> Forum > ๑۩۞۩๑ İlim Dünyası Online Dergi Dünyası ๑۩۞۩๑ > Semerkand Aylık Aile Dergisi > Diğer Yazılar > Sahabi Hanımlar
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Sahabi Hanımlar  (Okunma Sayısı 950 defa)
15 Aralık 2011, 22:32:06
Safiye Gül

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 15.436


« : 15 Aralık 2011, 22:32:06 »



Sahabi Hanımlar

Mart 2008 30.SAYI

Peygamber duasına vesile kılınan hanım; fatıma binti hattab (r.anha)

Hz. Ömer’in (r.a) kız kardeşi Fatıma binti Hattab, Allah Rasulü’nün duasının gerçekleşmesine vesile olmuş; Ömer gibi İslam’a çok büyük hizmetleri dokunacak birinin kalbine, okuduğu ayetler ile iman aşkı koymuştu.

Hz. Ömer’in (r.a) kız kardeşi olan Fatıma binti Hattab’ın (r.anha) lakabı Ümeyye, künyesi Ümmü Cemil’dir. Cennetle müjdelenen sahabilerden Said b. Zeyd (r.a) ile evlidir. Fatıma (r.anha), Efendimiz’in (s.a.v) peygamber olarak gönderildiğini duyar duymaz İslam’ı kabul etmiş ve rahmetten payını almıştı. Ardından hemen eşi Said’e (r.a) gelip Rasulullah’ın peygamberliğini haber vermişti. Eşinin söylediklerini dinleyen Said (r.a) de hiç tereddüt etmeden bu yeni dini kabul etmişti.

Dinin emirlerini öğrenmekten  geri durmadılar

İlahi nuru yuvalarına taşıyan bu örnek çift iman ettikten sonra, henüz Müslüman olmayan Ömer’den korkmaya başladı. Çünkü Hz. Fatıma’nın ağabeyi olan Ömer b. Hattab atalarının dinini bırakıp Efendimiz’e inananlara karşı en sert tepki gösterenlerden biri idi. Şayet Fatıma ve Said’in Müslüman olduğunu duysa onlara da çok şiddetli bir muamelede bulunur, Fatıma’nın kardeşi olduğuna aldırış dahi etmezdi. Bu yüzden Fatıma ve Said iman ettiklerini saklıyor, fakat dinin emirlerini öğrenmekten de geri durmuyorlardı. Ellerinde bulunan Kur’an yapraklarını gizli gizli okuyup, ezber yapıyorlardı.

Gönlünden iki isim düşmüştü  avuçlarına

Bu arada Allah Rasulü de davetini gizliden sürdürüyor ve sanki bu daveti açıktan yapmak için yanına güçlü bir destek arıyordu. Rasul-i Ekrem bir perşembe gecesi “Ya Rabbi! Ömer b. Hattab veya Amr b. Hişam’dan hangisini daha çok seviyorsan, onların birisi ile İslam’ı aziz et, kuvvetlendir” diye dua etti.

Allah Rasulü ellerini kaldırmıştı bir kere. O kaldırınca semaya ellerini, tüm kainat verilecek cevap için; gökyüzünden düşecek bir damla yağmuru milyonlarca ağaç ve bitkinin beklediği gibi, sessizce beklemeye koyulurdu. Rabbi çevirir miydi habibinin ellerini boş olarak geri? Kaldı ki; Allah Rasulü’nün gönlünden iki isim düşmüştü avuçlarına. “Hangisini daha çok seviyorsan Rabbim” demişti. Rabbine iltica etmiş, kendine bir destek arzu etmişti…

Tam da bu duanın ertesi günü, Kureyş’in ileri gelenleri Harem’de toplanmışlardı. Ebu Cehil ve kalbi küfrün karanlığına bürünmüş bir kısım müşrik, Ömer’i, Efendimiz’i öldürmesi için teşvik etmeye başlamışlardı. Ona “Bu kadar büyüklüğün, kuvvetin varken, putlarımıza yardım etmeyi, o yetimi öldürmeyi düşünmüyor musun, gayretine dokunmuyor mu?” gibi sözler söylediler. Bu sözlerin ardından Ömer gözü dönmüş bir şekilde kılıcını kuşandı ve Allah Rasulü’nü öldürmek niyeti ile Darülerkam’a doğru yola koyuldu. Hiddetle yürürken karşısına Nuaym b. Abdullah (r.a) çıktı. Nuaym nereye gittiğini sorunca Ömer’in cevabı, “Kureyş’in birliğini bozan ve onları akılsızlıkla itham eden, dinlerini kötüleyen, ilahlarına hakaret eden Muhammed’i öldürmeye” oldu.

Onu bu işten vazgeçirmeye çalışan Nuaym sözünü dinletemeyince sonunda vakit kazanmak amacıyla, “Kız kardeşin ve enişten de Müslüman oldu, önce onlara gitsene” dedi. Böylece Ömer’den önce Efendimiz’in yanına varıp tehlikeye karşı önlem almalarını sağlayacaktı. Aldığı haberle öfkesi kat kat artan Ömer hemen kardeşinin evine yönledi. Hz. Fatıma ve eşi Said (r.a) bu esnada evlerinde Hz. Habbab b. Eret’ten (r.a) Kur’an öğreniyorlardı. Ömer hiddetle kapıya dayandığında içeriden gelen Kur’an seslerini işitmişti. Endişelenen Fatıma ve Said hemen Kur’an yapraklarını ve Habbab’ı içeri sakladılar.

Ömer içeri girer girmez; “İşittiğim ses ne idi?” diye sordu. “Normal konuşmamızı duymuşsun” cevabını alan Ömer iyice öfkelendi ve “Muhammed’in dinine girdiniz ve benden saklıyorsunuz değil mi?” diye bağırdı. Said daha fazla gizleyemedi ve “Ey Ömer! Gerçek dinin senin inandığından başkası olduğunu hala kavrayamadın mı?” diye karşılık verdi. Hiç beklemediği bu cevap karşısında çileden çıkan Ömer, eniştesi Said’in üstüne yürüdü. Olaya müdahale edip kocasını kardeşinin elinden kurtarmaya çalışan Fatıma Ömer’den öyle şiddetli bir tokat yedi ki, yüzünden kanlar akmaya başladı. Artık Allah yolunda abisi Ömer’in dayağı ile de olsa ölmeyi göze alan Fatıma bağırmaya başladı: “Sen kadın dövmekten utanmıyor musun? Evet, Müslüman olduk. Biz inanıyoruz ki, Allah’tan başka ilah yoktur, Muhammed de Allah’ın rasulüdür. Artık elinden geleni yap”

İlahi kelam kulaktan kalbe indiğinde…

Bu haykırışlarla kendine gelen Ömer’in ve kalbi yumuşadı. “Biraz önce sizden işittiğim şey neydi, onu bana verin bir bakayım” dedi. Fatıma “Senin ona bir hakarette bulunmandan korkuyorum” diye karşılık verdi. Ömer sadece bakıp vereceğine, ona bir zarar vermeyeceğine yemin edince Fatıma; “Kardeşim öyleyse kalk önce bir yıkan. Çünkü sen Allah’a ortak koştuğun için pis sayılmaktasın. Oysa bizim okuduğumuz şeye ancak temizler el sürebilir” dedi. Bunu üzerine Ömer gusletti ve kız kardeşinin okuduğu Taha Suresi’ni dinlemeye başladı. Fatıma surenin, “Şüphe yok ki ben, (evet) ancak ben Allah’ım, benden başka ilah yoktur; öyle ise bana kulluk et ve beni anmak için namaz kıl” mealindeki 14. ayetine geldiğinde, Ömer’in kalbindeki küfür tuzla buz olmuştu. Okunan ayetlerle yüreğine iman nuru düşen Ömer “Beni Muhammed’e götürün” dedi. Hz. Fatıma ve eşi sevinçle onu Allah Rasulü’ne götürdüler. Ömer orada kelime-i şahadet getirerek Müslüman oldu.

Böylece doğruya da eğriye de alabildiğine yemin eden, izzet-i nefsi bulunmayan (alçak ve düşkün olan), ötekini berikini daima ayıplayan, gammazlıkla laf getirip götürmeye koşan, hayra engel olan; çok zalim, çok günahkâr, kaba, haşin, bütün bunlardan başka damgalı olan müşriklerin (Kalem, 10–13) emelleri bir kez daha hüsrana uğramış oldu. Onlar Allah Rasulü’nü Ömer vasıtası ile yok etmeye çalışırken, Ömer İslam’ın nuru ile yeniden var oldu…

Tüm bu yaşananların ardından Fatıma’dan (r.a) bahtiyar kimse yoktu. Çünkü o, Allah Rasulü’nün duasının gerçekleşmesine vesile olmuş, Ömer gibi İslam’a çok büyük hizmetleri dokunacak birinin kalbine, okuduğu ayetler ile iman aşkı koymuştu. Fatıma daha sonra eşi Said ile birlikte Medine’ye hicret etti. Abisi Ömer’in halifeliğini gördü, adaletli bir yönetici oluşunun onurunu yaşadı. Ve Hz. Ömer döneminde vefat etti…

Rümeysa OĞUZ

[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Sahabi Hanımlar
« Posted on: 26 Nisan 2024, 06:11:06 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Sahabi Hanımlar rüya tabiri,Sahabi Hanımlar mekke canlı, Sahabi Hanımlar kabe canlı yayın, Sahabi Hanımlar Üç boyutlu kuran oku Sahabi Hanımlar kuran ı kerim, Sahabi Hanımlar peygamber kıssaları,Sahabi Hanımlar ilitam ders soruları, Sahabi Hanımlarönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes