> Forum > ๑۩۞۩๑ İlim Dünyası Online Dergi Dünyası ๑۩۞۩๑ > Mostar Aylık Kültür ve Aktüalite Dergisi > Diğer Yazılar > Hız çağında sosyal medya etkisi
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Hız çağında sosyal medya etkisi  (Okunma Sayısı 990 defa)
01 Ağustos 2012, 13:19:42
Safiye Gül

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 15.436


« : 01 Ağustos 2012, 13:19:42 »



Hız çağında sosyal medya etkisi
Hakan ÇOPUR • 83. Sayı / MEDYA


Klasik medyanın gücünün giderek azaldığı ve sosyal medyanın etkisinin giderek arttığı hızlı bir dönemden geçiyoruz. “Hız”, bu dönemin belki de en karakteristik özelliği olarak toplumların dönüşümünde temel belirleyenlerden biri olarak öne çıkıyor. Bu hız çağında değişimi ıskalayan ülkeler/toplumlar, sonrasında yakalamak zorunda kaldıkları bir trenin vagonları haline geliyor. Elbette bu hız çağının tüm bileşenleri sorgulamaya açık ve sorgulanmaya muhtaç; ancak reddedilemeyecek kadar sahici, görmezden gelinemeyecek kadar da etkili. İşte sosyal medya, bu postmodern hız çağının en temel bileşenlerinden biri olarak doğru okunarak anlaşılmalı, yorumlanmalı ve anlamlandırılmalı. Bu çığ gibi büyüyen sosyal medya dünyasını yönetemeyen ve onun karşısında doğru pozisyon alamayan toplumlar, yeni nesillerinin elindeki akıllı telefonlardan daha az etkili bir konuma düşme tehlikesini beklemeliler.

Hız çağında yaşamak
Hız çağında yaşamak, ister istemez hızlı olmayı gerektiriyor. Hızlı olmayı bir erdem gibi gördüğümden değil, ama bir tespit yapmak adına içinde bulunduğumuz çağda yavaş toplumların gelişimlerinin de görece yavaş olacağını/olduğunu ifade etmek istiyorum. Hız çağı, internet teknolojilerinin mobiliteyle, mobilitenin sosyal medyayla, sosyal medyanın tüm hayatımızla iç içe geçtiği gösterişli bir kaotik duruma işaret ediyor. Hâlâ ayakları yere sağlam basan bir düzenin/hukukun olmadığı anarşik bir dijital ortamda tüm bu sosyal medya bombardımanı gerçekleşiyor. Kişisel bilgilerin güvenliği konusu hâlâ bir kara delik gibi orta yerde duruyor ve hemen her şeyi içine çekiyor. Ancak hız çağının durmaya pek niyeti yok gibi; çünkü sahip olduğu ivmeyle hızlanan ve hızlandıkça yavaşlaması zorlaşan bu çağ, insanlık için pek çok yeni imkânlar sunduğu kadar, belki, insanlığın selametini tehdit edecek yeni dijital savaşların habercisi de olabilir.

Teknoloji ekseninde yaşadığımız bu hız çağında internetin cep telefonlarına girmesiyle akıllı telefonların ortaya çıkması, henüz yeni yükselen sosyal medyanın etkisini çok ciddi düzeyde artırdı. Her an ulaşabildiğiniz Facebook ve Twitter gibi sosyal ağlar vasıtasıyla istediğiniz dünyaya bağlanma imkânınız var. Bu imkân, bir noktadan sonra adeta gereklilik halini alıyor; zira telefondan “alo” demenin yeterli olduğu yılları geçeli çok oldu. Gençlerin çoğu artık kısa mesaj bile kullanmıyor, çünkü arkadaşlara ulaşmanın ve paylaşımda bulunmanın daha zengin, pratik ve etkili yolları var; ihtiyaç olan şey sadece internet bağlantısı. Bu bakımdan hız çağında yaşamak, bu çağın beraberinde getirdiği yenilikleri anlamak, kullanmak ve anlamlandırmak gibi öznelik gerektiren süreçleri de kapsıyor; elbette bu fiillerin başına “doğru” kelimesini eklemek doğru ve hatta gerekli. Doğru anlamak, doğru kullanmak ve doğru anlamlandırmak, her biri Batı’da doğup dünyaya yayılmış olan bu araçların değerlendirilmesi açısından önemli.

Sosyal medya neden anlaşılmalı

Sosyal medya deyince çoğumuzun aklına Facebook ve Twitter ile başlayan ve belki LinkedIn, Foursquare, Friendfeed, Flickr ve YouTube ile devam edecek kocaman bir liste gelir. Bu listede mikrobloglar, video ve fotoğraf paylaşım ağları, Wikipedia tarzı bilgi paylaşım alanları ve sosyal imleme sitelerini de görmek mümkün. Bence son 2-3 yılda sosyal medyanın gerçekleştirdiği en önemli devrim, klasik medyayı neredeyse bitirecek bir potansiyel güce sahip olduğunu göstermesi. Bu potansiyel yavaş değil, hızlı bir biçimde kinetiğe dönüşürken gazete ve televizyon gibi klasik medya araçları bu sosyal medya dünyasında yerlerini almaya başladılar. Artık birçok gazete ve televizyonun akıllı telefon uygulamaları mevcut; iPhone, iPad, Android ya da Blackberry kullanın fark etmeksizin bu klasik medya araçlarına ulaşabiliyor, internet erişiminizin olduğu her yerde gazete okuyabiliyorsunuz. Belki birileri kâğıda dokunarak okumayı her zaman tercih edecektir; ancak bu hız çağında artık geçerli kural ekrana dokunmaktır.

Bugün kullandığımız hemen her sosyal medya aracının kaynağı ABD; bu bir tesadüf değil elbette. Kapitalizmin en üst seviyede yaşandığı ve teknolojik üretimin her şeyi dönüştürdüğü ABD’deki büyük teknoloji nüfusu, rekabetin bol olduğu dijital teknoloji tarlasında her gün yeni bir şeyler istiyor ve arıyor. Bu talep esasen belki de tüm dünyada, özellikle genç nüfusta yoğun olarak mevcut. Bu talebe yeni iletişim teknolojileri üreterek cevap veren araçlar, çok hızlı bir biçimde tüm dünyada pazarlanarak satın alınıyor. Öyle ki sosyal medya araçlarını kullanmaya başlayan insanların çoğu, bu araçları “doğal birer ihtiyaç” ya da “hayatı kolaylaştıran iletişim teknolojileri” olarak görüyor. Ya pazarlama ve algı yönetimi çok iyi, ya da bu araçlar gerçekten işe yarıyor; belki de her ikisi birden…

Sosyal medya doğru okunmalı ve anlaşılmalı, çünkü etkilerini sınırlandırmak ya da yönlendirmek pek kolay değil. Okula gönderdiğimiz çocuğumuz belki de cebindeki akıllı telefona daha heveslidir. Eğitimcilerin ikna edemediği gençleri sosyal medyadaki öğreticiler belki daha kolay ikna edebiliyor. Daha geniş perspektiften, Arap ayaklanmalarındaki tesirini düşünürsek sosyal medyanın sadece bireyler ve gruplar arası ilişkiler açısından değil ulusal ve uluslararası düzlemde dahi önemli bir unsur/aktör olabileceğini görebiliriz. Bana göre tüm bu örneklerin işaret ettiği nokta, sosyal medyanın uzak durulacak veya korkulacak değil, anlaşılarak anlamlandırılacak bir araçlar dünyası olduğu. Unutmayalım ki vakti zamanında, sebepleri ne olursa olsun, televizyona da uzak durulacak cihaz muamelesi yapılıyordu; ancak zaman içinde bunun bir işe yaramadığı ve televizyonla yüzleşerek çözüm bulmak gerektiği açıkça ortaya çıkmıştı. Geç kalmadan sosyal medyayla da yüzleşmek gerekiyor olabilir mi?

Yazının sonuna, “klasik medya ölüyor, yaşayın sosyal medya” gibi bir cümle eklesek sanırım yerinde olur. Hız çağının anahtarı sosyal medyada; bu anahtarı elinde tutanlar, bireylerin algılarından küresel siyasete kadar hemen her alanda etkin olabilme şansını yakalıyor. Çünkü artık algı yönetiminin ana araçlarını eski tip iletişim araçları değil, dijital çağın çok çeşitli zengin araçları oluşturuyor. Bu araçların iyi ve kötü yanlarını değerlendirebilmek için de her şeyden önce onları tanımak gerekiyor. Hazırsanız, “sanal gerçeğin çölüne” hoş geldiniz…


[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Hız çağında sosyal medya etkisi
« Posted on: 20 Nisan 2024, 12:57:59 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Hız çağında sosyal medya etkisi rüya tabiri,Hız çağında sosyal medya etkisi mekke canlı, Hız çağında sosyal medya etkisi kabe canlı yayın, Hız çağında sosyal medya etkisi Üç boyutlu kuran oku Hız çağında sosyal medya etkisi kuran ı kerim, Hız çağında sosyal medya etkisi peygamber kıssaları,Hız çağında sosyal medya etkisi ilitam ders soruları, Hız çağında sosyal medya etkisiönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes