> Forum > ๑۩۞۩๑ İlim Dünyası Online Dergi Dünyası ๑۩۞۩๑ > Mostar Aylık Kültür ve Aktüalite Dergisi > Diğer Yazılar > Savaş kapıdayken Bosna’da hayat
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Savaş kapıdayken Bosna’da hayat  (Okunma Sayısı 1012 defa)
09 Temmuz 2012, 16:29:06
Safiye Gül

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 15.436


« : 09 Temmuz 2012, 16:29:06 »



Savaş kapıdayken Bosna’da hayat…
Elif TUNCA • 71. Sayı / SİNEMA


Altın Portakal’ın bu yılki skandal kontenjanını Emir Kusturica doldurmuştu hatırlarsanız. Kusturica ismi önceleri Bosna’yla özdeşleşse de Sırp köklerine dönme ve savaşta Sırplar’ın, Çetnikler’in yanında yer alma gibi tercihleriyle bu özdeşleşmeyi çoktan kırmıştı. Elde avuçta kalan, Bosna’daki soykırımı hafife alan ve her şeyi “Ah nerede eski Yugoslavya” nostaljisine bağlayan söylemleri ve bu söylemlerin sinematografik ifadesi olan filmleri oldu. Aslında insani ve vicdani noktada sorunlu bu “taraf tutma” illetine düçar olmasaydı filmlerini hümanist açıdan değerlendirmek bile mümkün olabilirdi. Mesela Hayat Bir Mucizedir aslında savaşın hiçbir şeyi halletmeyeceği, hepimizin başlı başına mucize birer hayatı olduğu ve bunun kıymetini bilmemiz gerektiği yolunda bir öğüt niteliğinde. Ama bu filmi çeken yönetmenin Çetnik selamı vermekten gocunmadığını öğrenince filmin algısı da değişiyor haliyle. Neyse ki Bosna yönetmen konusunda da bereketli bir toprak. Savaşı topla tüfekle, acıyla kanla değil de hayatın içinden gündelik duyarlılıklar ve hatta mümkünse biraz umutla ve dahi tebessümle, masumiyetle anlatabilen bir örnek bu ay sinemalarda. Oscar ödüllü Tarafsız Bölge’nin yönetmeni Danis Tanoviç, Ivica Djikiç’in romanından uyarladığı Güzel Bir Hayat Düşlerken’de Kusturica’ya muhtaç olmadığımızı gösteriyor.

Hersek’in güneyinde bir köydeyiz. Kuaförlük yapan annesiyle yaşayan genç Martin’in tutkusu, radyosuyla Amerika’ya ulaşabilmektir. Bunun dışında günler rutindir; benzincide çalışır, arkadaşlarıyla dolaşır, köprüden nehre atlar… Rutini bölen, bir gün benzinciye gelen Mercedes’li adam olacaktır. Yanında güzel sevgilisi, kucağında sepet içinde sürekli kusan siyah kedisi ile bu adam, Divko, benzinciden sonra yeni belediye başkanı olan kuzeninin yanına gidecektir. Komünist dönem sona ermiş, böylece Divko’nun 20 yıllık zorunlu Almanya hayatı sona ermiştir. Cebinde bol para, altında son model araba ve kolunda Batı Almanyalı güzel sevgilisiyle döndüğü memleketinde karşısına çıkacak tek sorunu da kuzeni Pivac halledecektir: Eski karısı ve oğlunun yaşadığı, baba evini geri almak. Ve Pivac hemen bir grup polisle Divko’nun evinden çıkarıverir eski karısı ve oğlunu. Ama bütün bunlar ancak bir Balkan hikâyesinde görebileceğimiz naiflik/komedi/ absürdlükle yaşanır ve iddialı olmak pahasına, belki filmin asıl güzelliği buradadır: Divko’nun eski karısı Lucija, kapıya dayanan polisleri kaynar suyla geri püskürtür, ardından camdan yanık kremi atar. Ev boşaltıldıktan sonra içeri giren Divko, ilk iş ocaktaki yemeğe bakar, tuz ekler ve sevgilisi Azra’ya hemen “Tabakları koy” der. Dahası, üç tabak koymasını ister, zira Divko’nun planları içinde en önemlisi oğluyla ilişki kurabilmektir. Bu yüzden eve yeni iki anahtar yaptırır ve Azra birini almayı beklerken anahtarın tekini oğluna verir.

Divko ve Azra yeni hayatlarına alışmaya çalışırken Lucija ve oğlu Martin, “belediye lojmanlarından” denilerek virane bir eve yerleştirilir. Martin, babasıyla görüşüp görüşmemek, üvey annesini sevip sevmemek, eski evinde kalıp kalmamak arasında kafası karışık takılırken Lucija, klasik bir Boşnak kadını gibi zorluklara pabuç bırakmaz. O viraneyi de bir “yuva”ya çevirmeye, işinin başında durmaya çalışır. Fakat kuaför dükkânı da eski kocası tarafından satın alınmıştır. Oğlu ise sözünü dinlemeyip babasıyla görüşmekte hatta babasının kaybolan kedisini gece gündüz aramakta, bu arada kimse bilmese de üvey annesiyle de yakınlaşmaktadır. (Bu noktada Turgenyev’in İlk Aşk’ını tersten de olsa hatırlıyoruz. Ve terk eden babanın ardından anneyle büyüyen erkek çocuk hikâyesi de hemen yine çok eski olmayan Elveda Lenin’i getiriyor akla.)

Divko, Azra, Lucija ve Martin’in küçük hayatlarındaki sorunlar -onlar henüz bilmese de- ne yazık ki yaklaşan tehlike yanında hiç kalacaktır. Hırvatlar’ın bağımsızlıklarını ilan ettikleri haberinden sonra Sırplar’ın Dubrovnik’e saldırdıkları haberi gelir. Artık ortalık kaynamaktadır. Resmî-gayri resmî güçler silahlanmakta, en ufak bir mahalle kavgası bile etnik gruplar arası savaşa dönüşebilmektedir. Yıllardır Lucija’ya âşık olan ve Martin’e babalık eden asker Savo, Almanya’ya kaçmayı teklif eder. Zaten kalırsa Martin’in askere alınması söz konusudur. Hepimizin bildiği gibi, Lucija’nın dilinden dökülen “Bosna’yı bölmeye kim cüret edebilir?” sözü maalesef sadece bir temenni olarak kalacaktır…

İşbu ahval ve şerait içinde her şey -tam da olması gerektiği gibi- bambaşka hallere bürünür. Bunu sinemada gidip göreceksiniz. Ve kesinlikle sadece olayları takip etmekten değil senaryonun bir romandan uyarlanmasıyla aldığı o edebî lezzetten de, arka fonda savaşın ayak sesleri duyulurken küçük hayatlarımızın oluşturduğu manzaradan da, oyunculuklardaki nefis doğallıktan da keyif alacaksınız. Dünya prömiyeri Eylül ayında Toronto Film Festivali’nde yapılan, 2011 Oscar ödüllerinde “En İyi Yabancı Film” dalında yarışmak üzere aday adayı seçilen Güzel Bir Hayat Düşlerken’in başrolünde Kusturica’nın favori oyuncularından (Promise Me This, Kara Kedi Ak Kedi, Yeraltı) Miki Manojloviç yer alıyor. Monovloviç’e eşlik eden isimse son zamanlarda “Lost” dizisiyle tanınan, Babam İş Gezisinde filminden hatırlayacağımız Mira Furlan.

Güzel Bir Hayat Düşlerken (Cirkus Columbia)
Yönetmen: Danis Tanoviç
Oyuncular: Miki Manojloviç, Boris Ler, Mira Furlan, Jelena Stupljanin, Mario Knezovic, Milan Strljic

[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Savaş kapıdayken Bosna’da hayat
« Posted on: 24 Nisan 2024, 05:44:02 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Savaş kapıdayken Bosna’da hayat rüya tabiri,Savaş kapıdayken Bosna’da hayat mekke canlı, Savaş kapıdayken Bosna’da hayat kabe canlı yayın, Savaş kapıdayken Bosna’da hayat Üç boyutlu kuran oku Savaş kapıdayken Bosna’da hayat kuran ı kerim, Savaş kapıdayken Bosna’da hayat peygamber kıssaları,Savaş kapıdayken Bosna’da hayat ilitam ders soruları, Savaş kapıdayken Bosna’da hayatönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes