> Forum > ๑۩۞۩๑ İlim Dünyası Online Dergi Dünyası ๑۩۞۩๑ > Semerkand Aylık Tasavvuf Dergileri > Diğer Yazılar > Islahat Projeleri ve Islah
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Islahat Projeleri ve Islah  (Okunma Sayısı 682 defa)
20 Ekim 2011, 21:26:01
Zehibe

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 31.681



Site
« : 20 Ekim 2011, 21:26:01 »



Islahat Projeleri ve Islah


Şubat 2005 - 74.sayı

Murat HAFIZOĞLU
kaleme aldı, DİĞER YAZILAR bölümünde yayınlandı.


Islah konusuna değinirken, kaçınılmaz olarak İslâm dünyasında Islahat Hareketleri olarak adlandırılan çabalar ve akımlar akla gelir. Bu çabalar zaman içinde güya “bozulmuş” İslâm'ı aslî haline döndürmeyi, “geri kalmış” İslâm dünyasını da “ileri dünya”nın nimetleriyle buluşturmayı hedefler. Başladığı 19. asırdan itibaren müslümanlar üzerinde hayli etkili olan ve bugünleri anlamada anahtar rolü bulunan ıslahat hareketlerini anlamak, iyi tahlil etmek gerekir.

Bir toplumu kendine özgü kılan şeylerin başında inanç, kültür, gelenek vb. unsurlar gelir. Bunların temelinde değer yargıları, değer yargılarının temelinde ise “kavramlar” yer alır. Öyleyse bir toplumun kimliğinin, kavramlar üzerine oturduğunu söylemek yanlış değildir.

Toplumların kimliklerini savaş ve işgallerle değiştirmenin mümkün olmadığını 70 yıllık Soğuk Savaş Dönemi ve bu dönemin arkasından gelen yeni dönem en açık bir şekilde gösterdi. Yanı başımızda devam etmekte olan Irak savaşı, öncesinde Afganistan, Çeçenistan ve diğer örnekler de bu söylediğimizin doğruluğunu teyit eden “canlı şahitler”dir .

İslâm dünyasını oluşturan coğrafyada, “kurtuluş savaşı” vermeyen bölge hemen hemen yok gibidir. Ancak her biri bir “destan” olan bu varlık-yokluk mücadelelerinin ardından bugün geldiğimiz nokta, pek çoğu kimliğini büyük ölçüde kaybetmiş, adeta sömürge durumuna düşmüş ülkelerin oluşturduğu “sözde” bir İslâm dünyası fotoğrafı koyuyor önümüze!

Burada soru şu: İslâm dünyasına ne oldu?

Kanaatimize göre bu sorunun cevabını, “ıslah” kökünden gelen bir kelimede aramalıyız: “Islahat.”

Islahat nedir?

“Düzeltmek, yoluna koymak, işe yarar ve amacına elverişli hale getirmek” gibi anlamlara gelen “ ıslah”dan türeyen “ıslahat” tabiri, son derece çarpıcı bir şekilde fonksiyonu “tersine” işlemiş bir kavram olarak dikkat çekiyor.

Oysa Batı kültüründeki “reform” tabiri ile aynı anlamda kullanılsa da, ıslahat kelimesinin sözlük anlamı buna müsaade etmez. Çünkü “reform”da, bir şeyi yenileme, yeniden oluşturma ve ona yeni bir şekil verme vardır. “Islahat” ise, bir şeyin aksayan yönlerini onarmayı, onu özüne dokunmadan orijinal haline döndürmeyi ve işler hale getirmeyi ifade eder. Bu anlamda “ tecdid ” ile “ıslahat” arasında kopmaz bir ilişki, hatta eşanlamlılık vardır.

Bununla birlikte yaşayan dildeki anlamına ve kendisine yüklenen fonksiyona baktığımız zaman, “ıslahat”ın “reform”dan hiçbir farklı tarafı bulunmadığını görüyoruz.

İşte tam burada, yukarıda “İslâm dünyasına ne oldu?” sorusuna verdiğimiz cevabın gerekçesine gelmiş bulunuyoruz: Islah/at ve tecdid kelimeleri “reform”a dönüştürüldü ve İslâm tarihinde eşi benzeri görülmemiş bir “Protestanlaştırma” hareketi başlatıldı.

İslâm dünyası ve ıslah hareketleri


İslâm dünyasında modern dönemde yaşanan ıslah hareketleri, bizzat bu hareketlerin temsilcileri tarafından da itiraf edildiği gibi Batı kaynaklıdır. Cemaleddin Efgânî , Muhammed Abduh , Abdurrahmân Kevâkibî gibi şahsiyetlerin öncülük ettiği bu hareketler, İslâm dünyasının Batı'nın kaydettiği “gelişme”yi yakalayabilmek ve “geri kalmışlık”tan kurtulabilmek için dinî, toplumsal ve siyasî hayatta Batılı anlamda kapsamlı bir ıslah, yani reform süreci başlatması gerektiğini savunuyordu. Kısa bir zaman içinde bu hareket Hindistan (o zaman Pakistan henüz kurulmamıştı), Kuzey Afrika ve Osmanlı coğrafyalarını da içine alarak yayılmış ve bir kısım aydınlar marifetiyle İslâm dünyasının adeta tek gündemi haline gelmişti.

Bu hareketin, yapılması gerekenler konusundaki önerileri yapılmak istenen şeyin “ıslah” değil, “reform” olduğunu açıkça ortaya koymaktadır. Bu önerileri maddeler halinde şöyle sıralayabiliriz:

1. Batılı değer yargılarının, siyasî ve sosyal yapının benimsenmesi.

2. Modern-pozitivist-maddeci bilimin hakimiyetinin kabulü; Kur'an ve Sünnet'in bu anlayış doğrultusunda tekrar yorumlanması.

3. Özellikle hadislerin dindeki yeri ve otoritesi meselesinin tartışma konusu yapılması.

4. Mezhep imamlarını taklidin reddedilmesi ve her alanda yeni içtihadlar yapılması.

5. İbadetlerle diğer dinî hükümlerin (muamelât, ukubat vb.) birbirinden ayrı telakki edilmesi.

6. Müslümanları tembelliğe ve geriliğe ittiği gerekçesiyle tasavvufun reddedilmesi.

Olabildiğince kısa bir özetini verdiğimiz bu taleplere ve hareketin temsilcilerinin bu doğrultuda yaptığı çalışmalara baktığımızda, bugün din, Allah, Kur'an , Sünnet, içtihad … anlayışının yeniden gözden geçirilmesi gerektiğini söyleyecek kadar ileri giden modernistlerin , fikrî açıdan önemli ölçüde bu hareketten beslendiğini tesbit ediyoruz.

Osmanlı ve Islahat


1839 yılında Tanzimat Fermanı Topkapı Sarayı'nın Gülhane bahçesinde okunduğu zaman, bunun 100-200 yıl sonra ne anlama geleceği iyi hesaplanmış mıydı, doğrusu pek emin değiliz. Aradan 20 yıl geçmeden, daha ileri boyutta bir çözülmeyi getirecek olan Islahat Fermanı, onun ardından da 1860'da Abdülaziz fermanı ilan edildiğinde, aslında toplumun köklü değişim sürecinin, yani Batılı gibi düşünüp, Batılı gibi yaşama döneminin başladığı ilan edilmiş oluyordu.

Bunlar arasında özellikle Islahat Fermanı, yabancı devletlerin Osmanlı'daki elçileriyle birlikte, yani tamamen dış tesirler altında hazırlanmış olmasıyla ayrı bir özelliğe sahiptir.

Bu fermanlarla başlayan değişim sürecinin, sadece idarî bazı mekanizmaların değişmesinden ibaret bir “ıslahat” olmadığı, zaman geçtikçe ve yaşanan değişim süreci toplum üzerinde etkisini göstermeye başladığında daha iyi anlaşılacaktı.

Yukarıda adını zikrettiğimiz fermanların muhtevasına baktığımız zaman, Osmanlı devlet ve toplum yapısına başından beri ana rengini vermiş olan islâmî esasların devre dışı bırakılması ve din-toplum ilişkisinin zayıflaması sonucunu doğuran bir anlayış dikkat çeker. Esasen kaynağı Batı olan bu değişim hareketinin böyle bir sonuç doğurmuş olmasına şaşırmamak gerekir.

Oysa yapılan işe sözlük anlamıyla “ıslah/at” diyebilmek için, din adına yapılan, ama yanlış olan birtakım uygulamaların aslına döndürülmesine ve dinin hükümlerine uygun düzenlemelerin yapılmasına yönelik bir irade ve tatbikatın bulunması gerekir. Yukarıda da belirttiğimiz gibi, gerçek ıslah/at budur ve bu anlamda “ tecdid ” ile aralarında hiçbir fark yoktur.

Şu halde 19. yüzyılda Osmanlı'da yaşanan “ıslahat” süreci ile “ıslah” kavramının hiçbir ilgisinin bulunmadığını söylemek durumundayız. Bu, olsa olsa bir “reform” sürecidir. Dolayısıyla bu noktada önemli bir “kavram kargaşası” yaşanmıştır, yaşanmaktadır.

Islahat mı ifsadat mı?


Yukarıda da değindiğimiz gibi “ tecdid ” kavramı, dinin özünden uzaklaşma anlamına gelen oluşumları ve bid'atları ortadan kaldırarak müslümanları sahih dinî anlayışa döndürme faaliyeti için kullanılırken ve bu anlamda “ıslah” ile aynı şeyi ifade ederken, İslâm dünyasında “ıslahat” adı altında yürürlüğe konan projeler, dinin özünden uzaklaşmayı ve bid'at anlayışların toplumun itikadî ve amelî hayatına kök salmaya başlamasını getirmiştir.

İtikadî ve amelî bakımdan Selef'ten halefe tevarüs edilen sahih din anlayışına pek çok temel noktada aykırı düşen bu projelerin İslâm dünyasında ortaya çıkardığı neticeleri dikkate aldığımızda şunu rahatlıkla söyleyebiliriz:

“Islah/at hareketleri” adı verilen bu hareketler, Ümmet-i Muhammed'in sahih din telakkisini değiştirmeyi ve dönüştürmeyi amaçladığı ya da en azından böyle bir gelişmeye sebebiyet verdiği için, aslında “ ifsad /at hareketleri” olarak adlandırılmalıdır.


[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Islahat Projeleri ve Islah
« Posted on: 24 Nisan 2024, 00:44:05 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Islahat Projeleri ve Islah rüya tabiri,Islahat Projeleri ve Islah mekke canlı, Islahat Projeleri ve Islah kabe canlı yayın, Islahat Projeleri ve Islah Üç boyutlu kuran oku Islahat Projeleri ve Islah kuran ı kerim, Islahat Projeleri ve Islah peygamber kıssaları,Islahat Projeleri ve Islah ilitam ders soruları, Islahat Projeleri ve Islahönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes