> Forum > ๑۩۞۩๑ İlim Dünyası Online Dergi Dünyası ๑۩۞۩๑ > Semerkand Aylık Tasavvuf Dergileri > Diğer Yazılar > Kardeş Mektuplar
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Kardeş Mektuplar  (Okunma Sayısı 780 defa)
05 Kasım 2011, 20:58:51
Zehibe

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 31.681



Site
« : 05 Kasım 2011, 20:58:51 »



Kardeş Mektuplar


Temmuz 2005 - 79.sayı

Ahmet BİRLER
kaleme aldı, DİĞER YAZILAR bölümünde yayınlandı.

Sevgili Kardeşim,

Soylu Dostum;

Bir hastalık devresinin bitişinde yazıyorum sana bu kez. Neredeyse iyileştim ama zaman zaman hissettiğim ağrılarım ve ağrıların çağırdığı ilaçlara bakılırsa, tamamen iyileşmem için birkaç güne daha ihtiyacım var. Her hastalığımda hissederim, bu kez yine hissettim: Şikayet etmeye hazır, hastalığını mazeret kılmaya teşne bir tabiatım var.

Bu zayıflığımı hissetmem bende derin bir hayal kırıklığına yol açıyor. Hastalığa sabırla karşılık veren, hastalıkta sağlıkta olduğu kadar, hatta daha fazla ikram gördüğünün farkında olan kimseler arasına hâlâ katılmamış olduğumu bilmekten kaynaklanan bir hayal kırıklığı bu. Onların ellerindeki, karşılarına çıkan her durumu altına çeviren kibrit-i ahmer'e hayretle karışık bir gıpta besliyorum içimde.

Nefsin katmanları, onların dışındakilerde, tehlikelerle dolu dehlizlere, yutan bataklıklara, beklenmedik tuzaklara sahipken, onlar nefslerini ele geçirdikleri bir tılsımla mühürleyip uysallaştırmış gibidirler. Ba ş kalarının nefsleri tekinsiz, güven vermeyen bir volkanken, onlarınki, eteklerine şehir kurulabilir uysallıkta bir sönmüş yanardağa dönüşmüştür. İşte onlardır ki, hastalıkla zayıflayan bedenlerin soğurulup çekilen kuvvetini ruhlarının hizmetine sunabilmişlerdir.

Bense, hastalık zamanlarında bedenime sıvanan zayıflığı savmak için kapıldığım telaşı sabrın yerine; yiyeceklerle arama mesafeler koyan iştahsızlığı yenme gayretimi, bedenimin zayıflamasıyla gürbüzleşen ruhumla duyabileceğim sevincin yerine ikame ediyorum. Böylece hastalık, bardaktan içilmeden boşalan su gibi, ben ondan yararlanamadan bedenimden akıp gidiyor.

Esasında hastalıklar bedenin zorunlu oruçları gibi. Onların bizim isteğimiz dışında bize tutturulması, nefsimizde onlara karşı bir direncin oluşmasına yol açıyor. Nefsimiz kendisine zorla dayatılan bu perhize, kendisinin kısmen de olsa gönüllüce katıldığı oruç perhizine olduğundan daha fazla karşı çıkıyor. Çünkü kendi ‘becerisi'ni sergileyebildiği bir ortam buluyor ibadette bile. Oruçta, kendisinin yaptığını, kendisinin sevap kazandığını, bedenine kendisinin söz geçirebildiğini düşünüyor olmalı. Ama ya hastalık… Onda bedeni kendisini dinlemiyor, dünyevî iştihaları kendisine rağmen bir anda yok oluyor, dünyalılar arasında isteği dışında bir yabancı gibi oluyor.

Hastalandığımda, bedenimin o hasta azası sanki bütün bedenim oluyor; bütün dikkatimi kendisinde topluyor. Yepyeni bir dikkatle o azamın farkına varıyorum. Bedenimin azaları arasındaki bu dayanışma, bilincim ve dikkatim gibi psikolojik güçlerimin de bedenimle böylesine işbirliği yapması beni hayrete düşürüyor. Ağrıyan dişim ya da kulağım gibi küçük bir aza bile olsa, beden, zahiriyle ve batınıyla bu azanın çağrısını yineliyor, onun sözcüsü oluyor. Müslümanların bir bedenin azaları gibi olup, bir aza rahatsızlandığında diğerlerinin de bundan etkilendiği şeklindeki kavl -i şerifi kavramaya biraz daha yaklaşıyorum.

Eskilerin şu isimlerde kitapları vardır: Âdâbu'l -ulema (Bilginlerin edepleri), Âdâbu hameleti'l - Kur'an (Hafızların edepleri), Âdâbu's - samt ve's -sükût (Susmanın ve sessizliğin edepleri) vs... Var mıdır bilmiyorum ama Hastaların Edepleri diye bir kitap da pekâlâ oluşturulabilir . Buna yetecek kadar öğretici, rehberlik edici, yetiştirici rivayet malzemesi gelenekte mevcuttur.

Edep, nezaket ve görgü kurallarına bizim geleneğimizde verilen isimdir. Hastanın da özellikle Rabbi'ne karşı uyması gereken görgü ve nezaket kuralları vardır: Hastalığından özellikle insanlara şikayetçi olmaması, direnç ve sabır abidesi Eyyüb a.s.' ın maneviyatından istimdat, bedenî zayıflığının kendisine bir kez daha hatırlattığı aczini ve muhtaçlığını metanetle karşılamak; nefsin, ağrıların, sızıların ve yükselen ateşlerin bedenini pişirmesiyle aldığı kıvamı, eğitsel bir hiza, bir çıta olarak benimsemek...

Sevgili kardeşim,

Şöyle dua ediyorum: Hastalıkta ve sağlıkta, varsıllıkta ve yoksullukta bizim elimizden tutan edep olsun. Amin .

Arzularının tutsağı kardeşin.

[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Kardeş Mektuplar
« Posted on: 29 Mart 2024, 16:09:47 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Kardeş Mektuplar rüya tabiri,Kardeş Mektuplar mekke canlı, Kardeş Mektuplar kabe canlı yayın, Kardeş Mektuplar Üç boyutlu kuran oku Kardeş Mektuplar kuran ı kerim, Kardeş Mektuplar peygamber kıssaları,Kardeş Mektuplar ilitam ders soruları, Kardeş Mektuplarönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes