Hamileliğin son evresi

HAMİLELİĞİN SON EVRESİ (27-41. HAFTA)

Mart 2010 54.SAYI

27. haftadan itibaren bebeğiniz gelişimini tamamlamaya; 28. haftadan sonra gözleri hareket etmeye, hatta hıçkırmaya bile başlar. Kasları artık gelişmiştir. Bu haftalarda bebeğiniz sizin sesinizi diğer seslerden ayırt edebilir. El ve ayak tırnakları yavaş yavaş uzar, ağırlığı doğumda olacağı ağırlığın üçte ikisine ulaşmıştır. Saçları ve kaşları uzar. Bebeğinizin bu aylarda kemikleri hızla geliştiğinden, her zamankinden daha fazla kalsiyuma ihtiyaç duyar. Bu nedenle bol miktarda, süt ve süt ürünleri tüketmeli; yeterli olmuyorsa doktor kontrolünde kalsiyum ilaçları kullanmalısınız.

Bu günlerde bebeğinizin hareketlerinde günden güne bir artış söz konusu olur. Bebeğiniz sizi ve etrafınızda olan biten her şeyi fark edebilir. Hızla kilo almaya başlar. Bu haftalarda bebeğiniz genellikle uyur. Uyandığı zamanlarda ise sizi dinlemeyi tercih eder. Bu nedenle bu dönemlerde sık sık bebeğinizle konuşmanız önerilir. Bebeğiniz hızla yağ depolamaya başladığından, bu evrelerde kilosu 2.850 gram ile 3.250 gram arasında değişir.

ANNE ADAYINDA OLAN DEĞİŞİMLER

Hamileliğin bu aylarında en önemli konulardan biri tansiyon ve kolesteroldür. Tansiyonunuzdaki değişimler, gebelik zehirlenmesi habercisi olabilir. Solunum sorunları, nefes darlığı, uykusuzluk, kramp, varis, bel ağrısı, çarpıntı, hazımsızlık ve hemoroit gibi artan şikayetlerin hepsi geçicidir. Yine bu dönemlerde mide şikayetlerinizde artışlar söz konusu olabilir. Özellikle reflü rahatsızlığınız varsa yemekten hemen sonra yatmamalı ve midenizi aşırı doldurmaktan kaçınmalısınız.

31. haftadan itibaren bebeğinizin hareketlerine her zamankinden daha fazla dikkat etmelisiniz. Hareketlerde belirgin bir şekilde azalma hissettiğiniz zaman hemen dinlenmeli ve bir şeyler atıştırmalısınız. Buna rağmen bebeğinizin hareketinde bir değişme yoksa hemen doktorunuza başvurmalısınız.

Bu haftalarda rahmin kasılmasına bağlı olarak hissedilen ağrılar fazlalaşabilir. Bu ağrı ve kasılmaların süreleri uzayıp, sıklıkları artıyorsa erken doğum habercisi olabilir, dikkatli olunmalıdır!

Anne adaylarının en çok şikayet ettiği durum, sık sık idrara çıkma problemidir. Bu dönemlerde ellerinizde ve ayaklarınızda şişmeler olabilir. Bu durum normaldir. Ancak şişliklerde ani çoğalmayla birlikte, şiddetli baş ağrıları, çakan ışıklar, karın ağrısı, bulantı ve kusma gibi şikayetleriniz oluyorsa vakit kaybetmeden doktorunuza başvurmalısınız. Bu belirtiler, gebelik zehirlenmesi (preeklamsi) yaşadığınızın göstergesi olabilir.

36. haftadan sonra bebeğinizin doğum kanalına inmesiyle birlikte karnınızın üst tarafından bir boşluk hissedebilirsiniz, midenizdeki rahatlama ile iştahınız açılabilir. Akciğerlerinizdeki baskı azaldığı için daha rahat nefes alıp vermeye başlayabilirsiniz. 38. haftadan itibaren doğum hazırlıkları hızlanacağından, doğum yapacağınız yeri belirlemeniz gerekebilir.

Anne adaylarının vücutları, kendilerine ne yapıp yapmamaları konusunda gerekli işaretleri verir. Vücudunuzu dinleyin ve verdiği komutları mutlaka uygulayın.

Anne adayları özellikle gebeliğin ilerleyen haftalarında, perde asma gibi uzanma gerektiren hareketleri, plesanta ayrılması gerçekleşeceğinden kesinlikle yapmamalıdır.

GEBELİK EGZERSİZLERİ

Gebeliğiniz süresince formda kalmak, doğum anını kolaylaştırmak ve hamileliğinizi korumak amacıyla 5. aydan itibaren doktorunuzun kontrolünde egzersizlere başlamalısınız. Nefes ve kas egzersizleriyle hem rahat bir hamilelik geçirecek hem de doğuma daha kolay hazırlanmış olacaksınız. Gebelikte egzersizlerin amacı “ağrısız doğum” değil, “korkusuz doğum” sağlamaktır.

Egzersizler her gün yapılmalı, yavaşça başlanılarak günde en az 20 dakikaya çıkacak şekilde artırılmalıdır. Gebelikte egzersiz, doğumu kısaltıp kolaylaştırdığı gibi, bebeğin sağlığı için de yararlıdır. Doğum sancılarını küçümsenmeyecek biçimde azaltır. Sağlığa olduğu kadar güzelliğe de hizmet eder. Kan dolaşımını düzenleyerek cildin beslenmesini sağlar, duruşu düzeltir. Gebelik süresince yapılacak egzersizler doğumdan sonra tekrar normal kilonuza dönmenizde kolaylık sağlar.

ÖNEMLİ KURALLAR

• Gebelik süresince kendinizi dik tutun ve sırtınıza fazla yük bindirmeyin. Dik durmaya özen gösterirseniz, bebeğin ağırlığı kalça, uyluk ve karın kaslarında bölünecektir. Sırt ağrılarının önlenmesinde dik duruşun çok önemli bir yeri vardır.
• Ağır kaldırmayın ve belinizi koruyun.
• Yerden bir şey kaldırırken dizlerinizi büküp, sırtınızı dik tutmaya çalışın. Yüksek bir yerden kesinlikle eşya indirmeyin.
• İş yaparken yere yakın çalışmaya özen gösterin. Ayakta belinizi bükerek öne eğilmek yerine, dizlerinizin üzerine oturarak ev işlerinizi yapmaya çalışın.
• Gebeliğin sonlarına doğru bir bacağınızı küçük yastıklarla destekleyerek yatın. Sırtüstü düz bir şekilde yatmayın. Bu şekilde yatış, bebeğe giden kanı, dolayısıyla oksijeni azaltacağından dolayı tehlikeli olabilir.

KORDON DOLANMASI

Bebek kordonu, rahim içinde bir buçuk metre uzunluğunda bir dokudur. Doğan bebeklerin yarısında kordon dolanması gözlemlenebilir. Önemli olan kordon dolanması sırasında kan akışının kesilmemesidir. Kordon kısa veya kordon ikiden fazla dolanmışsa, normal doğum sırasında bebeğin aşağıya inmesine izin vermeyebilir. Bu durumda doğumun durmasıyla, bebeğin kalp atışlarında bozulma olur ve anne adayı acilen sezaryene alınabilir. Kordon dolanması anne karnındaki bebek ölümlerine de sebep olabilmektedir. Ölüme ne sıklıkta sebep olduğu, ne zaman ve hangi şartlarda olduğu hakkında kesin bilgiler mevcut değildir.

DOĞUMDAN ÖNCE

Doğumuzun sorunsuz geçmesi için, doğumdan önce şu soruların cevaplarını bularak yardım edebilirsiniz:
• Doğum yapacağım hastaneyi belirledim mi?
• Çalışma saatleri dışında doktoruma nasıl ulaşabilirim?
• Ne zaman telefon etmeliyim?
• Direk olarak hastaneye mi gitmeliyim? Yoksa önce doktorumu mu aramalıyım?
• Doğum başladığında ilk önce kime, nasıl ulaşacağım?
• Beni hastaneye kim, nasıl götürecek?
• Hastane eve yakın mı? Gece veya gündüz ulaşım imkanı nasıl?

Aysun ÖZPOLAT
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın