๑۩۞۩๑ İlim Dünyası Online Dergi Dünyası ๑۩۞۩๑ => Diğer Yazılar => Konuyu başlatan: Safiye Gül üzerinde 08 Ekim 2011, 15:01:26



Konu Başlığı: Peygamberimizin hırkasını hediye alan sahabi
Gönderen: Safiye Gül üzerinde 08 Ekim 2011, 15:01:26
Peygamberimiz’in (s.a.v) Hırkasını Hediye Alan Sahabi

Nisan 2009 43.SAYI

Anne Ponpon Yıldız çocukları için bere ve eldivenden sonra bir de hırka örmeye başlamıştı. Gökyüzünde dolaşmaya çıkan Aydede onları gördü ve yanlarına yaklaştı. Peygamberimiz’in (s.a.v) hırkasının hikayesini anlatmaya başladı:

“İsimleri Kâb bin Züheyr ve Büceyr olan iki kardeş vardı yeryüzünde. İslam diye bir dinden bahsedildiğini duyup merak ettiler. Peygamberimiz’le görüşmek üzere Medine’ye doğru yola çıktılar. Büceyr kardeşi Kâb’a; “Sen burada bekle, ben Medine’ye gidip, o peygamberi bir göreyim” dedi. Ve Medine’ye gidince, Müslüman oldu. Kâb bin Züheyr, kardeşi Büceyr’in hemen Müslüman olduğunu öğrenince, ona çok kızdı. Kardeşi Büceyr, Kab’a “Başının çaresine bak!” diye haber gönderdi.

Kâb bin Züheyr, bu durum  karşısında düşündü ve en sonunda Müslüman olmaya karar verdi. Medine’ye   Peygamberimiz’in yanına geldi. Ona “Ey Allah’ın Rasulü! Kâb bin Züheyr yaptıklarına pişman olup Müslüman olarak özür dilemeye gelse, kabul eder misiniz?” diye sordu. Peygamberimiz, “Evet” dedi. Bunun üzerine hemen kelime-i şahadet getirdi. Efendimiz “Sen kimsin?” diye sorunca; “Ben Kâb bin Züheyrim” dedi. Bu ismi duyan sahabiler öfkelendiler. Efendimiz “O, Hakk’a dönmüş olarak gelmiştir” buyurdu. Bu sırada Kâb bin Züheyr bir kaside okumaya başladı.     

Bu kasidesinde Müslüman olup tövbe ettiğini söyledi. Peygamberimiz ve ashabını methetti. Bunun üzerine Peygamberimiz çok memnun oldu. Ona hırkasını hediye etti.
Bu mübarek hırka sırasıyla, Emeviler, Abbasiler ve daha sonra da Mısır’ın Fethinde, kutsal emanetlerle Yavuz Sultan Selim Han’a teslim edildi. Bugün İstanbul’da Topkapı Saray Müzesinde “Hırka-i Saadet” odasında muhafaza ediliyor.

Benim Duam

Allahım.. Peygamber Efendimiz’in senden istediği her şeyi ben de senden istiyorum. Sana sığındığı bütün kötülüklerden de sana sığınıyorum..

Sevgi Hüma Akçay

Bilmeceler

1-Avlanması en zor hayvan hangisidir?
2-Adamın başına kola dökülmüş, ne demiş?
3-İki kırkayak birleşince ne olur?
4-İçi su dolu sürahi, boş bardağa ne demiş?

1-Dinozor, 2- Kolaysa başına gelsin, 3- Fermuar, 4-Sen de olmasan içimi kime dökerim.

Uçan Halı Endülüs’te Kurtuba Mescidi’nde

Merhaba arkadaşlar! Uçan halı ile seyahate hoş geldiniz. Az gidelim uz gidelim. Dere tepe düz gidelim. Akdeniz’in ılık rüzgarlarını ardımıza alıp Endülüs’e varalım ve Kurtuba Mescidi’ni ziyaret edelim, ne dersiniz?

Endülüs’ün buram buram çiçek kokan sokaklarında dolaşırken, Tarık b. Ziyad’ı atına binmiş, ordusuyla fetih için gelmiş gibi hissettim. Tarık b. Ziyad önde, Müslüman askerler ardında…  İspanyol ordusu dağılınca Endülüs’ün yolu Müslümanlara açılmıştı. Burada Avrupalılara ilmi, adaleti, insanlığı ve medeniyeti öğrettiler. Bu gün Kurtuba Mescidi’nin minaresine bakarken, ezan sesi yerine çan sesini duyunca üzülmemek elde değil. Namaz vakti olsa da ezan okunmuyor çünkü Katolik İspanyollar Endülüs’ü Müslümanlardan geri alınca Kurtuba Mescidi’ni kiliseye çevirdiler. Bu hüzün dolu ziyaretin ardından, Elhamra Sarayı’na doğru yola çıkalım. Orda görüşmek dileğiyle şimdilik Allah’a emanet olun.

Kadriye BAYRAKTAR