๑۩۞۩๑ İlim Dünyası Online Dergi Dünyası ๑۩۞۩๑ => Diğer Yazılar => Konuyu başlatan: Zehibe üzerinde 20 Ekim 2011, 21:37:36



Konu Başlığı: Bacadan Tütenler
Gönderen: Zehibe üzerinde 20 Ekim 2011, 21:37:36
Bacadan Tütenler


Şubat 2005 - 74.sayı

Ahmet ALEMDAR kaleme aldı, DİĞER YAZILAR bölümünde yayınlandı.


Baca, Farsça ‘bace' kelimesinden gelmektedir ve “büyük pencere” anlamındadır. Baca, evin dışa açılan önemli pencerelerinden birisidir. Ocaktaki dumanı havaya vermeye yarar.

Evin ocağında hangi cins maddenin yandığını bacadan çıkan dumandan veya ocakta yemek pişiyorsa hangi yemeğin piştiğini çıkan buharın tarzından ve kokusundan anlayabilirsiniz.

Sobada simsiyah kömür yakılıyorsa, havaya kirletici ve insanı rahatsız edici dumanlar çıkacaktır; kurumuş gül yaprakları yakılıyorsa, havada, insanın ruhunu coşturan muhteşem bir gül rayihası olacaktır.

Zikir, kalp ile yapılabilendir. Kalp ocağında aşkla yanan zikir cevheri varsa, bu cevherin bacadan yayılan buharı gökyüzünü kaplar. Buharın kokusunu ise aynı buharı teneffüs edebilenler duyabilir.

Allah bir zikir meclisine meleklerini göndermiş. Hepsine “şu kadar sevap, rahmet yazın” diye buyurmuş. O sıralarda mecliste bulunanlardan biri uyuyakalmışmış. Melekler sormuşlar: “Diğerleri zikir yapıyor, biri de uyuyor, ne yapalım?” Rabbimiz: “Madem o onlarla, onu da yazın” buyurmuş.

Birliktelik yani aynı havayı teneffüs etme, fıtrî yakınlıktandır.

Kur'an bir hatırlatma kitabıdır. İçindeki ayetler, insan için en büyük zikirdir. “İşte bu sana okuduğumuz, o ayetlerden ve o hikmetli zikir(kitap)dendir.” ( Âl -i İmran, 58) Şu ayetler de aynı anlama vurgu yapmaktadır: A'raf , 63, 69; Hicr , 6; Zuhruf , 44; Kâf, 1.

İnsan, ocağında hangi varlık ile birlikte yanıyorsa ancak onu idrak edebilir, onu hatırlayabilir. Artık o kişi idrak ettiği varlığın mezhebindendir. “Olduğun gibi görünmek” de bu olsa gerek... Böyle bir insan, mümini gördüğü gibi anlama basiretini, ibadet ve zikir ile kazanmıştır. Çünkü, müminin susması fikir, konuşması zikir, bakışı ibrettir.

Mevlâna Hazretleri'nin muhterem pederleri Seyyid Burhaneddin Hazretleri, zikir heyecanında ayaklarını mangaldaki kor ateşe sokarak teskin olduğu şeklinde rivayetler vardır. Ocaktaki maden, alevler içinde yandıktan sonra, artık dumanın bile çıkmadığı, yanan nesnenin lâl renkli kor halinde için için yanmaya devam ettiği safha da vardır. Mangaldaki kor ateş için bacaya ihtiyaç var mıdır? Kalp ocağındaki zikir bedeni sarmıştır. Bacamız olan “nefes borumuz”la birlikte bütün damarlarımız zikretmektedir.

Mutasavvıfların ikinci doğum dedikleri hadise, nefs'in iman etmesiyle meydan gelen mutmain olma durumudur. Kalbin gerçek huzuru yaşayabilmesi, kendi makamında Allah adının sürekli yankılanması ile gerçekleşebilir. “Onlar, inanan ve Allah'ı anmakla kalpleri huzur bulan kimselerdir. İyi bilin ki kalpler ancak Allah'ı anmakla huzur bulur.” (Ra'd, 28) Allah'a karşı muhabbetimiz, O'nun lafza-i celâli ve bütün esması ile artabilir.

Kur'an , evin sadece ocağında yananlar değil, evdeki herşeyin zikrettiğini bildiridiyor . (İsra, 44; Hadid, 1) Atomun sıfır sıcaklıkta sabit olması gerekmektedir. Ancak, fizik kanunlarına aykırı olarak titreşiyor yani zikrediyor.

Dilimizde “bacası tütmek” deyimi, bir aile için hayatın sürüp gitmesi anlamında kullanılmaktadır. Bacanız tütmüyorsa aile hayatınız tıkanmış demektir. Baca tütmezse, ocak veya soba tütmeye başlar. Dumanlar mutfağı veya odayı dolduracaktır. Bu durum, odada yaşayan kişinin veya ailenin zevali anlamına gelebilir. Furkan Suresi'nin 29. ayetinde buyurulan , Şeytan'ın insanı saptırması bu süreçte oluşabilmektedir: “O beni, bana gelen zikirden saptırdı. Zaten şeytan, insanı yapayalnız ve yardımcısız bırakır.”

Veya, biz günah işlemesek de, ocaklarında kömür yanan evlerin kurumlanmış bacalarından etrafa saçılan kara dumanlar kalbimizi karartabilir. Korunmak için Kelime-i Tevhid gibi ötelerin esintilerini bedenimize taşıyacak “gül” kokulu sözleri sürekli olarak söylemeliyiz.

Kalp ocağının bacasından Allah adına zikir tüten ve “benim Rabbim beni görür, her halimi bilir” diyebilen dostlara ne mutlu.

Zikirle kendine ve kendisinde bulunana yönelenlere selam olsun.