Mecnun ayrılığı başka… Yusuf’un zindanı başkadır, Züleyha’nınki başka.

. . .

Ayrılık ölümün diğer ismidir (Cahit Sıtkı)

Sebebi ne olursa olsun, ayrılıkların sonucu hep aynı dağın eteğine bırakır bizi.

Ayrılığın vakti geldiğinde her şey birbirinin yerini alır. Çünkü her şeye uzaklığınız aynıdır. Bu yüzden her ayrılık, her hicret yeni bir başlangıçtır.

Belki de vedadan ziyade, terk etmek zorunda kaldığımız alışkanlıklarımızdır her ayrılıkta yüreğimizi burkan.

Çocuklar kadar hisli, ömrünün kalan günlerini sayan yaşlılar kadar kırılganızdır böyle demlerde. Yollar, ufuklar hele de karlı dağlar, yalnız ayrılık icat olsun diye var edilmiş gibidir.

Titreyen kalbimiz, dolan gözlerimiz ve nerede duracağını şaşıran ellerimiz ne de çabuk kapılır ayrılık rüzgârına. Her vedada biraz da çaresizlik gizlidir ve en çok bu yüzdendir ölümden acı gelmesi ayrılıkların.

Vedadır ayrılığın duası.

Elimizi uzatırız boşluğa, elimiz kanar.

. . .

Ölüm ile ayrılığı tartmışlar / elli dirhem fazla gelmiş ayrılık

Türkülerde ölüm ile ayrılığın kıyaslanması boşuna değildir elbet. Ayrılık her şeyi bırakıp gittiğimiz, her şeyin uzağına düştüğümüz küçük bir ölümdür. Ölümün tadını dünyadayken hissetmektir biraz da. Bir çukura düşeriz ve kalakalırız öylece. Savrulduğumuz bahçeye yeniden kök salar, hayata tutunmaya çalışırız. Bağlandığımız, kök saldığımız kadar öderiz bedelini ayrılıkların. Kaybetmeyi, değer vermeyi, özlemeyi, tahammülü hatta vuslat sevincini ayrılıklardan öğreniriz.

Birbirine bakan aynalar gibi sayısız görüntüsü vardır ayrılığın. Oysa ayrılık bir tanedir, ayrıldığımız mekânlar, insanlar başka başka olsa da.

Ayrıla ayrıla parçalara bölünür, yalnız kalırız dünyanın kıyısında. Tıpkı dünyaya ilk geldiğimiz gibi. Takvimler eskise, yıllar geride kalsa da yaşımız, ayrıldıklarımız, ayrılabildiklerimiz kadardır ancak.

Her ayrılık kumdan kalelerimizi bir kez daha yıkar, bir kez daha boşluğu işaret eder dünya yorgunu gözlerimize. İçimizdeki sessizliği hiçbir oyun susturamaz. Yürüdükçe uzayan bir yol, söylendikçe ağrısı artan bir şarkıdır yalnızlık. Bir rüyayı yarım bırakır, diğerine dalarız, bir kapıdan savrulur, diğerinin eşiğine düşeriz.

Ayrılık belki de terminallerin, istasyonların kıyısında açmış dört mevsim solmayan hüzün renginde bir çiçeğin adıdır.

. . .

Dinle neyden kim hikâyet etmede
Ayrılıklardan şikâyet etmede (Hz. Mevlâna)

Baştanbaşa koca bir ayrılıktır dünya. Yalnızca biz değiliz aslında ayrılıklarla sınanan. Ayrılıklar üzerine kurulu bir dünyadır üzerinde yaşadığımız. Baktığımız her yerde bir ayrılık masalı yaşanır yenibaştan ve aralıksız. Her şey az gider uz gider. Ağaçlar yapraklarından ayrılır, yağmur bulutundan. Tohumlar bitkilerinin gövdesinden uzaklara savrulur hep. Bahardan, yazdan ayrılır dünya, geceden gündüzden… Tren istasyondan, vapur limandan ayrılır ve kuşlar yuvalarından, balıklar ırmaklarından…

Ayrılık, aynı hikâyeyi yaşadığımız bir neyden kalbimize üflenen hüzündür ve tamamı aynı redifle, yazılmış bir şiir gibi okutur kendini ömrümüzün her deminde.

[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Ayrılığın Resmi
« Posted on: 28 Nisan 2024, 01:29:51 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Ayrılığın Resmi rüya tabiri,Ayrılığın Resmi mekke canlı, Ayrılığın Resmi kabe canlı yayın, Ayrılığın Resmi Üç boyutlu kuran oku Ayrılığın Resmi kuran ı kerim, Ayrılığın Resmi peygamber kıssaları,Ayrılığın Resmi ilitam ders soruları, Ayrılığın Resmi önlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes