> Forum > ๑۩۞۩๑ İlim Dünyası Online Dergi Dünyası ๑۩۞۩๑ > Mostar Aylık Kültür ve Aktüalite Dergisi > Diğer Yazılar > Güzelin nakşı peşinde Minyatür
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Güzelin nakşı peşinde Minyatür  (Okunma Sayısı 873 defa)
24 Haziran 2012, 15:42:59
Safiye Gül

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 15.436


« : 24 Haziran 2012, 15:42:59 »



Güzelin nakşı peşinde Minyatür
Sinan ÖZDEMİR • 66. Sayı / DİĞER YAZILAR


Minyatürün, kelime olarak Latince olmasına rağmen sanat olarak Doğulu olduğunda tarihçiler hemfikir. Ortaçağ Avrupa’sında, kitapların baş harfleri kırmızı bir boya ile boyanarak süslenirdi. Kültürümüzdeki “yaldız”ı andıran bu süse Latince “minium” denirdi. Minyatür kelimesinin buradan gelmiş olabileceği düşünülüyor. Bazı araştırmacılar ise, bu türlü resimlerde çizilen figürlerin küçük boyutlu olmasından dolayı bu ismi aldığı görüşündeler.

Doğu’da bu sanata “nakış”, bu sanatın erbabına da “nakkaş” denirdi. Bazı devirlerde sanata “tasvir”, sanat erbabına da “musavvir” deniliyordu. Nakış ve tasvir isimlendirmeleri arasında bir fark var: Nakış, bu sanatın bir kitap süsleme sanatı olduğunu, tasvir ise başlıbaşına resim sanatı olduğunu ifade ediyor. Ancak bu ayrım, şuurlu bir ayrım değil. Bazen nakış, bütün bir resim sanatına da denilebiliyor.

Minyatür gerek Doğu’da, gerekse Batı’da yüzyıllardan beri bilinen bir sanat olmakla beraber, sanat tarihçileri onun Çin kökenli olduğunu söylerler. Türkler de minyatürü Çinliler’den öğrenmişlerdi. Miladi 8. yüzyılda çok ünlü Uygurlu minyatür sanatçıları vardı. Mani dinine mensup olan bu sanatçılar, Müslüman olduktan sonra da sanatlarını elden bırakmadılar ve 14. yüzyıla kadar etkilerini sürdürdüler.

Diğer taraftan, minyatürün Mısır kaynaklı olduğunu savunanlar da var. Çünkü bilinen en eski minyatür örneği, MÖ 2. yüzyıla aitti ve Mısırlı bir sanatçı tarafından yapılmıştı. Minyatür, Eski Yunan, Roma, Bizans ve Süryani sanatçılar tarafından da bilinmiş ve icra edilmişti. Özellikle İnciller’in yaygınlaşmasından sonra, bir kitap süsleme sanatı olarak Avrupa’ya girmiş ve bin yıllık Ortaçağ boyunca uygulanmıştı. Matbaanın yaygınlaşmasına kadar, Avrupa’da cazibesini korumuştu.

Doğu ve Batı minyatür sanatları arasında köken olarak bir fark olmadığı anlaşılıyor. Bütün fark üslup farkından ibaret. Minyatürün üslubu ise, sanatçının içinde bulunduğu çağ ve toplum kültürüyle ilişkili. Mesela sanatçı Hıristiyan bir toplumda yaşıyorsa, konusunu Hıristiyan metinlerinden alıyor. Doğu ve Batı minyatüründe, ufak tefek “ton” farkları dışında bu ortak özellik korunmuştur.

Minyatürün en önemli tarihî merkezlerinden biri de Orta Asya/Türkistan coğrafyası olmuştu. Herat, Buhara, Semerkand’ın birer medeniyet merkezi olduğu dönemlerde, çağın en büyük nakkaşları bu şehirlerde toplanmışlardı. Doğu’da minyatür ustalarının zamanın sultanından himaye görmesi ve sarayda istihdam edilmesi de yaygın bir gelenekti. Gazneliler ve Timurlular’da olduğu gibi, Selçuklular, Safeviler ve nihayet Osmanlılar’da da bu gelenek sürdü. Selçuklu minyatür sanatçısı Alaüddevle’nin Hazreti Mevlânâ’nın minyatürünü çizdiği biliniyor.

Osmanlılar’da minyatür
Osmanlılar’da Fatih’in de resmini yapan Sinan Bey adında bir nakkaş vardı. Onun ardından II. Bayezid döneminde, Baba Nakkaş şöhrete kavuştu. 16. yüzyılda Reis Haydar, Haydar Kay, Ahmed Can Barlas, İsmail Can, Gazi Çapır, Nakşî ve Şahkulu gibi ünlü minyatür sanatçıları yetişti. Nobel ödüllü romancı Orhan Pamuk, Benim Adım Kırmızı adlı romanında, hayali ve farazî bir biçimde, bu 16. yüzyıl minyatürcülerini konu alır.

Osmanlılar’ın altın çağında, İran minyatürleri dünyaca üne kavuştular. Şah Tahmasb zamanında en büyük minyatür sanatçısı olarak bilinen Behzat, İran sarayında başnakkaş olmuş, Şah’ın 1522 tarihli bir fermanıyla bütün İran'daki kütüphaneler, hattatlar, ressam ve nakkaşlar, hattâ kuyumcular onun emir ve yönetimine verilmişti. Behzat’ın yanında birçok başka ünlü minyatürcü yetişti. Bunlardan Ağa Mirek, Kanunî Sultan Süleyman zamanında İstanbul'a çağrılarak nakkaşbaşı olarak atanmıştı.

Osmanlı’da Kanunî devrinde gelişmeye başlayan minyatür sanatı, 16. yüzyılın ikinci yarısında III. Murad’ın oğlunun sünnet düğününü anlatan Surname’yi 427 minyatürle süsleyen Nakkaş Osman ile doruğuna ulaşmıştır. 17. yüzyılda Nakşî, 18. yüzyılda da Levnî ile parlaklığını sürdürmüştür. Özellikle Levnî, kendine has bir minyatür tekniği geliştirerek Osmanlı minyatür sanatının şahikasını teşkil eder. 18. yüzyılda Mustafa Çelebi, Süleyman Çelebi, Selimiyeli Reşid gibi başka büyük nakkaşlar da yetişmiştir. Türk minyatürlerinin en güzel örnekleri bugün Topkapı Sarayı Müzesi'nde.

Minyatürün yapılışı ve özellikleri

Minyatürde suluboyaya benzer bir boya kullanılırdı. Yalnız bu boyaların karışımında bir tür yapışkan olan arapzamkı biraz daha fazlaydı. Çizgileri çizmek ve ince ayrıntıları işlemek için yavru kedilerin tüylerinden yapılan ve “tüykalem” denen çok ince fırçalar kullanılırdı. Boyama işi için de çeşitli fırçalar vardı. Resim yapılacak kâğıdın üzerine arapzamkı katılmış üstübeç sürülürdü. Renklere saydamlık kazandırmak için de bu yüzeyin üzerine bir kat da altın tozu sürüldüğü olurdu.

Nakkaş denen minyatürcü, bir tabaka has kâğıt (sırf pamuktan yapılmış kâğıt) alır, bir mermerin üzerine yayarak parlak bir cisimle (mermer, fildişi) sürte sürte düzleyip parlatır. Önce yapacağı şekillerin sınırlarını kâğıt üzerinde hafifçe belirterek taslaklarını yapar; bunun için birkaç kedi veya samur kılından yapılmış ve ipek telle kuş tüyüne bağlanmış bir fırça kullanır. Bu şekilde yapılan taslaklar üzerinde kolayca düzeltme yapılabilir.

Taslaklar tamamlandıktan sonra çini mürekkebiyle sınır çizgilerine son biçimi verilir. Sonra çizgiler arasında kalan yerler kalınca bir fırçayla uygun renklerle düz boyanır. Daha sonra çini mürekkebiyle kenar çizgileri bir kere daha elden geçirilir.

Türk tarihi İslam’ın etkisiyle resim sanatlarından uzak kaldığı için, minyatürlerin sanat değeri yanında bir de tarihî belge değeri olagelmiştir. Hükümdar sarayları, bu sarayların günlük yaşantısı, toplantılar, eğlenceler, av partileri, savaş seferleri kadar halk, meslekler, düğünler gibi günlük olaylar da minyatürlere konu olmuştu. Bu durum bütün İslâm ülkeleri için geçerli.

Minyatürün kendine has özellikleri var. Figürleri birbirini kapatmayacak şekilde dizmek, geriye kalan figürleri kâğıdın üst tarafına dizmek, şahısların iriliğini önemlerine göre tespit etmek, manzarada uzaklığı renk/boy nispetinde belirtmemek, en ince teferruatı dahi işlemek, renkleri ışık gölge tesiri aramadan sürmek bu özelliklerin başlıcaları. Minyatürde kullanılan boyalar toprak boya. Boyaların sabit olması için 18. yüzyıla kadar içine yumurta sarısı ilave ediliyordu. Minyatürde akarsular gümüş suyuyla yapılmıştı. Minyatür için pamuktan yapılmış ve hind kâğıdı denilen kâğıt ile parşomen denilen ipekli kâğıttan başka aharlı kâğıt da kullanılmıştır.

Kâğıttan başka, özellikle Avrupa’da fildişi ve madalyonlar üzerine de minyatür uygulanmıştır.

Minyatür bugün bildiğimiz anlamdaki modern resimle iç içe bir görünüm arz etse de gerek Batı’da gerekse de ülkemizde geleneksel bir sanat olarak yerini koruyor.

[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Güzelin nakşı peşinde Minyatür
« Posted on: 26 Nisan 2024, 07:01:28 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Güzelin nakşı peşinde Minyatür rüya tabiri,Güzelin nakşı peşinde Minyatür mekke canlı, Güzelin nakşı peşinde Minyatür kabe canlı yayın, Güzelin nakşı peşinde Minyatür Üç boyutlu kuran oku Güzelin nakşı peşinde Minyatür kuran ı kerim, Güzelin nakşı peşinde Minyatür peygamber kıssaları,Güzelin nakşı peşinde Minyatür ilitam ders soruları, Güzelin nakşı peşinde Minyatürönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes