๑۩۞۩๑ İlim Dünyası Online Dergi Dünyası ๑۩۞۩๑ => Diğer Yazılar => Konuyu başlatan: Safiye Gül üzerinde 07 Haziran 2012, 15:37:40



Konu Başlığı: Nabucco Boru Hattı
Gönderen: Safiye Gül üzerinde 07 Haziran 2012, 15:37:40
Nabucco Boru Hattı: Ütopyadan Realiteye
Muharrem EKŞİ • 54. Sayı / DİĞER YAZILAR


21. yüzyılda uluslararası politikada önemi hızla artan bölgelere (Ortadoğu, Kafkasya, Orta Asya, Akdeniz, Karadeniz, Hazar ve Körfez) yakın bir konumda bulunan Türkiye, doğal olarak bu bölgelerde meydana gelen küresel ve bölgesel gelişmelerden yakından etkileniyor. Türkiye, dünyada ispatlanmış petrol rezervlerinin yüzde 71 ve doğalgaz rezervlerinin ise yüzde 72’sinin bulunduğu bir coğrafyada yer alıyor. Dünya enerji havzalarıyla bağlantılı bir coğrafyada bulunması, Türkiye’ye jeopolitik açıdan küresel enerji jeopolitiğinde üretici ve tüketici ülkelerin arasında “transit/köprü” ülke konumunu biçiyor. Ancak, son zamanlarda transit konumundan daha fazlasını istediğini ve Nabucco müzakerelerinden yansıyan şekliyle, Türkiye’nin enerji terminali ülkesi olma politikası izlediğini gözlemlemek mümkün.

Nabucco Doğalgaz Boru Hattı Projesi


Nabucco Projesi’nin temeli, Eylül 1994 yılında imzalanan Bakü-Ceyhan-Tiflis (BTC) boru hattına kadar uzatılabilir. Nabucco Projesi, ilk adım olarak ise Türkiye’nin inisiyatifi ile Şubat 2002 tarihinde BOTAŞ'ın Bulgargaz, Transgaz, MOL ve OMV Şirketleri ile yaptığı görüşmeler doğrultusunda taraflara sunduğu öneri neticesinde ortaya çıktı. Proje, ismini 10 Ekim 2002 gecesi Viyana’da, İtalyan besteci Verdi'nin “Nabucco Operası”dan aldı. Nitekim opera izlendikten sonra Avusturya, Türkiye, Romanya ve Bulgaristan arasında adının Nabucco konduğu işbirliği anlaşması imzalandı. Daha sonra projenin yürütülmesi için BOTAŞ (Türkiye), OMV (Avusturya), MOL (Macaristan), Transgaz (Romanya), Bulgargaz (Bulgaristan) şirketleri arasında Nabucco Uluslararası Gaz Hattı (Nabucco Gas Pipeline International Company, GmbH) şirketi, kısaca Nabucco Uluslararası Şirketi (Nabucco International Company, NIC) adı verilen konsorsiyum, yüzde 20 eşit ortaklık payı ile 2004'te Viyana'da kuruldu. Alman RWE şirketi de Şubat 2008 tarihinde projeye katıldı. Ayrıca, proje katılımcısı şirketler, 28 Haziran 2005 tarihinde Ortak Girişim Anlaşması’nı (Joint Venture Agreement-JVA) imzaladılar. Bir yıl sonra ise Nabucco Projesi için 26 Haziran 2006 tarihinde Viyana'da “Bakanlar Beyanatı” imzalandı. Bundan sonra hükümetler arası anlaşma metni için heyetler arasında müzakereler başladı. Nihayetinde müzakereler, 22 Haziran 2009 tarihinde mutabakatla sonuçlanarak 13 Temmuz 2009 tarihinde Nabucco Boru Hattı Projesi’nin nihai metni imzalandı.

3,300 km uzunluğunda ve yaklaşık 7,9 milyar Avro’ya mal olması hesaplanan projenin 2014/15 yıllarında faaliyete geçmesi bekleniyor. Projenin kapasitesinin ilk aşamada 8 milyar metreküple başlayacağı ve 2020 yılına gelindiğinde yıllık 31 milyar metreküpe ulaşacağı tahmin ediliyor. Nabucco Projesi, başta Hazar olmak üzere Ortadoğu enerji havzalarının doğalgazını Türkiye üzerinden Avrupa'ya naklini amaçlıyor. Ancak, Nabucco Projesi’nin 13 Temmuz’da imzalanmasına rağmen sorunlarının bittiği söylenemez. Bu getirileri ile beraber kaynak tedariki, finansman sorunu ve AB ülkelerinin çelişen çıkarları projenin eksik kalan noktaları. Ancak imza töreninde birçok ülkeden gelen beyanatlar gösterdi ki bu ülkelerin hatta gaz verecek olması hattın nasıl doldurulacağı sorununu ortadan kaldıracak. Dolayısıyla iddia edildiği gibi hattın boş kalması gibi bir problemle karşı karşıya kalınmayacak.

Türkiye’nin kazanımları

Nabucco Projesi, sadece Avrupa ülkeleri açısından değil, Türkiye açısından da büyük önem taşıyor. Öncelikle, hattın 2000 km’si Türkiye topraklarından geçtiği için yüzde 60 vergi geliri sağlanarak toplamda 4,2 milyar avroluk kazanç temin edilmesi hesaplanıyor. Projenin inşaat aşamasında Türkiye'ye 4,5 milyar avroluk yatırım yapılacak ve binlerce (tahminen 15000) kişiye istihdam kapısı açılacak. Ayrıca, Nabucco ile Türkiye’nin Doğu-Batı enerji koridoru olma konumu güçlenecek ve Avrupa’nın olduğu kadar Türkiye’nin de enerji güvenliği büyük ölçüde sağlanacak. Bununla birlikte, Nabucco Boru Hattı ile Avrupa’ya güvenilir doğalgaz boru hattı geçiş güzergâhı sunan Türkiye’nin AB üyeliği yolunda hızla ilerlemesinin önünün açılacağı bekleniyor. Diğer taraftan, Türkiye’nin Nabucco Projesi’yle ilgili temel sorunları da bulunuyor. Bunların başında büyük bir kısmının kendi sınırları içinden geçen Türkiye’nin doğal olarak hattan kendi iç tüketimi için yaklaşık % 15 pay alma isteği geliyor. Ayrıca projenin Türkiye için bir dönüm noktası olduğu ve Türkiye’yi küresel enerji aktörü yapma noktasında kilit rol oynadığı söylenebilir. Bu şekilde Türkiye, enerji sektöründe zengin enerji havzalarına sahip olmadan enerji oyuncusu olabilecek. Boru hatları uluslararası arenada Türkiye’nin stratejik önemini artırarak vazgeçilmez konumunu güçlendirecek. Bununla Türkiye, küresel enerji rotalarının güvenilir transit ülkesi olacak.

Sonuç olarak; Avrasya boru hatları jeopolitiğinde Nabucco Boru Hattı’nın Güney Akım gibi projelerden önce tamamlanması, diğerlerinin yapılmasını uzun bir müddet erteleyecek. Nabucco Projesi, Türkiye’nin enerji ihtiyacının karşılanmasında boru hatlarını çeşitlendirme, bağımlılık sorununu aşma, AB’nin enerji piyasasına entegre olma gibi çıkarlarına hizmet ediyor. Türkiye’nin yakın gelecekte boru hatları spagettisine dönüşeceği ve dünya enerji sektöründe küresel enerji aktörü olmaya başladığı söylenebilir. Bunun neticesinde de uluslararası politikada öneminin artacağı bekleniyor. Geleceğin küresel aktörlerinin enerji güvenliğini temin etmiş ülkeler olacağı varsayımından hareketle şöyle bir iddia ortaya atılabilir: Türkiye’nin Avrasya boru hatlarına aktif katılımı, onun küresel aktörlüğünün güçlenmesine önemli ölçüde hizmet edecek.