๑۩۞۩๑ İlim Dünyası Online Dergi Dünyası ๑۩۞۩๑ => Diğer Yazılar => Konuyu başlatan: Safiye Gül üzerinde 15 Eylül 2011, 12:33:47



Konu Başlığı: Ve doğum...
Gönderen: Safiye Gül üzerinde 15 Eylül 2011, 12:33:47
VE DOĞUM…

Nisan 2010 55.SAYI


20’nci gebelik haftasını dolduran bir bebeğin, rahim dışına zarlar ve eşi ile birlikte atılması olayına “doğum” denir. Normal gebelik süresi 40 hafta olup, 10 gün aşımı da olabilmektedir.
37’nci gebelik haftasından sonraki dönem beklenen doğum sürecidir.

Doğum eylemi her gebeye ait özel bir durumdur. Farklı gebelerde değişik şekillerde olduğu gibi,  aynı kadının farklı doğumları da birbirinin aynı olmamaktadır. Bu nedenle gerek doğum öncesi belirtiler gerekse doğumun başlangıç belirtileri standart değildir.

Doğum anı, hiçbir zaman kesin olarak belirlenemez. Beklenenden önce veya sonra gerçekleşeceği için doğum hazırlıklarının 1 ay önceden tamamlanmış olması gerekir. Doğuma giderken yanınızda götüreceğiniz malzemeler, bir bavulun içine konulup ulaşılması kolay bir yerde bulundurulmalıdır.

DOĞUMA GİDERKEN YANINIZA NE ALACAKSINIZ?

• Doğum sonrası için önden açılabilen mevsimine uygun gecelik ya da pijama takımı
• Mevsimine uygun bir sabahlık
• Biri kalın olmak üzere birkaç çift çorap, saç tarağı, toka ya da bir saç bandı, diş fırçası ve macunu
• Kişisel temizlik ve bakım malzemeleri (ıslak mendil, deodorant, sabun gibi…)
• Havlu, terlik
• İç çamaşırı
• Eve giderken giyebileceğiniz rahat bir kıyafet
• Emzirmeye işlemine uygun çamaşır ve atlet

BEBEK İÇİN GEREKENLER

• Bebek bezi
• İçinde zıbın, tulum, patik gibi bebek için gerekli eşyaların bulunduğu hastane çıkışı takımı
• 1 adet kalın 1 adet ince battaniye (Kış ise en kalınlarından olmalıdır)
• Hırka ve başlık
• Yedek olarak zıbın, ikili takım, bady, şapka, çorap eldiven, önlük
• Kusmuk bezi
• Pişik önleyici krem, bebe kremi ya da yağı, yeni doğan ıslak mendili
• Bebek koltuğu ya da çantası
• Büyüklerinizin önerisi doğrultusunda aklınıza gelecek diğer gerekli malzemeleri de ekleyebilirsiniz.

ANNE ADAYI DOĞUM BELİRTİLERİNİ NASIL HİSSEDER?

Doğum eylemi doğum ağrılarının başlaması, nişan gelmesi ya da suların gelmesi ile başlayabilir. Doğum eyleminin başlangıç zamanı ve şekli önceden tahmin edilemez. Her gebede bu doğum öncesi belirtiler farklılık göstermektedir.

Doğumun başlamasıyla birlikte rahim kas yapısında kasılma ve gevşeme hareketleri oluşur. Bu kasılmalar bebek doğum kanalına girdikçe ağrıya neden olur. Kötü bir bel ağrısı ya da aybaşı kramplarına benzer bir ağrı olur. Sancılar düzenli gibiyse kaç dakikada bir olduğunu ölçmek gerekir. Sancılar 5 dakikaya düşmedikçe hastaneye gitmenize gerek yoktur. Sancı çektiğiniz süreyi evinizde geçirmeniz daha iyidir.

ESKİ FORMUNUZA KAVUŞMAK

Hamileliğiniz boyunca 11-12 kilo almışsanız, 2 ay sonra çok rahat bir şekilde eski kilonuza dönebilirsiniz. Hamilelik boyunca 12 kilonun üstünde kilo almışsanız bunları vermek için biraz zamana ihtiyacınız olacaktır. Doğumdan sonra karın hala geniş olduğu için karında bir çıkıntı vardır. Rahmin küçülüp eski şeklini alması ise 6 haftalık bir süre içinde olur. Rahim küçülünce, karındaki şişlik gider. Gevşemiş karın kaslarınızı eski haline getirmek için egzersizlere ihtiyacınız vardır.

Karbonhidratlı besinlerden uzaklaşmanız, kilo vermenizi kolaylaştırır. Eski kilonuza dönseniz de dönmeseniz de karın bölgesinde yer alan sarkmış kaslarınızı sıkılaştırmak için egzersizlere ihtiyacınız vardır. 

İYİ BİR ANNE OLMAK İÇİN

Annenin mümkün olduğu kadar kendini tanıyor olması, hayata dair neyi ne kadar istediğini bilmesi gerekir. Sorumluluk sahibi olabilmek, anne olmanın en önemli özelliklerinden biridir.
Annenin tüm hormonal ve buna bağlı olarak psikolojik çalkantılarını yaşadığı ergenlik döneminden çıkıp, hayata dair sorumluluklarını alabileceği bir yaşta olmuş olması daha sağlıklı annelik yapmasına yardımcı olacaktır. (20 yaş sonrası)

Anne kimliğini almadan önce eş kimliğini oluşturmuş olması gerekir. Eş olabilmek başlı başına zordur. Gençliğe bağlı sabır, tolerans ve anlayış eşikleri düşük bireyler içinse daha da zordur.

Anne adayları gerek kendi anne babalarından gerek çevrelerindeki diğer büyüklerinden ne kadar çok yardım alabilirlerse, aldıkları sorumlulukları o kadar eksiksiz ve sağlıklı yerine getirebilirler.

Aysun ÖZPOLAT