Üç aylar

Derdi çok, ömrü kısa Ümmet-i Muhammed’e özel bir ikram: üç aylar

Temmuz 2007 22.SAYI

Bütün zaman ve mekanlar Allah’ın tasarrufundadır. Yüce Allah bazı gün ve geceleri diğerlerinden üstün kılmıştır. Mesela cuma gününü diğer günlerden, Kadir gecesini de bin aydan daha hayırlı yapmıştır. Yüce Allah faziletli kıldığı bütün zamanlarda kullarına rahmet akıtacak, feyiz çekecek, manevi temizlik sebebi olacak, sevap kazandıracak bazı ibadetler koymuştur. Kul, bunların vesilesiyle Rabbi’ne yaklaşır. Bu zamanlarda yüce Allah’ın özel rahmet tecellileri vardır; isteyen ve arayan kimse bu rahmet ve feyizden bolca elde eder.

Rasul-i Ekrem Efendimiz (s.a.v) bu rahmeti şöyle haber vermiştir: “Bütün vakitlerde hayrın peşinde olun. Rabbiniz’in rahmet tecellilerinden bolca elde etmeye çalışın; çünkü alemde her an Allah’ın rahmeti yayılır. İsteyen ondan nasiplenir. Allah’tan ayıplarınızı örtmesini ve korkularınızdan emin kılmasını isteyin!” Dinimizde her gün ve ay kıymetli olmakla birlikte, bazı aylarda manevi kazanç daha çok olmaktadır. İşte bu özel rahmet mevsimine üç aylar diyoruz. Bu aylar, Recep, Şaban ve Ramazan aylarıdır. Bu mübarek aylar, ömrü kısa, derdi çok Ümmet-i Muhammed’e yüce Allah’ın özel bir ikramıdır. Bu aylar, azıcık çalışmayla bile çok kazanmanın mümkün olduğu aylardır. Halini kontrol etmek, tövbe etmek ve amelle şükretmek isteyenlere en güzel fırsattır.

Allah’ın ayı: Receb-i Şerif

Üç ayların birincisi olan Recep ayında iki mübarek gece vardır. Birincisi Recebin ilk cuma gecesi olan Regaib; diğeri de 27. gecesine rast gelen Miraç gecesidir. Recep ayının, Recep diye isimlendirilmesinin sebebi, bu ayın kıymetinin ve değerinin çok olması dolayısıyladır. Çünkü Recep kelimesi, büyüklük, yücelik, ululuk manasını ifade eder. Recep ayına “Şehrullah” yani “Allah’ın ayı” da denir. Rasul-i Ekrem (s.a.v) şöyle buyurur: “Recep Allah’ın ayı; Şaban benim ayım, Ramazan da ümmetimin ayıdır.”

Allah Rasulü (s.a.v) Recep ayı girince şöyle dua ederdi: “Allahım! Recep ve Şaban’ı bizim için hayırlı ve bereketli yap ve bizi Ramazan’a ulaştır.” Bu hadis, insanın salih ameller işlemesi için faziletli vakitlere ulaşmayı dilemesinin müstehap olduğunu göstermektedir. Çünkü müminin ömrünü ancak hayır işler feyizlendirir, tatlandırır. İnsanın hayırlısı ömrü uzun, amelleri güzel olanıdır. Recep, hayır ve bereket aylarının anahtarıdır. Ebu Bekir-i Belhi (rh.a) bu hususta şöyle der: “Recep ayı tohum ekme, Şaban ayı sulama, Ramazan da hasat ayıdır.”

Recep ayına ait vazifeler

Recep ayında “Recep ayı namazı” diye özel bir namaz yoktur. Recep ayının ilk cuma gecesi Regaip namazı kılmanın faziletiyle ilgili rivayet edilen ifadeler de sahih hadis kitaplarında mevcut değildir. Bu namaz, daha sonra salih zatların uygulaması ile yaygınlaşmıştır.

Şunu da bilelim ki geceyi ihya adına yapılan nafile ibadetlerde şahsın durumuna göre genişlik vardır. Herkese tavsiye edilmemekle birlikte, durumu müsait olan bir mümin, istediği geceyi baştan sona ibadetle geçirebilir. Bunun büyük sevabı vardır. Önceki salihler içinde yatsı namazının abdesti ile sabah namazını kılanların sayısı az değildir. Bunlardan biri de, Allah kendisine rahmet etsin, mezhep imamımız İmam Azam’dır. Bu Hak aşıkları uyku ihtiyaçlarını gündüz görür, bütün geceyi zikir, fikir, ilim, namaz, dua ve istiğfarla geçirerek her gecenin bereketinden bolca istifade eder ve gece elde ettikleri nur, feyiz ve ilmi gündüz diğer mümin kardeşleriyle paylaşırlardı.

Bütün mübarek gecelerde, her gece için tavsiye edilen nafile namazlar kılınmalıdır. Bunların başında teheccüd namazı gelir. En azı iki, en çoğu sekiz rekattır. Gecenin yarısından sonra imsak vaktine kadar kılınması daha faziletlidir. Yine bu gecelerde iki rekat tövbe namazı, iki rekat hacet namazı, dört rekat tesbih namazı kılınabilir. Ayrıca, kaza namazı olmayanlar istediği kadar nafile namaz kılabilir. Kaza namazı olanlar, bu geceleri vesile edip kazaya kalmış namazlarını kılarak iki hayır birden yapmış olurlar. Bu geceleri ihya sebebi olacak amellerin başında tövbe, istiğfar, zikir, Kur’an kıraati, Rasulullah Efendimiz’e (s.a.v) salavat okumak, dua, sadaka, tefekkür ve halini muhasebe gelmektedir.

Yaşadığımız her an, en güzel fırsattır; aldığımız her nefes bir hazinedir; hepsi ayrı bir rahmettir. Bunu düşünerek anın kıymetini bilenlerden olmaya çalışalım. Cenab-ı Hak hepimizi iman ve hayat nimetine şükredenlerden yapsın.

Recep ayında oruç

Recep ayının tamamını oruçlu geçirmekle ilgili bir emir ve tavsiye yoktur; ancak nafile olarak tutulacak orucun sevabı büyüktür. Bu konuda şu hadis rivayet edilmiştir: “Cennette Recep isimli bir nehir vardır. Sütten daha beyaz ve baldan daha tatlıdır. Kim Recep ayında bir gün oruç tutarsa, Allah (c.c) o kimseye bu nehirden su içirir.” Üç ayların tamamını oruçlu geçirmek ise tavsiye edilmemiştir; ancak, Ramazan orucuna zarar vermeyecek şekilde, Recep ve Şaban aylarının tamamında oruç tutulması yasak değildir.

Önceki salihlerden bazıları üç ayları oruçlu geçirmişlerdir. Fakat Allah Rasulü (s.a.v), Ramazan ayı hariç hiçbir ayın tamamını oruçlu geçirmemiştir. Bunu, Ramazan ayının özelliğini göstermek için yapmıştır. Bir de kendisi Recep ve Şaban’da sürekli oruç tuttuğunda, ümmeti bütün bu oruçların farz olduğunu zanneder diye böyle yapmıştır. Kefaret orucu hariç, Ramazan ayının dışında herhangi bir ayın tamamında oruç tutmayı mekruh gören alimler, bu görüşlerine Hz Aişe’nin (r.a) rivayet ettiği şu hadisi delil göstermişlerdir: “Ben Rasul-i Ekrem’in (s.a.v) Ramazan ayı dışında herhangi bir ayın tamamını oruçlu geçirdiğini görmedim.”

Recep ayında sevap olan işlerden biri de umredir. Abdullah İbn Ömer (r.a) Rasul-i Ekrem’in (s.a.v) Recep ayında umre yaptığını haber vermiştir. Hz. Ömer (r.a) ve başkaları Recep ayında umre yapmayı müstehap görmüşlerdir. Abdullah İbn Ömer (r.a), Hz. Aişe (r.a) ve Selef-i Salihin de bu ayda umre yaparlardı.

Dilaver SELVİ
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın