> Forum > ๑۩۞۩๑ İlim Dünyası Online Dergi Dünyası ๑۩۞۩๑ > Mostar Aylık Kültür ve Aktüalite Dergisi > Diğer Yazılar > 19. Yüzyılda İstanbul'un önemli misafirleri
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: 19. Yüzyılda İstanbul'un önemli misafirleri  (Okunma Sayısı 1046 defa)
24 Mayıs 2012, 16:21:49
Safiye Gül

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 15.436


« : 24 Mayıs 2012, 16:21:49 »



19. YÜZYILDA İSTANBUL’UN ÖNEMLİ MİSAFİRLERİ
Önder KAYA • 44. Sayı / KAPAKTAKİLER


Osmanlı İmparatorluğu’nun başkenti İstanbul, 19. yüzyılda Avrupa’nın önde gelen pek çok idarecisini ağırlamıştı. Gerçi önceki yüzyıllarda İran’da çıkan taht kavgaları sırasında bazı İranlı prensler Osmanlılar’a sığınmışlardı. Buna karşılık olarak da bazı Osmanlı şehzadeleri siyasî alanda başarısız olunca soluğu İran’da almışlardı. Ayrıca, kuruluş döneminde Bizans’a zorunlu misafir olan birkaç Osmanlı şehzadesiyle, Batı’da maceralı bir yaşamın ardından genç yaşta vefat eden Fatih’in talihsiz şehzadesi Cem’i de unutmamak gerekir. Fakat hükümdarlık mevkiinde hiçbir Osmanoğlu 19. yüzyıla gelinceye kadar Avrupa ülkelerine ziyaret amacıyla gitmemişti. Buna karşılık iktidar savaşını kaybeden Macar ya da İsveç kökenli liderler dışında Avrupa’da hiçbir hükümdar da ziyaret maksadıyla Osmanlı ülkesine gelmemişti. Hatta Fatih döneminde ve ilerleyen yıllarda bir takım kutlamalar vesilesiyle bazı Avrupa hükümdarları İstanbul’a davet edilmiş, ancak bu davetler söz konusu hükümdarlar tarafından diplomatik bir bahane ile geçiştirilmişti. Örneğin Fatih’in şehzadelerinin sünnet düğününe dönemin Venedik dukası Giovanni Moçenigo davet edildiğinde, bu zat işlerinin yoğunluğu nedeniyle affını rica etme yoluna gitmişti. 

19. yüzyılın ortalarından itibaren çeşitli nedenlerden dolayı İstanbul’a gelen pek çok Batılı hükümdara ve veliahta tesadüf etmeye başlarız. Bu durumun en önemli nedenleri arasında Osmanlılar’ın hammadde ve pazar açısından giderek artan önemini, Avrupa’da değişen güç dengelerini, Sultan Abdülaziz’in 1867’de çıktığı Avrupa seyahatinin iadesini sayabiliriz.

Ziyaretçiler genel olarak Osmanlı başkentine gelirken deniz yolunu tercih ediyorlardı. Bu nedenle Çanakkale’den giriş yapan gemiler burada karşılanıyorlar, eski adı Ayastefanos olan Yeşilköy’de kısa bir molanın ardından Dolmabahçe Sarayı önünde karaya çıkıyorlardı. Yine İstanbul’u ziyaret eden bu fevkalade konuklara ikamet etmeleri için Beylerbeyi, Dolmabahçe ya da Beşiktaş’taki saraylar tahsis ediliyordu.

İstanbul’a bu yüzyıldaki ilk ziyaret ilginçtir ki bir savaş nedeniyle olmuştu. Osmanlılar 1853 yılında Rusya’ya savaş ilan etmişler ve kısa bir süre sonra da İngiltere ile Fransa bu harbe katılmışlardı. İşte bu dönemde Napoleon Bonapart’ın yeğeni olan prens Napoleon, Fransız ordusu ile beraber İstanbul’a gelmişti. Efsanevî generalin yeğeni, Sultan Abdülmecit’in bizzat yaptığı bir teftişte hazır bulunmuş ve sultanın iltifatına nail olmuştu. Aynı savaşa İngiltere kraliçesi Viktorya’nın amcasının oğlu olan Cambridge dükü de katılmış ve padişaha takdim olunmuştu.

1862’de İtalya veliahdı Umberto onüç günlük bir ziyaret için İstanbul’a gelmişti ki bu prens, ilerleyen yıllarda 1878-1900 yılları arasında İtalya kralı olacaktır. Kendisi Dolmabahçe Sarayı önünde top atışları ile karşılanmış ve İstanbul’un tarihî mekânları gezdirilmişti.

1867’de ilk ve son kez bir Osmanlı padişahı -ki bu Sultan Abdüzlaziz’di- bir Avrupa seyahatine çıkmıştı. Ziyaret sırasında da Fransa, İngiltere, Belçika, Prusya ve Avusturya-Macaristan topraklarına uğramıştı. Bundan iki yıl sonra da Osmanlı topraklarında tüm dünyayı ilgilendiren ilginç bir açılış töreni gerçekleşti. Bu Kızıldeniz ile Hint Okyanusu’nu birbirine bağlayan Süveyş kanalının açılışıydı. İşte gerek Sultan Aziz’in ziyaretinin iadesi ve gerekse de bu kanalın açılışında yer almak düşüncesiyle pek çok Batılı hanedan üyesi Osmanlı memleketine geldi.

1869’da Osmanlı ülkesine ilk ziyaret, aynı zamanda iki yıl öncesinin iadesi maksadıyla İngiltere veliahtı Edward’dan geldi. Bu prens, ilerleyen yıllarda 7. Edward adı ile tahta da çıkacaktır. Prens Edward, Kâğıthane mesiresini gezmiş ve kendisi için Beyoğlu’nun en namlı tiyatrosu olan Naum tiyatrosunda verilen temsile katılmıştı. Yine Sultan Aziz, veliaht Beyoğlu’nda alışveriş yaparken esnafın kendisinden para almamasını ve faturayı saraya göndermesini ferman buyurmuştu. 

Bu yüzyılın belki de en ilginç ziyareti ise Fransa İmparatoru 3. Napoleon’un eşi İmparatoriçe Öjeni’nin yaptığı ziyaretti. Aslen İspanyol olan İmparatoriçe, Venedik ve Yunanistan üzerinden İstanbul’a gelmiş ve Çanakkale önlerinde bizzat Sadrazam Âli Paşa tarafından karşılanmıştı. Beylerbeyi Sarayı’nda ikamet eden Kraliçe, İstanbul’da kaldığı süre içinde Ayasofya, Darphane, Kıyafet Müzesi, camiler ve Kapalıçarşı’yı gezmiş ardından da Mısır’ın yolunu tutmuştu.

Aynı yılda İstanbul, Süveyş Kanalı’nın açılış töreni vesilesiyle Germen kanı taşıyan iki önemli misafiri daha ağırladı. Bunlardan ilki sonradan Alman birliğini sağlayacak olan Prusya’nın veliahtı Prens Frederick diğeri ise Avusturya-Macaristan imparatoru Franz Josef’di. Prens Frederick, ilerleyen yıllarda I. Dünya Savaşı’nda Osmanlıların müttefiki olan Alman kayseri II. Wilhelm’in babası idi. Savaş alanındaki yetenekleri ile sivrilen bu prens 1888 yılında Almanya tahtına oturacak, ancak sadece birkaç ay görev yaptıktan sonra gırtlak kanserinden ölecektir. Prens, 23 Ekim sabahı İstanbul’a gelmişti. Kendisinden bir gün sonra ise İtalya Kralı’nın ikinci oğlu Prens Amedeo İstanbul’a geldi. Bir ilke daha imza atılarak aynı günün akşamı hem Prusyalı hem de İtalyan prensin onuruna Dolmabahçe Sarayı’nda ortak bir ziyafet verildi. Bu prenslere dört gün sonra bir de imparator eklenecekti. Bu Avusturya-Macaristan imparatoru Franz Josef’ten başkası değildir. Böylece İstanbul o vakte kadar hiç görmediği kadar çok Avrupalı hanedan üyesini bir arada misafir etme fırsatı buldu. Prusya prensi, Beyoğlu’nu ve Anadolu tarafından da Fener bahçesi, Kadıköy ve Aziz Mahmut Hüdai Türbesi’ni gezmeyi tercih etmişti. Buna karşılık Avusturya-Macaristan imparatoru daha çok Avrupa yakasında kalmayı tercih etmiş kiliseleri, müzeleri, camileri, Tophaneyi ve Kapalıçarşı’yı gezmişti. Ayrıca Bayezid Kulesi’ne de çıkarak dürbünle İstanbul’u gözlemlemişti. Buradan da Süveyş Kanalı’nın açılışı için Kudüs üzerinden Mısır’a doğru harekete geçti.

Süveyş Kanalı’nın açılışı pek çok prens ve hükümdarı İstanbul’a toplamıştı. İlerleyen yıllarda bu denli yoğun olmasa da önemli konuklara İstanbul’da tesadüf edilmeye devam edildi. Bunlardan belki de en ilginci 1876’da yani II. Abdülhamid’in tahta çıktığı günlerde İstanbul’u ziyaret eden Brezilya kralı II. Pedro’ydu. Aslen Portekizli bir hanedana mensup olan II. Pedro, Brezilya’da cumhuriyetin ilan edildiği 1889 yılına kadar toplam 58 yıl tahtta kalacaktır. Pedro’dan üç yıl kadar sonra İstanbul’a gelen Alman kayseri II. Wilhelm’in ziyareti ise belki de ziyaretler içinde en önemlisiydi.

Sanayisi gittikçe gelişen ve hammadde ile pazar açlığını dindirmek amacıyla yeni bölgeler arayan Almanya’nın bu ihtiraslı lideri için Osmanlı ülkesi bulunmaz bir nimet durumundaydı. Böylelikle sanayileşme konusunda en önemli rakibi olan İngiltere’ye karşı önemli bir avantaj elde etmeyi planlıyordu. Kasım 1889’da Çanakkale Boğazı’ndan giriş yapan Alman İmparator, Yeşilköy açıklarında Osmanlı donanması tarafından top atışlarıyla karşılandı. 6 günlük ziyaretini daha çok Beyoğlu ve Harbiye çevresinde yoğunlaştıran imparator, bu geziden o denli memnun kalmıştı ki dönüşünde gemisine Osmanlı bayrağı da çektirerek ev sahiplerine cemile yapma yoluna gitmişti.

İstanbul, 19. yüzyılın ikinci yarısından itibaren artan jeopolitik ve siyasî öneminin de etkisiyle tekrar uluslararası politikanın gündemine oturmuştu. Bu yoğun ziyaretçi trafiği ilerleyen yıllarda, Cumhuriyetin ilanı sonrasında da yaşanacaktır.

[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: 19. Yüzyılda İstanbul'un önemli misafirleri
« Posted on: 26 Nisan 2024, 00:02:51 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: 19. Yüzyılda İstanbul'un önemli misafirleri rüya tabiri,19. Yüzyılda İstanbul'un önemli misafirleri mekke canlı, 19. Yüzyılda İstanbul'un önemli misafirleri kabe canlı yayın, 19. Yüzyılda İstanbul'un önemli misafirleri Üç boyutlu kuran oku 19. Yüzyılda İstanbul'un önemli misafirleri kuran ı kerim, 19. Yüzyılda İstanbul'un önemli misafirleri peygamber kıssaları,19. Yüzyılda İstanbul'un önemli misafirleri ilitam ders soruları, 19. Yüzyılda İstanbul'un önemli misafirleriönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes