> Forum > ๑۩۞۩๑ İlim Dünyası Online Dergi Dünyası ๑۩۞۩๑ > Semerkand Aylık Tasavvuf Dergileri > Diğer Yazılar > Fransadaki Osmanlı Deniz Üssü
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Fransadaki Osmanlı Deniz Üssü  (Okunma Sayısı 1002 defa)
26 Eylül 2011, 12:39:43
Zehibe

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 31.681



Site
« : 26 Eylül 2011, 12:39:43 »



Fransa'daki Osmanlı Deniz Üssü



Kasım 2007 - 107.sayı


Ahmet MİROĞLU kaleme aldı, DİĞER YAZILAR bölümünde yayınlandı.

“Bizim dinimizden olmayan askerlerden (müslümanlardan) oluşmuş bu büyük ve güçlü ordu, Fransız kralına yardım için gönderilmiştir. Türklerin herhangi bir kimseyi incittiklerine dair hiçbir şikayet vaki olmamıştır. Nazik davranmışlardır. İaşeleri için aldıkları her şeyi, karşılığında para vererek almışlardır.”

Fransız Büyükelçi Jean de Montluc, Venediklilere övünürken

1520 yılında Yavuz Sultan Selim Han hayata gözlerini kapadığında 8 yıllık saltanat süresini yeni doldurmuştu. Her anı başarı ve zaferlerle dolu bir hayatı geride bırakırken, yerini o günlerde 25 yaşında
olan tek oğlu Süleyman alıyordu.

Adını tarihe “Muhteşem Süleyman” veya “Kanunî Sultan Süleyman” olarak yazdıracak olan bu büyük Osmanlı hükümdarı, babasının İran ve Turan fetihlerini durdurarak, yönünü ecdadının kuruluş günlerinde gözünü
diktiği topraklara yöneltecekti.

Büyük Kahramana Büyük Düşman


Zira, aynı dönemde Avrupa’da Charles-Quint (Kutsal Roma-Cermen İmparatoru Beşinci Karl; Şarlken) devri başlamıştı. Takdir-i ilâhi, insanın rakibi ve hasmı genelde şanına uygun ve büyüklüğüne denk olur. Onun
için kantarın bir gözüne bakıp, diğer gözündekinin ağırlığını tahmin edebilirsiniz.

Dedesinin ve babasının ölümü üzerine büyük bir mirasa konan Şarlken, aynı yıl anne tarafından dedesi İkinci Fernando’nun ölümüyle Kastilya, Aragon, Napoli ve Sicilya krallıklarının tacını giymişti. 1519’da Alman İmparatoru seçilerek Avrupa’nın en büyük imparatorluğunun da başına geçti. O, artık hem Alman, hem İspanyol, hem Hollanda hem Belçika kralıydı. Kısacası, Avrupa Kanunî’ye rakip olabilecek büyüklükte bir dev yetiştirmişti.

Şarlken’in -İngiltere dışında- Avrupa’daki en büyük rakibi, tek başına kalmış Fransa idi. O, büyük Avrupa İmparatorluğu’nu meydana getirebilmek için Fransa’yı da birliğe dahil etmek zorundaydı. Bu sebeple Fransa’yla 30 yıl süren savaşlara girişti. Önce La Bicoque (1522), sonra Pavie (1525) savaşlarını kazanarak Fransa Kralı I. Fransuva’yı (François) esir aldı.

Bunun üzerine, Birinci Fransuva annesi vasıtasıyla resmen Osmanlı Sultanı Kanunî Sultan Süleyman Han’a başvurup kurtarılması için ricada bulundu. Kraliçe, mektubunda dünyada oğlunu kurtaracak devlet başkanının Osmanlı hükümdarından başkasının olmadığını belirtiyordu.

Avrupa Haritasını Kim Çizmişti?


Kanunî, Fransa’ya yardım etmek, belki de asıl olarak Osmanlı çıkarlarını korumak amacıyla Avrupa içlerinde birçok sefere çıktı, çeşitli diplomatik hamlelerde bulundu.

16. yüzyılda Fransa, Hollanda ve İngiltere gibi milli monarşiler, Osmanlılar’ın, Habsburglar’a karşı giriştiği bu mücadele sayesinde hayathakkı bulabilmişlerdir. Dahası, Kanunî, tahta çıkmasından bir süre sonra ortaya çıkan Protestanlığı Katolikliğe karşı savunmuştur. Osmanlı baskısı olmasaydı Şarlken Protestan mezhebini ezecek, belki de yok edecekti. Şayet o dönemde Kanunî devreye girmeseydi, bugün ne İngiltere’den, ne Hollanda’dan ne de Fransa’dan, hatta ne de Protestanlık’tan söz etmek mümkün olacaktı.

Osmanlılar, Fransa’yı asker göndererek, para vererek veya ticari ilişkilerle destekleyerek Habsburglar’a karşı güçlendirdiler. Osmanlı Sultanı’nın Fransızlara uzun vadeli borçlar ve imtiyazlar vermesinin sebebi, Almanya’ya karşı denge sağlama isteğinden başka bir şey değildi. Zira, Fransa’ya baş eğdirdiği takdirde Şarlken, Tuna’nın doğu kesimlerine inerek Orta Avrupa’da Osmanlı ile karşı karşıya gelecekti.

Kanunî’nin belki de en ilginç hamlelerinden biri, yaşlı deniz kurdu Barbaros Hayreddin Paşa’yı Şarlken’e karşı Birinci Fransuva’ya yardımcı olmak için büyük bir donanmayla Fransa’ya göndermesidir.

Aslında Birinci Fransuva Osmanlılara verdiği hiçbir sözde durmamasına, hatta 1538’de Şarlken’le Osmanlı Devleti aleyhine bir anlaşma (Trevede Nice) yapmasına rağmen devletin âlî menfaatleri hatırına kendisine yardım edilmesine karar verilmişti. Barbaros da Andrea Doria’ya karşı yeni bir zafer vesilesi olacağı düşüncesiyle teklife sıcak bakmıştı. Fransızların ısrarları ve elçi üstüne elçi göndermeleri üzerine Kanunî, Fransa’ya yardım sözü vermiştir.

Yüzen Bir Şehir


Otuz bin kişilik mürettebata sahip olan, yaklaşık 150 gemilik Osmanlı donanması adeta yürüyen bir şehri andırıyordu. Donanma, Mayıs 1543 sonlarına doğru Barbaros’un kumandasında Fransız elçisi Paulin de
Lagard’i yanına alarak denize açıldı ve bir ay sonra Messina Boğazı’na girdi.

Sefer esnasında bu büyük armada, Roma’nın 16 km. güneybatısında bulunan, Osmanlı’nın “Tiber”, Fransızlar’ın “Tibre”, İtalyanlar’ın da “Tevere” dedikleri nehir ağzındaki Ostia Limanı’na demirledi. Osmanlı
Donanması’nın, Papalığın ve Hıristiyanlığın can evi Roma’nın bu ileri karakoluna girerek su alması, hele hele amiralinin de Barbaros olması, Avrupa’daki korku ve heyecanı son haddine vardırmıştı.

Donanma, Haziran sonlarına kadar İtalya sahillerini geçerek 20 Temmuz’da Marsilya’ya vardı. Tecrübeli kaptan, herhangi bir felaketle karşılaşmamak için gemilerinin büyük kısmını açıkta demirletip sadece
30 gemisi ile limana girmişti.

Barbaros donanması, Marsilya’da ise D’Enquienne Dükü François de Bourbon kumandasındaki 30 gemilik bir filo tarafından büyük bir merasimle karşılanmış, karşılıklı top atışları düzenlemiştir.

Yıllardan beri şöhreti bütün Avrupa’yı tutmuş olan bir Osmanlı amiralinin Kanunî tarafından Fran-sa’ya yardım için Marsilya’ya gönderilmiş olması olağanüstü bir ilgiyle karşılanmıştı. Binlerce Fransız ve saray erkânı şehre gelmişti.

Barut Fıçısı Yerine Şarap Fıçısı


Barbaros’un Dük’le yaptığı konuşma Fransızların ne kadar hazırlıksız olduklarının ipuçlarını veriyordu. Osmanlı Amirali’nin, herhangi bir planları olup olmadığına dair sorusuna Fransız Dük’ün cevabı hayal kırıklığından başka bir şey değildi. Barbaros’un sefere çıkılması isteğine Fransızlar her defasında biraz daha süre isteyerek cevap veriyorlardı.

Aslında Fransızlar, Osmanlı Donanması’nı çağırdıkları için Katolik aleminden korkmaya başlamışlar, Şarlken’e karşı Birinci Fransuva’nın Avrupa tarafından hain ilan edilmesinden çekinerek gelen yardımdan pişman olmuşlardı. Barbaros’u oyalayamayacaklarını bildiklerinden, önemsiz bir harekâtla işi bitirme sevdasına kapılmışlardı. Bu sebeple Nis (Nice) şehri üzerine bir sefer açmakla meseleyi halletmek istiyorlardı. Barbaros bundan hoşlanmamıştı. Kendisinin büyük bir sefer için geldiğini söylemesine rağmen, Fransa kralı adına böyle bir sefer de açamayacağı için, çaresiz Nis harekatına katılmaya rıza göstermişti.

Osmanlı donanması 20 Ağustos’ta Toulan’a gelip maiyetine önemsiz bir Fransız filosunu da alarak harekete geçmiştir. Yolda Fransız amiralin Kaptan-ı Derya’dan barut istemesi Osmanlı denizcilerini şok etmişti.
Barbaros, Nis muhasarasında donanmayı şehrin yakınında bulunan Vilafranca Limanı’na sokmuş, sonra bombardımanlarına başlayarak, şehri anahtarları bizzat getiren validen Kanunî Sultan Süleyman adına teslim
almış, fakat direnişe devam eden iç kaleyi Fransızların gevşekliğini ve bu esnada gösterdikleri ikiyüzlülüğü anlayarak fethe lüzum görmeden Toulon’a dönmüştür. Zira donanmalarındaki başıbozukluk ve düzensizlik bir yana, Fransızların barut fıçısından çok şarap fıçısı getirmeleri leventleri ve kaptanları şaşkına çevirmişti.

Frenk Tuhaflıkları


Güya ortak harekât yürüten Fransız Donanması’nın zaman zaman Osmanlı Donanması’nı güç duruma sokan manevraları da hayli can sıkmıştı. Buna bir de kuşatma sırasında Fransızların Nice şehri ileri gelenleriyle
gizlice haberleşip, ganimetlerin Osmanlı denizcilerinin eline geçmemesi için müşterek tedbir almaya çalışmaları ve şehrin Osmanlılara değil Fransızlara teslim olmasını planladıklarının ortaya çıkması eklenince, Barbaros harekâtı bitirme kararı almıştı.

Barbaros’un söz vermesine rağmen şehir yine de yağmalanmıştır. Vieillevîlle Markisi bu durumu hatıralarındaşöylece aydınlatır: “Nice şehri, teslim şartlarına aykırı olarak yağmalandı, sonra yakıldı. Bu hadise, Türkler’e isnat edilmek istendi. Fakat yağma başladığı vakit Barbaros ve bütün Türkler Nice’den çoktan uzaklaşmışlardı. Bununla beraber Fransa’nın ve Hıristiyanlığın şerefini korumak maksadıyla bu çirkin olay hâlâ masum Barbaros’a yüklenmek istenmektedir.”

Harekâta mecburen ertesi bahar devam edilecekti. Lakin İstanbul’a gidip dönmek daha da masraflı olacaktı. Barbaros ve adamlarını sinirlendirecek birçok aksaklık çıkıyordu. Güya kendilerini yardıma çağırmış
olan Fransızların hazırlıkları yetersizdi. Ne böyle muazzam bir orduyu besleyebilecek erzakları, ne de yeterli tahsisatları vardı. Ne var ki, bu İstanbul’da böyle anlaşılmamıştı. O zamanlar bir şehri dolduracak kadar kalabalık bunca askerin barınma ve beslenme meselesi nasıl çözümlenecekti?

‘Tanırlarsa Müslüman Olurlar’

Osmanlı gemicileriyle Fransız makamları arasındaki tartışmalar gitgide alevleniyordu. Hatta bir ara leventler -bazı rivayetlere göre bizzat Barbaros Hayreddin Paşa- bu işe kendilerini bulaştıran Fransız Sefiri Polin’i öldürerek cezalandırmayı tasarlamışlardı.

Barbaros, Fransa ile ek bir anlaşma yaparak ihtiyaçlarının karşılanması ve leventlerin maaşlarının verilmesi şartıyla kışı Fransa’da geçirmeye karar verdi. Toulon limanı kışlamak için en uygun yerdi. Nihayet Toulon şehrindeki evler boşaltıldı ve giden ahalinin evlerine Osmanlı askerleri yerleştiril...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Fransadaki Osmanlı Deniz Üssü
« Posted on: 26 Nisan 2024, 22:52:49 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Fransadaki Osmanlı Deniz Üssü rüya tabiri,Fransadaki Osmanlı Deniz Üssü mekke canlı, Fransadaki Osmanlı Deniz Üssü kabe canlı yayın, Fransadaki Osmanlı Deniz Üssü Üç boyutlu kuran oku Fransadaki Osmanlı Deniz Üssü kuran ı kerim, Fransadaki Osmanlı Deniz Üssü peygamber kıssaları,Fransadaki Osmanlı Deniz Üssü ilitam ders soruları, Fransadaki Osmanlı Deniz Üssü önlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes