๑۩۞۩๑ İlim Dünyası Online Dergi Dünyası ๑۩۞۩๑ => Diğer Yazılar => Konuyu başlatan: Safiye Gül üzerinde 07 Haziran 2012, 15:18:51



Konu Başlığı: Sağlık Bakanı tarihe geçti
Gönderen: Safiye Gül üzerinde 07 Haziran 2012, 15:18:51
Sağlık Bakanı tarihe geçti, sıra Beşir Hoca'da
M. Mücahit KÜÇÜKYILMAZ • 54. Sayı / KÖŞETAŞI


Memlekette sigara yasağı ilan olundu ya; bir kıyamettir gidiyor.

Kapalı alanın ölçüsü belli değilmiş; şemsiye altında bile içilemeyecekmiş; tiryakiler ikinci sınıf vatandaş derekesine düşürülüyormuş; geleneksel nargile kültürümüz tehdit altındaymış…

Dördüncü Murad’ı bir cani gibi resmedip Başbakan Erdoğan’ı ona benzetenler çıktı.

En absürd argüman ise, yasağın aceleye getirilip esnafın mağdur edildiği iddiası…

2008 yılı Ocak ayında çıkıp, 2009 yılının 19 Temmuzu’na kadar ertelenmiş bir kanunun nesi acele? Kimileri susamış olmalı sigarayla gelecek ecele!

Hatta bir ilimizin Kahveciler Odası Başkanı, Danıştay’a başvuracaklarını açıkladı. CHP’yi de yanına alsa daha bir şansı olur. Zira millet iradesinin tecelligâhı olan TBMM’de çıkartılan yasaları bir koşu yargıya taşımakta pek maharet kesbetti CHP. CHP’nin kendisi de hasbelkader o iradenin tecelligâhında mukim olmasına rağmen, o, Danıştay ve Anayasa Mahkemesi koridorlarında ihtisas yapmayı seçti. Böylece muhalefetin siyasal yapılara dinamizm verdiği teorisi –en azından yasa bilgisi konusunda– doğrulanmış oldu.

Ama kahveci esnafını boş yere umutlandırmayalım; çünkü kapalı alanlarda sigara içme yasağının anket sonuçlarına ilk yansımasını görünce çok şaşırdım. Yasağı uygulayan AK Parti Hükümeti’ne müthiş bir destek var. Öyle ki, bu icraat nedeniyle AK Parti’nin oy oranı 29 Mart Yerel Seçimleri’ne göre 3-4 puan artmış görünüyor.

Eh, kendilerine sigarayı bırakma bahanesi çıkan tiryakilerin bile yasağa destek verdiği bir ortamda, CHP’nin hiç olmazsa sigara konusunda “topluma rağmen” davranacağını sanmıyorum.

Bilgisine ve öngörüsüne güvendiğim araştırmacı arkadaşım, bu durumu, “Toplum, hükümetin kamu yararına nizam tesis etme konusunda irade göstermesinden hoşlanıyor” dedi.

Böylece memlekette bir iktidarın var olduğu ve icraatlarının arkasında kararlılıkla durduğu hissi pekişiyor.

Zaten AK Parti’ye 22 Temmuz 2007’de yüzde 47’yi getiren de, muhtıranın hemen ertesinde gösterdiği cesur ve kararlı tepki değil miydi?

Demek ki konu tütün bile olsa, başında muktedir bir iktidarın olduğunu bilmek milletin içini rahatlatıyor.

O zaman olayı genişletip aynı kararlılığın trafik terörünün önlenmesi için de gösterilmesini bekleyebiliriz. Hatta kaldırım boylarının ve renklerinin belli bir standarda oturtulmasını, yeni yapılan binaların dış cephelerinin mevcut mimari dokuyu bozmayacak şekilde inşa edilmesi ve boyanmasını…

Daha ileri gidip sokaklardaki park alanlarının çizgilerle belirlenmesini de istesek, çok mu ileri gitmiş oluruz?

Yahya Kemal’in, Cumhuriyet’in 10. yıl kutlamalarında işi abartıp “10 yılda muasır medeniyetin önüne geçtik” mealinde bir nutuk atan CHP’liye verdiği tepki manidardır. Elini dizine vurarak “Hay Allah” der üstat, “Ne yapsak bir türlü şu medeni Avrupa’yı yakalayamıyoruz; ya çok geri kalıyor ya da fazla ileri gidiyoruz!”

O yüzden işi fazla abartmamak gerektiğine katılıyorum. Fakat CHP dâhil, hep birlikte ilerlemeyi istemiyor muyuz? CHP, muasır medeniyet ile ulusal güvenlik arasında sıkışıp kaldığı yerde bekleyebilir. Meclis kulisleri elden gittiyse, mahkeme koridorları ihtisasında derinleşebilir.

Ancak toplumun beklemeye tahammülü yok. İnsanın insan olduğu için değer kazandığı, yoldaki yayanın araca üstün tutulduğu bir standart az şey midir?

Sağlık Bakanı Recep Akdağ, irade gösterdi ve bence tarihe geçti; İçişleri Bakanı Beşir Atalay da sadece trafik konusunda kararlı denetim ve uygulamalarla bunu yapabilir.

Son olarak ülkenin bunca önemli gündemi arasında neden sigara yasağına takıldığımı merak edenler çıkabilir.
Ergenekon’u, nostaljik darbe heveslerini, yargı cambazlıklarını, basıncı arkadaşların yalpalamalarını zaten hep konuşacağız.

Ben sadece bundan 25 yıl kadar önce, annesiyle birlikte bir sahil kasabasından diğerine seyahat eden bir çocuğa selam yollamak istedim.

Sıcaklığın 40 dereceyi aştığı bir Ağustos günü, klimasız otobüste onlarca insan sigara içiyor; anne öksürüyor; kendisine sigarasını söndürmesi rica edilen adam da şöyle diyordu:

“Yassah mı? Değil! Sigarayı da mı yassah edeceksiniz yani?”