> Forum > ๑۩۞۩๑ İlim Dünyası Online Dergi Dünyası ๑۩۞۩๑ > Semerkand Aylık Tasavvuf Dergileri > Diğer Yazılar > Kardeş Mektuplar
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Kardeş Mektuplar  (Okunma Sayısı 840 defa)
15 Eylül 2011, 15:51:50
Zehibe

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 31.681



Site
« : 15 Eylül 2011, 15:51:50 »



Kardeş Mektuplar


Mart 2007 - 99.sayı


Ahmet BİRLER kaleme aldı, DİĞER YAZILAR bölümünde yayınlandı.

Sevgili kardeşim,
Soylu dostum,

Telefonda seninle konuştuktan sonra oturup yazmaya başladım bu satırları. Telefonda sana yarım yamalak söylemeye çalıştığım şeyler üzerine düşündüm bir süre. Canını sıkan o rüyayı düşündüm. Bana sorarsan, sana o zaman da söylemiştim ya, bu rüya, senin telefonda paylaştığın o hislerin, elbette seninle ilgilenildiğini, senin terk edilmediğini gösteriyor.

Zaman zaman hepimiz bu türden durumlar yaşıyoruz: İbadet kastıyla yaptıklarımızdaki kalite düşüklüğü, insanlarla kurduğumuz ilişkilerdeki edep zafiyeti, ruhanî hayatımızın bir sasılığa gelip dayanması, hepimizi belli vakitlerde olumsuz etkiliyor, bizi belli oranda ümitsizliğe duçar kılıyor. Sonuçta bir kopma, bir düşme duygusu bizi esir alıyor. Ne yapalım peki? Kopalım mı, düşelim mi? Kaçalım mı yuvadan?

Bir yandan ibadet ederken, öte yandan bu ibadetlerin manevi meyveler vermesi elbette amacımızdır ama büyüklere sorarsan, bu ibadetlerin kendilerini birer manevi meyve, birer ruhanî hediye olarak görmemiz gerekiyor. Onlar, ibadet edebiliyor olmayı, bunun için bize izin verilmiş olmasının bizzat kendisini büyük bir lütuf olarak görmüşler. Buna göre de, eğer ibadet edebiliyor isek, ibadetimizin bir karşılığını da hemen ve peşinen almış oluyoruz aslında.

Hz. Mevlâna’nın anlattığı bir hikâye vardır: Bir âbid varmış. İbadetle, zikirle canlı kılarmış günlerini. Sebatkâr, direnç sahibi bir kulmuş. Bir gün, yine bir zikir sofrası kurmuş kendisine, dilinde ism-i celâl, zikrediyormuş. Fakat birden, hani nereden estiği belli olmayan bed rüzgârlar vardır, gelir ruha çarpar, cana dokunur, iç kandiline üfler, işte öyle bir rüzgâr esmiş içine doğru. Şeytan şöyle demiş ona: “Behey akılsız! ‘Allah… Allah…’ der durursun yıllar yılı, ısrarla, hevesle... Ama duydun mu hiç sana bir kez ‘Buyur kulum, ne istiyorsun?’ dendiğini! Senin seslenmene bir karşılık geldi mi?” Bu âbid düşünmüş kendi kendine, doğru, demiş bir karşılık gelmedi benim seslenmeme. Bu düşünce içini karartmış, şevkini söndürmüş, yelkenini kapatmış. Ben layık değilim, korkarım kapıdan da kovulurum, diye devam etmiş düşünmeye. Oturduğu sofradan, lokmalar boğazında, iştahı kesilmiş bir halde kalkmış, yatağına varıp uyumuş. O gece, rüyasında Hızır a.s.’ı görmüş. Şöyle demiş Hızır a.s.: “ Neden bıraktın zikri? Bilmiyor musun, senin Allah demen aslında Allah Tealâ’nın ‘Lebbeyk, buyur kulum!’ demesinden başka bir şey değildir. Sen, sana buyur denmese, zikredebileceğini mi zannediyorsun?”

Yine, büyük arif-i billah İbn Ataullah İskenderî k.s. da şöyle buyuruyor: “Her ne zaman dilin istemek için kımıldasa, bil ki o sana vermek istiyor.”

Demek ki bakış açımızı değiştirmekte yarar var. İbadetleri kendi başarımız, kendi marifetimiz olarak telakki edersek, o amellerin arkasında kendi varlığımızı görürsek; onları yaptıranı, onlara çağıranı, bizi dergâh-ı izzetine buyur edeni tanımakta yanılırsak, amellerimizle baş başa bırakılabiliriz. Oysa bizim amellerimizle, seccademizle, tesbihimizle değil, Allah Tealâ ile baş başa kalmamız gerekir; ibadetlerin amacı da bu değil midir zaten? Yine ariflerden birinin ifadesiyle, eğer zahirde ibadete devam eder ve bunun yanında bâtında ibadetle değil, sadece ibadet edilen Zat ile meşgul olur ve ibadetimizi görmezsek, işte o zaman bize hem zahirî ve hem de batınî nimetler ihsan edilmiş demektir.

Sevgili kardeşim,

Sen bir mahrumiyet kaygısıyla dertleniyorsun. Ben de sana şöyle demek istiyorum: Aslında senin ilacın derdindeymiş gibi görünüyor bana. Dertsizliğin kendisi büyük bir dert değil mi zaten?

Dualarda buluşalım.

Arzularının tutsağı kardeşin...


[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Kardeş Mektuplar
« Posted on: 20 Nisan 2024, 17:41:49 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Kardeş Mektuplar rüya tabiri,Kardeş Mektuplar mekke canlı, Kardeş Mektuplar kabe canlı yayın, Kardeş Mektuplar Üç boyutlu kuran oku Kardeş Mektuplar kuran ı kerim, Kardeş Mektuplar peygamber kıssaları,Kardeş Mektuplar ilitam ders soruları, Kardeş Mektuplar önlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes