๑۩۞۩๑ İlim Dünyası Online Dergi Dünyası ๑۩۞۩๑ => Diğer Yazılar => Konuyu başlatan: Safiye Gül üzerinde 24 Temmuz 2015, 18:49:58



Konu Başlığı: İstanbul İstanbul olalı
Gönderen: Safiye Gül üzerinde 24 Temmuz 2015, 18:49:58
İSTANBUL İSTANBUL OLALI

Elife ATEŞ

Mart 2015 114.SAYI


İstanbul bizim canımız, ciğerimiz. Onu ne çok severiz. Yalnız tek aşığı biz değilmişiz bu güzide şehrin. Hemen her dünyalının kalbine bir kere izi düşmüş. Bu nedenledir ki Kostantiniyye denmiş, Byzantion denmiş, Nea Roma denmiş, Tsarigrad denmiş, Asitane denmiş, Deraliyye denmiş, Dersaadet denmiş, İslambol denmiş. Denmiş denmesine de en güzel “İstanbul” adı yakışmış kendisine, adıyla yaşasın…
 
İTALYAN MAĞAZASINDA ARAP FİSTANI

Eski İstanbul Türkçemiz çok zenginmiş -İstanbul’da bulunan birçok halkın tesiriyle- aynı zamanda çok da renkliymiş. Arnavutça, Sırpça, Arapça, Rumca duyulan dillerden bazılarıymış. Karagöz sahnesindeki dile bakmak bu durumu iyi örneklendirecektir. Örneğin “mağaza” kelimesi İtalyanca imiş. Fistan kelimesi ise Arapların “fistan”ından mülhem, hava Farsça, yalı, poyraz, fener kelimeleri ise Rumcaymış.
ADAM OLACAK ÇOCUK

Osmanlı döneminde çocukların mahalle mekteplerinde falakayla terbiye edildiği zihnimize kazınmıştır. Halbuki işin iç yüzü hiç de öyle değildir. (O yıllarda asıl sopa Alman okullarında İncil’i ezberleyemeyen çocuklara atılırmış.) Mektepte bir çocuk okumayı söktü mü cüz kesesi omzuna ters asılırmış. Bu işlem çocuk bu işi devirdi, sular seller gibi okuyor demekmiş. Çocuk bu şekilde mahalle mahalle dolaştırılırmış. Bütün mahalle halkı alkış tutar, saka şan olsun diye bir maşrapa su döker, evde dualar edilir, hocaya bahşişler verilirmiş. Dedelerimizin motivasyon çalışması da böyleymiş işte.
VAKİT NAKİTTİR

Kültürümüzde “zaman” çok önemli bir kavramdır. Zaman bizim için maneviyatı ağır basan bir olgudur. “Zaman zaman” dertlensek de “zaman”la geçer deriz. Zaman her şeyin ilacıdır bizce. “Zaman”la bağımız duygusal diyoruz ama kullandığımız deyimlere bakınca aslında zamanı “para”yla eş değerli kullanımımız daha ağır basmakta. “Vakit nakittir”, “Bu işe şu kadar zaman ‘harca’dık”, “Şu iş bir saatime mal oldu”, “Şu iş bana çok vakit kaybettirdi” gibi cümlelerimiz bizi haklı çıkarıyor kanaatindeyim.
ULUSLARARASI ATASÖZLERİ VE DEYİMLER

Atasözü ve deyimler her milletin nevi şahsına münhasırdır fakat bazı atasözleri sınırları aşmış, her ülkede kendince bir yer bulmuştur. Örneğin biz komşunun tavuğu bize kaz görünür derken İngilizler “Çitin öbür yanındaki çimen hep daha yeşildir” demiş. Faslılar ise “Komşunun elmaları hep daha tatlıdır” diyor. Faslılar ve İngilizler “Elde bulunan yarım ekmek hiç olmayan bütün ekmekten iyidir” derken biz de “Dimyat’a pirince giderken evdeki bulgurdan olmak” diye bir deyim türetmişiz. İngilizler “Bütün yumurtaları tek sepete koyma” derken biz “Bir koltuğa iki karpuz sığdırma” demişiz. Onlar da “Bir taşla iki kuş vurmak demiş” biz de öyle demişiz. Bu liste uzaaar gider.
 
YAYALARA ÖNCELİK

Grup halinde mutlu mesut yemlerini yiyen, kendilerince bir oyana bir bu yana giden masum güvercinlerin üzerlerine koşup ürkütmek suretiyle kaçırmak bize özgü. Aynı durum trafik için de geçerli. Siz karşıdan karşıya geçmeye çalışırken yaklaşan bir aracın şoförü yola atlamayın, önceliği kendisine verin diye gaza basıp sizi ürkütmeye çalışabilir. Türkiye’de güvercinseniz de yayaysanız işiniz zor. (Türkiye’de bu duruma maruz kalmış bir vatandaşın Avrupa’nın sakin bir semtinde karşıdan karşıya geçmek isterken dakikalarca otomobillere geçiş önceliği vermeye çalışması -Yayayı on metre ilerden görüp, duran şoförlere rağmen!- ülke vatandaşına “Deli midir, depek midir?” sorusunu sorduracaktır :)
TEŞEKKÜRLER TEŞEKKÜRLER TEŞEKKÜRLER

İngiltere’de bir otobüs bileti almak için birçok kere “Teşekkür ederim” sözünü duyabilirsiniz. Omuzunda bilet makinesi, satıcı yanınıza gelir ve “Teşekkür ederim” der. Bu ben geldim anlamına gelir. Yolcu parayı uzatır “Teşekkür ederim” der. Bu “Seni görebiliyorum, işte paran!” demektir. Satıcıdan bir “teşekkür” daha… “Kontrol ettim, verdiğin para sahte değil, alışveriş tamamdır, işte fişin” manasında… Tabii ki son teşekkür yolcudan… “Kelime köküne kıran mı girdi de tek kelimeyle dört kuş vurmaya çalışıyorsunuz?” diye sormak da bizden :)


Konu Başlığı: Ynt: İstanbul İstanbul olalı
Gönderen: Vatan Var Olsun ! üzerinde 24 Temmuz 2015, 20:15:33
Esselamu aleykum. Elife Ateş'in yazılarını hayranlıkla ve merakla okuyorum. Gerçekten ince ve güzel tespitler yapıyor. İlim dünyası ailesi de okumamiza vesile oluyor.


Konu Başlığı: Ynt: İstanbul İstanbul olalı
Gönderen: Ceren üzerinde 24 Temmuz 2015, 20:36:02
Aleykümselam.Rabbim razı olsun paylaşımdan kardeşim.İstanbul,geleneklerimiz ve bizi biz yapan eski dilimiz.İstanbul hayranı olarak Elif Ateşin yazısını çok beğendim....