Konu Başlığı: Kurban, kulu Rabbi’ne yakınlaştırır Gönderen: Safiye Gül üzerinde 30 Nisan 2012, 20:25:38 Kurban, kulu Rabbi’ne yakınlaştırır Ocak 2007 16.SAYI Kurban, kulu Rabbi’ne yaklaştıran bir ibadettir. demektir. Bu yakınlığın sebebi niyettir. Niyeti Allah rızası olan kimse, yaptığı bütün hayırlı işlerle imanını ispatlamış olur, Allah’a yaklaşır, kulluğun tadını alır. Kulluğun özü, iman, haya ve vefadır. Yüce Allah’a karşı vefa, bütün varlığını O’nun için feda etmektir. Kurban hakkındaki bir ayette yüce Rabbimiz şöyle buyurur: “…Rabbin için namaz kıl, kurban kes.” (Kevser, 2) Peygamber Efendimiz (s.a.v) ise kurbanın önemini şöyle belirtir: “Kim (zaman ve maddi olarak) imkan bulur da kurban kesmezse, bizim namazgahımıza yaklaşmasın.” (Ibn Mace, Edahi, 2; Ahmed, Müsned, 2/321) Peygamber Efendimiz’in (s.a.v) kurbanla ilgili bir hadisi de şöyledir: “Kurban, babanız Ibrahim’in (a.s) sünnetidir. Keseceğiniz bir kurbanın her bir kılına sizin için bir iyilik yazılır, sevap verilir.” (Ibn Mace, Edahi, 3; Ahmed, Müsned, 4/368). Bu ayet ve hadislere göre, zaruri ihtiyaçtan başka nisap miktarı (zenginliğin asgari sınırı) malı ve parası olan kimseye kurban kesmek, Hanefi mezhebine göre vaciptir. Nisap miktarına ulaşan malın üzerinden bir yıl geçmesi şartı yoktur. Bayram sabahı temel ihtiyaçlarının dışında 85 gr. altına veya bu değerde ticaret malına sahip olan Müslüman, hür, akıllı, buluğa ermiş ve yolcu olmayan bir kimsenin kurban kesmesi vaciptir. Bu şartları taşıyan bir erkek gibi kadın da kurbanla yükümlüdür. Kurban kesim süresi üç gündür. Bayramın ilk günleri kurbanını kesemeyen kimsenin üçüncü gün güneş batmadan önce eline yeterli miktarda yani nisap miktarı para geçse, o kişiye kurban kesmek vacip olur. Zengin bir kimsenin, kurbanını kestikten sonra, imkanı varsa kendi malından küçük çocukları için kurban kesmesi sevaptır. Vefat eden kimselerin sevap hanesine yazılması için de kurban kesilebilir. Kocanın kestiği kurban tüm aile için geçerli olur mu? Hanefi dışındaki mezheplere göre kurban kesmek sünnettir. Aile içinden birinin, özellikle evin reisi olan kocanın kurban kesmesi diğerlerinin gücü yetmiyorsa bütün aile için yeterlidir. Gücü yetenin kurban kesmemesi tahrimen (harama yakın) mekruhtur. Takılar için kurban gerekir mi? Şafii mezhebinde, bir kadının süs için taktığı bilezikler, nisap miktarını geçse bile, onun kurban kesmesi gerekmez. Eğer kadının miras, hediye, kira, ticaret gibi başka geliri olup bu gelir nisaba ulaşırsa, o zaman zekat verir, kurban keser. Kolunda 85 gr. altını olup başka bir geliri olmayan, kurban kestiği zaman da elindeki altını nisap miktarının altına düşecek olan Hanefi mezhebindeki bir kadın bu fetva ile amel edebilir. Kadının takısı dışında başka bir geliri yoksa kurban için kendisini zorlamaz. Kocasının imkanı varsa, onun kestiği kurban aile için yeterlidir. Bayramlarda kabir ziyareti Kabirleri ziyaret etmek erkek ve kadın için caizdir, faydalıdır. Allah Rasulü (s.a.v) önceleri yasak ettiği kabir ziyaretlerine daha sonra müsaade buyurmuştur. (Müslim, Cenaiz, 106; Ebu Davud, Cenaiz, 71) Kabir ziyaretinin amacı, ölümü hatırlamak, ölümlü dostları tanımak, dünyanın boş ve haram işlerinden gönlü çekmek ve ebedi sevgiliye yönelmektir. Kabir ziyaretinde bazı şeylere dikkat edilmek zorundadır. Önce bu ziyaret Allah rızası için yapılmalıdır. Ziyaret edilen zat bir peygamber, sahabi veya veli ise, kendisine hayatta iken takınılacak tavrı, kabrini ziyaret sırasında da muhafaza etmeli, edep ve sükunet içinde bulunmaya özen gösterilmelidir. Kadınların kabir ziyareti Kadın, türbe ve kabir ziyaretleri esnasında yabancı erkeklerle karışık olmamalıdır. Tesettüre dikkat etmelidir. Kabre el ve yüz sürmek, kabre doğru namaz kılmak, türbelere bez ve benzeri şeyler bağlamak, para atmak, dilek yazmak, yüksek sesle ağlamak, ağıt yakmak yasaktır. Ziyaret edilen kabir veya türbe, beş vakit namaz kılınan bir mescit içinde bulunuyorsa, kadın ziyaret esnasında hayız ve nifastan temiz olmalı ve abdestli bulunmalıdır. Ziyaret için türbenin içine girmeye gerek yoktur. Dış kısmından da ziyaret ve dua yapılabilir ve okunan Kur’an hediye edilebilir. Okunan Kur’an’ın sevabı ölüye ulaşır. Yapılan duaların ve istiğfarların ölüye faydası vardır. Ölü, biz anlamasak bile kabrini ziyarete geleni tanır; verilen selamı işitir ve karşılık verir. Kabir ziyaretlerinde Fatiha, Yasin ve Ihlas surelerinin okunması tavsiye edilmiştir. Diğer surelerden de okunabilir. Vefat eden bir yakını için kendisi hiçbir şey okumadan başkasına para karşılığında bir şeyler okutup bununla yetinmek yanlıştır. Kendisinin okuyacağı bir sure ve samimiyetle yapacağı bir dua daha hayırlıdır. Asıl bayram Hz. Ali (r.a) Irak’ta bir grup insanın güzel elbiselerle süslendiklerini gördü, yanındakilere “Bunlar niye bu şekilde giyinmişler?” diye sordu. Kendisine “Bugün onların bayramıdır” denilince, Hz. Ali (r.a) “Allah’a karşı isyan edilmeyen her gün bizim bayramımızdır” dedi. Müminlerin asıl bayramı Rahman ve Rahim olan yüce Allah’a kavuştukları andır. Bu da ölümle gerçekleşir. Mümin, kurban bayramında hayvanını yüce Rabbi için keserken, kendi canını, malını ve vaktini kime feda ettiğini de düşünmelidir. Bu kulluğa ters olan her şeyden kaçmaktır, vefadır. Iman ve edebin sonu cennettir. O ne güzel bir hediyedir! Dilaver SELVİ |