> Forum > ๑۩۞۩๑ İlim Dünyası Online Dergi Dünyası ๑۩۞۩๑ > Mostar Aylık Kültür ve Aktüalite Dergisi > Diğer Yazılar > Bir kültür taşıyıcısı
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Bir kültür taşıyıcısı  (Okunma Sayısı 1222 defa)
01 Ekim 2012, 15:14:22
Safiye Gül

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 15.436


« : 01 Ekim 2012, 15:14:22 »



Bir “kültür taşıyıcısı” ve “afyon” olarak yarışma programları
Hakan ÇOPUR • 91. Sayı / DİĞER YAZILAR


Medyanın temel fonksiyonlarından birisi eğlendirmedir; bilgi/haber verme, eğitim, kamuoyu oluşturma, kültür sunumu ve toplumsallaşma gibi işlevlerinin yanında medyanın en önemli varlık sebeplerinden biridir eğlence/eğlendirme. Herkes televizyonda haberleri seyredip ardından bir film, dizi, magazin ya da yarışma programı seyretmek isteyebilir, bu doğal bir durum ve medya da kanının son damlasına kadar tüm araçlarıyla bu doğal ihtiyaca cevap veriyor. Son yıllarda Türk televizyonculuğunda en çok diziler ve yarışma programları öne çıkıyor ve toplumsal hafızada yer ediyor. Bu yazıda, son dönemde ortalama izleyicinin vaktinin çoğunu alan bazı yarışma programlarının kültürel düzlemde ne gibi toplumsal etkilerinin olduğunu tartışmaya çalışacağım. Bu tartışma, bazı yarışma programlarının yerine göre “kültür taşıyıcısı”, yerine göre de “afyon” olarak toplumsal belleğimizi meşgul edip etmediğini değerlendirmemize yardımcı olacak.

Medya nasıl kültür taşıyıcısı olur?
Televizyon, tek taraflı bir kültür taşıyıcısı olarak hem bireysel hem de toplumsal anlamda ciddi etkileri olan bir araç. Bu cümledeki iddia esasen tüm medya araçlarına teşmil edilebilir, ancak televizyonun kültür taşıyıcısı olma vasfı muhtemelen diğer medyatik araçlardan çok daha güçlü. Bunu şöyle açalım: Bir toplumda ortaya çıkan/filizlenen bir fikir önce farklı araçlarla sosyo-kültürel ortama bir ürün olarak taşınır ve ardından kitle iletişim araçlarının (ve son yıllarda sosyal medya araçlarının da) vesilesiyle büyük kitlelere ulaştırılır. Dolayısıyla dünyanın bir ucundaki bir fikir, bizim evimize bir sinema filmi, bir dizi, bir yarışma programı ve benzeri bir formatta girer. Zaman içinde de bir toplumun kendi kültürel unsurları, farklı varyasyonlarla başka toplumlara taşınır. Hollywood’un kültürel etkisi üzerine herhalde dünya kadar literatür var. Örneğin, yakın zamandan bir örnek olarak, Türk dizilerinin Ortadoğu ve Arap coğrafyasında yoğun olarak takip edilmesini de ayrı bir vaka olarak analiz etmek mümkün. Eğer burada anlatılan fikir size kabul edilebilir geliyorsa o zaman adlarını hepimizin bildiği ithal yarışma programlarını bir de bu gözle değerlendirmemiz zorunlu.

Benzer şekilde popüler kültür ürünü programlar, toplumların zihinsel “afyonu” haline de gelebilir. Burada “afyon” benzetmesi ile anlatılmak istenen şey, bir televizyon programının, ulaştığı milyonlarca insanı avutması, ayartması, uyutması ve kendine bağlaması yoluyla (bilinçli ya da bilinçsiz) bir “faydasız bir bağımlılık” oluşturması. İnsanların rahatlamaya, zihnini boşaltmaya vs. elbette ihtiyacı var; ancak işin rengi değişip bütün hikâye “zihinleri boşaltmaya” dönerse o zaman “toplumların afyonu televizyondur” sözünü haklı çıkaracak noktaya gelinmiş demektir. Ekranların en çok izlenen bazı yarışma programlarına bir de bu gözle bakalım, söyleyecek çok şey çıkacak.

Bu perspektiften son yıllarda, özellikle bazı ünlü yapımcılar tarafından yurt dışından ithal edilen, yarışma programlarının nereye tekabül ettiğine, farkında olarak ya da olmayarak nasıl bir kültürel aşınmaya yol açtığına bakmakta yarar var. Bu noktada, bilgi yarışması kategorisine giren ve tamamen yerli olan yarışmaları bir kenara koyarak konuşmamız gerektiğini de ifade etmeliyim.

Yarışma programları ve kültürel aşınma
Esasen medyada yer alan bir programa ilişkin konuşmadan önce medyanın ve bu programların hangi perspektiften analiz edildiğine bakmak gerekiyor. Eğer liberal bir gözlük takıyorsanız, medyanın ürettiği herhangi bir ürün hakkında eleştirel bir değerlendirme yapma alanınız dar olacak. Çünkü liberal yaklaşımda aslolan fikir/ifade özgürlüğü ve buna bağlı olarak da “iletinin serbest dolaşımı” olduğu için bir yarışma programını eleştirmek pek uygun bir durum olmayacak. Ancak eğer eleştirel gözlükle medyaya bakıyorsanız, medya-toplum ilişkilerini az da olsa hegemonya, iktidar, kültür endüstrisi gibi kavramlar etrafında anlamaya çalışıyorsanız o zaman pekâlâ Hollywood filmlerini de, yabancı menşeli yarışma programlarını da eleştirebilirsiniz. Elbette medyanın bütünü ve tüm medyatik ürünler için eleştirel yaklaşımı kullanmamız mümkün ve doğru değil; ancak söz konusu olan şey, toplumun büyük bölümü tarafından izlenen ithal yarışma programları ise o zaman bu tartışmayı yapmak gerekiyor.

“Basit bir yarışma programı ne gibi bir toplumsal aşınmaya sebep olabilir ki?” diye düşünenlere son birkaç yıldır oldukça popüler bir sunucunun/yapımcının tüm Türkiye’ye izlettirmeyi başardığı yarışma programları örnek olarak sunulabilir. Haftanın birkaç günü milyonlarca insanın takip ettiği, izlemekle kalmayıp yarışmaya oylarıyla dâhil olduğu, yarışmacılar üzerinden tartışmalara girdiği ilginç ve bir o kadar da toplumsal bir durum ile karşı karşıyayız. Medyatik açıdan bakılırsa ortada yadsınamayacak bir “başarı” olduğu kesin; zira yakın bir zaman önce bu meşhur yapımcı oldukça yüksek bir meblağ üzerinden yeni bir kanala transfer oldu. Bu yapımcı işini yapıyor, ona diyecek sözümüz yok. Ancak bu durum, bu ithal yarışma programlarının bizim kültürümüze ait olmayan birçok unsuru beraberinde getirdiğini ve sürekli izleyicileri için uyutucu bir afyona dönüştüğünü görmemize engel değil. Türkiye, haftanın birkaç günü 4-5 saati bulan uzun yayınlarda bencil ve kavgacı yarışmacıları, rahat giyimli dansçıları, küçük yaşta yeteneğini göstermek üzere sahneye çıkartılan çocukları izliyor. Lüzum derecesi tartışmaya açık bu programlara harcadığımız saatlere mi, bu uzun saatlerde “boşalan/boşaltılan” zihinlerimize mi, ahlâkî kaygıları olmayan yarışma formatlarını içselleştirdiğimize mi yoksa bu yarışmalara bağımlı hale gelişimize mi üzülelim bilemiyorum. Belki cevap E şıkkıdır: Hepsi!

Tüm bu faktörler toplamda kültürel bir aşınmaya/yozlaşmaya zemin hazırlıyor. Hem bireysel hem de toplumsal anlamda zihinlerimiz lüzumsuz işler merkezi haline geliyor. Ve en kötüsü de insanlarımız büyük bir keyifle bu yarışma programlarını takip ediyor. Bu cümlelerden yarışmalara karşı olduğum gibi bir izlenim çıksın istemem; sorun, televizyon-toplum ilişkisi bağlamında ayarı kaçmış bu bağımlılık tablosunda. Unutmayalım ki (birçok ülkede olduğu gibi) ülkemizde de, “Biri Bizi Gözetliyor” gibi, mahremiyet çağının tüm duvarlarını yıkan ve ifşa çağının tüm hünerlerini sergileyen yarışma programları yapıldı yıllarca. Şimdi format değişti, ancak meselenin özü sanki hâlâ aynı şekilde duruyor.

İllüzyonlara karnımız tok olsun
Televizyonda izlediğimiz hiçbir şey asla tek başına bir görüntü değil; onun arkasında bir fikir, bir prodüksiyon, bir tercih, bir yönelim ve bir yönlendirme var. Çünkü televizyon, tam da bize gösterilmek istenen şeylerin seçilip sunulduğu bir araç. Gerçek hayatta olanı olduğu gibi değil, nasıl gösterilmek isteniyorsa o şekle getirip gösteren teknolojik bir “sihirbazdır” televizyon. Son yıllarda diziler ve yarışma programları üzerinden bu sihir/illüzyon işlemeye devam ediyor. Reyting canavarına kurban ettiğimiz televizyon başındaki saatlerimiz bir yana, içerik anlamında da “kültür taşıyıcısı” ve “toplumun afyonu” olmaktan öte bir değer taşımayan programlara daha temkinli yaklaşmakta hepimiz için fayda var. Televizyonun illüzyonlarına karşı uyanık olmak ve gözümüzü dört açmak durumundayız. Yoksa adı “Survivor” olan bir yarışma programının sadık bir takipçisi olmak bizi “kurtarmayabilir.” Aman dikkat!

[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Bir kültür taşıyıcısı
« Posted on: 28 Mart 2024, 18:18:51 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Bir kültür taşıyıcısı rüya tabiri,Bir kültür taşıyıcısı mekke canlı, Bir kültür taşıyıcısı kabe canlı yayın, Bir kültür taşıyıcısı Üç boyutlu kuran oku Bir kültür taşıyıcısı kuran ı kerim, Bir kültür taşıyıcısı peygamber kıssaları,Bir kültür taşıyıcısı ilitam ders soruları, Bir kültür taşıyıcısıönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes