> Forum > ๑۩۞۩๑ İlim Dünyası Online Dergi Dünyası ๑۩۞۩๑ > Mostar Aylık Kültür ve Aktüalite Dergisi > Diğer Yazılar > Erdoğan’ın ABD ziyaretinin anlamı
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Erdoğan’ın ABD ziyaretinin anlamı  (Okunma Sayısı 1038 defa)
08 Temmuz 2012, 15:55:10
Safiye Gül

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 15.436


« : 08 Temmuz 2012, 15:55:10 »



Erdoğan’ın ABD ziyaretinin anlamı
Mesut ÖZCAN • 59. Sayı / DİĞER YAZILAR


Başbakan Erdoğan, 5 Kasım 2007’de gerçekleştirdiği ve PKK’ya karşı ABD ile daha etkin bir işbirliğinin zeminini oluşturan ziyaretten yaklaşık iki yıl sonra, yeniden resmî bir ziyarette ABD Başkanı ile görüştü. Erdoğan, aradan geçen bu iki sene zarfında bu ülkeye gitse de bu ziyaretler BM toplantılarına katılmak gibi başka amaçlar çerçevesinde gerçekleşmişti. 2007 yılında Erdoğan ile Bush arasında gerçekleşen görüşme öncesinde iki ülkenin ilişkileri oldukça gergindi. Türk tarafı PKK ile mücadele konusunda en önemli müttefiklerinden biri olan ABD’den yeterince destek alamadığını düşünüyor ve o dönemde iki ülke arasındaki ilişkileri tanımlamak için kullanılan “stratejik ortaklık” kavramsallaştırmasının ne kadar gerçekçi olduğu sorgulanıyordu. 5 Kasım 2007 sonrasında ABD’nin Türkiye ile anlık istihbarat paylaşımı yapması ile PKK’yla mücadelede önemli avantajlar elde edildi. O dönemde Türk kamuoyunda oldukça yüksek düzeyde seyreden Amerika karşıtlığı da nispeten azaldı.

Yaklaşık bir yıldır görev başında bulunan ABD Başkanı Obama’nın döneminde ise, iki ülke arasındaki ilişkiler daha farklı boyuta taşındı. Bush yönetiminin dış politika tercihlerini eleştiren Obama’nın yaklaşımı ile Türkiye’nin dış politika yaklaşımları arasındaki paralellikler çeşitli düzeylerde dile getirildi. Obama’nın dış politika öncelikleri arasında dikkati çeken iki ülke olan Irak ve Afganistan’da Türkiye’nin yapabileceği katkının farkında olan ABD yetkilileri, Türkiye’nin desteğini bir şekilde sağlamak için çaba harcıyorlar. Bu bakımdan ABD Başkanı Obama’nın görevi devralmasının ardından yüz gün içerisinde Türkiye’yi ziyaret etmesi önemli bir gösterge olarak değerlendirildi. Bu ziyaret sırasında Türkiye ile olan ilişkilerini “model ortaklık” olarak niteleyen Obama, sonraki zamanlarda da çeşitli uluslararası forumlarda Türkiye Cumhurbaşkanı ve Başbakanı ile görüşmeyi ihmal etmedi. Başbakan Erdoğan’ın Aralık ayı içerisindeki gezisinde ise bu yeni ilişkinin içeriği doldurulmaya çalışıldı.

Yukarıda sayılan gelişmeler değerlendirildiğinde, Türkiye ile ABD arasındaki ilişkinin boyutunun önceki dönemlere göre ciddi şekilde farklılaştığı görülüyor. Türkiye’nin son yıllarda izlediği dış politika sonrasında bölgesel bir güç haline gelmesi ve çeşitli küresel platformlarda daha etkin şekilde boy göstermesinin bir sonucu olarak; İslam dünyası ve yakın çevremiz ile ilgili bir adım atılırken Türkiye’nin fikrini sormaksızın tavır almak artık pek mümkün görünmüyor. Bu gelişmeyi yapılan akademik değerlendirmelerde görebildiğimiz gibi, siyasilerin açıklamalarından da anlayabiliyoruz. Nitekim geçtiğimiz aylarda ABD Dışişleri Bakanı’nın Avrasya ve Avrupa’dan Sorumlu Yardımcısı Matthew Bryza, Türkiye’ye Kıbrıs gibi konularda baskı yapılmasını isteyen gruplara Türkiye’nin bölgesel güç olduğunu, istedikleri gibi baskı yapamayacaklarını söylüyordu. Başbakan’ın son ABD gezisindeki gelişmeler de bu yeni durumu doğruluyor. Karşılamadaki protokol kurallarından başlayan farklılık, uzun süren görüşme ve gerçekleştirilen öğle yemeği, ABD’nin Türkiye’ye verdiği önemin ne kadar arttığının bir göstergesiydi. Özellikle yaklaşık 10 yıl kadar önce Türkiye Başbakanı’nın Oval Ofis’te ABD Başkanı’yla yaptıkları görüşmelerin basına yansıyan fotoğraflarından oldukça farklı bir görüntü ile karşı karşıyayız.

Önceki yıllarda Türkiye, ABD’nin küresel ve bölgesel politikalarında kendine bir misyon bulma arayışında idi. Özelikle Soğuk Savaş’ın sona ermesi ve eski ittifak ilişkilerinin doğasının dönüşmeye başlaması ile ABD’nin Türkiye’ye olan ihtiyacı sürekli olarak tartışılan bir konu halini aldı. Gerçi bulunduğu coğrafya ve sahip olduğu özellikler dolayısıyla Türkiye’nin herhangi bir büyük güç için ihmal edilemez önemde bir ülke olduğu görülüyor. Bu nedenle Soğuk Savaş sonrasındaki dönemde de Türkiye’nin ABD ile ilişkilerinde çeşitli dalgalanmalar yaşanmasına rağmen bir süreklilik göze çarpıyor. Hatta bu yakın ilişki dolayısıyla Türkiye’nin Irak’ın işgali öncesinde 1 Mart tezkeresine “hayır” demesi, gerek Washington’da gerekse dünyadaki diğer başkentlerde şaşkınlıkla karşılandı. Pek çok yorumcu ve gözlemci, 1 Mart ve sonrasındaki gelişmeleri Türkiye’nin dünyadaki büyük gücün politikaları doğrultusunda değil de, kendi öncelikleri doğrultusunda tavır belirlemeye başlamasının bir örneği olarak değerlendirdi. Örneğin Rusya Başbakanı Putin, ülkesinin Türkiye’ye karşı bakışını ve tutumunu değiştiren olayların başında tezkerenin geldiğini söylüyordu.

Obama yönetimi, kendilerinden önceki Bush yönetiminin tek taraflı politikalarının ülkelerine verdiği zararın bilincinde olarak muhatapları ile daha fazla temas kurmaya dayalı bir siyaset izleme vaadinde bulundu. Yazının başında da belirttiğimiz gibi öncelik olarak belirlenen Irak ve Afganistan konularında, Türkiye ile temas kurulması, Türkiye’nin yardımının alınması ABD’nin bu ülkelerdeki politikalarının başarısı için ihmal edilmez derecede önemli. Bu son ziyaret öncesinde ağırlıklı gündem Afganistan olarak değerlendirilse de, muhataplar arasında diğer pek çok konunun da ele alındığı açıklandı. Türkiye, kendi dış politika tercihleri çerçevesinde Afganistan’a muharip güç göndermeyeceğini bir kez daha yinelerken, dış politikasında artan bir şekilde kullandığı insani yardım ve desteğini artıracağının sözünü verdi. Bu noktada dikkat etmemiz gereken diğer bir konu da, on yıl öncesine göre Türkiye’nin dış politikasında daha az “sert güç” kullanıp, daha fazla “yumuşak güç” kullanmaya başlaması. Nitekim Türkiye’nin Afganistan’ın yeniden inşası ve temel hizmetlerin sağlanması için bu ülkeye yaptığı yardımın tutarı 200 milyon doları geçmiş durumda. TİKA çerçevesinde sağlanan bu yardımları koordine etmek için Afganistan’a verilen özel önemin bir göstergesi olarak bu ülkede iki tane birden ofis açıldı.

Başbakan’ın son ABD gezisinin yeni bir atmosferde yapılıyor olmasının başka bir göstergesi de, kimsenin bu ziyaretten dramatik sonuçlar beklememesi fakat herkesin toplantıyı önemli olarak nitelemesiydi. Bu ziyaret çerçevesinde ABD’li uzmanların son dönemde Türkiye ile ilgili olarak gündeme getirilen “eksen kayması” iddialarına karşı çıkmaları da yine dikkat çeken konulardan biri oldu. Önceki yıllara nazaran Türkiye’ye istediklerini kabul ettirmede zorluk yaşayan bazı kişi ve gruplar, Türkiye’nin bölgesinde artan ilişkilerini ve etkinliğini eksen kayması şeklinde tanımlayıp, bölgesiyle yakın ilişkiye girmesi sürecini engellemeye veya en azından yavaşlatmaya çalışıyorlar. Bu türden eleştiriler gezi sırasında basın toplantılarında sorulan sorulara, bazı grupların açıklamalarına da yansıdı. Bu noktadaki iddialara Türk yetkililer kadar yabancı gözlemcilerin da karşı çıkması, bu türden maksatlı yorumların pek kabul görmediğinin bir göstergesi olarak değerlendirilmeli. Yeni dönemde Türkiye kendine daha fazla güvenen, farklı ülkelerle bağımsız ilişkiler kurabilen, tavırları daha fazla önemsenen bir ülke haline geldi. Başbakan’ın son ABD gezisi de bu yeni durumun test edildiği bir örnek olarak görülmeli. Türkiye’nin yeni tutumu dolayısıyla getirilen eleştiriler yanında, şu ana kadar çok fazla sesini çıkarmayan ama fırsat kollayan kişilerin olduğu da unutulmamalı. Son dönemde izlenen dış politika, eski bazı alışkanlıkların değişmesine neden oluyor. Bu değişimden rahatsız olanlar da Türkiye’yi ve hükümeti zor durumda bırakacak adımlar atmaktan kaçınmayacaklar. Bu nedenle daha fazla eleştiriye de hazır olmak gerekiyor.

[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Erdoğan’ın ABD ziyaretinin anlamı
« Posted on: 26 Nisan 2024, 13:43:58 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Erdoğan’ın ABD ziyaretinin anlamı rüya tabiri,Erdoğan’ın ABD ziyaretinin anlamı mekke canlı, Erdoğan’ın ABD ziyaretinin anlamı kabe canlı yayın, Erdoğan’ın ABD ziyaretinin anlamı Üç boyutlu kuran oku Erdoğan’ın ABD ziyaretinin anlamı kuran ı kerim, Erdoğan’ın ABD ziyaretinin anlamı peygamber kıssaları,Erdoğan’ın ABD ziyaretinin anlamı ilitam ders soruları, Erdoğan’ın ABD ziyaretinin anlamıönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes