> Forum > ๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ > Dini Konular > Dini makale ve yazılar  > Temizlik anlayışınızı hiç sorguladınız mı?
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Temizlik anlayışınızı hiç sorguladınız mı?  (Okunma Sayısı 758 defa)
18 Mayıs 2011, 00:04:03
Ekvan
Varlıklar, alemler, dünyalar. (Evren).
Tecrübeli Üyeler
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 19.233


« : 18 Mayıs 2011, 00:04:03 »



                               Temizlik anlayışınızı hiç sorguladınız mı?

Herkesin bedeni ve yaşadığı yer kendisine göre en temiz olandır. Bu sebeple konu açıldığında kimse kolay kolay kendi titizliğine toz kondurmaz. Küçük yaşta ve aile ortamında yerleşmeye başlayan temizlik alışkanlıklarımız, dış çevreden de  bir miktar etkilenerek şekillenir. Bu alışkanlıklar kökleştikten sonra, özellikle yaş ilerledikçe herkes kendi temizlik prensibinde ısrarcı olur, bir daha bunun değiştirilmesi pek mümkün olamaz. Bir de yanlışı bol bir temizlik anlayışına sahip olduysak vay halimize! Çünkü böylece sağlık ve hijyene ilişkin pek çok detayı göz ardı ediyoruz demektir.
Temizlik anlayışı ve yapılış tarzı  kişilere, milletlere hatta yaşanılan bölgelere göre farklılıklar gösterebilirse de, öncelik vermemiz gereken, kişisel temizliğimizin yerli yerince yapılmış olmasıdır. El, ayak ve tırnak temizliği, yüz, göz, ağız, diş ve kulak temizliği, saç ve tüy temizliği, düzenli aralıklarla banyo yapılması, temizlik işlemlerinde sabun ve akan su kullanılması, temiz giyeceklerin kullanılması,  havlu, tarak, çamaşır, diş fırçası, tırnak makası gibi gereçlerin kişiye özel olmasıdır beden temizliğinin ana unsurları.

KİŞİ AİLESİNİN TEMİZLİK ANLAYIŞINI BENİMSER

İlkokula  yeni başlayan bir çocuğun öğretmeni dahi, bu unsurları baz alarak, çocuğun fiziksel görünümünü gözlemleyip, ailesindeki temizlik hassasiyetine ilişkin bir kanaate varabilir. Temiz ve taranmış saçlar, fırçalandığı belli olan beyaz dişler, düzgünce kesilmiş tırnaklar, temizlenmiş kulaklar, bakımlı kıyafet, ayakkabı  ve çoraplar… Bunların tümü aile titizliğinin çocuk üzerine yansıması ve temizliğe gösterilen özenin belirtileridir.

Dış görünümümüze gösterdiğimiz özen, temizliğe ilişkin tutumlarımızı ele verir. Olması gerekenin aksine, ter kokusuyla, uzun zaman yıkanmamış saçlarla, kirden içi görülemeyen kulaklarla, yoğun ağız kokusuyla yanımıza yaklaşan insanların bulunduğu bir ortamı can havliyle terk edesimiz gelir. Etrafa yayılan tabiri caizse burun direğini sızlatıcı koku, bulunulan yere dahi sinmiştir ve bu kişiler oradan ayrıldığında ortamı dakikalarca havalandırmaktan kendimizi alamayız.

Bunun yanı sıra, uzun ve kirli tırnaklarla, hijyenden mahrum, mikrop barındıran ellerle hazırlanan yiyeceklerin, fayda yerine hastalığa kapı açabileceği hiç akla getirilmiyordur hazırlayanlarca mutlaka. Oysa onlara titizlikleri konusunda güvenip teslim olmuşlardır bu yemeklerden yiyecek olanlar. Böyle bir durumdan rahatsızlık duyulmaması; “ellerim temiz” deyip, belki suyun altından şöyle bir geçirmenin yeterli olduğunun düşünülmesi, büyük oranda ailede küçük yaşta edinilmiş olan temizlik alışkanlıklarından kaynaklanır.

EFENDİMİZ (S.A.V) BEDEN TEMİZLİĞİNE SON DERECE ÖNEM VERİRDİ

Kişisel temizlik hem beden sağlığımız hem de insan ilişkilerindeki uyumumuz açısından gereklidir. Yaşantısında hijyene gerektiği kadar yer vermeyen bir kimsenin hem sıhhatini kaybetmesi, hem de yaşadığı sosyal çevre tarafından dışlanması kaçınılmaz olur.

İnsan ilişkilerine son derece önem veren Efendimiz (s.a.v) toplum içine beden temizliğine riayet etmeden çıkan kişilere, “Sizden biri bana gökten haber soruyor, halbuki tırnakları uzamış, pislik ve yemek kırıntıları dolmuştur” ve “Benim yanıma dişleriniz sararmış ve ağzınız kokar vaziyette gelmeyiniz” buyurmuştu.

Özellikle cuma günü cuma namazı sebebiyle toplu halde bulunulduğundan, kişisel temizliğe özen gösterilmesini; örneğin, cuma günü tırnak kesmenin adet  haline getirilmesini ve  kokusuyla diğer insanları rahatsız edecek yiyeceklerden uzak durulmasını tavsiye etmişti. Ayrıca Efendimiz (s.a.v), “Ağzı temizleyici ve Rabbin rızasını kazandırıcıdır” diye nitelediği misvağın gerekliliğini ve sağlık açısından faydalarını her fırsatta vurgulardı.

İNSAN NEDEN KÖTÜ KOKAR?

Başlı başına ter kötü bir koku salgılamaz. İnsan bedenindeki koku beden yüzeyindeki bakterilerin teri parçalamasına bağlı olarak oluşur. Bakteri barındırdığından koku meydana getiren bölgeler öncelikle ayaklar, kıl köklerinin yoğun olduğu kasık ve koltuk altlarıdır. Vücudun terleme oranının artmasıyla koku da artar. Fakat salgılanan kötü koku, ağır parfümler sürüp teri maskelememekten değil, su ve sabundan uzak durmaktan dolayı meydana gelir.

Yıkanma ihtiyacının sıklığını, kişi kendisi farkına vararak belirler. Ancak bir müddet sonra, insan kendi kokusuna duyarsızlaşabilir. Bu sebeple sık sık hatta imkan müsaitse iki günde bir banyo yapılmalıdır. Sık banyo yapılamadığı durumlarda, koltuk altı önce sabunlu bir bezle, sonra su ile iyice silinip temizlenebilir. Bu bölgeye daha sonra bir deodorant veya ter önleyici uygulanabilir. Fakat deodorantları temizlik aracı olarak değil, geçici bir uygulama olarak değerlendirmeliyiz.

Önemli olanın sadece temizlenmek değil, her durumda pislikten sakınmak ve temizliği korumak olduğunu akıldan çıkarmamalıyız. Örneğin, yıkanmış ayaklara giyilen bir çift kirli çorap, yapılan ayak temizliğini boşa çıkarır. Aynı şekilde, kıyafetlere sinen ter kokusu beden temizliği yapılsa bile aynı giysinin temizlenmeden tekrar kullanılması halinde yoğun bir şekilde hissedilebilir. Özellikle deforme olma ihtimali bakımından sık yıkanamayan kalın kazaklar kullanılırken dikkatli olunmalıdır.

Bunun yanı sıra satın alınan ekmeği, üzerinde mikrop barındırdığı kolayca tahmin edilebilen gazete kağıtlarına sarmak, para sayarken ağız ile parmakları ıslatmak, ya da  dışarıdan alınan bir meyveyi yıkamak yerine silerek yemek gibi “bir şey olmaz”cı tutumlar, yitirdiğimizde bir daha ele geçirmenin güç olduğu sağlığımızı tehlikeye sokacaktır.

SU SAĞLIKTIR

Bir Anadolu turuna çıktığımızda, rastladığımız tarihi hamamların bir çoğunun isminin, “Şifa Hamamı” olduğunu gözlemleyebiliriz. Hamam ve banyolar şifa bulunan yerler olarak nitelenmişlerdi Anadolu’da. Çünkü şifadır su, hem bedene, hem de ruha. Nitekim günümüzde hidroterapi (su ile tedavi) yöntemiyle bir çok rahatsızlığın tedavisi mümkün.

Su bulunmayan ya da kullanılmayan bir mekanda sağlığın kolayca yitirilmesi ve insanlarda envai çeşit hastalığın baş göstermesi kaçınılmaz olur. Bu sebeple olsa gerek ecdadımız herhangi bir yapı inşa ederken bile öncelikle çalışacak işçiler için hamam yaptırırlardı.

ABDEST ALAN KİŞİDE KİRDEN ESER GÖRÜLEMEZ

Günümüz dahil hiçbir çağda, beden temizliği konusunda abdestle boy ölçüştürebilecek ikinci bir uygulama gösteremeyiz. Hala birçok toplumda tuvaletten sonra temizlik için yalnızca kağıt kullanılmasına rağmen, yüzlerce yıl evvel abdest mümkün olduğu müddetçe su ile taharetlenmeyi şart koşmuştu.

Abdest farzlarıyla, el, kol, yüz ve ayakların yıkanması gibi genel bir temizlik hedeflerken, sünnete uyarak aldığımız bir abdest ile detayları kirden arındırırız. Örneğin ağız ve  burun içi, kulak içi ve dışı  günde bir çok defa yıkandığında, ya da ayak parmakları yıkanırken hilallendiğinde kirden tam anlamıyla arınılabilir. Böyle bir kimsenin dış görünümünde kir ve kokudan eser bulmak pek mümkün olamaz.

Fakat çoğu zaman hakkını veremiyoruz günde pek çok defa yinelediğimiz abdestimizin. Genelde  tabiri caizse yalap şalap bir abdest alma eğilimindeyiz. Yani dışarıdan bakıldığında abdest alıyor görünümündeyiz; ah bir de içeriden bakabilsek! Farkına varabilsek ki abdestin amacı ne azalarımızı şöyle bir ıslatıp çıkmak, ne de  çok su israf ederek temizlenmek... Amaç yıkanılan her azanın maddi manevi kirlerden tam anlamıyla arınmasını sağlamaktır.



semerkand aile
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Temizlik anlayışınızı hiç sorguladınız mı?
« Posted on: 28 Mart 2024, 22:57:44 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Temizlik anlayışınızı hiç sorguladınız mı? rüya tabiri,Temizlik anlayışınızı hiç sorguladınız mı? mekke canlı, Temizlik anlayışınızı hiç sorguladınız mı? kabe canlı yayın, Temizlik anlayışınızı hiç sorguladınız mı? Üç boyutlu kuran oku Temizlik anlayışınızı hiç sorguladınız mı? kuran ı kerim, Temizlik anlayışınızı hiç sorguladınız mı? peygamber kıssaları,Temizlik anlayışınızı hiç sorguladınız mı? ilitam ders soruları, Temizlik anlayışınızı hiç sorguladınız mı? önlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes