Konu Başlığı: Altın Portakal Film Festivali Gönderen: Safiye Gül üzerinde 05 Haziran 2012, 16:52:26 Yine, Yeni, Yeniden: Altın Portakal Film Festivali Enes ÖZEL • 56. Sayı / DİĞER YAZILARTürk sinemasındaki zenginleşme geçen sene olduğu gibi bu sene de yarışma filmlerine yansıyor, seçkideki çok iyi filmler hemen göze çarpıyor. Ancak festivalin popüler bir kimlik talebi sinemaseverleri yine şaşırtabilir. 46. Uluslararası Altın Portakal Film Festivali 10-17 ekim tarihleri arasında gerçekleşecek. Geçen sene ulusal film yarışmasında bol ödüllü ve bol övgülü filmler yarışmıştı, bu sene de durum geçen seneden farklı değil. Türk sinemasındaki zenginleşme geçen sene olduğu gibi bu sene de yarışma filmlerine yansıyor, seçkideki çok iyi filmler hemen göze çarpıyor. Filmlerden bir kısmı vizyona girmiş (ki bu pek de hayırlı bir şey değil aslında), bir kısmı sadece festivallerde görücüye çıkmış ve bol övgü toplamış, bir kısmı ise ilk defa bu festivalde seyirciyle buluşacak ve merakla bekleniyor. Geçen yıl da aşağı yukarı böyle bir tablo vardı ama jürinin seçimleri sinemaseverleri çok şaşırtmıştı. Büyük ödülleri kesin alması beklenen filmler ancak önemsiz kategorilerde ödüle kavuşabilmişti. Neden böyle şaşırtıcı sonuçların ortaya çıktığı konusunda jüri başkanı Tuncel Kurtiz’in ödül töreninde yaptığı konuşma gayet açıklayıcıydı aslında. Görünen köy kılavuz istemez. Festivalin kendine yeni bir kimlik edinme çabası jüri seçiminden, ödül töreni organizasyonuna kadar açıkça belli oluyordu. Daha popüler, daha genel beğeniye dönük bir festival yapma arzusu öne çıkıyordu. Hollywood’dan ünlü oyuncuların festivale davet edilmesi, şaşaalı kırmızı halı görüntüleri, Cannes ve Oscar ödül törenlerine öykündüğü açıkça anlaşılan bir ödül töreni Türk sineması üzerinde bir beden bol duruyordu sanki. Açıkçası böyle bir değişim çabasının sonuçları ve zamanlaması da son derece kötüydü. Nitelikli ürünlerle sahneye çıkan yönetmenleri teşvik etmek yerine görmezden gelmek Altın Portakal için pek de hayırlı olmayacak gibi bir görüntü vardı. Bu sene ise olayların gelişimi çok daha garip. Az önce bahsettiğimiz kimlik değişiminin altında imzası bulunan Türsak bu sene organizasyonda yok. Peki bu, bahsettiğimiz sorunların giderilmesi konusunda bir adım atıldığı anlamına mı geliyor? Gidişattan anladığımız kadarıyla bu soruya olumlu bir cevap vermemiz de mümkün değil. Bu görevi Türsak’tan alan belediyenin bizimle aynı kaygıları paylaştığını ne yazık ki söyleyemiyoruz. Bu sene festival organizasyonunun arkasında Antalya Büyükşehir Belediyesi bulunuyor. Festival bütçesinde ise ciddi bir daralma söz konusu. Açıkça söylemek gerekirse belediyelerin bu tür organizasyonlara bulaşması korkutucu. Şimdiye kadar ortaya çıkan manzaraya baktığımızda festivalin uluslararası yarışma bölümüne Türsak tarafından yapılan yatırımın çöpe gideceği belli oldu, bunun yanında seçilen jüriye baktığımızda da ulusal yarışmada aşağı yukarı geçen senekine benzer sonuçların ortaya çıkacağını öngörmek için müneccim olmak gerekmiyor. Evet, festivale prestij kazandırmak için yapılan bazı hamleler iğreti duruyordu ama gene de bazı önlemler almak, organizasyonu derli toplu hale getirmek, festivale daha tutarlı bir kimlik vermek yerine kestirip atmak açıkçası büyük kayıp. Tabii bunları yazarken sonuçlardan ve organizasyonun akıbetinden haberimiz yok. Umarım beklediğimiz sorunlar çıkmaz ve Türkiye’nin en prestijli festivali yoluna sakatlanmadan devam eder. Ulusal yarışma soluk kesici Abdullah Oğuz, Can Anamur, Cengiz Ergun, Prof. Dr. Latife Mamıkoğlu, Özgür Şeyben, Serdar Akar, Tuğrul Eryılmaz, Umur Bugay ve Genel Sanat Yönetmeni Vecdi Sayar’dan oluşan ön jürinin festivalin Ulusal Uzun Metraj Film Yarışması için seçtiği 16 film yönetmenleriyle olduğu kadar yenilikleriyle de göz dolduruyor. Zira seçilen 16 filmin yarısı yönetmenlerin ilk filmleri: 40 (Emre Şahin), Aya Seyahat (Kutluğ Ataman), Babam Büfe (Meriç Demiray), Başka Dilde Aşk (İlksen Başarır), Beş Şehir (Onur Ünlü), Bornova Bornova (İnan Temelkuran), Deli Deli Olma (Murat Saraçoğlu), Gölgesizler (Ümit Ünal), İki Dil Bir Bavul (Orhan Eskiköy, Özgür Doğan), İlkbahar Sonbahar (Yavuz Özkan), Kara Köpekler Havlarken (Mehmet Bahadır Er, Maryna Gorbach), Kıskanmak (Zeki Demirkubuz), Kosmos (Reha Erdem), Min Dit (Miraz Bezar), Usta (Bahadır Karataş) ve Uzak İhtimal (Mahmut Fazıl Coşkun). Sezonun ilk dozu: filmekimi Filmekimi yazın evlerine kapanan sinemaseverlerin ağzına tabiri caizse bir parmak bal çalıyor. Vizyona giren filmler açısından gayet çorak geçen yaz mevsiminin bitişiyle hem kaliteli filmler yavaş yavaş sinemalarda seyirciyle buluşuyor hem de Filmekimi gibi bir mini festival sinemaseverlere tutulmuş eklemlerini açmaları için ısınma hareketleri yaptırıyor. Filmekimi keşif yapmak için değil de, daha çok iştahla ve sabırsızlıkla beklenen filmlere kavuşabilmek için ideal. Sıkı yönetmenlerin son filmlerini ya da ödüllü filmleri bir an önce seyirciyle buluşturmak gibi bir amaca sahip. Cannes, Berlin, Venedik gibi saygın festivallerin gözde filmlerinin gösterildiği Filmekimi, son yılların en coşkulu programıyla izleyici karşısına çıkıyor. 17-25 Ekim tarihleri arasında düzenlenecek festivalin programında Michael Haneke'nin Altın Palmiyeli filmi Beyaz Bant ile Steven Sodergergh'in Che'sinin yanısıra Ken Loach'tan Woody Allen'a, Coen kardeşlerden Theo Angelopoulos'a, Costa Gavras'tan Chan-wook Park'a usta yönetmenlerin son filmlerinin de bulunduğu toplam 24 harika film yer alıyor. Bu yılki etkinlikte gösterimler Emek Sineması'nın yanında haftasonu G-Mall Cinebonus'da da gerçekleşecek. Kısacası yazın ardından açlık çeken bünyelere ilaç gibi gelecek bir festival bizi bekliyor. |