๑۩۞۩๑ İlim Dünyası Online Dergi Dünyası ๑۩۞۩๑ => Diğer Yazılar => Konuyu başlatan: Safiye Gül üzerinde 05 Mayıs 2012, 16:19:35



Konu Başlığı: Kıyameti hatırlamak ateşten uzaklaştırır
Gönderen: Safiye Gül üzerinde 05 Mayıs 2012, 16:19:35
KIYAMETİ HATIRLAMAK ATEŞTEN UZAKLAŞTIRIR

Eylül 2011 72.SAYI

Muaz b. Cebel (r.a), Efendimiz’in (s.a.v) şöyle buyurduğunu rivayet eder: “Peygamberleri anmak (onların hayatlarını) konuşmak ibadettir. Salihlerden söz etmek (ve hayatlarını benimsemek) günahlara kefarettir. Ölümü (çokça) hatırlamak sadakadır. Cehennemi hatırlamak cihattandır. Kabri hatırlamak sizi cennete yaklaştırır. Kıyameti hatırlamak da sizi ateşten uzaklaştırır. En üstün ibadet cehaleti bırakmaktır. Alim olanların sermayesi kibri terk etmektir. Cennetin sermayesi ise hasedi terk etmektir. Günahlara karşı pişmanlık da gerçek tövbenin ta kendisidir.” (Kenzü’l-Ummal)

GÜNAHKAR OLANI DEĞİL ONUN GÜNAHIN AYIPLAMAK GEREKİR


İmam Şarani (k.s) Envarü’l-Kudsiyye isimli eserinde “Ey kardeşim! İslam’ın uygun görmediği şeyleri kabul etme. Ama bu kabul etmeme şahıslara karşı değil, işlenen günahlara karşı olsun” diye uyarıda bulunurken bu konuya örnek olabilecek şu olayı bizlere anlatır:
“Büyük velilerden Şeyh Abdülkadir Geylani (k.s), sallanarak yürüyen bir sarhoş görür yolda. O anda kalbine kendisinin daha iyi bir insan olduğu hissi doğar. Bu durumun farkına varan sarhoş, Abdülkadir Geylani Hazretleri’ne şöyle seslenir: ‘Ey Abdülkadir! Yüce Rabbim beni senin gibi, seni de benim gibi yapmaya kadirdir.’
Sarhoşun bu sözü üzerine Abdülkadir Geylani (k.s) hemen başını önüne eğer ve Allah Teala’dan bağışlanma diler.”

GERÇEK AŞK…

Hz. Mevlana (k.s) gerçek Allah aşkını ve aşığını şu cümlelerle dile getiriyor: “Allahım! Her şeyde ben, senin sanatına aşığım; başıma gelen belalara, acılara, ıstıraplara sen verdiğin için sabrediyorum.
Yine senden geldiği için lütuflarına, ihsanlarına, iyiliklerine şükrediyorum. Ateşe tapan kafirler gibi nasıl seni görmez de yarattığına, ortaya koyduğun sanat eserine aşık olurum?

Bu bir gerçektir ki Allah’ın sanatına, yaratma gücüne aşık olan üstün bir varlıktır. Gönlü uyanık, gözü aydınlık bir kişidir. Fakat sadece Allah’ın sanat eserine, yarattığı güzele aşık kimse de hakikati görememiş kafirdir!” (Mesnevi)

SERMAYESİ ERİMEKTE OLAN İNSAN

Cüneyd-i Bağdadi Hazretleri (k.s) buz satan bir satıcıya rastlar. Satıcı “Sermayesi erimekte olan insana yardım edin” diye nida eder. Cüneyd Hazretleri bu sözü duyunca düşüp bayılır.

Dünya sermayesini ahiret sermayesine tebdil edemez isek, dünyadaki gayretler, şeytanların paylaşacakları nasipler olur. Netice hüsran ve acı bir aldanıştır, israf çılgınlığı ve merhamet yoksulluğu, dünyada baş belası, ahirette azap sermayesidir. Geçmiş günlerimizin dosyaları kapanmıştır. Bunlarda değişiklik yapabilmenin imkanı yoktur.
Gelecek günlerimizin varlığı ise şüphelidir. An bu andır. Bu anımızın gönül ve alın terlerini hayat tarlamıza tohumlar isek, inşallah ahiretimizin sırça sarayları olur. Şeyh Sadi’nin ifade ettiği gibi “Arzın sathı, Rabbin umumi sofrasıdır.”
(O.Nuri Topbaş, Bir Testi Su)

Efser BERİN