๑۩۞۩๑ İlim Dünyası Online Dergi Dünyası ๑۩۞۩๑ => Diğer Yazılar => Konuyu başlatan: Safiye Gül üzerinde 23 Temmuz 2015, 18:21:36



Konu Başlığı: Mizah bu değil
Gönderen: Safiye Gül üzerinde 23 Temmuz 2015, 18:21:36
MİZAH BU DEĞİL…

Gülcan TEZCAN

Fransa’da Charlie Hebdo adlı mizah dergisine yapılan silahlı saldırı sonrası Batı’nın kendinden menkul vicdan terazisi, bir anda dünyadaki bütün Müslümanları zan altında bırakacak biçimde kurulmaya başladı. Dergiye saldıran Fransız vatandaşı teröristlerin “Allahu Ekber” diyerek bu eylemi gerçekleştirmeleri üzerine saldırının iki yıl önce yayınlanan Peygamberimiz’e hakaret içeren karikatürlerin hesabını sormak amacıyla gerçekleştirildiği iddiası ortaya atıldı. Fert fert bütün Müslümanlardan bu katliam için özür dilemesi beklendi.
Avrupa bu iddiaya inanmaya ve bu saldırıdan Müslümanları sorumlu tutmaya hazırdı. Zira Batı’da İslam nüfusunun artması ve Müslümanların etkisini artırması Hristiyan Avrupa için ciddi bir tehdit. Bu yüzden de ırkçıların beslediği İslamofobi, bu tür saldırıları dayanak göstererek kendine daha çok taraftar buluyor. Amerika’daki 11 Eylül saldırısı da bu anlamda İslamofobinin yükselişine ciddi katkı sağlamıştı. Bu işin bir tarafı…
Ancak Charlie Hebdo ve benzeri pek çok Batılı mizah dergisinin öteden beri çizgileriyle İslam Peygamberine, Müslümanlara ve İslam’a saldırıları üzerine konuşup tartışmak söz konusu bile olmuyor. Hele bu terör saldırısından sonra yapılacak en ufak itiraza verilecek cevaplar belli.
Oysa iki yıl önce yaşanan karikatür krizinde bile İslam dünyasının tepkileri cılız bildiriler yayınlamanın ve kınamanın ötesine geçmemişti. Dünya üzerinde bir buçuk milyar mensubu bulunan son ilahi dinin Peygamberi’ne “mizah” adına hakaret etme cüretini gösterenler hakkında ciddi bir hukuki mücadele verilseydi belki de birtakım hukuki düzenlemeler ve cezai müeyyidelerle bu hakaret ve saldırıların önü alınmış olacaktı. Ancak İslam dünyası üzerindeki ataletten sıyrılıp yasal zeminde esaslı bir kavga veremedi.

TÜRK MİZAHÇISININ BATI KOMPLEKSİ

Batı’nın mizah söz konusu olduğunda bütün değerlerin ayaklar altına alınabileceği gibi bir kabule sahip olması son derece doğal. Çünkü herkesten önce kendi “kutsal”larını çiğnediklerinden ve ifade özgürlüğünü her şeyin üstünde gördüklerinden bu alanda rahatça kalem oynatmaktan çekinmezler. Sınırları zorlamaya dayalı bir mizah anlayışı da ne kendine ne de başkalarının varlığına, kimliğine, kültürüne, inancına, kutsalına en ufak saygısı olan bireylerin çoğalmasına hizmet eder.
Charlie Hebdo saldırısı sonrası ülkemizde de sözde “dayanışma” adına bu ortamı fırsat bilip benzer bir üslupla aynı fütursuzluğu sergileyen hatta o derginin yayınladığı Peygamberimiz’in karikatürünü gazete sayfalarına taşıyanlar, “Biz de Charlie’yiz” kapağıyla çıkan mizah dergileri oldu. Bu durum ülkemizde mizah dergilerinin nasıl acıklı ve acınası bir halde olduğunu bir kez daha gösterdi. Batılı mizahçıların dünyaya bakışı ve “sınırsızlığı”na özenen ve öykünen bizim karikatüristlerimiz de şartlar elverse Charlie Hebdo’ya rahmet okutacak içeriklerle yayın yapacaklar. Ama hazır ortam müsaitken ve ellerinde Batılı meslektaşlarıyla dayanışma gibi bir fırsat varken yapabildikleri ölçüde, değerlerle dalga geçen karikatürleriyle “muhalefet”lerini ortaya koyuyorlar.

İFADE ÖZGÜRLÜĞÜ NERDE BAŞLAR, NERDE BİTER?

Elbette mizahta muhalif bir damar olmalı. Gülmecenin içinde ironi, taşlama, hiciv bulunmalı ancak bunu incitmeden, rencide etmeden, muhatabımızın inanç ve kutsallarına saldırmadan yapabilmek özel bir yetenek ve zeka gerektirir. Bizdeyse bilhassa tek parti döneminden itibaren belli gazete ve dergilerde mizah daha çok dine ve Müslümanlara hakaret amacıyla kullanılmış. Ve mizah alanında böyle bir gelenek yerleşmiş. Bugün ülkemizdeki mizah dergilerinin Charlie Hebdo gibi bir dergi etrafında hizalanmalarının sebebi de bu gelenekten besleniyor olmaları. Değerleri ayaklar altına almakta sınır tanımayan ve alabildiğine özgür olan bu yayınları çıkaranların en ufak bir eleştiride hedef gösterildiklerini söylemeleri ise ayrı bir mizah konusu. Kendilerine yönelik en ufak bir tepkiye tahammülsüzlerken kendileri dışında herkesle ve her inançla alay etme özgürlüğüne sahip olmayı ve anlayışla karşılanmayı beklemelerinin anlaşılır bir yanı yok.
Bu açıdan Gülay Göktürk gibi son derece liberal bir ismin şu satırları, ifade özgürlüğünün nerede başlayıp nerede bittiğinin tartışılması anlamında büyük önem taşıyor: “İfade özgürlüğüne yasal sınırlar çizme çabası şimdiye kadar hiçbir ülkede bir işe yaramadı. Sınır nereden geçerse geçsin bir arada yaşamayı kolaylaştıracak bir yasal formül bulunamadı. Hukukun yaptığı tarif; uygulayıcının kendi değer sisteminin süzgecinden geçtiğinde hep birilerini hoşnut etti, birilerini mağdur... Geldiğimiz noktada artık biliyoruz ki ifade özgürlüğünün sınırlarını çizme işini hukuktan değil, toplumdan beklemekten başka çıkar yol yok. Bireyin ifade özgürlüğünün sınırsız olması, o bireyin özgürlüğünü her zaman ve her koşulda sınırsız bir biçimde kullanması anlamına gelmez. İnsanlar birçok sebeple ağızlarına gelen her şeyi söylemezler; birilerini incitme, bir şeye zarar verme endişesiyle, sorumluluk duygusuyla kendi kendilerini sansür ederler. Demokrasinin yeteri kadar olgunlaştığı toplumlarda bu otosansürü işletebilecek EQ’su olmayanlar da kendi toplumları tarafından uyarılır, durdurulmaya çalışılırlar; gerekirse küçümsemeyle, aşağılamayla, tecritle cezalandırılırlar.”
Ancak bizim toplumumuzda ne yazık ki özgürlük “sınır tanımamak” ve “ölçüsüzlük” olarak algılanıyor. Bu yüzden de toplumsal barış adına yapılan ikazlar “Sansür vaaar!” çığlıklarına çarpıp geri dönüyor. Sansür çığlıkları atanların meseleye biraz da buradan bakmalarında fayda var.


Konu Başlığı: Ynt: Mizah bu değil
Gönderen: Ceren üzerinde 23 Temmuz 2015, 18:29:24
Esselamu aleykum.Rabbim razı olsun paylaşımdan kardeşim.Düşünce özgürlüğü kişilerin dinine ,ırkına yada yaşamlarına,düşüncelerine zarar vermemeli.Dalga konusu olmamalı.Sırf dikkat çekmek yada ortamı karıştırmak için dünyanın yaratılan sebebi olan peygamber efendimize çirkin bir hakaret yapılamaz.Yapanlar elbette ahiret de cezasını fazlasıyla alacak.Rabbim herkese hidayet etsin.Yoldan çıkarmasın.