> Forum > ๑۩۞۩๑ İlim Dünyası Online Dergi Dünyası ๑۩۞۩๑ > Semerkand Aylık Tasavvuf Dergileri > Diğer Yazılar > Hakkın Dergâhına Sığınınca
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Hakkın Dergâhına Sığınınca  (Okunma Sayısı 846 defa)
15 Temmuz 2011, 16:57:52
Zehibe

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 31.681



Site
« : 15 Temmuz 2011, 16:57:52 »



Hakk’ın Dergâhına Sığınınca



Temmuz 2010 - 139.sayı


T. Ziya ERGUNEL kaleme aldı, DİĞER YAZILAR bölümünde yayınlandı.

“Dergâh-ı Hakk’a sığın ister isen emn ü emân
Seyret âzâdeliğin âhû-yı deşt-i Harem’in.”
(Seyyid Vehbî)


[Harem-i Şerif sahrasındaki ceylanların (avlanma korkusundan) azade, (serbestçe dolaşmalarını) gör;
(sen de onlar gibi) emniyet ve dokunulmazlık istiyorsan Hakk’ın dergâhına sığın.]


Ecdadı Ehl-i Beyt’e dayandığı için Seyyid Vehbî diye anılan Vehbi Hüseyin Efendi, İstanbul’daki III. Ahmet Çeşmesinin kitabesine “Aç besmeleyle iç suyu, eyle Han Ahmed’e dua” mısraıyla tarih düşüren şairdir. 1674 ile 1736 yılları arasında yaşamış, müderrislik ve kadılık yapmış, Gülşenî yolunun müntesibi bir derviş olan bu şairimiz manzum Kırk Hadis Tercümesi’yle tanınıyor. Yukardaki beytinde Mekke’de Harem sınırları dahilindeki avlanma yasağını hatırlatarak bütün tehlike ve korkulardan kurtulup emniyet içinde yaşamak isteyenlere, Allah Tealâ’nın dergâhına sığınmayı salık veriyor.

Malum, Mekke ile Medine’ye “iki harem bölgesi” manasına “Haremeyn” denir ki bu şehirleri ve etraflarındaki belirli bir mıntıkayı ifade eder. Müslümanların mahremi olan bu mıntıkalara yabancılar, yani gayrimüslimler giremez. Allah Tealâ tarafından mukaddes kılındığı için buralara bilhassa hürmet edilir ve bu hususi ihtiramın gereği olarak da sair zamanlarda mübah sayılan bazı fiillerden kaçınılır.

Meselâ Kâbe-yi Muazzama ile Mescid-i Haram’ı merkezine alan ve sınırları Cebrail a.s. tarafından belirlenen Harem-i Şerif yahut Mekke Haremi dahilinde, ihramlı olsun olmasın, müslümanların av hayvanlarını avlaması yasaktır.
Seyyid Vehbî buradan hareketle, bizim daha çok ceylan diye bildiğimiz ahuların dahi Harem-i Şerif bölgesinde serbestçe, tam bir emniyet içinde dolaşmasına dikkat çekiyor. Cenab-ı Hakk’ın dergâhına sığınınca, ahu gibi bütün avcıların gözdesi, son derece ürkek, savunmasız hayvanlar bile kendilerine kimsenin ilişemeyeceğinden emin, her türlü korku ve tehlikeden azade, tam bir hürriyet içerisinde ömürlerini sürdürüyorlar. 

Âzadelik, hem hür veya serbest olma, hem bir himaye altında emin olma halidir. Çünkü hürriyet temelde bir tercih eylemidir. Bir şeyi yapıp yapmamak yahut en az iki alternatiften birine yönelmek hususundaki tercihini insanın kendisinin belirlediği düşünülse de bütünüyle böyle değildir. Tercihlerimizi belirleyen iyi-kötü, doğru-yanlış, faydalı-zararlı gibi değer hükümleri, dinin, kültürün, eğitimin, çevrenin tesiriyle zihnimize yüklenen tasavvurlardır. Bu tasavvurların hakikate uygun olması durumunda azadeliğimizi, hürriyet ve emniyet hissimizi muhafaza edebiliriz. Aksi, yanlış adım atmak, kötü tercihler yapmak demektir ki mutlaka tehlikeye düşürür, bir berzaha mahkum eder insanı. Öyleyse azadelikteki emniyet hissi,  himayesi altına girilen varlığın kudreti ve sahip olduğumuz ölçülerin isabeti ile alakalıdır.

Bu sebeple  İslâm’da azadelik veya hürriyet, “Allah’tan başka ilâh tanımamak, Allah’tan başka hiçbir varlık ve güce kul olmamak” diye tarif edilir. Buna rağmen insan çoğu zaman fark edemese de nefsini ilâhlaştırır; hürriyeti, “hevasının peşinden gitme, her istediğini dilediğince yapma imkanı” gibi anlar. Böylece nefse kul olmak, insanı zelil kılan en ağır köleliktir halbuki. Nefsine uyanlar şeytanın tuzakları karşısında bütün direncini kaybetmiştir. Her an avlanıp helâk olmak, ateşe düşmek tehlikesiyle yüz yüzedirler.

Seyyid Vehbî’nin ceylanların azadeliğini göstererek bunu Hakk’ın dergâhı dairesinde, yani Harem-i Şerif’te yaşamalarına bağlaması, bütün insanları Kâbe civarına çağırması manasına gelmiyor şüphesiz. Ayetlerle sabit olduğu üzere Mekke ve çevresi Kâbe sebebiyle emin kılınmıştır. Kâbe yeryüzünün ilk mescididir, beytullahtır. Fakat insan, gönlünü beytullah kılarak kendi haremini bulunduğu herhangi bir çevrede de inşa edebilir. Gönüller kelime-i tevhit zikriyle, içindeki putları yıka yıka Kâbe olur. Gönüllerini Kâbe yapanların da tıpkı Mekke haremi gibi, yakın yerine şeytanların yaklaşamayacağı, nefsin hevasının tesir edemeyeceği haremleri vardır.

Gönlün Kâbe kılınması kâmil imanla mümkündür. Dikkat edilirse İslâm’da imanın da hürriyetin de tarifi aynıdır. Kaldı ki iman hem Allah Tealâ’nın himayesinden, hem O’nun kudretinden ve koyduğu ölçülerin sıhhatinden emin olmak demektir. Bu emniyettir ki insanı istikamet üzere tutar, yanlış tercihlerle yoldan çıkıp zarara uğramaktan kurtarır.
Fakat gönlü bir çırpıda Kâbe kılmak, kâmil bir imana ulaşmak kolay değildir. Bir yönelme kararlılığını gerektirir öncelikle. Beyitteki “dergâh” kelimesi bu sebeple seçilmiştir. Dergâh, açıldığı mekânı da anlatmakla beraber, aslında “kapı” demektir. Her kapı bir girişi, bir başlangıcı, bir yönelişi ifade eder. “Dergâh-ı Hakk’a sığın” tavsiyesini, Cenab-ı Hakk’ın himayesine mazhar olmanın, O’nun ahkâmına bağlanmanın, tam manasıyla iman etmenin imkân ve vesilesine yönelmek şeklinde de anlayabiliriz. Öyleyse tıpkı Mescid-i Haram gibi yeryüzünün bütün mescitleri Allah’a, O’na kul olmanın azadelik ve emniyetine açılan birer kapıdır. Öyleyse tıpkı Kâbe gibi Allah’ın veli kullarının beytullah olan gönülleri de ilahî himayeye götüren birer kapıdır.

Hakk’a açılan bu kapılara yönelenler, sonunda imanın emniyet ve huzur iklimine varacaklardır. Bu kapılardan girilen beytullahı hayatlarının merkezine alıp onun etrafında tazimle dönenler, bulundukları zaman ve mekanı böylece Harem-i Şerif yapanlar, elbette şeytanın tasallutundan korunacaklardır.

[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Hakkın Dergâhına Sığınınca
« Posted on: 25 Nisan 2024, 18:30:39 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Hakkın Dergâhına Sığınınca rüya tabiri,Hakkın Dergâhına Sığınınca mekke canlı, Hakkın Dergâhına Sığınınca kabe canlı yayın, Hakkın Dergâhına Sığınınca Üç boyutlu kuran oku Hakkın Dergâhına Sığınınca kuran ı kerim, Hakkın Dergâhına Sığınınca peygamber kıssaları,Hakkın Dergâhına Sığınınca ilitam ders soruları, Hakkın Dergâhına Sığınıncaönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes