๑۩۞۩๑ İlim Dünyası Online Dergi Dünyası ๑۩۞۩๑ => Diğer Yazılar => Konuyu başlatan: Safiye Gül üzerinde 21 Eylül 2012, 11:46:19



Konu Başlığı: Kutlu evliliğe vesile olan Nefise r.a
Gönderen: Safiye Gül üzerinde 21 Eylül 2012, 11:46:19
KUTLU EVLİLİĞE VESİLE OLDU NEFiSE (R.A)

Ağustos 2012 83.SAYI

Vesile olmak ne güzeldir güzele, iyiye ve hayra.
Hele öylesi kutlu, güzel ve hayırlı bir evliliğe vesile olmak…
Gülü goncasıyla buluşturmaktır belki, belki de anneyi yavrusuyla.
Irmakları denizle buluşturmaktır.
Yağmuru toprakla.
Suyu susuzla…
Kim bilir?
Vesile olan da bilmez o gün kutlu bir neslin ilk adımlarıdır atılan.

DİKKATLERİ ÇEKEN EY!

Nefise (r.a) Münye bint Cabir bin Velib’in kızıdır. Efendimiz’in (s.a.v) ilk hanımı Hz. Hatice’nin (r.a) yakın arkadaşı, sırdaşıdır.
Birbirini çok seven iki arkadaştır onlar.
Hz. Hatice (r.a) zengin, ticaretle uğraşan, kırk yaşında dul bir hanımdır.
Peygamber Efendimiz de (s.a.v) o zamanlar evlenme çağında genç bir delikanlıdır.
Ticaretteki mahareti ve dürüstlüğüyle nam salmıştır.
Adından sıkça söz edilir olmuştur.
Hz. Hatice (r.a) kervanlarını teslim edeceği güvenilir ve ticarette usta bir kişi aramaktadır.
Efendimiz’in (s.a.v) bahsi kulağına gelir.
Haber göndererek Efendimiz’e (s.a.v) teklifte bulunur. Teklifi kabul eden Efendimiz (s.a.v) Hatice’nin (r.a) kervanıyla Şam’a gidip gelmeye başlar.
Her gidiş gelişinde de güvenilirliği, yaptığı karlı ticaret ve edebiyle Hatice’nin (r.a) dikkatini celbetmektedir.

BİR GÜZEL KARAR

Hz. Hatice’de (r.a) Efendimiz (s.a.v) ile evlenme düşüncesi belirmiştir. Bu düşüncesini çok sevdiği ve sırlarını paylaştığı arkadaşı Nefise (r.a) ile paylaşır. Konuyu istişare ederler. Arkadaşı da bu işi müspet görür.
Efendimiz (s.a.v) yolculuktadır. Nefise (r.a) döndüğünde konuyu Efendimiz’e (s.a.v) açar. Aralarında şu konuşma geçer:
- Ya Muhammed! Seni evlenmekten alıkoyan nedir?
- Elimde evlenmeme kafi miktarda para ve mal yoktur.
- Peki o halde evlenme hususunda mala, cemale, şeref ve denkliğe çağrılmış olsan kabul eder misin?
- O kimdir acaba?
- İleri görüşlü, doğru fikirli, izzet ve şerefini muhafaza eden, sağlam karakterli bir kadın olan Huveylid’in kızı Hatice’dir.
Bunu duyan Efendimiz (s.a.v) hayretle şöyle der:
- Bu nasıl olur?
- O iş bana düşen vazifedir.
- O halde ben de dediğini yaparım.

İKİ GÜZEL İNSAN

O ana kadar iki ayrı kişiydiler. İkisinin de etrafında kendileriyle evlenmek isteyenler vardı. Kureyş uluları Hz. Hatice gibi soylu ve temiz bir kadınla evlenmek istiyor yine o soylular kızlarını ya da yakınlarındaki hanımları Hz. Muhammed (s.a.v) ile evlendirmek için yarışıyorlardı. Lakin ikisi de evliliği hiç düşünmüyor; sanki kafalarından tamamen silmiş gibi bu tekliflere yanaşmıyorlardı.
Ta ki o güne birbirlerini tanıyana, birbirlerini fark edene kadar.
Allah Teala onları birbirlerine yazmıştı.
Bu yazgıya da Nefise (r.a) vesile oluyordu.
Nefise (r.a) arkadaşına gelerek müjdeyi verdi. Hatice (r.a) sevinçliydi.
Arkadaşıyla Peygamber Efendimiz’e (s.a.v) haber göndererek şöyle dedi:
“Ey Amcam Oğlu!.. Sen benim akrabam olduğun kavmin içinde şerefli, güvenilir kimse, güzel huylu, doğru sözlü bulunduğun için seninle evlenmeyi arzu ediyorum.”
Hz. Hatice ile Peygamber Efendimiz’in (s.a.v) soyu çok eskilerde hem anne hem de baba tarafından kesişir.
Araplar akrabalık bağlarına çok önem verirlerdi. Ne kadar uzak olurlarsa olsunlar yakın akraba gibi görürlerdi birbirlerini.
Soylarının nereden geldiğini de çok iyi bilirlerdi.
Allah Rasulü (s.a.v) tebliğe başladığında atalarımızın dini diyerek akrabalık ilişkilerini yanlış yere koysalar da akrabalık bağlarına riayetleri cahiliye devrinin güzel yönlerindendir.

VE KUTLU NESİL

Efendimiz (s.a.v) bu teklifi hamisi Ebu Talip ile paylaşır.
Teklifi araştıran Ebu Talip bu evliliği kendisinin istediğini bizzat Hz. Hatice’den (r.a) öğrenir ve memnun kalır.
Sıra bu beraberliği kutlamaya gelmiştir.
Düğün merasiminin tarihi Hz. Hatice tarafından belirlendi ve merasim onun evinde oldu.
Bu kutlu evlilikten Peygamberimiz’in (s.a.v) kutlu neslini devam ettirecek Hz. Fatıma ile Ümmü Gülsüm, Rukiye, Zeynep, Kasım ve Abdullah -Allah onlardan razı olsun- dünyaya geldiler.
Böylece Nefise (r.a) bu iki güzel insan arasında aracılık yapıp işlerini kolaylaştırarak çok mühim bir vazife görmüş oldu.
Sıradan bir aracılık olarak gördüğü bu vazifenin bu kadar mühim olacağını o zaman elbette bilemezdi.
O kutlu neslin temelleri o gün o konuşma vesilesiyle atılmış oldu.

Elvida ÜNLÜ