๑۩۞۩๑ İlim Dünyası Online Dergi Dünyası ๑۩۞۩๑ => Diğer Yazılar => Konuyu başlatan: Safiye Gül üzerinde 17 Mayıs 2012, 14:27:47



Konu Başlığı: Suayra el Esediyye r.a
Gönderen: Safiye Gül üzerinde 17 Mayıs 2012, 14:27:47
AYETTE MİSAL GETİRİLDİ: SUAYRA EL ESEDİYYE (R.A)

Aralık 2011 75.SAYI

BİZDEN BİR HİKAYE


Suayra el Esediyye (r.a) Abdullah bin Abbas’ın (r.a) rivayetine göre Habeşistanlı bir hanımdır. Nesebi hakkında başka bir bilgiye sahip değiliz. Sarışın ve iri yapılıdır. Güzel meziyetlere sahiptir. Kendisini Allah Rasulü’ne (s.a.v) sevdirmiştir.
Suayra (r.a) yün, lif ve kıl toplar, bunları eğirir, ip yumağı yapar ve yumakları satarak geçimini sağlardı. Bazen yumağı çok büyük yapar, taşıyamayınca da hazırladığı yumağı bozardı.
Böyle samimi, insani bir hikayesi vardı.
Bizden bir hikaye.
Bu hikayesi Kur’an-ı Kerim’e konu oldu. Misal oldu.
Nerden bilirdi Suayra (r.a) yün eğirip yumak yaparken, yumakları sonra büyük oldu diye çözerken?
Ayetlerden kendini okuyacağını nerden bilirdi?
Misal verileceğini nerden bilirdi?
Bir gören vardı.     
Bir yazan vardı.
Bir bilen vardı.
Bizi bizden çok bilen.
Bize bizi anlatırdı misallerle, hikayelerle.

İPLİĞİNİ İYİCE EĞİRDİKTEN SONRA…

Kureyş bir kabileyle anlaşma yapar sonra daha güçlü ve büyük bir kabileyle işbirliği yapması gerekirse ve daha önceki anlaşmaya muhalifse hiç düşünmeden daha önceki anlaşmayı bozar ve yeni kabileyle anlaşırdı.
Allah Teala onların bu durumuna işaret ederken Suayra’yı (r.a) örnek verdi:
“...ipliğini iyice eğirip büktükten sonra (tekrar) çözüp bozan kadın gibi olmayın…” (Nahl Suresi, 92)
...
Ey Kureyş; yeminlerinizi, ahitlerinizi Ey Kureyş; yeminlerinizi, ahitlerinizi kesinleştikten sonra bozmayın.
Sözlerinizden dönmeyin bazı menfaatler uğruna.
Ahitlerinizden geri adım atmayın.
Dünyalık menfaatler uğruna ki dünyalık menfaatler ne ucuz bir pahadır.
İçinizden bir topluluk sayı, güç ve daha başka dünyevi imkanlar açısından diğer bir topluluk karşısında üstünlük sağlasın diye yeminlerinizi aranızda aldatma ve haksızlık vesilesi yapmayın.
...
Böylelikle Allah Teala basit, insani bir hikayeyle bizlere zor bir konuyu anlatır.
İçimizden bir hikayedir o.
O hikayeyle iki arkadaş arasındaki bir sözden milletler arası ahitler ve anlaşmalara kadar bize düstur verir.
Ahitlerin çok önemli olduğunu dünyalık menfaatlerin ise geçici olduğunu anlatır.
Olmayın öyle ki ip eğirir büyük gelince de yumağı çözerdi. Geri dönerdi.
Geri dönmeyin zor durumda bırakmayın insanları, kabileleri, devletleri.
Yeminini bozan bizden değildir.
Aldatmayın.
Aldatan bizden değildir.

DUA, SABIR, CENNET

Suayra’nın (r.a) güzel meziyetlerinden birisi sabırlı olmasıydı. O sara hastalığına yakalanmıştı. Arada nöbetler gelirdi. O vakitler kendini, ne yaptığını bilmezdi. Allah Rasulü’nden (s.a.v) dua istemeyi düşündü. Şöyle ricada bulundu:
“Ey Allah’ın Rasulü, ben sara hastalığına müptelayım. Allah’a dua etseniz de bana şifa verse.”
Allah Rasulü (s.a.v) şöyle buyurdu:
“Ey Suayra, istersen Allah’a sana şifa vermesi için dua ederim. Allah sana şifa ve afiyet verir. Sonra senin iyiliklerin de kötülüklerin de yazılır.
Dilersen sabret de sana cennet verilsin.”
Sabırlı bir hanım olan Suayra (r.a) hiç tereddüt etmeden sabretmeyi ve cenneti tercih etti:
“Sabır ve cenneti seçtim ey Allah’ın Rasulü. Yalnız ben hastalık geldiğinde ne yaptığımı bilmiyorum. Üstümü başımı açıp dağıtabiliyorum. Bundan muzdaribim.
Allah Rasulü de (s.a.v) Suyra’ya (r.a) bu halinin düzelmesi için dua etti.
Sabır, güle uzanan ellerin dikenlere değmesiydi.
Kanamasıydı.
Yine de vazgeçmemesiydi güllerden.
Kanaya kanaya gülleri dermekti.

CENNETLİK DİYE GÖSTERİLEN EY!

Bir gün Abdullah bin Abbas (r.a) Ata bin Rebah’a (r.a) şöyle dedi:
“Sana cennetlik bir hanım göstereyim mi?”
Sonra iri, sarışın, Habeşli bir hanımı gösterdi.
O hanım Suayra (r.a) idi. Sonra Allah Rasulü’nün (s.a.v) kendisine anlattığı hadiseyi nakletti.

O hanımlar, hikayeleri hikayelerimiz olan hanımlardır.
Hikayeleri ne kadar bizdendir.
Yün eğirişleri, yumak yapışları, yumak büyük olunca çözmeleri…
Örüp örüp de sonra söktüğümüz örgülere ne kadar da benzer.
Rabbimiz de ahitlerinizden dönmeyin derken onları misal verir, bizleri misal verir.
Söke söke, yapa boza bitiririz elimizdeki işleri.
Yeter ki ufacık dünyevi menfaatler uğruna sözlerimizden dönüp ahitlerimizi bozmayalım.
Suayra’ya (r.a) benzeriz benzemesine.
Yeter ki Kureyş’e benzemeyelim.   

Elvida ÜNLÜ