> Forum > ๑۩۞۩๑ İlim Dünyası Online Dergi Dünyası ๑۩۞۩๑ > Mostar Aylık Kültür ve Aktüalite Dergisi > Diğer Yazılar > Arap Baharı’nda Türkiye’yi izleyin
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Arap Baharı’nda Türkiye’yi izleyin  (Okunma Sayısı 997 defa)
04 Ağustos 2012, 13:14:58
Safiye Gül

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 15.436


« : 04 Ağustos 2012, 13:14:58 »



Arap Baharı’nda Türkiye’yi izleyin
Jason PACK, Martin van CREVELD • 84. Sayı / DİĞER YAZILAR


Analistler bir süre önce Lübnan’dan İran’a hem dinî, hem ticarî ve hem de jeostratejik bağlarla bağlı olan Irak’a kadar yayılan bir Arap “Şii Hilâli” uyarısında bulunuyorlardı. Yeni yıla Başbakan Nuri Kemal el Maliki’nin Şii güç gösterisiyle girildi. Bir de İran’ın füze gösterisi ve nükleer yakıt çubuğu meselesiyle birlikte petrol ihracatının engellenmesi durumunda Hürmüz Boğazı’nı kapatacağı yollu tehdidiyle. Bu olaylar İran’ın nükleer silâh üretecek olmasından duyulan korkuların varlığında genişlemeci tavrının açık göstergesi şeklinde yorumlanabilir.

Ortadoğu’nun bu görünümü hem Amerika hem de İran’ın iç siyasî ve ekonomik sıkıntılarını gölgede bıraktı. Eşzamanlı olarak, her ikisi de bölgede yükselmekte olan Türkiye’nin üstünlüğü karşısında gölgede kaldı. Dahası, Batılı gözlemciler asıl tehdidi gözden kaçırdılar: Arap cumhuriyetlerinin asimetrik Türk-İran “yumuşak” paylaşımına maruz kalmalarını. Bununla birlikte Amerika’nın bölgedeki egemen duruşu silinmeye başladı. Bugün, yalnızca Arap monarşileri ve İsrail Amerika’yı kendilerinin patronu olarak görüyorlar.

Kuzey Afrika’da yaşanan Arap Baharı’ndan sonraki dönemde Türkiye ve İran kendi aralarında İslamcı hareketleri ayrıştırdılar. Türkler Tunus’tan Mısıra “ılımlı” İslamcıları desteklerken, İran (Sünni olsalar bile) Selefilere arka çıkıyor. Tunus ve Mısır seçimlerinde ve Libya’da yaşanan çatışmalarda İslamcıların her iki kanadı da birbirlerini Batı destekli laiklere ve neoliberallere karşı korudular. Kuzey Afrika’da Şii nüfusunun az olması ve “ılımlı” İslamcıların bölgede artık yükselen asıl oyuncu olmaları gibi sebeplerle, Katar ile birlikte Sünni Türkiye Kuzey Afrika’nın ticaret ve siyaset alanında efendisi olarak görünüyor. Türkiye’nin İsrail-Filistin sorununa yaklaşımı da İran’ınkiyle benzeşiyor.

1950’lerden 2002’ye kadar, Ankara’nın laik askerî elitistleri Batı ile siyasî ve ekonomik ilişkilerde birtakım ayrıcalıklara sahip oldular; İsrail ve NATO ile yakın savunma bağları geliştirdiler. Ancak o zamandan bu yana, Türkiye Batı’nın güvenlik yörüngesinden uzaklaşmaya başladı. Önce, 2003’te Irak Savaşı’na karşı çıktı, sonra 2010’da Gazze’ye giden Mavi Marmara gemisinde 9 Türk vatandaşı uluslararası kara sularında hayatını kaybetti. Bu gibi nedenlerle Türkiye, giderek artan bir yoğunlukla İsrail-Filistin davasının Filistin tarafına kaymaya başladı.

Ancak Suriye meselesinde Türkiye ve İran askerî bir çatışmanın ters taraflarında yer alıyorlar. İran ve onun desteklediği Hizbullah, Esed rejimine arka çıkıyor; Türkler ise Suriyeli muhaliflere güvenli bölgeler temin ediyorlar. Bu çatışma daha görünür hâle gelebilir. Esed sonrası parçalanmış Suriye’de Türkiye Sünnileri destekleyecek. İran ise Nusayrilere liderlik edecek. Dahası, her ikisi de hangi rejim doğarsa doğsun kesinlikle kendi stratejik ve malî çıkarlarını korumak için bir yol bulacak.

2011 boyunca Batı’nın İran’ın nükleer çalışmalarıyla ilgili takıntısı devam etti. Bu durum siyasetçilerin yeni Ortadoğu’da dikkat çeken bir dinamik oluşturmalarını engelledi. Michigan Eyalet Üniversitesi’nden Muhammed Eyüp gibi bazıları “Arap baharının arkasında bir Türk-İran birlikteliği olduğu ve bunun görmezden gelindiği” uyarısında bulunuyorlar.

Arap Baharı Arap devletlerini zayıflatırken parçalanmaya açık hâle de getirdi. Federalist söylemler gelişmeye başladı.  Geriye bakıldığında 2011, Ortadoğu’nun siyasî coğrafyasında kesin bir yırtılmaya sebep olan bir yıl olarak kayıtlara geçebilir, tıpkı 1919’da olduğu gibi.

O dönemde Osmanlı İmparatorluğu’nun Birinci Dünya Savaşı’nda yenilmesini takiben İngiliz ve Fransızlar Ortadoğu’yu kendi aralarında paylaşmışlardı. Burada asıl aktör İngiltere’ydi. Bugün bölgedeki ayrışmada daha zayıf ve daha az istikrarlı olan taraf İran. Arap Baharı’nın gerçek galibiyse kesinlikle yeniden dirilmekte olan Türkiye.

* Cambridge Üniversitesi Libya Tarihi araştırmacısı Jason Pack ile İsrailli askeri tarihçi Martin van Creveld tarafından ortaklaşa kaleme alınan ve The New York Times’ta 5 Ocak 2012 tarihinde yayımlanan “In the Arab Spring, Watch Turkey” isimli makaleden kısaltılarak çevrilmiştir. Çeviri: Handan Öz

[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Arap Baharı’nda Türkiye’yi izleyin
« Posted on: 24 Nisan 2024, 20:21:14 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Arap Baharı’nda Türkiye’yi izleyin rüya tabiri,Arap Baharı’nda Türkiye’yi izleyin mekke canlı, Arap Baharı’nda Türkiye’yi izleyin kabe canlı yayın, Arap Baharı’nda Türkiye’yi izleyin Üç boyutlu kuran oku Arap Baharı’nda Türkiye’yi izleyin kuran ı kerim, Arap Baharı’nda Türkiye’yi izleyin peygamber kıssaları,Arap Baharı’nda Türkiye’yi izleyin ilitam ders soruları, Arap Baharı’nda Türkiye’yi izleyinönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes