> Forum > ๑۩۞۩๑ İlim Dünyası Online Dergi Dünyası ๑۩۞۩๑ > Mostar Aylık Kültür ve Aktüalite Dergisi > Diğer Yazılar > Dijital söz deryasında yüzen dünyamız
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Dijital söz deryasında yüzen dünyamız  (Okunma Sayısı 846 defa)
30 Haziran 2012, 13:38:36
Safiye Gül

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 15.436


« : 30 Haziran 2012, 13:38:36 »



Dijital söz deryasında yüzen dünyamız
Naci BOSTANCI • 62. Sayı / TOPLUM


Artık cep telefonu kullanmayan insan sayısı çok az. Böyle birisiyle karşılaştığımızda onun kendine has, özel birisi olduğunu düşünüyoruz. Ya teknoloji karşıtı, eleştirel düşüncelere sahip birisi, ya da cep telefonuna ihtiyaç hissetmeyecek ölçüde tekdüze hayat süren tuhaf bir varlık. Cep telefonu sahipliği gelirden, zenginlikten de bağımsız. Herkese, her keseye uygun telefonlar var. Teknoloji o kadar çabuk yenileniyor ki bu alanda, bugünün en kompleks ve elbette en pahalı cep telefonu yarın kelepir fiyatına en yoksulun elinde olabiliyor. Sınıf farklılıklarını çabucak aşan tuhaf bir teknoloji ile karşı karşıyayız. Gerçi en yoksulun eline geçen “eski nesil telefonlar”ın hemen yanı başında pahalı ve çok daha kompleks yenileri çıktığı için bir bakıma o sınıfsal mesafe de sürekli muhafaza ediliyor, diyebiliriz.

Cep telefonu o kadar hayatımızın içinde ki, bir zamanlar insanların telefonsuz bir hayat sürdükleri aklımıza bile gelmiyor. Çok değil on beş sene önce, cep telefonlarını, onun sunmuş olduğu bağları, ilişkileri düşünmeksizin, buna ait herhangi bir yoksunluk hissetmeksizin pekâlâ gündelik hayatımızı sürdürebiliyorduk. Bugün, sırf tecrübe olsun diye tüm cep telefonlarını bir anda ortadan kaldırsak, herhalde hayli sarsıntılı ve sorunlu bir dönem geçiririz. Telefonlar üzerinden süren kimi bağlarımızı nasıl ikame edeceğimiz hususunda kara kara düşünür, alternatif hiçbir teknolojinin bunu sağlayamayacağını fark eder, nihayet ilişkilerin o türden boyutunu bir bir ilga etmeye başlardık. Mesela, ilgili kişiyi kolaylıkla arayabilmekten, aradığımızda onu karşımızda bulmaktan, mesafeleri cep telefonları sayesinde rahatlıkla aşmaktan vazgeçerdik. Bunun yerine sabit telefonlarla, kimi dolayımlar üzerinden muhataplarımıza ulaşmaya çalışırdık. Ama insan işte, maruz kalınanla barışma, uzlaşma kapasitesi muhakkak buna da bir süre sonra uyumunu sağlardı.

Gündelik hayatta insanın en yakınına yerleştirdiği, her zaman elinin altında olmasını beklediği yegâne teknoloji cep telefonu. Bulamadığında bile onu başka bir telefonla arayıp yerini tespit edebiliyor. Bu yöntemi insanoğlu o kadar içselleştirmiş ki bazen “anahtarlarını” bile aramak için cep telefonuna davranabiliyor.

Cep telefonları hemen elimizi uzatabileceğimiz bir mesafede dururken, her an umulmadık, şaşırtıcı, hayatımızı dalgalandıracak bir haberin gelebileceği izlenimini de bizden hiç eksik etmiyor. Gazeteci, politikacı gibi konumları itibariyle sık sık arananlar ve arayanlar için böyle bir beklenti pek tuhaf kaçmayabilir, zaten seçtikleri mesleğin akışı buna yatkındır, fakat bir de asude bir hayat sürüp, yine de cep telefonuna böyle bir mucizevi habercilik misyonunu yükleyenler de vardır. Bu da galiba, Beckett’in o meşhur Godot’suyla bağlantılı bir durum. Godot çağımızda artık kıvrılıp uzayan yolların sonunda görülmeyecek, ufuktan gelmeyecek, o bir cep telefonunun ekranından bir numara olarak hayatımıza avdet edecek. Eğer ederse tabii ki.

Cep telefonlarının birçok fonksiyonu var. Öyle ki, adeta onunla konuşmak en basit, en yalın ve neredeyse en ihmal edilebilir özelliğine dönüşmüş durumda. Çünkü eski, yeni tüm telefonlar bu işi yapmazlar mı? Bir nitelik rekabetçi özelliğini kaybedince gözden de düşüyor. Konuşmanın ötesinde fotoğraf çekmek, müzik dinlemek, video kaydı yapmak, ses kaydı yapmak, navigatör, bas konuş vs. Geçenlerde bir arkadaşın telefonu aranıyor, peşinden meşgule düşüyordu. Ne olduğunu sordum, belli numaralara yasak koyduğunu, onlar aradığında cep telefonunun otomatik olarak çağrıyı reddettiğini söyledi. Demek ki cep telefonları istediğimiz zaman istediğimiz kişiyi arama imkânı verdiği gibi, tam tersi için de kullanılabiliyor. Burada dikkat çeken bir husus, mutlaka bir şekilde temasımızın olduğu kimilerine karşı, onların bize ulaşmalarını engelleyecek teknolojilerin de cep telefonlarıyla sunulması ve bunun insan ilişkileri alanına ait ilginç yeniliklere işaret etmesi. Arayana yok dedirtmek eski usul bir uygulama olsa da, burada farklı olan, elinde sizin cep telefonunuzun numarası, yani bir ölçüde mahrem bir bilgi bulunan kişinin size ulaşamaması hali.

Cep telefonlarının dolayımından insan ilişkilerine eklenen yeni boyutlar elbette sadece bununla sınırlı değil. Cep telefonları insan hayatının mahrem alanına da yeni kapasiteler, yeni boyutlar kazandırdı. Teröristler cep telefonlarıyla kimi işlerini daha kolay ve risksiz yürütüyorlar, uzaktan kumanda ile bomba patlatmak gibi. Çeteler, cep telefonları üzerinden teknik takibe alınıyorlar, Kazanovalar, cep telefonlarıyla sanatlarını daha bir maharetle yürütebiliyorlar. Üretilmiş bir teknolojinin hayatta ne tür insaniliklerle hemhal olacağı elbette baştan bütünüyle öngörülemez. Cep telefonu üreticilerinin teröristleri müşteri olarak gördükleri söylenemez. Ama Kazanova sanatına katkı sağlayacak kimi yazılımları geliştirdikleri muhakkak. Daha yakın zamanlara kadar arayanın kimlik bilgisi belirsiz olabiliyordu. Bugün ne tür “opsiyonlar” olduğu bu alandaki kişilerin bilgisi dâhilinde. Cep telefonlarının ne tür ilişkiler için “etkin ve verimli” olarak kullanıldığı konusunda kapsamlı araştırmalar yapılsa, öyle sanıyorum ki, biz insanların artık cep telefonlarına yazılan hikâyeleri konusunda hayli bilgi sahibi oluruz.

Dijital bir çağda yaşıyoruz, tüm mahremiyetler de dijital ortamda kayda alınıyor. Mahremiyeti derinleştiren bu türden dijital teknolojilerin aynı zamanda onları kayıt altına alması ilginç bir çelişki. Zaten o yüzden değil mi son zamanlarda çeşitli soruşturmaların en dikkat çekici belgelerinden birisi cep telefonu konuşmaları, onların kamusal alana yansımaları. Artık iki kişi arasında konuşmak diye bir durum yok. Her kim birine konuşuyorsa başkaları da dijital kayıtla bu konuşmaların ortağı olabilir. İnsanların mahrem hayatlarının faş olması iyi değil elbette. Fakat gizli örgütlenmelerin, karanlık ilişkilerin dijital kayıtlarla insanların önüne konulması, ne olup bittiği konusunda fikir sahibi olmaları çok yanlış değil. Yanlış olan, herhalde bu tür konuşmaları “kişisel mahremiyetin” şalıyla örtme çabaları.

Telefonlar ilk çıktığında santral memureleri konuşanlar arasında bağlantıları sağlarlardı ve arada hatta girip “konuşmaya devam edecek misiniz?” diye sorarlardı. “Araya girmek” konumu sürekli arada olmak imkânını ve bazen de isteğini onlara verir miydi, bilmiyoruz. Fakat belli ki günümüzde “arada” memureler değilse de “kayıt cihazları” olabiliyor ve onlar konuşmalardan “meraktan” daha fazlasını bekliyorlar. Şimdi siz bu satırları okurken dünya üzerinde milyonlarca insan cep telefonlarına sarılmış her şey hakkında konuşuyor olacak. Elbette kayıt cihazları da sessizce bunlara eşlik ediyordur. Dünya artık dijital bir söz deryası içinde yüzerken, galiba söz de, konuşma da, ilişki de mahiyet değiştiriyor.

[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Dijital söz deryasında yüzen dünyamız
« Posted on: 25 Nisan 2024, 05:30:26 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Dijital söz deryasında yüzen dünyamız rüya tabiri,Dijital söz deryasında yüzen dünyamız mekke canlı, Dijital söz deryasında yüzen dünyamız kabe canlı yayın, Dijital söz deryasında yüzen dünyamız Üç boyutlu kuran oku Dijital söz deryasında yüzen dünyamız kuran ı kerim, Dijital söz deryasında yüzen dünyamız peygamber kıssaları,Dijital söz deryasında yüzen dünyamız ilitam ders soruları, Dijital söz deryasında yüzen dünyamızönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes