> Forum > ๑۩۞۩๑ İlim Dünyası Online Dergi Dünyası ๑۩۞۩๑ > Mostar Aylık Kültür ve Aktüalite Dergisi > Diğer Yazılar > Garip bir isyan vakası
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Garip bir isyan vakası  (Okunma Sayısı 847 defa)
14 Haziran 2012, 18:10:34
Safiye Gül

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 15.436


« : 14 Haziran 2012, 18:10:34 »



GARİP BİR İSYAN VAK’ASI
Önder KAYA • 48. Sayı / DİĞER YAZILAR


Bursa’da Osman Gazi’nin türbesini ziyaret edenler bilir. Onun “Gümüşlü Kümbet” adı verilen bir yapının içine iliştirilen sandukasının hemen yanıbaşında, Savcı adında bir Osmanlı şehzadesi yatar. Bu kişi, Osman Gazi’nin torunu I. Murad’ın en küçük oğlu olup, Osmanlı Tarihi’ndeki en ilginç isyan girişimlerinden birine imza atmıştır. Genç şehzade Bizans Tahtı’nın veliahtı ile anlaşacak, iki kafadar prens babalarına isyan edeceklerdir. Bizans Prensi Andronikos, bu teşebbüs sonrasında gözlerinden olurken, şehzade Savcı ise hayatını kaybedecektir. Söz konusu hâdise Osmanlı Hânedanı içinde ilk evlat katli vakasıdır.

Bizans İmparatoru 5. İonnes’in büyük oğlu olan Andronikos, 1370 yılında meydana gelen bazı gelişmelerden sonra veliahtlık hakkını kaybetmişti. Bu tarihte İmparator 5. İonnes, Venedik’e olan Bizans borçlarının ödeme şartlarını görüşmek ve yeni bir borç temin etmek amacıyla Venedik’e gider. Venedikliler’le yapılan anlaşma gereğince Çanakkale Boğazı açıklarındaki bazı adaların bu devlete teslimi karşılığında yeni bir borç anlaşması yapılır. Ancak babasının yerine vekâlet eden prens Andronikos, babasının emrinin aksine davranarak söz konusu yerleri Venedikliler’e devretmez. Bunun üzerine Venedikliler 5. İonnes’i zorunlu misafir olarak tutmaya karar verirler. Ancak Selanik Valisi olan ikinci oğlu Manuel, Bizans’ın borçlarına karşılık bir miktar parayı İtalya’ya göndermek suretiyle babasını esaretten kurtarır. Konstantinopolis’e geri dönerek tahtını geri alan 5. İonnes’in doğal olarak yaptığı ilk iş, Andronikos’u veliahtlıktan azlederek yerine Manuel’i tayin etmek olacaktır. Ancak ilginçtir ki 1373 yılında Sultan I. Murad’ın Anadolu seferine katılması için askerleri ile birlikte Osmanlı Ordugâhı’na çağrıldığında Konstantinopolis’te yerine naip olarak yine Andronikos’u bırakacaktır.  Andronikos da babasına ikinci kez ihanet etmekte bir sakınca görmez ve çok tehlikeli bir oyun oynar. Kendisi gibi babasına vekâlet eden I. Murad’ın en küçük oğlu Savcı Bey’le de yazışarak genç şehzadeyi isyana teşvik eder. İki prens böylelikle hesaplarına göre artık devirlerini doldurduklarına inandıkları babalarını alaşağı edeceklerdir. Yine isyan girişiminin başarıya ulaşması durumunda birbirlerinin müttefiki olacaklarına söz verdiklerine dair de kayıtlar mevcuttur.

Savcı Bey, I. Murad’ın en küçük oğluydu. Doğum tarihi tam olarak bilnmese de I. Murad’ın tahta geçtiği tarihlerde ya da biraz önce doğduğu sanılmaktadır. Sultan Murad, devlet idaresinde tecrübe kazanmaları amacıyla büyük oğlu Bayezid’i Kütahya, ortanca oğlu Yakub’u Karesi, en küçük oğlu Savcı’yı da Bursa Sancağı’nda görevlendirmişti. Ancak Savcı’nın daha şehzadelik döneminde iken bazı başına buyruk hareketlerinden rahatsızlık duymuş olmalı ki, Kütahya Sancakbeyi olan büyük oğlu Bayezid’den kardeşine göz kulak olmasını istemişti. Andronikos’un babasına isyan etmek için yeterli gerekçesi vardı, peki ya Savcı’nın? Kanımca bundaki en büyük etken şehzadenin ağabeylerinin güçlü kişilikler olmasıdır. Muhtemelen genç şehzade cüretkâr bir teşebbüse girişmediği takdirde tahtın hiçbir zaman kendisine geçmeyeceğinden ve belki de bu uğurda ağabeylerinden biri tarafından siyaset edileceğinden korkuyordu. Nitekim I. Kosova Savaşı sonrasında yenilen Haçlı Ordusu’nu takiple görevlendirilen şehzade Yakup’un başına gelenler düşünüldüğünde, bu durum hiç de ihtimal dışı değildir. Şehzade Yakup, zaferden sonra babası I. Murad tarafından düşmanın kovalanmasıyla görevlendirildiği bir sırada I. Murad şehid edilmiş, gelişmelerden haberdar olmayan Yakup Çelebi de ordugâha geri döndüğünde olası bir taht kavgasını önlemek için ağabeyi Bayezid tarafından saf dışı bırakılmıştı. Öte yandan Savcı Bey’in, olası bir isyan teşebbüsünde destekçi bulmuş olması da kendisine bir güven vermiş olsa gerek. Son olarak bu tür ayaklanmalara devlet içindeki bir takım menfaat çevrelerinin her daim destek verdiğini de unutmamalı.

Şehzade Savcı, bu girişimin sonrasında çevresinde bulunan bazı devlet adamlarından sadakât yemini aldığı gibi, kendi adına hutbe dahi okutmuştur. I. Murad bu gelişmeler karşısında öfkeye kapılmakla birlikte soğukkanlılığını yitirmemiş ve bir şey yokmuş gibi davranarak oğlunu, tertiplediği bir av partisinde kendisine katılmaya çağırmıştır. Savcı, çevresindeki kişilerin de nasihatı sonucu bu davete katılmak yerine savaş hazırlıklarına girişmiştir. Bazı kaynaklara göre baba ile oğul Bursa yakınlarında, bazılarına göre ise İstanbul yakınlarında bugünkü Terkos mevkii civarında karşı karşıya geleceklerdir. Savaş alanlarındaki tecrübesinin bir sonucu olarak I. Murad, oğlunun birliklerini kısa sürede dağıtacaktır. Savcı Bey, yanında Andronikos olduğu hâlde Dimetoka cihetine doğru kaçacaktır ki şu hâlde savaşın Terkos yakınlarında olduğunu kabul etmek akla daha yatkın gelmektedir. Dimetoka Kalesi’ne sığınan iki cüretkâr prens, burada babaları tarafından kuşatılırlar. Sultan, teslim olması hâlinde oğluna hafif bir ceza vermeyi vaad eder. Artık herşeyin bittiğini göre Savcı Bey, bu vaad üzerine kaleden inecektir. Kaynaklarda babası ile bir görüşme yaptığı ve bu görüşmede saygısız bir lisan kullandığı belirtilirse de aralarında geçen diyaloğun içeriği hakkında kapsamlı bilgi verilmez. İhtimâldir ki Sultan, girişiminden dolayı genç şehzadeyi sert bir dille paylamış ve gurur rencide olan şehzade de babasına aynı sertlikte cevaplar vermiştir. Merkeziyetçilik konusunda gayet hassas bir tavır takındığı bilinen Sultan, bunun akabinde diğer iki şehzadeye de ders olması için önce Savcı Bey’in gözlerine kızgın demirle mil çektirmiş, ardından da boğdurmuştur. İlginçtir ki göze mil çektirme Osmanlılar’da çok nadir rastlanan bir cezadır. Daha ziyade Bizans Devleti’nde görülen bir uygulamadır. Zira görme duyusunu yitiren hânedan mensubu, layığıyla iktidar süremeyeceğinden her türlü dünya meşgalesinden feragat ederek manastıra kapanır ve ömrünün son günlerini bu şekilde tamamlardı. Bu konuda akla gelen en ünlü örnekse Malazgirt Savaşı’nı kaybettikten sonra gözüne mil çekilerek Kınalıada’ya sürülen ve ömrünün son demlerini büyük acılarla burada tamamlayan İmparator Romen Diyojen’dir.

Sultan’ın hışmından Bizans veliahdı Andronikos da nasibini alacaktır. I. Murad kendisine tâbî olan ve ihtimâl ki olaylar sırasında yanında bulunan imparator 5. İonnes’e, oğlunun gözüne mil çekmesini emreder. İonnes, bu emri yerine getirdiği gibi prens Andronikos’un henüz yeni konuşmaya başlayan ve yine İonnes adını taşıyan oğluna da aynı cezayı uygular. Sonra da asi oğluyla, masum torununu bugün Ayvansaray sahiline yakın bir yerde bulunan Anemas zindanlarına hapseder. Yaşananlar sonrasında ikinci oğlu Manuel’i de kendisine ortak imparator edinecektir. Lâkin Andronikos her ne kadar tarihe bu olay sonrasında “Kör Andronikos” olarak geçse de görme yeteneğini tamamen yitirmez.

Yeri gelmişken şunu da ilave edelim ki, kısa bir süre sonra talih rüzgârı yeniden Andronikos’tan yana esecektir. İlk olarak kendisi yerine veliahtlık makamına geçen kardeşi Manuel’in talihi ters dönecektir. Manuel, Osmanlıların elinde bulunan Serez’i ele geçirmek için harekete geçince Sultan Murad, Çandarlı Halil Paşa’ya Bizans prensini ölü ya da diri olarak kendisine getirme emrini vermiş, genç prens bunun üzerine korku ile deniz yolunu kullanarak kendini İstanbul’a zor atmıştır. Ancak burada da Manuel’i kötü bir sürpriz beklemektedir. Zira babası imparator Andronikos, Sultan’dan korktuğu için oğlunu şehre almaz. Bunun üzerine Manuel, önce Midilli Adası’na giderek Cenevizliler’e sığınmaya kalkar. Ancak onlardan da yüz bulamayınca Bursa’ya gelerek Sultan’dan şahsen özür diler. Affolunduktan sonradır ki İstanbul’a geri dönebilir. Çocuklarının cüretkâr girişimlerine rağmen 5. İonnes’in bu pasif tutumu, Bizanslı vakanüvisleri de adeta çıldırtır. Bundan dolayı Dukas, imparatordan bahsederken “İmparator İonnes budala idi, Murad ile savaşmaktan korktuğu için çocuklarını feda etmekten çekinmedi” gibi ağır ifadeler kullanır. Andronikos, böylelikle babası ile kardeşinin aralarının açıldığına şahit olacaktır. Andronikos için asıl şans ise babası 5. İonnes’in Venediklilere olan borcu karşılığında Bozcaada’yı onlara devretmesidir. Bu durum Galata ve Karadeniz’de kolonileri bulunan Cenevizlilerin öfkelenmesine ve hapsedildikten 2 yıl sonra genç prensi zindandan çıkararak bir darbe ile işbaşına getirmelerine neden olacaktır. Anemasın yolu bu kez İonnes ile Manuel’e görünür. Ancak olaylar bununla da kapanmaz. Adeta bir film senaryosu heyecanı ile yaşanan gelişmeler sonrasında bu sefer Venedikliler, kendilerine yardım eden İonnes ile Manuel’i önce zindandan sonra da şehirden kaçırırlar. Baba ile oğul doğrudan Edirne’nin yolunu tutarak I. Murad’dan aldıklarını destekle yeniden tahtı geri alırlar. Sonuçta Kör Andronikos Selanik Valiliği’ne getirilirken, taht da 5. İonnes’e geri iade olundu. Hâsılı kelam olan şehzade Savcı’ya oldu.

[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Garip bir isyan vakası
« Posted on: 29 Mart 2024, 18:28:48 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Garip bir isyan vakası rüya tabiri,Garip bir isyan vakası mekke canlı, Garip bir isyan vakası kabe canlı yayın, Garip bir isyan vakası Üç boyutlu kuran oku Garip bir isyan vakası kuran ı kerim, Garip bir isyan vakası peygamber kıssaları,Garip bir isyan vakası ilitam ders soruları, Garip bir isyan vakasıönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes