๑۩۞۩๑ İlim Dünyası Online Dergi Dünyası ๑۩۞۩๑ => Diğer Yazılar => Konuyu başlatan: Safiye Gül üzerinde 19 Ekim 2011, 12:08:38



Konu Başlığı: Kıssadan Hisse
Gönderen: Safiye Gül üzerinde 19 Ekim 2011, 12:08:38
Kıssadan Hisse

Ocak 2009 40.SAYI

Ey nefsim! Senin uslanman için bu kapıda çok sabırlı olman ve kendi isteklerini bir kenara bırakman gerekir. Bunu yaparsan Allah Teala’nın ve sevdiklerinin rızasına kavuşursun.

Suriye’nin en güzel kokan güllerinden Ahmed Haznevî Hazretleri, zamanının büyüklerinden Abdurrahman Tahî Hazretleri’nin oğlu büyük velî Muhammed Ziyauddin Nurşinî’nin (k.s) talebesidir. Ahmed Haznevî (k.s), hasretini çektiği kıymetli mürşidini ziyarete Nurşin’e gider bir gün. Hizmetle ve hayırlı amellerle dolu günler geçirir Nurşin’de. Bu güzel günlerden birinde mürşidinin evindedir. Her zaman yedikleri darı ekmeği ve darı çorbası ile karnını doyurmakta iken, Muş’un ileri gelenlerinden bir zat Hazret’i ziyarete gelir. Muhammed Ziyauddin Nurşinî Hazretleri’ni ve talebelerini yemeğe davet eder.

Hazret, davete olumlu yanıt verince Ahmed Haznevî “Nasıl olsa ziyafete ben de gideceğim, güzel yemekler yiyeceğiz” diye düşünür ve peşinen sevinir. Daha sonraları kendi itiraflarında bu durumdan nefsinin çok hoşlandığını bildirecektir. Öyle ki, ıslansın da rahat giyineyim düşüncesiyle hemen çarıklarını suya koyar. Öte yandan Hazret de yolculuk hazırlıklarını tamamlamıştır. Talebelerine yönelerek:

-Haydi gidiyoruz, bütün mollalar benimle birlikte gelsin; yalnız Molla Ahmet kalsın, o gelmeyecek, der.

Bir anda şaşkınlık yaşayan Molla Ahmet yerinde öylece kalakalır. Geleceğin büyük bir evliyası olacağını belli eder yaklaşımla bu duruma hayıflanmak yerine hemen nefsiyle yüzleşmeye yönelir.

-Ey nefsim! Suç senindir. Sen güzel yemekler yerim niyetiyle iştahlandın. Leziz yemeklere tamah ettin. İşte bunun için hocan seni götürmedi. Ey nefsim! Senin uslanman için bu kapıda çok sabırlı olman ve kendi isteklerini bir kenara bırakman gerekir. Bunu yaparsan Allah Teala’nın ve sevdiklerinin rızasına kavuşursun.

Bu düşüncelerle, hocasının kendisini nasıl terbiye ettiğini düşünüp sevinen ve yoluna her geçen gün daha sıkı bağlanan Molla Ahmet ilerleyen yıllarda yaptıklarının semeresini görecektir. Zira o, Gavs Abdülhakim Hüseynî Hazretleri’nin de derin bir muhabbetle bağlı bulunduğu büyük şeyhi, hocası, gözünün nuru, çağın en kıymetli alimlerinden Şah-ı Hazne’nin (k.s) ta kendisi olacaktır.