> Forum > ๑۩۞۩๑ İlim Dünyası Online Dergi Dünyası ๑۩۞۩๑ > Mostar Aylık Kültür ve Aktüalite Dergisi > Diğer Yazılar > Büyük Aşklar Şehri
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Büyük Aşklar Şehri  (Okunma Sayısı 870 defa)
12 Haziran 2012, 16:39:51
Safiye Gül

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 15.436


« : 12 Haziran 2012, 16:39:51 »



Büyük Aşklar Şehri; Şiraz
Rıdvan CANIM • 51. Sayı / DİĞER YAZILAR


Şiraz, Fars eyaletinin başkenti. Tarihin belli dönemlerinde birçok açıdan önemli olan bu şehir, şimdilerde eski önemine sahip olmasa da, tarihten arda kalan kültürel miras ile ilgiyi hak ediyor.

Nısf-ı Cihân Isfahan’dan gecenin bir nısfında ayrılıyoruz. Yüreğimizde alevlenen Şiraz özlemi, bir türlü dizginleyemediğimiz duygular eşliğinde ve otobüsün her sarsılışında uyandığımız Şiraz rüyalarıyla, Şiraz’ın sembolü Bâb-ı Kur’ân’dan (Kur’an Kapısı) Doğu’nun bu aşklar diyarı bilge şehrine giriyoruz. Çarşılarında santur sesinin yükseldiği bu güller, serviler, bahçeler şehrine…

Şiraz’a giriş kapısı olan Bâb-ı Kur’ân, yaklaşık bin yıl önce yapılmış. Zend’li Kerim Han, bu yapının üst katındaki bir odaya Kur’ân-ı Kerim’den bazı bölümleri koydurmuş. Farsların “Dervâze-i Kur’ân” olarak da isimlendirdikleri yapı adını buradan almış. Yaygın bir inanca göre, seyahate çıkan bir yolcu bu kapının altından geçerek yola çıkarsa kesinlikle Şiraz’a güvenli bir şekilde geri dönermiş. 1950’lerde yıkılan ve Şirazlı bir tüccarın bağışlarıyla yeniden yapılan bu kapıdan geçerek giriyoruz Şiraz’a.

Şiraz, Fars eyaletinin başkenti. Fars eyaleti altı metropol, kırk sekiz şehir, altmış ilçe ve yüz seksen beş köyden oluşuyor. Abâde, İstehban, Aklid, Bevanat, Cehrem, Darab, Sepidan, Fesa, Firuzabâd, Kazrun, Lar, Larmerd, Murudeşt, Memsena ve Neyriz eyaletin en büyük kentleri. Fakat en büyüğü “sır şehri” (şehr-i raz) anlamına gelen Şiraz. Merkez nüfusu yaklaşık 2 milyon. Fars eyaleti bugünkü İran devletine, halka ve konuşulan dile ismini vermesiyle övünüyor ki, bunda da haksız sayılmaz. Zira burası tarihî eserleri, tarihe mal olmuş şair, filozof, savaş ve krallarıyla ünlü bir şehir. Orkideleri, portakalları, gülleri de cabası. Şehrin hemen her yerine dağılmış gül bahçeleri, özellikle şehir merkezinden havaalanına giden yolun iki yanında yaklaşık 10 km boyunca sürüp giden gül bahçeleri, bunun en güzel ifadesi.

Tarihin belli dönemlerinde birçok açıdan önemli olan bu şehir, şimdilerde eski önemine sahip olmasa da, tarihten arda kalan kültürel miras ile ilgiyi hak ediyor. Bu amaçla Türkçe bilen bir taksi şoförü bulup, bir an önce şehri ve içinde barındırdığı zenginliği daha yakından tanımak istiyoruz. Çok geçmeden aradığımızı buluyoruz. Şiraz ve çevresinde yaşayan kadîm Türk topluluklarından Kaşkaylar’a mensup Mücteba isimli bir gençle karşılaşıyoruz. Şiraz’ı gezmeye nereden ve nasıl başlamamız gerektiğini ondan öğreniyoruz. Güneş yeni doğmuş Şiraz’a. Ve biz bu toprakların unutulmaz aşk şairi Şirazlı Sadi’nin anıt mezarında alıyoruz soluğu.

Şairlerin Huzurunda

Sadi, İran kültürü ve edebiyatının dünya durdukça varlığıyla övünebileceği büyük bir edip ve âlim. Bostan ve Gülistan isimli eserleri, onu, İran’ın millî destanını yazan Firdevsî ve Şiraz’ın ateş yürekli şairi Hafız-ı Şirazî ile birlikte İran şiirinin üç büyük dehasından biri yapmış. İranlı edipler, Sadi’yi geniş bilgisi, yüksek düşünce yeteneği, derin gözlem gücü sayesinde insan ruhunu keşfetme becerisiyle, insanoğlunun zaaflarını şiirinde ve nesrinde olağanüstü bir başarı ve büyüleyici bir üslupla ortaya koyuşuyla övüyorlar.

Sadi’nin kabri, onun manevi atmosferinde dinlenen yorgun ruhların sığınağı. Ayrıca kabrin bulunduğu bahçenin bir kenarında bir pınarın mutlaka görülmesi gerekiyor. Senenin son çarşamba günü buraya gelen insanlar, pınarın şifalı olduğuna inandıkları suyunda yıkanıyorlar. Zaman içinde güllerle yapılan çevre düzenlemeleri ile daha da güzelleşen bu Gülistan, Şirazlıların ve uzaklardan gelen ziyaretçilerin nefes aldığı mekânlardan biri olmuş.

Ve Hafız… Âşıkların piri Şeyh Hafız-ı Şirazi’nin aşkla bezenmiş hayatı 1390 senesinde gözlerini ilk açtığı, anılarını sakladığı, güller diyarı, santurun ülkesi Şiraz’da biter. O bugün Şiraz’ın kendi adı verilen Hafıziye semtinde güller içinde, serin serviler altında, bülbül sesleri arasında, asırlar süren uykusunu sürdürüyor. Anıt mezarın yapımı vefatından 65 yıl sonra Şemseddin Muhammed Yagmânî tarafından Gülistan Bulvarı üzerinde başlatılmış. Anıtın bulunduğu alana önce suyu yakınlardaki Rükn Âbâd’dan getirilen muhteşem bir havuz yapılmış. Çevresinde bin bir çeşit çiçekler ve servi ağaçlar bulunuyor. İpek sesli bir hanende santur eşliğinde Hafız’ın şiirlerini okuyor. Hafız’ın kabrinin bulunduğu yüksekçe bir zemine merdivenle çıkılıyor. Burası Kerimhan Zend zamanında hicrî 1187 yılında bugünkü şeklini almış. Hafız’ın kabri üzerinde zarif bir kubbeyi taşıyan sekiz mermer sütun altında yine mermerden bir lahit içinde. Mermer lahit üzerine Hafız’ın müstesna gazellerinden ikisi talik hattın o eşsiz güzelliği ile nakşedilmiş. Anıtın sekiz sütun üzerinde yer alan ve bir derviş sarığını andıran yeni kubbesinin tavanına ise, yine nefis işlemelerle Hafız’ın bir başka gazeli nakşedilmiş.

Şiraz’da Bir Cennet Bahçesi: Bâg-ı İrem

Bâg-ı İrem tabir caizse bir dünya cenneti. Şiraz’ın, dünya bahçeleri içerisinde parmakla gösterilecek olan bu muhteşem köşesinin, bir zamanların ünlü sultanı Şeddad b. Âd tarafından gerçek cennet bahçelerine nazire olsun diye yaptırıldığı söyleniyor. Şiraz’ın batı tarafında binlerce metre karelik bir alana kurulmuş Bâg-ı İrem’in ortasında muhteşem bir aynalı köşk bulunuyor. İslam Devrimi öncesinde Şah Rıza Pehlevi’nin annesinin bu köşkte kaldığı söyleniyor. Şah Rıza Pehlevi de zaman zaman dinlenmek amacıyla buraya gelirmiş.

Şiraz’ın en çok ilgi çeken ve en güzel bağlarından birisi olan Bâg-ı İrem, başları gökyüzüne değecek izlenimi veren servi ağaçlarıyla, birbirinden güzel gülleri ve sulama kanallarıyla misafirlerini yirminci asırdan alıp başka zamanlara götürüyor. Bu servi ağaçları içinde özellikle Şiraz’a özgü olan serv-i naz’ı arayıp bulmalı gözleriniz. Köşkün dış cephe çini süslemeleri arasında yer alan Yusuf u Züleyha ve Ferhat ile Şirin meclislerine ait tasvirler, rengarenk minyatürler, bir zaman tüneli içinde asırlar öncesinin mesnevilerine götürüyor bizi adeta.

Bir Masal Şatosu: Kerim Han Kalesi

Şiraz şehir merkezindeki Kerim Han Zend Kalesi ya da Şirazlılar’ın deyişiyle Arg-ı Kerim Zendi, saltanatı süresince Kerim Han’ın ikamet yeri, aynı zamanda Zendiye döneminin en büyük ve en önemli yapılarından biri. Kale 4000 metrekareye ulaşan geniş bir alana kurulu. Yüksekliği yaklaşık 12 metreye ulaşan tuğladan yapılma kale duvarları ve dört köşesinde yer alan 14 metre yüksekliğindeki dört kale burcu, ilk günkü gibi sapasağlam. Sadece bu burçlardan birisi Pizza Kulesi gibi yana yatmış görünüyor. İnşası sırasında 12 bin işçinin görev aldığı rivayet ediliyor. Pehlevi hanedanı zamanında hapishane olarak da kullanılan Kale’nin giriş kapısında yer alan çiniler üzerine nakşedilmiş muhteşem tasvirler göz kamaştırıyor. Kacarlar dönemine ait olduğu söylenen bu tasvirlerde, beyaz bir devin İran’ın efsanevi pehlivanı Rüstem tarafından öldürülmesi anlatılıyor.

Kalenin iç avlusunda özellikle Akdeniz iklimlerine özgü narenciye ağaçlarının çokluğu dikkat çekiyor. Bu büyük bahçe içindeki havuzlar İran saray kültürünün vazgeçilmez unsurları olarak tabiri caizse doyumsuz bir göz ziyafeti çekiyorlar ziyaretçilerine. Restorasyon çalışmalarının sürdüğü sarayın iç kısımlarındaki odalar, bu sarayın geçmiş asırlardaki sahiplerinin hatıralarını şimdi bir müze olarak saklıyor.

Mescid-i Vekil, Bâzâr-ı Vekil ve Hammâm-ı Vekil

1773 yılında Kerim Han Zendi tarafından yaptırılan Mescid-i Vekil Camii, adeta hükümdarın güç ve kudretini, saltanatının ihtişamını sergileme arzusunun bir ifadesi olmuş. İran’ın özellikle tarihî şehirlerindeki camilerinde gördüğümüz geleneksel dört eyvan yerine, burada çok güzel düzenlenmiş iki büyük avlu inşa edilmiş.

Bâzâr-ı Vekîl, Şiraz Belediye Meydanı’nın doğu tarafında ve Mescid-i Vekil’in hemen yanıbaşında yer alıyor. Şiraz’ın, hatta belki bütün İran’ın en muhteşem, en egzotik kapalı çarşılarından biri olan ve her yönüyle İstanbul’daki Mısır Çarşısı’nı andıran bu muhteşem yapı, Kerimhan Zend’in Şiraz’a yadigârı.

Kerim Han Zendi’nin kendisi için özel olarak yaptırdığı söylenen ve Mescid-i Vekil’in hemen yanı başında yer alan Hammam-ı Vekil, bugün bir dinlenme yeri, bir çay evi gibi kullanılıyor. Zaman zaman içinde klasik İran müziklerinden derlenen konserlerin icra edilmesi de akustik açıdan nasıl bir öneme sahip olduğunu gösteriyor.

Şiraz’ın sahip olduğu tarihî eserlerden bir diğeri de Cami-i Atik ya da Şiraz Ulu Camii. Şiraz’ın en eski camisi olan bu eserin, hicri 281 yılında Amr Leys Saffari zamanında yapıldığı söyleniyor. Caminin en önemli giriş kapısı, karşılıklı iki sütun üzerine çinilerle on iki imamın isimlerinin yazıldığı kuzey giriş kapısı.

En Eski Fars Kenti: Persepolis

Yolunuz Şiraz’a düşerse, sadece İran’ın değil belki dünyanın en eski şehirlerinden birisi olan Persepolis sizi bekliyor olacak. Büyük Pers İmparatorluğu’nun merkezi, Akamenidler’in tören merkezi olan Persepolis kenti Yunanca Pers ülkesinin başkenti anlamına geliyor. Şiraz’ın yaklaşık 50 km kadar uzağında bulunan bu antik kente İranlılar Farsça Taht-ı Cemşid diyorlar.

Bu büyük yerleşim yerinin gerçek bir İran kültürüne ait olduğu düşüncesiyle, kentin mitolojik İran kahramanı Cemşid’in tahtı olması gerektiğine hükmedilmiş. Antik İran hakkındaki en önemli bilgiler, o dönemden kalan saraylar, sarayların salonları, hazine dairesi gibi taş oyma sanatıyla yapılmış eserlerin üstlerindeki yazıtlardan elde ediliyor. Pers krallarının en büyüklerinden Birinci Darius ve ondan sonra gelen Artaxerkes, Xerkes, Kurus gibi hükümdarlar bu geleneği sürdürerek büyük eserler meydana getirmişler. Persepolis’teki bu d...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Büyük Aşklar Şehri
« Posted on: 19 Nisan 2024, 04:34:52 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Büyük Aşklar Şehri rüya tabiri,Büyük Aşklar Şehri mekke canlı, Büyük Aşklar Şehri kabe canlı yayın, Büyük Aşklar Şehri Üç boyutlu kuran oku Büyük Aşklar Şehri kuran ı kerim, Büyük Aşklar Şehri peygamber kıssaları,Büyük Aşklar Şehri ilitam ders soruları, Büyük Aşklar Şehriönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes