> Forum > ๑۩۞۩๑ İlim Dünyası Online Dergi Dünyası ๑۩۞۩๑ > Semerkand Aylık Aile Dergisi > Diğer Yazılar > Her yaşın ayrı bir depresyonu var
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Her yaşın ayrı bir depresyonu var  (Okunma Sayısı 1364 defa)
07 Ağustos 2015, 19:59:49
Safiye Gül

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 15.436


« : 07 Ağustos 2015, 19:59:49 »




HER YAŞIN AYRI BİR DEPRESYONU VAR

Perihan MURAT

Temmuz 2015 118.SAYI


Bazı çocuklara baktığımızda “Büyümüş de küçülmüş” deriz. Bunu genelde çokbilmişlik yapan çocuklara bir nevi iltifat olarak yaparız. Büyüklere has özellikleri taşıyan ama hala çocuk olan çocuklara... Depresyon dediğimizde ise aklımıza hep yetişkinler gelir. Bunu da hep stres ve yaşam şartlarının zorluklarına veririz. Bu sebeple de “çocuk” ve “depresyon” kelimelerini yan yana görünce “El kadar çocuk depresyona mı girer?” diye yadırgayabiliyoruz. Ancak son yıllarda yapılan araştırmalar çocuklarda görülen depresyon hakkında şaşırtıcı bilgilere ulaşmamızı sağlıyor.
Öncelikle depresyonun tanımına baktığımızda stresin dışa vurumu ya da stres karşısında verilen tepki olduğunu görürüz. Depresyon, kişinin tepkilerine göre farklılık gösterdiği gibi psikiyatrik rahatsızlıkları da beraberinde getirebilir. Belirli bir yaşa indirgenemeyen hatta yaşı olmayan bir duygu durum bozukluğudur.
Çocukluk dönemi hayata hazırlık dönemi olmasından dolayı büyük önem taşımaktadır. Bu dönemde yaşanan travma ya da rahatsızlıklar ilerleyen yaşlarda ruh dünyasında kalıcı hasarlara neden olabilir. Bebeklik dönemi, oyun çağı dönemi, okul çağı dönemi ve ergenlik dönemi olarak 4 evreye ayrılan çocuklukta depresyona neden olan gelişmeler olabilir. Çocuklar çevresel etkiler ve kendi eksiklikleri nedeniyle stres yaşayabilir ve depresyona girebilirler. Özellikle okul çağı ve ergenlik dönemlerinde bu duruma daha sık rastlanır.

DEPRESYONUN YAŞI YOK

Bebeklik dediğimiz 0-2 yaş arasında bile depresyon belirtileri gözlenebilir. Özellikle annesinden uzun süre ayrı kalan ya da ilgi gösterilmeyen bebeklerde içe kapanıklık, huzursuzluk ve beslenme bozukluğu gibi depresyon belirtileri görülebilir. Bununla birlikte bebeğin ihtiyaç duyduğu şefkat duygusunu annesinden alamaması güvensizliğe ve davranışlarında hırçınlığa sebep olabilir. Tabii bu tanı uzun süreli vakalarda ve durum uzmanlar tarafından incelendikten sonra konulmalıdır.
Bebeklikte yaşanan depresyonlar daha çok anne-bebek arasındaki bağlanma güdüsünde oluşan eksiklikten kaynaklanmaktadır. Bu bağ bazen anne-çocuk arasında göz temasıyla bazen tensel bir bağla kurulur. Bebek annesinin varlığını duyusal olarak hissetmek ister çünkü bu evrede annesiyle daha yoğun etkileşime girer. Örneğin bazı annelerin doğum sonrası yaşadığı “annelik depresyonu” bebeğiyle arasında sağlıklı bir bağ oluşmasını engelleyebilir. Annelik depresyonu; kadınlık kimliği ve annelik kimliğinin çatışması, duygusal olarak bebeğin ihmal edilmesi, eş ile ilgili sorunlar ve bebeğin ihtiyaçlarına karşılık verememe gibi problemlerden kaynaklanan endişe odaklı nedenlere dayanabilir. Annenin bu hali bebeğe yansıdığında hem fiziksel hem de psikolojik olarak bebeğin gelişimine olumsuz etki eder.
Bebeklerdeki depresyon daha çok davranışsal olarak fark edilebilir. Bebeğin gelişim evrelerinde gerilik, konuşma geriliği, tuvalet alışkanlığında gecikme, motor becerilerinde ve tepkilerinde gecikme gibi davranışsal aksamalar görülebilir.

AŞIRI İLGİ DE AŞIRI İLGİSİZLİK DE DEPRESYON SEBEBİ

Çocukların gelişim evrelerinden biri de oyun çağı olarak tanımlanan 2-5 yaş arası dönem. Bu yaşlarda çocuklar; kendi başlarına hareket etmeye, konuşmaya, tuvalet alışkanlığı kazanmaya kısacası özerk olmaya başlarlar. Çocukların benliklerini kazandıkları bu evrede ebeveynler çocuklarına bazen sert ve kuralcı yaklaşabiliyor. Bu durum ise çocuklarda özgüven eksikliğine neden olabilir. Tam tersi bir durumda ise her şeyi olumlayarak “evet” demek çocukları ilerleyen yaşlarda sınırları olmayan, bencil bireylere dönüştürebilir. Özellikle okul hayatında disiplin ve kurallarla sınırlanmaktan hoşlanmayan biri haline gelecektir. Bunun için dengeli ve yaşına uygun kurallar belirlemek bu evrede çok önemlidir.
Ebeveynlerin aşırı korumacı yaklaşımları çocukları adeta bir fanusta yaşamaya zorluyor. Bu duruma adapte olan çocuklar ise dış dünya ile geç tanışıyor. Oğlunun depresyonda olduğunu öğrenen Zeynep Hanım, yaşadıkları sorunun nedenini şöyle anlatıyor: “Oğlum 4 yaşına geldiğinde yaşıtlarına oranla konuşmakta, hareket etmekte ve çevresine karşı ilgi göstermekte zorluk çekiyordu. Yanında anneannesi/babaannesi bile olsa 1 saatten fazla benden ayrı kalamıyordu. Fiziksel bir rahatsızlığı olduğunu düşünerek uzmanlara başvurduk ancak hiçbir sorun çıkmadı. Psikolojik olabileceğini düşünüp pedagoğa başvurduğumuzda, oğlumun depresyonda olabileceğini öğrendik. Bunun sebeplerine baktığımızda anne baba olarak doğduğundan itibaren oğlumuza hep aşırı korumacı ve kısıtlayıcı yaklaşımlarda bulunduğumuzu fark ettik. Onu koruma altında tutarken hayata karşı hazırlamayı unutmuşuz. Yaşıtlarına karşı da kendini hep yetersiz hissederek ve bizden ayrı kalma korkusu yaşayarak depresyona girmiş.”
Özellikle anne babası ayrı olan veya çoğunlukla bakıcısıyla büyüyen çocuklar, ailesine karşı güvensizlik hissederek depresif davranışlarda bulunabiliyor. Ayrıca bu yaşlarda yaşanan ayrılık, ölüm, kaza ya da kayıplar travmalara yol açtığı için de depresyonun tetikleyicisi olabilir. Depresyondaki çocuk; kendi başına hareket edememe, agresif davranışlar sergileme, kişisel gelişiminde yaşanan gerilik gibi davranışsal tepkilerle ya da resimlerle ve oynadığı oyunlarla iç dünyasını yansıtabilir.

DERDİ BOYUNU AŞMIŞ ÇOCUKLAR

Okul çağı çocukların ailesinden ayrı geçirdiği ilk sosyalleşme
dönemidir. Çocuklar okul ortamında ilk kez farklı disiplin ve kurallarla tanışmaktadır. Okul başarısı, sosyal becerileri bu evrede gelişmektedir. Bu evrede çocuğun fiziksel özellikleri, oyun becerileri, zeka gelişimi ne kadar üstün olsa da okula uyum sağlamakta zorluk çekebilir. Hiperaktivite sorunu, dikkat eksikliği, öğrenme güçlüğü gibi sorunlar ortaya çıkabilir. Bunlar da çocukların okula uyumunu zorlaştırmaktadır. Ayrıca okul başarısızlığı kadar evdeki sorunlar, kardeş kıskançlığı, yaşıtlarıyla rekabet gibi baskılar çocuğun psikolojisini yıpratmaktadır.
Çocuk kendi dünyası içinde derdi boyunu aşmış bir halde, bitkinlik ve yalnızlık hissiyatıyla boğuşur. Hatta bazı durumlarda ailesindeki sorunları da kendi yapmış gibi düşünerek suçluluk psikolojisine kapılır. Örneğin annesinin hastalığından, babasının işlerinin yolunda gitmemesinden ya da maddi sıkıntılardan kendini sorumlu tutarak ailesine karşı suçluluk hissedebilir.
Okulda başarısızlık, ailede huzursuzluk ve sosyal kabul görememe hali çocukta farklı bağımlılıklara hatta takıntılara zemin hazırlayabilir. Televizyon, PC, oyun bağımlılığı gibi tek taraflı iletişim kurabildiği alanlara doğru sürüklenebilir. Yani sadece ekran karşısında alıcı konumunda olmayı, çevresine karşı ilgisiz davranışlar sergilemeyi ve giderek yalnızlaşmayı tercih edebilir. İlerleyen boyutlarda okula gitmek istememe, aileden uzaklaşma gibi davranışlar gözlenebilir.

TEŞHİS KOYMADAN ÖNCE TANI

Çocuklarda depresyon en çok ergenlik döneminde ortaya çıkmaktadır. Amerika’da yapılan bir araştırmada okul öncesi çocukların %0,9’unda, okula giden çocukların %1,9’unda ve ergenlikteki çocukların ise %4,7’sinde depresyon rahatsızlığı tespit edilmiştir. Malumunuz ergenlik; çocukluk ve yetişkinlik arasında kalan, bireylerin daha çok kimlik arayışına giriştikleri; hem kendileriyle hem aileleriyle hem de sosyal çevreleriyle çatıştıkları bir dönem.
Çevresel faktörler kadar aile geçmişinde bulunan depresyona yatkınlık da biyolojik olarak çocuğa etki etmektedir. Bu sebeple olası bir depresyon vakasında hem çocuğun tepkileri hem de ailenin psikolojik yatkınlığı gözlem altına alınarak uzmanlar tarafından incelenmelidir.
Çocuklardaki depresyon tedavisinde öncelikle farkındalık sağlanmalı sonra da sorunu tetikleyen nedenleri ortadan kaldırmaya yönelik adımlar atılmalıdır. Genel olarak çocuklardaki depresyonda psikoterapi ve ilaç tedavisi uygulanmaktadır. Oyun terapisi, davranışsal terapiler, konuşma ve aile terapileri gibi psikoterapi yöntemleri yaygın olarak tercih edilmektedir. Fakat depresyonu yenmenin en etkili yöntemi çocukların duygu durumundaki değişikleri fark edip ona göre davranmaktır.

EBEVEYNLERİN DEPRESYON TEDAVİSİNDEKİ ROLÜ:

Depresyona neden olan sorunu fark etmek ve adım atmak.
Destekleyici olmak, çocuğun iyi olduğu alanları keşfetmesine yardım etmek.
Yeni heyecanlar yaşaması için imkanlar sağlamak. (Spor, kültürel faaliyetler vb.)
Hayattan keyif almasını sağlamak için onunla birlikte güzel zaman geçirmek.
Hayatı her zaman iyi ve kötü olarak görmemesi gerektiğini, iyi günler kadar kötü günlerin de olabileceğini, zor günlerde ümitvar olup inancını kaybetmemesi gerektiğini sık sık hatırlatmak.

[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Her yaşın ayrı bir depresyonu var
« Posted on: 19 Nisan 2024, 20:01:28 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Her yaşın ayrı bir depresyonu var rüya tabiri,Her yaşın ayrı bir depresyonu var mekke canlı, Her yaşın ayrı bir depresyonu var kabe canlı yayın, Her yaşın ayrı bir depresyonu var Üç boyutlu kuran oku Her yaşın ayrı bir depresyonu var kuran ı kerim, Her yaşın ayrı bir depresyonu var peygamber kıssaları,Her yaşın ayrı bir depresyonu var ilitam ders soruları, Her yaşın ayrı bir depresyonu var önlisans arapça,
Logged
09 Ağustos 2015, 02:45:36
Pelinay
Bölüm Görevlisi
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 8.696


« Yanıtla #1 : 09 Ağustos 2015, 02:45:36 »

Esselamü aleykum ve rahmetullah;KKesinlikle katılıyorum buna. Her yaşta küçük büyük depresyonlar oluyor ..bilinçli davranıp bunları aşma yolunda gayret etmeliyiz inşallah.
Allah razı olsun Ayşe abla.
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

09 Ağustos 2015, 11:29:51
✿ Yağmur ✿

Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 6.684


Site
« Yanıtla #2 : 09 Ağustos 2015, 11:29:51 »

Ve aleykum selam;
Sıkıntı düşen h eryaş grubu depresyona girer ve dışarıya bir sabunma mekanizması yaratır..Bu ya hareketlere ya da kişilkle oluşabilir..Ama büyükler çocuğun yanında doğru aktiviteler sonunda çocuk elbet düzelecektir..Rabbim hayırlı çocukklar versin inşalalh memleketimize...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes