> Forum > ๑۩۞۩๑ İlim Dünyası Online Dergi Dünyası ๑۩۞۩๑ > Semerkand Aylık Aile Dergisi > Diğer Yazılar > Yurt Dışında Çocuk Yetiştirmek Zor
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Yurt Dışında Çocuk Yetiştirmek Zor  (Okunma Sayısı 698 defa)
26 Ekim 2011, 12:47:39
Safiye Gül

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 15.436


« : 26 Ekim 2011, 12:47:39 »



Yurt Dışında Çocuk Yetiştirmek Zor

Eylül 2008 36.SAYI

Okula yeni başlayan ve bulunduğu yaş grubunun dil kapasitesine sahip olmayan gurbetçi ailelerin çocukları, kendisini arkadaşlarına ve öğretmenine karşı ifade etmede zorluk yaşıyor. Dikkat edilmesi gereken konu ise bunun çocukta kalıcı bir özgüven eksikliği ya da içe kapanıklık etkisi yapmamasıdır.

Dışarıdan görünüşü itibariyle, daha yüksek hayat standartlarına ve ekonomik güce sahip oldukları düşünülen hatta bazen gıptayla bakılan gurbetçiler için, gurbetin kahrını bile unutturan bir endişedir yurt dışında aile olabilmek, aile kalabilmek hele de çocuk yetiştirmek… Bir bakıma çözülmeden tutunabilmek…

Çağımızın küresel sorunlarından birisi olarak ortaya çıkan gençlerdeki sosyal davranış bozuklukları özellikle Avrupa ülkelerinde kendisini daha bariz bir şekilde hissettiriyor. Öyle ki 2006 yılı bütçe açıklamasında dönemin İngiltere başbakanı, ülkenin çözüme ulaştırılması gereken sorunlarının başında “anti social behavior” yani gençlerdeki sosyal davranış bozukluklarının geldiğini açıkladı. Bu problemin sıcak savaştan ya da muhtemel ekonomik krizlerden daha önemli bir tehdit unsuru olarak itiraf edilmesi tehlikenin büyüklüğü açısından çok manidar.
Söz konusu durum sadece o ülke vatandaşlarını değil Avrupa’da yaşayan milyonlarca Türk ailesini de yakından ilgilendiriyor. Zira dili, dini, sosyal değerleri ve kültürü farklı bir ülkede hem kendi değerleriyle ayakta kalabilmek hem de ahlaki açıdan tahribata uğramış bir toplumda çocuk yetiştirmek bir bakıma eskilerin dediği gibi “dışı seni içi beni yakar” kabilinden bir zorluk içeriyor.

Manevi eğitimde reçete gene aynı: sağlam bir aile düzeni

Yurt dışında olsun ya da olmasın ahlaklı çocuk yetiştirilmesindeki en önemli unsur ailedir. Aşırı kuralcı ve sert ya da “o yasak bu yasak” diyerek değil ölçülü bir şekilde yaşayarak aile hayatımıza sindirdiğimiz değerlerle gelişir çocuklar. Bunun için sadece otoriteye dayalı bir eğitimi tercih etmek yanlıştır.

Kitap reyonlarını sıkça dolduran çocuk yetiştirme konusundaki altın kural serilerinin yanında, bu husustaki hadis-i şeriflerin meselenin önemine oranla çok fazla olmadığı görülür. Fakat bunun tersine “kişinin kendi terbiyesi ile ilgili” kurallar ve adapları içeren hadisler kitaplar dolusudur. Bu da çocuklarımızın manevi terbiyesinde bize şu gerçeği gösterir: “Çocuklarımızda görmek istediğimiz güzel davranışları söyleyerek değil yaşayarak, sünneti bir aile prensibi şeklinde hayatımızda uygulayarak çocuklarımıza aktarabiliriz.” Bu şekilde çocuklar manevi kimliklerini isimleri kadar doğal bir şekilde benimseyebileceklerdir.

Öte yanan “Çocuğu bu sene falanca camiye yazdırdım, falanca kursa gönderiyorum” demek güzel bir teşebbüs olsa da eğer aile ortamında çocuk bu manevi bilince eremiyorsa bu iş biraz taşıma suyla değirmenin dönmesine benzer.

Akademik başarı önemli

Günümüzde yabancı dil bilme ya da yurt dışında eğitim görme gibi niteliklerin geçerliliğinin olması, bu günleri görseydi Nasrettin Hoca’ya “ye kürküm ye” yerine “ye diplomam ye” dedirtirdi herhalde. İnsanlar işte bu tür yabancı dil, lisans ya da mastır eğitimi alabilmek için dünyanın birçok yerinden Avrupa’ya gelerek çuval dolusu paralar ödemektedirler. Hâlbuki bu imkânlara yurt dışındaki çocuklar daha doğdukları gün sahip olmaktadırlar. Burada aileye düşen görev çocuğun sahip olduğu bu imkânı en etkili bir şekilde kullanmasına destek olmak, bulundukları ülkede çocuklarının yaşadığı problemleri önce teşhis etmek sonra da bu engelleri ortadan kaldırmaya çalışmaktır.

İngiltere’de 13 senedir devlet ortaokulunda matematik öğretmenliği yapan Hasan Bey Avrupa’daki eğitim sisteminin aile-okul işbirliğine dayandığını belirtirken, ailenin çocuğun başarısında her şeyi okuldan beklemesinin yanlışlığına dikkat çekiyor. Özellikle ailelerin eğitim sistemi hakkında yeterli bilgiye ve donanıma sahip olmalarının çocuklarının başarı grafiğini yükselttiğini vurguluyor

Mesela İngiltere’de devlet tarafından 7, 11, 16 yaşlarında ciddi eleme sınavları yapılıyor. Bu sınav sonuçlarına göre okullarda yüksek, orta ve düşük seviyede sınıflar oluşturuluyor. Buna bağlı olarak başarı seviyesinin düşük olduğu sınıflarda davranış bozukluklarının daha net şekilde kendisini hissettirdiği düşünülürse çocukların arkadaş çevreleri ve akademik gelişimleri için bu sınavların hayati bir öneme sahip olduğu görülecektir. Hasan Bey yurt dışında doğup büyümüş bir eğitimci olarak ailelerin bu sınavları önemsemelerini ve eğer kendi yardımları yetersiz kalıyorsa dışardan özel derslerle çocuklarının akademik çalışmalarını desteklemelerini tavsiye ediyor.

Ailenin dil problemi çocuklarını da etkiler

Muhakkak ki doğup büyüdüğü ülkesini, sevip bağlandığı eşini dostunu bırakıp bir bavulla hiç bilmediği bir ülkeye gidip yerleşmek, ancak çekenin bileceği bir çile. Fakat bu zorluklar daha çok ailenin yurt dışına yerleşen ilk ebeveynleri için geçerli. Bir sonra gelen kuşağın en büyük avantajı ise yeterli dil kapasitesine sahip olması.

Çocuklarının veli toplantılarına katılamayan, okuldan gelen mektupları anlamak için dahi çocuğundan yardım bekleyen ailelerin sayısı azımsanmayacak kadar çok. Okula yeni başlayan ve bulunduğu yaş grubunun dil kapasitesine sahip olmayan çocuk kendisini arkadaşlarına ve öğretmenine karşı ifade etmede zorluk yaşıyor. Dikkat edilmesi gereken konu ise bunun çocukta kalıcı bir özgüven eksikliği ya da içe kapanıklık etkisi yapmamasıdır. “Yaşı küçük dili öğrenir nasıl olsa” deyip boş vermek de ayrı bir hata; tıpkı ana diline gereken hassasiyeti göstermemek gibi. Hâlbuki önemli olan çocuğun her iki dili de düzgün ve yaşının gerektirdiği ölçüde kullanabilmesidir. Çocuğun okuldaki dil problemini aşmasında aile yeterli olamıyorsa dışarıdan özel derslerle desteklemesi iyi sonuçlar vermekte.

Ailelerin okulun yetersiz kaldığı durumlarda çocuklarını okul dışında ekstra derslerle ya da faaliyetlerle desteklemeleri çocuklara bir özgüven duygusu verirken, ailesi tarafından önemsendiğini de hissettirecektir. Bunun masraflı bir iş olduğunu düşünenlere ise en güzel örnek Türkiye’de çocuklarının her türlü dershane masraflarını gücünü zorlayarak karşılayan ailelerdir. Ailelerin çocuklarının okuluyla sağlam bir irtibat kurması, toplantılara katılması, çocuğun okul içerisinde dini ya da ahlaki değerlerimize ters düşen seçmeli derslerinden, okulda yediği yemeklerin helâl olmasına kadar birçok konuda takipte olması bir ailevi sorumluluktur. Bu itinalı takip aynı zamanda çocuklarımızı emanet ettiğimiz okullarda oluşan “çocuklarıyla ilgilenmeyen yabancılar” anlayışının yıkılmasına da yardımcı olacaktır.

Sadece küçük bir destekle

Peygamber Efendimiz’in (s.a.v) nazarı ve sohbeti altında yetişmiş sahabilerin mübarek kabirleriyle bu gün birçok ülkede karşılaşmak mümkün. Onları doğdukları topraklardan bu denli uzak menzillere getiren gaye Allah’ın dinini yayma gayretinden başka bir şey değildi. Bir alim hocamız Londra’da verdiği bir sohbetinde “Komşusu açken tok yatan bizden değildir “ hadis-i şerifine vurgu yaparak, “Allah’ın dinini bilmemekten daha büyük açlık mı olur?” buyurmuşlardı. Bu ulvi hizmette, hem manevi terbiyesini almış hem de yaşadığı ülkede geçerli yüksek eğitimini tamamlamış çocuklarımız Allah’ın yardımıyla ve büyüklerin de dualarıyla daha güzel yol alacaklardır.

Zarar görmüş aile yapısıyla sosyal bir kanama geçiren Avrupa ülkelerindeki orta öğrenim başarı ortalaması bir elli yıl öncesine göre hayli düşüş kaydetmiş durumda. Aslında müfredatlar da sanılanın aksine Türkiye’yle kıyaslanamayacak kadar kolay. Çocuklarımız küçük bir destekle bu ülke genelindeki başarı ortalamasının üstüne rahatlıkla çıkabilirler ve kaliteli üniversitelerde eğitim fırsatı yakalayabilirler. Bunun örnekleriyle çok kez karşılaşılmakta. Yurt dışında yaşayan aileler olarak yapmamız gereken; güzel bir niyetle çocuklarımıza gerekli desteği vermek ve gayret etmek… Ve gerisini her şeyin sahibine bırakmak…

Songül DERYA

[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Yurt Dışında Çocuk Yetiştirmek Zor
« Posted on: 28 Mart 2024, 15:19:36 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Yurt Dışında Çocuk Yetiştirmek Zor rüya tabiri,Yurt Dışında Çocuk Yetiştirmek Zor mekke canlı, Yurt Dışında Çocuk Yetiştirmek Zor kabe canlı yayın, Yurt Dışında Çocuk Yetiştirmek Zor Üç boyutlu kuran oku Yurt Dışında Çocuk Yetiştirmek Zor kuran ı kerim, Yurt Dışında Çocuk Yetiştirmek Zor peygamber kıssaları,Yurt Dışında Çocuk Yetiştirmek Zor ilitam ders soruları, Yurt Dışında Çocuk Yetiştirmek Zor önlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes