๑۩۞۩๑ İlim Dünyası Online Dergi Dünyası ๑۩۞۩๑ => Diğer Yazılar => Konuyu başlatan: Safiye Gül üzerinde 15 Eylül 2011, 12:35:27



Konu Başlığı: Peygamberimizden hediye alınca çok sevindi
Gönderen: Safiye Gül üzerinde 15 Eylül 2011, 12:35:27
PEYGAMBERİMİZ’DEN (S.A.V) HEDİYE ALINCA ÇOK SEVİNDİ CEMRE (R.A)

Nisan 2010 55.SAYI

Maviş Yıldız’ın doğum günüydü. Arkadaşları ona birbirinden güzel hediyeler almıştı. Doğum gününe Aydede de gelmişti. Minik yıldızlar onu görür görmez etrafına toplandılar. Aydede, Maviş Yıldız’a hediyesini verirken şöyle dedi:

“Peygamberimiz (s.a.v) özellikle çocuklara, arkadaşlarına fırsat bulduğu an hediye vermeyi çok sever. Hatırlarsanız Müslümanların Habeşistan’a hicret etmesinden bahsetmiştim. Hicret edenler arasında Halid. b. Said adında bir sahabi vardır. Habeşistan’da iken bugünkü adı Etiyopya olan ülkede bir kız çocukları dünyaya gelir. Adını Cemre koyarlar. Peygamberimiz Habeşistan’da doğduğu için ona özel ilgi gösterir. Cemre, babasıyla birlikte zaman zaman Peygamberimiz’i (s.a.v) ziyaret eder. Kimi zaman Efendimiz’in (s.a.v) etrafında oyunlar oynar. Bir gün Cemre’ye, Peygamberimiz (s.a.v) çok güzel bir kumaş hediye eder. Cemre çok mutlu olur. Onu sevindiren şey hediyeden çok Peygamberimiz’in (s.a.v) onu hatırlamasıdır. Bir peygamberden hediye almak herkese nasip olmaz. Peygamberimiz; ‘Hediyeleşin, zira hediye, kalpte muhabbete vesile olur’ buyurur.”

FIKRA

AYRI ÜCRET
Cimriliği ile tanınan bir adam günün birinde çok hasta olur. Arkadaşı ile doktora gider. Muayeneden sonra arkadaşı ona, “Başım ağrıyor demiştin. Neden doktora kalp çarpması ve mide ağrısı çektiğini de söyledin?” diye sorar. Cimri adam “Kızımda mide ağrısı, eşimde de kalp çarpıntısı var. Doktora kızım ve eşim için ayrı ücret ödemek istemedim de ondan” der.

BİLMECELER

1-Gölgesiz dağlar aşar.
2-Hak Teala hoş yaratmış, bir yeşil dal üstüne,
kenarı zil varak, ortası altın varak.
3-Bir sözdür ki şeytan kaçar, bir anahtardır,
her kapıyı açar…
4 Eğilirsin kalkarsın, engelleri yıkarsın, bazen perde açılır, sen Kabe’ye bakarsın.

UÇAN HALI ETİYOPYA’DA

Gezelim görelim dedik, Afrika’nın bir ülkesi olan Habeşistan’a doğru yol aldık. Az gittik uz gittik. Dere tepe düz gittik. Derken Habeşistan diye bildiğimiz şimdiki adı Etiyopya olan ülkenin başkenti Addis Ababa’ya vardık. Eren ile Enise Etiyopya’nın sokak ve caddelerinde gezdiler. Döndüklerinde oldukça yorgundular. Onlara, “Yediğiniz içtiğiniz sizin olsun neler gördünüz anlatın bakalım” dedim.
Eren “Gün boyu dolaşmaktan ayaklarımıza kara sular indi. Etiyopya hakkında önemli bilgiler edindik. Tarihte bilinen en eski medeniyetlerden. M.Ö. 13. yüzyıla kadar uzanıyor. Bugün cumhuriyetle yönetilmektedir. Bu bölge Osmanlı egemenliğinde iken en huzurlu günlerini yaşamış. Ecdadımız bu toprakların sömürülmesine izin vermemiş. İlk Müslümanların hicret ettiği yer olduğu için saygı duyarlarmış” dedi.

Söz Enise’ye geldi; o da “İnsanlar rengarenk, değişik yerel kıyafetler giymişti. Yol boyu kiliseye giden Hıristiyanlar, camiye giden Müslümanlar gördük. Köy evleri genellikle toprak ve ağaç dallarından yapılı…” dedi. Eren ve Enise gezip gördükleri yerleri anlatmakla bitiremiyorlardı. Çok güzel fotoğraflar çekmişlerdi. Afrika’nın kabile başkanlarıyla bile resimleri vardı. Eğer siz de Afrika’yı merak ediyor, onları gerçekten tanımak istiyorsanız Etiyopya’yı görmenizi tavsiye ederim.